Müze soymak, mandalina soymaktan daha kolay. Muz soymaktan daha zahmetsiz. Daha zevkli.Daha keyifli.Daha kazançlı.Soyan soyana.Dünyanın her yerinde müzeler soyuluyor fakat bizde müzelerden sorumlu devlet büyüğü bakanımızın da altını çizdiği gibi, "içeriden destekli" soyuluyor.Müze müdürü!Müze güvenlik.Otelci-galerici.Define arayıcı.Ve genelikle zengin Amerikalı dış alıcı, "müze çetesi" kuruyor. Müze müdürünü sarhoş, borçlu, kumar ve kadınsever yapıyorlar; kapıdaki x-ray aleti bozuk. Kameralar devre dışı bırakılıyor. Ankara'da müzelerden sorumlu bakanlık da "teftişi, kontrolü, izlemeyi" gevşetiyor; Türkiye'yi "tarihi en kolay talan edilen" ülke haline getiriyorlar. Atasözümüz de var: "Hırsız içerdense öküzü bacadan bile çalıp götürür" diyor. Uşak, Kahramanmaraş, Amasya, Tekirdağ, Erzurum, Milas, İstanbul müzelerinin içerden soyulduğu netleşti.***Teftişler sürüyor.Çalınan bir değil.On değil. Sadece denizatı değil.Sikkeler, Peygamber'in kabir örtüsü ve sakal-ı şerif de değil. Padişah kaftanından hokka kapağına, hayasızca talan yapılmış.Yapılıyor.Yapılacak.Son kalan sfenks figürü çalınmadıysa o da çalınacak. Bilenler anlatıyorlar ki, 20 yıl öncesine kadar dünya yüzünde "müzeleri ve toprağının altındaki tarihi en çok talan edilen ülkeler arasında Mısır başta geliyor, onu Yunanistan izliyor, Anadolu üçüncü sırada" bulunuyordu.Mısır önlemlerini aldı.Tarih talanını azalttı.Yunanistan da uyandı.Soygunu en aza indirdi.1992 yılında da Türkiye, o dönemin Turizm ve Kültür Bakanı Fikri Sağlar'ın uyguladığı; "içerden yapılan soygunun dış alıcısının da iştahını kursağında bırakmak" stratejisiyle ciddi adımlar attı. ABD ve İngiltere'deki ünlü avukatlık şirketlerine 20 milyon dolar para ödendi ve New York Metropolitan Müzesi dahil, İngiltere ve Almanya'da borsa haline getirilmiş "tarihi eser alıcıları"na Türkiye devletinin "çalınmış eserlerinin peşini bırakmayacağı" kararlılığı gösterildi.***Elmalı sikkeleri...Karun Hazineleri...Ve diğerleri...Bedeli halka 20 milyon dolara patlayan bu kararlılıkla getirilip Türkiye'deki müzelere konuldu. Bugünlerde yeni bir "tarihi eser talanı dosyası" açılınca görüyoruz ki; toprağında 3 bin - 5 bin yıl önce varolmuş medeniyetler ve kalıtlarının saklandığı müzeler, muzdan daha kolay soyulduğu için "tarihi eserlerini kırmızı bülten çıkartarak arayan ülke" Türkiye olmuş. Dış alıcılar da genellikle çok zengin Amerikalı görmemişler.Müzeler korunamıyor.Soysuz hırsız içeride.Görmemiş alıcı dışarıda.Hayasız talan yapıyorlar.Araştırdım. Bilgiye ulaşamadım. Turizm Bakanı Atilla Koç açıklasa da öğrensek: Son 20 yılda; "define arama ruhsatı verilen kişi sayısı" yıllar itibariyle kaça çıktı, ruhsat alanlardan kaçı bulduklarını getirip müzelere teslim etti?Necati Doğru/ Vatan