NATO'da çatlak
8-9 Temmuz'da Varşova'da yapılacak olan NATO zirvesinde en önemli gündem konusunun Rusya olacağına kesin gözüyle bakılıyor. ABD etkisindeki NATO, savaşı kışkırtacak hamleler peşinde koşuyor olsa da Almanya'dan peşpeşe gelen açıklamalar NATO'da Rusya konusundaki çatlağı gözler önüne serdi.
20.06.2016 00:00:00
HABER MERKEZİ
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, İtalya Başbakanı Matteo Renzi ve Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy son bir haftada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ülkesinde ağırladığı 'ağır toplar' olarak öne çıkıyor. Bu önemli görüşmeler Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımların sona yaklaştığını gösteriyor. Batı'nın Rusya'ya karşı uygulamaya devam ettiği yaptırımlara rağmen, bu konuda gevşeme isteyenlerin artması, son olarak Almanya'dan gelen önemli açıklamalarla birleşince genel hava hızla değişmeye başladı. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'in NATO'nun Doğu Avrupa'daki tatbikatlarını eleştirmesi ve ittifakı "savaş çığırtkanlığı" yapmakla suçlaması, NATO'nun Rusya politikaları konusundaki çatlağın da artık gizlenemeyecek duruma geldiğinin örneği olarak yorumlanıyor. ABD'den gelen baskılara ve Rusya'yı daha fazla kıskaca alma girişimlerine rağmen, AB'nin motoru konumundaki Almanya'dan sert itiraz gelmesi, 8-9 Temmuz'da Varşova'da yapılacak olan Rusya gündemli NATO zirvesinin çetin geçeceğinin işareti olarak değerlendiriliyor.
ABD'yi sarsacak ittifak!
Bu gelişmeler, geçen yıl ABD yönetiminin Rusya-Almanya stratejisine dair önemli bir "ifşaatı" bir kez daha ön plana çıkardı. Amerikan yönetimi için çalışan "özel" istihbarat ajansı Stratfor'un başkanı George Friedman, Amerikan yönetiminin yıllardır temel stratejik hedefinin "Rusya ile Almanya arasında bir ittifak yaratılmasını engellemek" olduğunu ve yıllardır uygulanan bu planın Ukrayna zemininde "savaşa" dönüştüğünü açıklamıştı. Friedman, bu ittifak olasılığının ABD için "Geçmiş yüzyılın ve gelecek on yılların kabusu olduğunu" ve bunu engellemek için ABD'nin her türlü savaşa hazır olduğunu söylemişti. Friedman'a göre Almanya'nın teknolojisi ve sermayesi ile Rusya'nın doğal kaynaklarının ve silahlı güçlerinin birleşmesi halinde gerçekten "çok kutuplu dünya" oluşması mümkün. "Bu durumda ABD'ye karşılık Avrasya gücü dünyada etkili olabilir. Bunun engellemek için ABD'nin hem Rusya'yı hem de Almanya'yı zayıflatarak bloke edecek bir strateji izlemesi şart" diyen Friedman, Almanların "sorun" olduğunu, ne yapacaklarına karar vermediklerini, bunun ABD için endişe kaynağı olduğunu vurguladı.
Silahlanma yarışı tetiklenebilir
Diğer yandan Almanya'nın eski Başbakanı Gerhard Schröder, ülkesinin Doğu Almanya'da Rusya sınırına asker gönderme kararını eleştirerek böyle bir hareketin Rusya ile yeni bir silahlanma yarışını tetikleyeceğini söyledi. Süddeutschen Zeitung gazetesine konuşan Schröder, Rusya'nın NATO ülkelerini işgal edebileceği düşüncesini 'saçma' olarak niteledi ve NATO'nun Baltık ülkelerinde 4 bin asker konuşlandırma planında Almanya'nın yer almaması gerektiğini ifade etti. Almanya'nın 2. Dünya Savaşı'nda Sovyetler Birliği'nde 27 milyon kişinin ölümüne yol açtığını belirten eski Başbakan, "Alman askerleri Sovyetler Birliği'ne saldırdıktan 75 yıl sonra yeniden Rusya sınırına dönüyor. Bu nasıl bir tepki alır? NATO bunu düşünmüyor gibi görünüyor" dedi. Rusya'ya uygulanan yaptırımların etkili olmadığının da görüldüğünü kaydeden Schröder, Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'ın yaptırımların kaldırılması yönünde attığı adımları övdü. Rusya ile işbirliğinin önemine de değinen Schröder, "Almanya Rusya ile jeopolitik ve ekonomik ilişkilerde elde ettiği ayrıcalıkları kaybetmemeli" dedi. Bu arada önemli bir açıklama da Avusturya'dan geldi. Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurtz, Avrupa Birliği'nin Rusya yaptırımlarını kademeli olarak kaldırmasını istedi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, İtalya Başbakanı Matteo Renzi ve Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy son bir haftada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ülkesinde ağırladığı 'ağır toplar' olarak öne çıkıyor. Bu önemli görüşmeler Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımların sona yaklaştığını gösteriyor. Batı'nın Rusya'ya karşı uygulamaya devam ettiği yaptırımlara rağmen, bu konuda gevşeme isteyenlerin artması, son olarak Almanya'dan gelen önemli açıklamalarla birleşince genel hava hızla değişmeye başladı. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'in NATO'nun Doğu Avrupa'daki tatbikatlarını eleştirmesi ve ittifakı "savaş çığırtkanlığı" yapmakla suçlaması, NATO'nun Rusya politikaları konusundaki çatlağın da artık gizlenemeyecek duruma geldiğinin örneği olarak yorumlanıyor. ABD'den gelen baskılara ve Rusya'yı daha fazla kıskaca alma girişimlerine rağmen, AB'nin motoru konumundaki Almanya'dan sert itiraz gelmesi, 8-9 Temmuz'da Varşova'da yapılacak olan Rusya gündemli NATO zirvesinin çetin geçeceğinin işareti olarak değerlendiriliyor.
ABD'yi sarsacak ittifak!
Bu gelişmeler, geçen yıl ABD yönetiminin Rusya-Almanya stratejisine dair önemli bir "ifşaatı" bir kez daha ön plana çıkardı. Amerikan yönetimi için çalışan "özel" istihbarat ajansı Stratfor'un başkanı George Friedman, Amerikan yönetiminin yıllardır temel stratejik hedefinin "Rusya ile Almanya arasında bir ittifak yaratılmasını engellemek" olduğunu ve yıllardır uygulanan bu planın Ukrayna zemininde "savaşa" dönüştüğünü açıklamıştı. Friedman, bu ittifak olasılığının ABD için "Geçmiş yüzyılın ve gelecek on yılların kabusu olduğunu" ve bunu engellemek için ABD'nin her türlü savaşa hazır olduğunu söylemişti. Friedman'a göre Almanya'nın teknolojisi ve sermayesi ile Rusya'nın doğal kaynaklarının ve silahlı güçlerinin birleşmesi halinde gerçekten "çok kutuplu dünya" oluşması mümkün. "Bu durumda ABD'ye karşılık Avrasya gücü dünyada etkili olabilir. Bunun engellemek için ABD'nin hem Rusya'yı hem de Almanya'yı zayıflatarak bloke edecek bir strateji izlemesi şart" diyen Friedman, Almanların "sorun" olduğunu, ne yapacaklarına karar vermediklerini, bunun ABD için endişe kaynağı olduğunu vurguladı.
Silahlanma yarışı tetiklenebilir
Diğer yandan Almanya'nın eski Başbakanı Gerhard Schröder, ülkesinin Doğu Almanya'da Rusya sınırına asker gönderme kararını eleştirerek böyle bir hareketin Rusya ile yeni bir silahlanma yarışını tetikleyeceğini söyledi. Süddeutschen Zeitung gazetesine konuşan Schröder, Rusya'nın NATO ülkelerini işgal edebileceği düşüncesini 'saçma' olarak niteledi ve NATO'nun Baltık ülkelerinde 4 bin asker konuşlandırma planında Almanya'nın yer almaması gerektiğini ifade etti. Almanya'nın 2. Dünya Savaşı'nda Sovyetler Birliği'nde 27 milyon kişinin ölümüne yol açtığını belirten eski Başbakan, "Alman askerleri Sovyetler Birliği'ne saldırdıktan 75 yıl sonra yeniden Rusya sınırına dönüyor. Bu nasıl bir tepki alır? NATO bunu düşünmüyor gibi görünüyor" dedi. Rusya'ya uygulanan yaptırımların etkili olmadığının da görüldüğünü kaydeden Schröder, Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'ın yaptırımların kaldırılması yönünde attığı adımları övdü. Rusya ile işbirliğinin önemine de değinen Schröder, "Almanya Rusya ile jeopolitik ve ekonomik ilişkilerde elde ettiği ayrıcalıkları kaybetmemeli" dedi. Bu arada önemli bir açıklama da Avusturya'dan geldi. Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurtz, Avrupa Birliği'nin Rusya yaptırımlarını kademeli olarak kaldırmasını istedi.