Namaz kılmayan ‘mahrum kötü’dür
Peygamberimiz (s.a.v.) bir gün sahabelerine, “Allah’ım, aramızdan hiç kimseyi mahrum kötü eyleme diye dua ediniz” buyurduktan sonra, “Mahrum kötü kimdir, bilir misiniz?” diye sordu. “Kimdir, ya Resûlallah?” dendiğinde, “Namaz kılmayan” diye cevap verdi
22.08.2022 06:00:00





İmam Gazali Hazretleri namazı vaktinde kılmamanın ağır bedeli hakkında şu bilgileri veriyor:
İbn-i Abbas'ın (r.a.) rivayet ettiğine göre;
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Kıyamet Günü, adamın biri getirilerek Allah'ın huzuruna dikilir ve Allah (c.c.) onun cehenneme götürülmesini emreder. Adam, 'Ya Rabbi, beni ne yüzden cehenneme yolluyorsun' deyince, Allah (c.c.) ona, 'Namazı vaktinde kılmadığın ve adıma yalan yere yemin ettiğin için' diye buyurur."
Peygamberimiz (s.a.v.) bir gün sahabelerine, "Allah'ım, aramızdan hiç kimseyi mahrum kötü eyleme diye dua ediniz" buyurduktan sonra onlara, "Mahrum kötü kimdir, bilir misiniz?" diye sorar.
Sahabiler, "Kimdir, ya Resûlallah?" derler.
Peygamberimiz, "Namaz kılmayan" diye cevap verir.
Söylendiğine göre; Kıyamet Günü ilk önce namaz kılmayanların yüzleri kararır. Cehennemde yılanlar ile dolu Lemlem adında bir vadi vardır. Her bir yılan deve boynu kalınlığında ve bir aylık yol uzunluğundadır. Bu yılanlar namaz kılmayanı ısırınca zehirleri vücudunda yetmiş yıl boyunca kaynar, sonunda etleri çürüyerek dökülür.
Rivayet edildiğine göre; İsrailoğulları'ndan bir kadın bir gün Hz. Musa'ya gelerek, "Ey Allah'ın Resûlü, büyük bir günah işledim fakat tevbe ettim. Benim için Allah'a yalvar da tevbemi kabul ederek günahımı bağışlasın" der.
Hz. Musa (a.s.) kadına, "İşlediğin günah nedir?" der.
Kadın, " Ey Allah'ın Resûlü, zina ettim, gayrimeşru bir çocuğum oldu, sonra da onu öldürdüm" diye cevap verir.
Bunun üzerine hiddetlenen Hz. Musa (a.s.) kadına, "Defol, ey fahişe! Yoksa senin uğursuzluğun yüzünden gökten ateş yağıp bizi yakacak' der. Ve kadın, kalbi kırılarak yanından çıkar.
O sırada Cebrail (a.s.) inerek Hz. Musa'ya der ki: "Allah, sana, 'Yâ Musa, günahına tövbe eden kadını niye kovdun, ondan daha fenasını bulamadın mı?' diyor."
Hz. Musa (a.s.), Hz. Cebrail'e, "Ondan daha fenası kimdir?" diye sorar.
Cebrail (a.s.), "Hiçbir mazereti olmadığı halde bile bile namaz kılmayan kimse" diye cevap verir.
Yine bir rivayete göre; birisi ölen kız kardeşini toprağa verirken para kesesini mezara düşürür. Mezarlıktan ayrılıncaya kadar farkına varmaz.
Farkına varınca mezarlığa döner, el-ayak çekilince kardeşinin mezarını açar. Fakat içeride ateş tutuştuğunu görür. Tekrar kabri örterek ağlaya ağlaya annesine koşar. "Anacığım, bana kız kardeşim ve onun davranışları hakkında bilgi ver' der.
Kadın, "Niye soruyorsun oğlum" der.
Adam, "Anacığım, mezarında ateş yandığını gördüm de ondan soruyorum" der.
Bu defa annesi de ağlamaya başlayarak, "Oğlum, kız kardeşin namazı savsaklar, vaktinde kılmazdı" diye cevap verir.
Namazı vaktinde kılmayanın hali bu olunca hiç namaz kılmayanın akıbetini var kendin düşün!
