logo
28 MART 2024

Ne dediyse bir bir çıktı

Türkiye, tarihinin en karanlık günlerini yaşarken, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın uyarıları bir bir gerçekleşiyor. İşte BTP liderinin geçmişten günümüze mevcut duruma ilişkin tarihi uyarıları
13.10.2015 00:00:00
Ankara'da meydana gelen Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı terör saldırısının ardından yaptığı değerlendirmede "Ankara'da yaşanan menfur terör eyleminde çok ciddi bir oyun görüyorum. Bu öyle bir oyun ki, halkların birbiriyle kavga etmesi ve çatıştırılması isteniyor" diyen Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 7 Haziran seçimlerinden sonra yaptığı konuşmalarında Türkiye'nin zifiri karanlık bir döneme sokulduğunu dile getirmişti. 

15 Eylül 2015'te partisinin İstanbul İl Başkanlığında düzenlenen BTP Başkanlık Divanı toplantısında konuşan Prof. Dr. Haydar Baş, 7 Haziran sonrası yaptığı değerlendirmelerde "Türkiye karanlık bir döneme girdi" dediğini hatırlatıp bu ifadesini "Türkiye zifirî karanlık bir döneme girdi" şeklinde güncellemişti. Prof. Dr. Haydar Baş, o toplantıda şu tespitlerde bulunmuştu: "Henüz daha bir çakmak taşı çakılmamışken, 'Türkiye karanlık bir döneme girdi' dedim. Gaziantep'te söyledim, İstanbul'da söyledim. Türkiye şimdi ise zifirî karanlık bir döneme girdi. O kadar güçlü ışıklar tutmalıyız ki, bu karanlık gündüze tebdil olsun. Türkiye'de iç savaş istiyorlar. Nasıl iç savaş? Türklerle Kürtleri vuruşturmak... Bu bir hainliktir. Bu ABD'nin, İsrail'in projesidir. Burada görev alan adamın İslam'la, Türklükle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Burada bizim görevimiz kanın akmasını durdurmak, milletin birliğini, beraberliğini temin etmektir. Bizim görevimiz budur. Bunu yaptığımız zaman Türkiye'de saadet, huzur, mutluluk olur. Bunu yapamazsak, hiçbir şeyimiz istediğimiz manada hayata geçmez." 




Terörün hedefi Büyük İsrail!

Prof. Dr. Haydar Baş, konuşmalarında Çözüm Sürecinde güçlenen terörün yeniden harekete geçirilmesinin temelinde Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren ABD-İsrail ikilisinin Büyük Ortadoğu Projesi olduğunu söylemişti.

İşte BTP liderinin o sözleri: "Esasen bu adamların böyle yapacağını biz biliyorduk. Hatırlarsanız Güneydoğu Bölgesi'ndeki vatandaşlarımıza 'Bunlara inanmayın. Bunların size çözüm falan getirmesi asla mümkün değil' dedik. Türkiye geri dönüşü olmayan bir noktaya getirildi. Aslında burada benim anlatmak istediğim şu: Kürtler devlet kuracak da, onun için hareket ediyorlar diye bir şey yok. Bu arkadaşları maalesef büyük bir oyuna getirdiler. Oynanan oyun Büyük Ortadoğu Projesi adı altında Büyük İsrail devletini kurmaktır. Bunu göremeyen hiç kimse Türkiye'nin içine sokulduğu durumu çözemez. Adamların tek derdi Büyük İsrail. BOP, Büyük İsrail'i hayata geçirmektir."




"Türk- Kürt çatışması istiyorlar"

26 Eylül 2015 tarihinde Trabzon'dan yayın yapan Kadırga TV'nin özel yayınan konuk olan BTP Lideri, Türkiye'de bir Türk-Kürt çatışmasının tetiklenmek istendiğini ifade ederek, Türkiye'nin adım adım federatif yapıya sürüklendiğini belirtmiş ve şu dikkat çekici ikazı yapmıştı: "Net konuşuyorum, yarın kendimize vatan bulamayız. O günlere doğru girdik. Tiyatro oynamıyoruz. O takdirde başınıza öyle belalar gelir ki, o federatif yapı sizi kurtarmaz. Bu Rize'den bu yana ne olacak haberiniz var mı? Tamam, Güneydoğu'da Kürdistan'ı kurdun. Rize'den bu yana neyi kuracaksın? Orada Kürdistan kurulacak, burada Lazistan kurulmayacak! Başının etini yerler. Adapazarı civarına git Çerkezistan'ı kurarlar. Biz BTP olarak hem birliği temin ederiz, kardeşliği hayata geçiririz, hem de herkesin cebine para koruz, aşını-işini temin ederiz ve de bütün millete çok mutlu bir hayat yaşatırız. Bundan kuşkunuz olmasın."




