Nasıl olursanız idareciniz de ona göre olur
Dünyada hakikî kalp sahipleri tanınır. Onlar, kalbe önem verirler. Dış duygular onlara göre sonradan gelir. Kalbi bırakıp yalnız kalıpla olmazlar. Bunu yetersiz görürler.
Kalbin haberi olmadan tutulan iş neye yarar? Riyakâr, dışından amel eder. İhlâs sahibi, kalbini hak yola koyar.
Allah için iş tutan önce kalbini, sonra dış varlığını yola getirir. İman sahibi, yaptığı iyi işlerle diridir. İçi bozuk adamı yaptığı işler perişan eder, öldürür.
İman sahibi, yalnız Allah için iş yapar; dirilir. İçinde bozukluk besleyen, halkı görür, onlara göre amel eder, kalbini öldürür. Halktan övülme ve fayda beklemek münafık için ölümdür.
İman sahibi gizlide, aşikârda, darlıkta, genişlikte, içinde ve dışında aynı hareketleri yapar. İki türlü iş görmez. Münafık ise, yalnız halk yanında iyi iş tutar. Sonrası yok...
Genişlik geldiği zaman iyi, sonrası boş. Herhangi bir darlığa girdiği zaman sanki dili ile imana girdiğini, Allah'a, peygamberlere ve meleklere iman ettiğini kimseye söylememişe benzer.
Kıyamet gününü ve öldükten sonra dirilmeyi hiç duymamış gibi olur. Sanki hesap verecek kimse kendisi değildir.
Onun zaten İslâmiyeti kabulü sadece kelleyi kurtarmak ve Müslüman cemaati arasında rahat dolaşmak içindir. İlâhî azap ve ateşte yanma korkusundan Müslüman olmaz.
Çünkü o bunlara inanmaz. Oruç tutar. Namaz kılar, dini bilgileri öğrenir. Ama bunların hepsi Müslümanların yanında... Onlardan ayrı, kaldığı an, küfre, kötülük yollarına koyulur.
Allah'ım, bu kötü hâllerden sana sığınırız. Şu anda dünyadayız. Bizi o kötü insanlardan kurtar Yarın öbür âleme geçtiğimiz zaman, yine bizi onların arasına katılmaktan koru. Âmin!
Ey evlat! İşlerde sana gereken dürüst olmaktır. Gözünü, yaptığın işlere dikme. Onlardan gelecek yararı bekleme.
Bir şey yaparken, halktan ne bir şey um ne de Yüce Yaratıcıdan ısrarla karşılık iste. Kulsun, efendinin rızasını gözet. O'nun hazinesindeki güzel şeyleri umma.
Yalnız O'nu dileyenlerden ol. O'nun özünü dile ki, istediğini versin. O seni sevdikten sonra, her şeyi senin olur. Dünya ve âhirette O'nun cennetine girersin. Dünyadaki cennet O'nun yakınlığıdır. Âhiretteki asıl cennet ise O'nun varlığına nazardır. O'nun yapmış olduğu vaatler, yaptığın işlere yeter, hem de artar. Korkma, vermezlik etmez.
Ey evlat! Malını ve nefsini O'nun kader eline teslim et. Varlığını, O'nun hükmü önüne ser. Satılacak şeyleri alana bırak. Bırak alsın, parayı bugün ödemezse yarın öder ve kıymetinden daha fazlasını verir." (Abdülkadir Geylani Hazretleri Fethur'r Rabbani eserinden) H: Akın Aydın