logo
20 NİSAN 2024

Namaz ve zikir-III

06.05.2019 00:00:00
(dünden devam…)
Abdulkadir Geylani Hazretleri, "Geylani Tefsiri" adlı eserinde, Fatiha Sûresi'nin tefsirinde, sûrenin hatimesi bölümünde der ki: "Ey Kâbe-i hakikiye, kıble-i aslîye yönelerek namaz kılan kimse! Bu hakikate yakınlaştıran farz namazlara özenle devam etmen ve bu namazları eda etmekle elde edilen hikmet ve sırlara yapışman gerekir, buna dikkat et! Eğer Hakk'ın canibine dönmek ve O'nun kapısına yönelmek istiyorsan, öncelikle abdest almalı, zâhirî ve bâtınî bütün pisliklerin hepsinden temizlenmeli ve haramlardan kaçınmak sana kolay gelinceye ve saptırıcı hevâ ve heves Şeytanlarının vesveselerinden kurtuluncaya kadar nefsinden ve onun şehvetlerinden, arzularından sıyrılmalısın. Allah-u Teâlâ'nın büyüklüğünü bilip, bütün dünyalık zevkleri nefsine yasaklayarak 'Allahuekber/Allah en büyüktür' dediğin zaman, bunun mânâsını da düşünmen gerekir. Zira O başkasına nispetle değil, bizatihi kendi Zâtında en yüce ve en büyüktür. Çünkü O'nunla birlikte başkası yoktur. Bunu, tafdil/yüceltme için değil de sıfat için kullan! Bunu gözünün önüne, talebinin ve maksadının gözünün önüne dik, oradan hiç ayırma! Hayır ve bereket umarak 'bismillah' dediğin zaman, rağbetini ve muhabbetini O'na doğru göndermiş olursun. 'er-Rahmân/merhametlidir' dediğin zaman, nefes-i Rahmânî'den senin O'nun katına doğru yükselmeni sağlayacak bir korku alırsın. 'er-Rahîm/rahmet sahibidir' dediğin zaman, onun lutuf rüzgârlarından ve rahmet esintilerinden birisini içine çeker ve O'nun senin üzerindeki nimetlerini sayarak, O'nunla ünsiyet etme makamına erişirsin. Hakka hamd ü senâ edip, nimetlerine karşı şükrederek 'elhamdülillah/ Allah'a hamd olsun' dediğin zaman, nimetlerine şükretmeyi O'nunla aranda vesile kılmış olursun. 'Rabbi'l-âlemin/Âlemlerin Rabb'idir' dediğin zaman, tevhid makamının hakikatine ulaşır ve onun ihâtasını, şümûlünü ve bütün mevcûdat üzerindeki Rab'liğini keşfedersin. 'er-Rahmân' dediğin zaman, O'nun geniş nihâyetsiz rahmetini umumî şefkatini ve merhametini dilemiş olursun. 'er-Rahîm' dediğin zaman, Hakk'ın gayrısına iltifat etmek anlamına gelen elim azaptan kurtulmuş ve ayrıldıktan sonra tekrar Hakk'a kavuşmuş, vâsıl olmuş olursun. 'Maliki yevmi'd-din/O, din gününün sahibidir' dediğin zaman, bütün sebepleri, vasıtaları ortadan kaldırarak, keşf ve şuhûd makamının hakikatine ermiş olur-sun. O zaman senin için zuhûr edecek ve görünecek ne varsa zuhur eder. İşte tam bu hâlde iken cem lisânı ile 'iyyake na'büdü/yalnızca Sana kulluk ederiz ve 'iyyake nestaîn/yalnızca Senden yardım dileriz' demek düşer. 'İhdina's-sırata'l-müstakîm/bizi doğru yola ilet' dediğin zaman, kulluk makamını sağlamlaştırmış olursun. 'Sırâta'l-lezîne en'amte aleyhim/kendilerine nimet verdiklerinin yoluna' dediğin zaman, cem makamına iyice yerleşmiş olursun. 'Gayri'l mağdûbi aleyhim/gazaba uğramışların yoluna değil' dediğin zaman, O'nun Celâl sıfatlarının darbelerinden uzaklaşmış olursun. 'Velâ'd-dâllîn/sapmışların yoluna değil' dediğin zaman, vuslata ermişken geriye dönmekten korkmuş olursun. 'Âmîn' dediğin zaman, kovulmuş Şeytan'dan emin olursun. İşte namazı yukarıda anlatıldığı şekilde kılmalısın. Öyle ki, her namazın Zât-ı Ehâdiyyetin zirvesine götüren bir mi'rac, ebediyyet göğüne yükselten bir vâsıta ve ezel ve ebed hazinelerini açan bir anahtar olsun." (Kutbu'r-Rabbânî Seyyid Şerif Şeyh Abdülkâdir Geylani,Geylani Tefsiri, c.1, s.45).
Fatiha Sûresi'nin ardından bir miktar Kur'ân-ı Kerim okunur ki, Kur'ân-ı Kerim'in kendisi zikirdir. Rükû'da, "Sübhane Rabbiye'l-azîm"; secdelerde ise, "Sübhane Rabbiye'l-a'lâ" denilir. Rükû ve secdelerde Allah'ı tesbih etmek Allah'ın emridir. Bu tesbih cümlelerini söylememizi ise Resûlullah (s.a.a) bildirmiştir. Ukbe b. Âmir'den (radiyallahu anh); "Fesebbih bismi-Rabbike'l-Azîm/Azametli olan Rabb'inin ismini tesbih et" (Vâkıa, 74) âyeti inince, Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi), 'Bunu rükûunuzda okuyun!' dedi. 'Sebbihisme Rabbikel- A'lâ/Yüce Rabb'inin ismini tesbih et! (A'lâ, 1) inince, 'Bunu da secdenizde okuyun!' buyurdu. Bu nedenle Peygamber (s.a.a), rükûa vardığı zaman üç kere, 'Sübhâne Rabbiye'l-Azîm ve bihamdihi' derdi. Secdeye vardığı zaman da üç kere, 'Sübhâne Rabbiyel-A'lâ ve bihamdihi' derdi." (Ebû Dâvud, 869-70).