"Türkiye'yi kan gölüne çevirecekler" 

BTP lideri 7 Haziran sonrası en dikkat çekici değerlendirmelerinden birini de partisinin İstanbul Bakırköy'de 6 Temmuz 2015 tarihinde düzenlenen iftar programında yapmış ve "Türkiye'yi kan gölüne çevirecekler" demişti. Haydar Baş Bakırköy'de şunları söylemişti: "Bu adamlar ülkeyi kana bulayacaklar, haberiniz olsun. Ben gaipten haber vermiyorum. Bunlar tarihi bilmezler, coğrafyayı bilmezler, sınırlarımızdan haberleri yok. Bugüne kadar geldiler, yumurta kapıya dayandı. Ne yapacaklar söyleyin, ne yapabilirler? Hiçbir şeyleri yok. Ekonomi dibe vurmuş durumda. Komşularımızı kaybettik. Kıbrıs çıkarmasında Libya lideri Kaddafi, Türkiye'ye yardım etti. Uçak yakıtı, para yardımı vesaire... O dönem Türkiye'ye destek olan tek liderdi. Bu adamlar onu bile ortadan kaldırdı. Mısır'ı, Irak'ı, Yemen'i, Suriye'yi bu hale bunlar getirdiler. Hiç mi ayıkmıyorsunuz. Bu nasıl iş... Bu kadar canlar katledildi, hiç kimsenin ayıktığı yok."

Tarihi uyarılar BTP Seçim Beyannamesi'nde!

Prof. Dr. Haydar Baş'ın Türkiye'nin içinde bulunduğu kaosla ilgili uyarıları yeni değil. BTP Lideri, 30 yıl öncesinden bugünleri işaret eden uyarılarda bulunmuştu.

Bu uyarılar BTP'nin 1 Kasım seçimleri için hazırladığı Seçim Beyannamesi'nde de yer aldı. İşte Genel Başkan Yardımcısı Dr. Abdullah Terzi tarafından okunan BTP Lideri'nin geçmişten günümüze ışık tutan tarihi uyarıları:

1. 1991 yılında, ABD'nin körfez harekâtı sırasında, Özal'ın bir koyup üç alacağız dediği bir dönemde, Prof. Dr. Haydar Baş "Önce Irak'ı üçe bölecekler, sonra asıl hedef Türkiye'dir, Türkiye'yi bölecekler" dedi. Bugün yaşanan gelişmeler bunun ispatıdır.

2. "Kürtler azınlık değildir. Türkiye'de Kürt sorunu değil, terör sorunu vardır" görüşünü Prof. Dr. Haydar Baş, her vesileyle ifade etmiştir. Bugün Türkiye'yi yönetenlerin geldiği nokta budur.

3. Şubat-1995'te, Prof. Dr. Haydar Baş, "Göreceksiniz, Güneydoğu tampon bölge haline getirilecek, eğitim kampları oluşturulup, fiili devlet kurulacaktır" demişti. Bugün bu fiili durum konuşuluyor.

4. Mart-1998'de, Prof. Dr. Haydar Baş, "Güneydoğu üzerinde bölgesel ve küresel güçlerin hesabı olduğunu" söyledi. Bugün ülkeyi yönetenler bunu itiraf ediyor.

5. Ve yine Mart 1998'de, Prof. Dr. Haydar Baş, "Kürdistan kılıf, hedef Büyük İsrail" dedi. Bugün bu hesabın olduğu net anlaşılıyor.

6. DSP-MHP-ANAP hükümeti döneminde(1999-2002) imzalanan self determinasyon yasaları olarak bilinen ikiz yasalar için "Amaç ülke bölünmeye gittiğinde yabancıların (BM ve NATO'nun) müdahalesine zemin oluşturmaktır" dedi. Bugün gelinen noktada dillendirilen konu BM müdahalesidir.

7. 2002'de Trabzon'da, Prof. Dr. Haydar Baş, "Bu politikalar millete hayır getirmez. Bugün teröre birer ikişer kurban veriyoruz. Bu kafayla gidersek, evlatlarımızın tabutları düzine düzine kapımıza gelecektir" dedi.

8. 12 Eylül 2010 referandumundan önce yaptığı ikazlarda Prof. Dr. Haydar Baş, "Referandumdan evet çıkması halinde ülkemiz demokratik krallıkla yönetilecek" demişti. Bugün bunların ispatı yaşanıyor.

9. Mart 2013'te Prof. Dr. Haydar Baş, "Bu çözüm sürecinde AKP terörle masaya oturdu ve Türkiye'nin barışını ve anayasasını konuşuyor. Bu Türkiye'yi bölünmeye götürecek sürecin başlangıcıdır. Bu süreç toplumda barışı değil, çatışma ortamını çıkaracaktır. Barış derken bir de bakacağız ki herkes silahı beline koymuş mahalleleri ve sokakları pay etmeye başlamış" demişti. Bunu bugün aynen yaşıyoruz.

