Emekliye zam meselesi aylardır sürüncemede.
Yönetim katındakiler, en tepeden aşağıya doğru, her vesile ile çalışmaların sürdüğünü söyleyip duruyorlar.
Sayın Cumhurbaşkanı, ilgili arkadaşlara talimat verdiğini, en yakın zamanda meselenin sonuçlanacağını, emeklilerin sevindirileceğini, bazen yerde bazen de bulutların arasında yolculuk sırasında sıkça beyan ediyor.
Yardımcısına, her nerede ve ne zaman mikrofon uzatılsa, çalışmalarda sona yaklaşıldığını, ilgili arkadaşların harıl harıl çalıştıklarını açıklayıp duruyor.
Bazen aynı günlerde, aynı ortamlarda bazen de takip eden günlerde bu sefer, Çalışma Bakanı, sazı alıyor eline ve yoğun çalışmaların aralıksız devam ettiğini söyleyip, kameraların önünden çekip gidiyor.
Bu nasıl iş, bu nasıl ve ne menem bir çalışma imiş arkadaş?
Emekliye zam meselesinde çalışmalar başladı dedikleri tarihte, Ferhat, kazma-kürekle bir dağı kazmaya başlasaydı, büyük bir ihtimalle şimdiye kadar o dağ, çoktan delinmiş, çoktan yarılmıştı.
Sayın yetkililer, sayın vekiller ve sayın bakanlar, sizler kendi maaşlarınıza zam söz konusu olduğu zaman, böyle aylarca mı çalışıyorsunuz yoksa saatler içinde değil, hatta dakikalar içinde mi kararı açıklıyorsunuz?
Gerçekten, ağır enflasyona ezim ezim ezdirdiğiniz ve sürüm sürüm sürünmelerini de galiba zevkle seyrettiğiniz milyonlarca emekli ile dalga geçmenin de bir dozu, bir seviyesi, bir ayarı olması gerekmez mi?
Farkında değil misiniz, sizler bu işin, bu dalga geçme işinin seviyesini iyice düşürdünüz ve ayarını büsbütün kaçırdınız.
Milyonlarca emekli, on milyonlarca emekli ailesi, sizin sözlerinize, söylemlerinize bakarak akşam umutla yatıyor, sabah boşluğa uyanıyor, boşluğa uyandığı günü, mecburen kuyruklarda tüketiyor ve böyle kısır döngü devam ederken, siz bu işi aylara yayıp duruyorsunuz.
Ayıp değil mi, bu ihtiyarlara günah değil mi?
Sizin etrafınızda geçim sıkıntısından ötürü kıvranan, kelimenin tam anlamıyla sürüm sürüm sürünen emekliler yok mu?
Bu çilekeş insanları, bu beli bükülmüş ihtiyarları sizler nasıl göremez ve feryatlarını nasıl duymazsınız?
Bu nasıl çalışma, bu neyin çalışması?
İhtiyarların dizlerinde derman, gözlerinde fer, ferman bitti de sizin bu çalışmanız bir türlü bitmedi?
Milletle dalga geçmenin de bir sınırı olmalı değil mi?
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025