Allah'tan dileriz ki, bize namaza karşı titiz davranmak, onu vaktinde ve eksiksiz kılmak üzere yardımcı olsun. O cömert, kerim, esirgeyici ve merhamet edicidir.
(Kaynak: Mukaşefetü'l-Kulûb)
İbn-i Abbas'ın (r.a.) rivayet ettiğine göre;
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Kıyamet Günü, adamın biri getirilerek Allah'ın huzuruna dikilir ve Allah (c.c.) onun cehenneme götürülmesini emreder. Adam, 'Ya Rabbi, beni ne yüzden cehenneme yolluyorsun' deyince, Allah (c.c.) ona, 'Namazı vaktinde kılmadığın ve adıma yalan yere yemin ettiğin için' diye buyurur."
Peygamberimiz (s.a.v.) bir gün sahabelerine, "Allah'ım, aramızdan hiç kimseyi mahrum kötü eyleme diye dua ediniz" buyurduktan sonra onlara, "Mahrum kötü kimdir, bilir misiniz?" diye sorar.
Sahabiler, "Kimdir, ya Resûlallah?" derler.
Peygamberimiz, "Namaz kılmayan" diye cevap verir.
Söylendiğine göre; Kıyamet Günü ilk önce namaz kılmayanların yüzleri kararır. Cehennemde yılanlar ile dolu Lemlem adında bir vadi vardır. Her bir yılan deve boynu kalınlığında ve bir aylık yol uzunluğundadır. Bu yılanlar namaz kılmayanı ısırınca zehirleri vücudunda yetmiş yıl boyunca kaynar, sonunda etleri çürüyerek dökülür.
Rivayet edildiğine göre; İsrailoğulları'ndan bir kadın bir gün Hz. Musa'ya gelerek, "Ey Allah'ın Resûlü, büyük bir günah işledim fakat tevbe ettim. Benim için Allah'a yalvar da tevbemi kabul ederek günahımı bağışlasın" der.
Hz. Musa (a.s.) kadına, "İşlediğin günah nedir?" der.
Kadın, " Ey Allah'ın Resûlü, zina ettim, gayrimeşru bir çocuğum oldu, sonra da onu öldürdüm" diye cevap verir.
Bunun üzerine hiddetlenen Hz. Musa (a.s.) kadına, "Defol, ey fahişe! Yoksa senin uğursuzluğun yüzünden gökten ateş yağıp bizi yakacak' der. Ve kadın, kalbi kırılarak yanından çıkar.
O sırada Cebrail (a.s.) inerek Hz. Musa'ya der ki: "Allah, sana, 'Yâ Musa, günahına tövbe eden kadını niye kovdun, ondan daha fenasını bulamadın mı?' diyor."
Hz. Musa (a.s.), Hz. Cebrail'e, "Ondan daha fenası kimdir?" diye sorar.
Cebrail (a.s.), "Hiçbir mazereti olmadığı halde bile bile namaz kılmayan kimse" diye cevap verir.
Yine bir rivayete göre; birisi ölen kız kardeşini toprağa verirken para kesesini mezara düşürür. Mezarlıktan ayrılıncaya kadar farkına varmaz.
Farkına varınca mezarlığa döner, el-ayak çekilince kardeşinin mezarını açar. Fakat içeride ateş tutuştuğunu görür. Tekrar kabri örterek ağlaya ağlaya annesine koşar. "Anacığım, bana kız kardeşim ve onun davranışları hakkında bilgi ver' der.
Kadın, "Niye soruyorsun oğlum" der.
Adam, "Anacığım, mezarında ateş yandığını gördüm de ondan soruyorum" der.
Bu defa annesi de ağlamaya başlayarak, "Oğlum, kız kardeşin namazı savsaklar, vaktinde kılmazdı" diye cevap verir.
Namazı vaktinde kılmayanın hali bu olunca hiç namaz kılmayanın akıbetini var kendin düşün!
Allah'tan dileriz ki, bize namaza karşı titiz davranmak, onu vaktinde ve eksiksiz kılmak üzere yardımcı olsun. O cömert, kerim, esirgeyici ve merhamet edicidir.
(Kaynak: Mukaşefetü'l-Kulûb)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.