Ne mutlu aradaki farkı anlayana

Yazımın başlığı şöyle olacaktı; "Papalık misyonuna Müslümanları taşımakla, Müslüman bir düşünce insanının, inancının ürünü olan ekonomik modelini insanlığa sunmayı üstlenmek." Sizin de gördüğünüz gibi uzun bir başlık.Onun için kısalttım.Evet bir yanda "Papalık misyonunu üstlenip, Müslüman insanımızı bu misyona taşımak isteyen(ler)", diğer yanda ise, bir fikir ve gönül insanı tarafından kelama dönüştürülüp, kaleme dökülen, Kazan Üniversitesi'nden Prof. Dr. Goulnar BALTANOVA'nın; "ciddi bilimsellik, maneviyat, kültür ve pratik bütünlüğü" özet cümlesiyle anlatılan, Millî Ekonomi Modeli'ne bütün insanlığın davet edilmesini görev olarak üstlenenler. İki insan ve iki farklı misyon/görev.Evet, insanlığın ekonomik açıdan kurtuluş modelini sunun Millî Ekonomi Modeli'ni bir Hıristiyan Azizi'nin torunu, Rusya Bilimler Akademisi'nden Prof. Dr. Viladimir Lisiçkin üstlendi.Aslında üstlenmekle kalmadı, dava edindi.Evet Prof. Dr. Viladimir Lisiçkin, Aziz Luka'nın torunudur.Stalin döneminde korkunç işkencelere maruz kalmış Hıristiyan Azizi Luka'nın torunu olan Lisiçkin, Millî Ekonomi Modeli'nin mimari Prof. Dr. Haydar Baş'a: "Benim babamın babası Hıristiyan Azizi idi" dediğinde muhterem hocam da ona: "İnşallah sen Müslüman olursun" dedi. O esnada Lisiçkin'in yüzünde oluşan tebessüm görülmeye değerdi.Daha önce de yazmıştım.Bizim için muhatabımızın "hangi dinden olduğu" belirleyici unsur değildir.Yeter ki bu milletin "dinî ve millî bütünlüğüne" saygısı olsun. Bu iki konuda bir ihanetin içinde olmasın.Mutlaka gönlümüz o kişinin Müslüman olmasını arzu ve niyaz eder.Bu ölçü, yanı imana gelmesini arzu etmek, hem imanımızın gereğidir hem de yarın, ruz-i mahşerde sorgulanma sebebidir, niye "tebliğ yapmadın?" diye.Mesela Türk Ortodoks Cemaati Basın sözcüsü sayın bayan Sevgi Erenerol, tıpkı Prof. Dr. Lisiçkin gibi Hıristiyanlık inancına mensup biridir.Sayın Sevgi hanım, her zaman kurumlarımızda bulunduğunda veya katıldığı programlarımızda "bizden biri" gibi bulunmuş, hiçbir zaman "öteki" olarak algılanmamıştır.En son Bakü'de yapılan Milli Ekonomi kongresinde yaptıkları konuşmayı dinlemişsinizdir.Dini değerlere sarılarak ülkenin bölünmesine yönelik olaylarda, "özne" veya "nesne" olmuş kişilerle asla mukayese bile edilemez.Son yıllarda başta Irak olmak üzere İslam dünyasında meydana gelen olayları doğru okuyan beni anlamakta zorluk çekmez. Anlayış kısırlığı, yada nasipsizliği içinde olanlar Irak'a baksın, Iraklıyı dinlesin.Vatan nedir?İşgal nasıl bir şeydir?Din ile vatan arasında nasıl bir bağ vardır?Neden vatan sevgisi imandandır?Bütün bu sorulara cevap bulabilir insan, Ebu Gureyb'e bakınca.Vatanı sevmek veya vatanı sevememek.İki gün misafirimiz olan sayın Prof. Dr. Viladimir Lisiçkin için de yukarıda altını çizdiğim ölçüler geçerli olmuştu. Sayın Prof. Dr. Viladimir Lisiçkin, her fırsatta ve en yüksek tonda: "Ben dindarım, Ben milliyetçiyim, Ben Ulusal Bağısızlıktan yanayım" diye haykıran bir insanın, Prof. Dr Haydar Baş'ın modelini şerefle taşımayı ve katıldığı her bilimsel toplantıda savunmayı görev olarak üstlenmiş bir akademisyendir.Kendileri dünya çapında bir bilim adamıdır ve sadece telefon rehberinde bulunan, kimi devlet başkanı, kimi akademisyen, kimi bürokrat şahıslar, müstakil bir akademik tez düzeyindedir.İnsan fıtratıyla çelişik komünizmin, bana göre tek müspet yönü, insanlığı kazandırdığı akademisyenler, bilim adamlarıdır.Dağılma sürecinde Rusya'da bir milyon beş yüz bin çıvarında akademisyenin bulunuyor olması düşündürücüdür."Uluslararası Milli Ekonomi Modeli" Bakü Konferansı'nda, Rusya Bilimler Akademisi'nden Prof. Dr. Viladimir Lsiçkin'in teklifiyle kurulmuştu.Kısa adı (UAMEMB) olan bu oluşum ilk toplantısını İstanbul'da gerçekleştirdi. Toplantıya UAMEMB Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, UAMEMB Genel Başkan yardımcısı Prof. Dr. Viladimir Lsiçkin, Azerbaycan'ın önemli ilim adamlarından Prof. Dr. Ahmet Kaşemoğlu ve diğer yönetim kurulu üyeleri katıldı. Birliğin tüzük ve hukuki altyapısını oluşturmak üzere yapılan bu toplantıda Başkan yardımcısı Prof. Dr. Viladimir Lsiçkin Rusya'da Milli Ekonomi Modeli'yle ilgili yaptığı çalışmaları anlattı. 16 Mayıs 2006 tarihinde Rusya'nın başkenti Moskova'da, Rusya'nın 80 ayrı bölgesinden 457 bilimadamı, işadamı ve siyasetçinin katılımıyla gerçekleşen Rusya'nın gelecek stratejilerini ve bugünkü durumunu değerlendirme toplantısına katıldığını belirten Prof. Dr. Lsiçkin, Rusya'nın elit tabakasının katıldığı bu toplantıda Rusya'nın geleceğine dair stratejilerin ele alındığını söyledi. Prof. Dr. Viladimir Lsiçkin haber verdiği bu gelişmeden bir Müslüman Türk olarak mutluluk duymamak mümkün mü?Yıllarca Batı ürünü komünizm belasından çeken Doğu, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi modeli sayesinde ayağa kalkacağı zamanı dört gözle bekliyor.Hayırlara vesile olsun.Evet iki misyon, iki farklı insan.Ne mutlu farkı anlayanlara.