Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Atatürk ilke ve inkılaplarına göre kurulmuş bir cumhuriyettir.Kabul edilen ilk anayasamızdan itibaren tüm Anayasalar da Atatürk ilke ve inkılaplarının ruhundan beslenerek hazırlanmıştır. Bunların özü 3 temel esasa dayanır. 1-Tam bağımsızlık. Yani Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsız bir devlettir. 2-Milli devlet anlayışı. Yani devlet millete aittir. 3-Ulusal egemenlik. Millet egemenliğine dayalı Kayıtsız şartsız bir bağımsızlık.Hal böyle iken, hazırlanan anayasaların ve çıkarılan yasaların yanı sıra elbette ki, ülkenin gidişatına yön veren siyasi kadroların icraatlarının da yukarıdaki üç madde ışığında şekillenmesi şarttır. Atatürk'ün bıraktığı mirasa ancak böyle sahip çıkılabilir.Ancak her yeni hükümetle beraber değişen iç ve dış politikalar milleti ve devleti hiç de istenmeyen noktalara taşımıştır.Bugün, işlenen bir cinayetin ardından en temel değerleri sorgulamaya açılan bizler bu noktaya, yukarıdaki 3 maddeyi unuttuğumuz için geldik.Hayret etmemek elde değil. Türkiye'nin önde gelen profesörlerinden biri katıldığı bir televizyon programında Türkiye'nin , BOP ile işgal edilecek 22 İslam ülkesinden biri olabileceğinin bir senaryo olduğundan bahsederken, lafın arasında "Türkiye parçalansa parçalansa, beşte biri elden çıkar" deyiverdi.Bir yandan Türkiye parçalanmaz diyerek milleti uyuturken, diğer yandan gerçek niyetini dile getiriyor.Cinayetin ardından başlayan farklı yorumlar akla "sanki bu cinayet şimdiye kadar konuşulamayanları gündem etmek için tezgahlandı" fikrini getirmektedir. AB sürecinde düşünce özgürlüğü noktasında Türklüğe hakareti içeren maddeleri kaldırmayı tartışan Türkiye , menfur bir saldırıda maktul henüz olay yerinde iken yine bu maddeyi konuşmaya başladı. Hepimiz Ermeniyiz pankartları maktulün vasiyetinde istemediğini belirttiği halde ne de çabuk cenaze merasiminde yerini aldı. Gelinen nokta, failleri Trabzon'da veya milletimizin hassasiyetlerinde değil, bu kuralları hayata geçirtenlerin ülkesinde ve onların Türkiye'deki sözcülerinde aramayı gerektiriyor. Trabzon milliyetçidir, vatanperverdir. Ama tarihin hiçbir döneminde haksız yere can almamıştır. En önemlisi arkadan adam vurmamıştır. Konuştuğum bir Trabzonlu olayı "bu tamamen bir şerefsizlik" şeklinde yorumladı.Bu olayın hesabı milleti aç bırakan, sokağa döken iktidardan sorulmalıdır. Cinayet gecesi açıklama yapan Trabzonlu vekil, "bir cemaatle alakası vardır" derken ortaya çıkan gerçekler karşısında, şimdi hangi cemaatten bahsettiğini açıklamalıdır. Bu Trabzonlu vekil hakkında ayrıntılı bir yazı da kaleme alacağız.Kaldı ki olayın failleri suçlarını itiraf etmişken, halen konuyu bilinçli olarak farklı noktalara taşımaya çalışmak tamamen bütünlüğümüze yönelik bir kasıttır. Ne büyük bir şans ki, içimizde bu Atatürk milliyetçiliğini ve Atatürk ilke ve inkılaplarını hiç unutmayanlar da mevcut. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yeniden Kuva-yı Milliye derken şu 3 hususun altını çizmişti:1-Fundamantalist değil, dindar; yani laiklik esası etrafında herkes kendi dinini yaşayabilir.2- Şövenist değil, milliyetçi. Bu milliyetçilik anlayışında kişilere "Türk olacaksın" zorlamasının çok ötesinde farklı kimliklere sahip çıkma vardır. Bizim topraklarımızda yaşayan herkes, hangi etnik gruba dahil olursa olsun sahiplenilmesi gereken can, mal, namus emniyetinin sağlanması gereken fertlerdir ki bu Atatürk milliyetçiliğinin ta kendisidir. 3-Mandacı değil, ulusalcı; sadece milli politikaların hayata geçirildiği, yabancı güçlerin akıllarıyla şekillenmemiş bir devlet idaresi.Bunlar Bağımsız Türkiye Partisi'nin kurulduğunda ilan ettiği temel ilkelerdir. Ne mutlu Atatürk değerlerini hala yaşatanlara!
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012