10. 7 Haziran 2015 seçimlerinden hemen sonra, Prof. Dr. Haydar Baş, "Türkiye karanlık bir döneme girmiştir" ifadesini kullanmıştı. Ve terörün tırmanışıyla bugün bu karanlık dönemi yaşıyoruz. 

'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
BTP İBB Adayı Cihan Erdoğanyılmaz: Gençler BTP’ye akın ediyor
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
BTP İBB Adayı Cihan Erdoğanyılmaz: Gençler BTP’ye akın ediyor
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz

Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

 
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor.
28.03.2024 17:50:00 / Güncelleme: 28.03.2024 17:54:49
HASAN PARLAK
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler güruhu olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor. Nitekim Gazze'de soykırım yapan Yahudi askerleri, işgal ettikleri bölgede her türlü rezalete imza atıyor. Hatta rezaletlerini sosyal medyada paylaşmaktan da geri durmuyor. Reuters ajansında yer alan görüntüler de Yahudi askerlerinin ne kadar 'insanlık sınıfı'nın dışında olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerinde bulunan iç çamaşırlarıyla oynadıklarını gösteren fotoğraf ve videoları yayınlamaktan geri durmadı. Videolardan birinde Gazze'deki bir odada bir koltukta oturan İsrailli bir asker sırıtıyor, bir elinde silah, diğer elinde beyaz saten iç çamaşırını kanepede yatan bir yoldaşın açık ağzının üzerine sallıyor. Böylece Yahudi askerlerin insan olmadığını, başka tür bir mahluk olduğunu tüm dünyaya haykırıyorlar. 

Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı

Adaylardan Mehmet Akarca 120, Ömer Kerkez 138 oy alırken, 9 boş oy, 71 de geçersiz oy kullanıldı. Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 11. tur oylamayla devam edilecek.
28.03.2024 16:24:00
Anadolu Ajansı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılmaya başlanan başkanlık seçimlerinin onuncu turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.

Mehmet Akarca, Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilmiş, 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da pazartesi günü sandık kuruldu ve Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk dokuz turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması üzerine bugün, Akarca ve Kerkez'in katıldığı onuncu tur oylama yapıldı.

Oylama sonucu Yargıtay Başkanı Akarca 120, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ise 138 oy aldı. Seçime katılım 338 olarak kayıtlara geçerken, kullanılan oylardan 9'u boş, 71'i ise geçersiz sayıldı.

Sekizinci tur oylamada diğer aday Muhsin Şentürk 96 oy almış, 3 oy geçersiz sayılmış, boş oy ise kullanılmamıştı.

Seçime 1 Nisan Pazartesi günü 11. tur oylamayla devam edilecek. Bu turda Muhsin Şentürk de oylamaya katılabilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.

İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ni takip etmek isteyen ulusal ve uluslararası basın mensuplarına yönelik Ankara ve İstanbul'da "basın merkezi" kurulacak.
28.03.2024 12:38:00
Anadolu Ajansı
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Başkanlıktan yapılan açıklamaya göre, 31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin Türkiye'nin yanı sıra uluslararası kamuoyunda da ilgiyle takip edilmesi bekleniyor.

Başkanlık tarafından kurulacak basın merkezleri ile ulusal ve uluslararası basın mensuplarının seçime ilişkin gelişmeleri sağlıklı ve hızlı şekilde takip etmelerine katkı sunulması amaçlanıyor.

Basın merkezleri gün boyunca, ulusal ve yerleşik uluslararası basın mensupları ile seçimleri izlemek üzere yurt dışından gelen uluslararası basın mensuplarının kullanımına açık olarak hizmet verecek.

Ankara ve İstanbul'da kurulacak basın merkezlerinde seçim sonuçlarına dair veriler, Anadolu Ajansı (AA) tarafından sağlanacak. Basın mensuplarına seçim sonuçlarını anlık takip etme imkanının yanı sıra teknik altyapı, simultane tercüme ve canlı yayın imkanı sunulacak.

Gün boyunca akademisyenler, kanaat önderleri, kamu kurum temsilcileri tarafından da ziyaret edilecek basın merkezlerinde, ulusal ve uluslararası basın mensupları konuklarla röportajlar yapabilecek.

Öte yandan, basın merkezlerinde, Türkiye'nin geçmişten bugüne çok partili siyasi hayatı, demokrasi ve seçim tecrübeleri, seçim kampanyalarına ilişkin fotoğraf ve görüntüleri içeren "Türkiye'nin Seçim Tarihi ve Demokrasi Tecrübesi" temalı sergi yer alacak.

Ankara'da Point Hotel'de, İstanbul'da The Marmara Taksim'de kurulacak basın merkezleri 31 Mart Pazar günü saat 14.00'ten itibaren basın mensuplarının hizmetine açık olacak. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.