Rükûdan doğrulurken, "Semiallahü limen hamideh" ve doğrulduktan sonra "Rabbena lekel hamd" (Müslim, Salât 202-4,s.346) denilir ki, bunlar da dua ve zikir cümleleridir. Ve yine bunlar da Peygamber Efendimizin sözleridir. Sevbân'dan (r.a); "Peygamber (s.a.a) namazda selâm verdikten sonra üç kere istiğfar eder ve şöyle derdi: Allahümme entesselâmu ve-minkes-selâm. Tebârekte yâ Zel-celâli vel-ikrâm/Allah'ım Sen Selâm'sın. Selâmet de Sendendir. Ey Celâl ve ikrâm sahibi Sen münezzehsin, yücesin."
Evzâî'ye denildi ki: "İstiğfarı nasıl idi?" "Estağfirullah, estağfirullah şeklinde idi" dedi. (Müslim, Mesâcid 135, s.414; Ebû Dâvud,1513; Tirmizî, 300 ve Nesâî,Sehv 80,III,68).
Namazların ardından da müstakil bir ibâdet olarak, Allah'ı zikretmek Cenâb-ı Hakk'ın bir emr-i İlâhîsidir: "Gecenin bir bölümünde ve secdelerin ardından da O'nu teşbih et" (Kaf: 40) buyurulur âyet-i kerimede. İbn Abbâs'dan (r.a); "Secdelerin ardından da O'nu tesbih et!" (Kâf,40) âyetini şöyle açıkladı: "Yani O'na bütün namazların ardından tesbih etmesini emretti." (Buhârî, Tefsîr Kâf,VI,48).
Peygamber Efendimiz bu emr-i İlâhîye hem Kendisi uymuş hem de inananlara tavsiye etmiş ve zikir yollarını göstermiştir: "O, her namazın ardından selâm verdiği zaman şöyle derdi: 'Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh. Lehu'l-mülkü ve-lehülhamdu ve hüve alâ külli şey'in Kadîr. Lâ havle velâ kuvvete illâ billah. Lâ ilâhe illallah velâ na'budü illâ iyyahu. Lehü'n-ni'metü ve lehu'l-fadlu ve lehu's-senâu'l-hasen. Lâ ilâhe illallahu muhlisîne lehu'd-dîn velev kerihe'l-kâfirûn/Allah'tan başka ilâh yoktur. Yalnız O vardır, ortağı yoktur. Mülk O'nundur. Hamd da O'na mahsustur. O, her şeye gücü yetendir. Güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur. Allah'tan başka ilâh yoktur, biz ancak O'na ibâdet ederiz, nimet O'nun, fazîlet O'nun ve güzel övgü de O'nundur. Kâfirler hoşlanmasalar da dinde samimi olarak Allah'tan başka ilâh yoktur."
Peygamber (s.a.a), her namazın ardından bunlarla tehlil yapardı' dedi." Müslim, Mesâcid 139-41,s.415-6; Ebû Dâvud,1506-7 ve Nesâî, Sehv 83,Iıı,69-70).
Kâ'b b. Ucre'den (r.a); Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Namazın ardından okunan bazı tesbihler vardır ki, söyleyenleri ya da yapanları asla hüsrana uğratmazlar. Onlar; her namazın ardından (söylenen) otuz üç 'Sübhanallah', otuz üç 'elhamdülillah' ve otuz dört 'Allahuekber'dir." (Müslim,Mesâcid 144-5,s.418; Tirmizî,3412 ve Nesâî, Sehv 91,III,75).
Namaz günde beş vakittir. Ebû Rezîn'den (r.a); "Nâfi' b. el-Ezrak, İbn Abbâs'la tartışarak, 'Allah'ın Kitâbı'nda beş vakit (namazı) görebiliyor musun?' dedi. İbn Abbas, 'Evet' deyip şu âyeti okudu: 'Akşamlarken, sabahlarken, öğle ve ikindi vaktinde -ki, göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur- tesbih edin, namaz kılın!' (Rûm,17-18) 'Akşamlarken buyruğundan' akşam namazı, 'sabahlarken' buyruğundan sabah namazı, 'öğle vakti' derken öğle namazı, 'ikindi vaktinden' de ikindi namazı anlaşılmaktadır. Diğer bir yerdeki, 'Ve min ba'di salâti'l-işâi'den' (Nûr 58) ise yatsı namazı anlaşılmaktadır." (Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr'de; Heysemî,Mecma' VII,89).
Davası Allah'a kavuşmak olan kula günde beş vakit namaz kılarak Allah ile beraber olmak yetmez. O ister ki, dâim Rabbimle beraber olayım. Bunun için nafilelere yönelir. Namaz kılmaya takat yetiremediği durumlarda da dilinden Allah'ın zikrini eksik etmez. Gerçek Hak dostlarının hâli budur."
 
Gökhan Demir / diğer yazıları
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.