Mutlak ve gerçek Rahim O’dur
İmam Gazali Hazretleri şöyle buyuruyor:
"Allah'ın Rahman ve Rahim isimleri vardır. Muhtaç olan kişiye Rahim denemez. Bir ihtiyacı karşılamak isteyen kimse, eğer o ihtiyacı karşılamaya gücü yettiği halde karşılamazsa ona Rahîm denmez, çünkü iradesi tamam olsaydı mutlaka o ihtiyacı karşılardı. Eğer ihtiyacı karşılamaktan aciz ise, içinde şefkat ve merhamet duygusu taşıdığından dolayı kendisine Rahim denebilir. Lâkin ne var ki onun merhameti noksan sayılmış olur. Zira tam rahmet/merhamet iyiliğin muhtaçlara izafesiyle ve onlara gerçekten istemesiyle mümkün olur. Umumî rahmet (Esirgeme) ise, hak edene de, etmeyene de şamil olan bir merhamet (esirgeme)dir.
Allah'ın rahmeti (esirgemesi) hem tamdır, hem de şümullüdür.
Tamdır; çünkü muhtaçların ihtiyaçlarını gidermek istemiştir ve bizzat tam mânâsıyla gidermiştir.
Şümullüdür; zira O rahmeti hak edene de, etmeyene de şamil olmuş, dünya ve ahirette duyulacak her türlü zaruret ve ihtiyaçları kapsamıştır. Şu halde mutlak ve gerçek Rahim (esirgeyici) O'dur.
Rahmet, merhamet eden kimseye arız olan hüzün verici bir duygu olmaktan hali değildir, Rab ise şüphesiz ki bu gibi şeylerden münezzehtir. Bu sebeple belki bunun rahmet anlamında bir noksanlık olduğunu sanırsın. Oysa bu; O'nun hakkında noksanlık değil, bilâkis kemâl (mükemmellik)dir.
Noksan değildir. Çünkü, rahmetin (esirgemenin) mükemmelliği; semeresinin kemâliyledir. Muhtacın ihtiyacı tam manasıyla karşılanınca, esirgenen kişinin, asıl merhamet edenin elem duygusunda herhangi bir rolü olamaz. Merhamet eden kimsenin elem duyması, kendi şahsının zaafına ve noksanlığına delâlet eder. Muhtacın ihtiyacı gerçek mânâda karşılanınca bu bir şey ifade etmiş olamaz.
Bunun esirgeme anlamında mükemmel olmasına gelince; esirgeyici, hiç şüphe yok ki, kendi nefsinde duyduğu bu acıma hissini, muhtaç durumda olana yardım etmek suretiyle bertaraf etmek ister.
Bu, her ne kadar zahiren ona noksanlık iras edeceği hissini verirse de, asıl gaye muhtaç durumda olan kişinin ihtiyacını karşılamaktır. Yoksa kendi vicdanî üzüntüsünü dindirmek değildir. Öyleyse, Esirgeyici olan Allah için böyle bir noksanlık kabil-i tasavvur değildir."
OKAN EGESEL