Velilere verilen nimetler, nebilere verilen nimetlerden daha üstün olabilir mi? Aslında bu soruyu daha da netleştirebiliriz. Bir nebi'nin veya peygamberin mucizesinin mi veya bir veli'nin kerametinin mi daha yüksek olabileceği konusundadır.
Bilmediğimiz bu konuyu Yüce kitabımız Kuranı Kerimin ayetleriyle anlamaya çalışalım ki, tevilden ve 'İsrailiyat'tan uzak durabilelim. Müslümanlar ilk peygamber Âdem (a. s.)'den beri kâfirlerden çok çeşitli zulümler görmüş takatlerinin bittiği, dermanlarının tükendiği anlarda, düşmanlarının onları tarih sayfasından silecekleri zamanlarda, Allah-ü Teâlâ sevdiği ve seçtiği resulleri, nebileri ve veli kulları ile inananların, sayı bakımından azlıklarına, güçsüzlüklerine bakmadan, Müslümanlara büyük zaferler bahşetmiştir.
Ali İmran süresi 37. Ayeti kerimede Allah-ü Teâlâ şöyle buyurmaktadır " Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir kabul ile kabul buyurdu ve güzel bir surette yetiştirdi. Zekeriya'nın himayesine verdi, Zekeriya, onun bulunduğu mihraba her girişinde yanında yeni bir rızık bulur;' Ey Meryem! Bu sana nereden? Derdi. O'da Allah tarafından, derdi. Şüphe yok ki Allah dilediğini hesapsız rızıklandırır."
Hz. Meryem annesi, 'Hanne'nin rahminde iken babası 'İmran'ı kaybetti. Annesi onu mabede nezir(adak) olarak adadığından, doğumundan hemen sonra mabedin mihrabına götürmüştür. (Bazı âlimlere göre ise Meryem ergenlik çağına eriştikten sonra oraya götürülmüştür.) Taberi tefsiri 2. Cilt 250. Sayfa.
Zekeriya (a. s.) Hz. Meryem'in bakımını üstlenmişti. Ayeti kerimede Zekeriya (a. s.) Hz. Meryem'in bulunduğu mihraba her geldiğinde onun yanında yiyecek rızık buldu," buyurulmaktadır. Zikredilen rızıktan maksat, Dehhak, Katade, Rebi b. Enes, Süddi ve Abdullah b. Abbas'tan nakledilen diğer bir görüşe göre bu rızıktan maksat, yaz mevsiminde görülen kış meyveleri, kış mevsiminde görülen yaz meyveleridir. Zekeriya (a. s.), Hz. Meryem'in üzerine yedi kapıyı kilitliyor ve dışarı çıkıyordu. Sonra yanına girdiğinde yaz mevsiminde kış meyvesini, kış mevsiminde de yaz meyvesini buluyordu. Gördüğü bu durumdan dolayı hayrete düşüyor ve Hz. Meryem'e "Bu sana nereden geldi?" diye soruyor, Hz. Meryem bu rızıkların Allah katından gönderildiğini ifade ediyordu. Tam bu esnada Allah-ü Teâlâ İsrail oğullarını şiddetli bir kıtlıkla baş başa bırakmıştı. Fakat Allah-ü Teâlâ, Hz. Meryem'e bol rızıklar verdi ve onu Zekeriya (a. s.) yük yapmadı..(a. g. e. 2. Cilt 251-252. Sayfa)
Hz. Meryem peygamber olmadığına göre Allah-ü Teâlâ'nın bir veliye'sidir. Rabbimiz şöyle buyurmaktadır,"Senden evvel (peygamber olarak) gönderdiklerimiz şehir halkından kendilerine vahiy eder olduğumuz erkek adamlardı." (Yusuf süresi 109. Ayeti) Bu ayeti kerimeyi delil gösteren Maturidi mezhebi kadınlardan peygamber olamayacağını söylemiştir.
Bir peygamber olan Zekeriya (a.s.), bir veliye olan Hz. Meryem'inmakamına, ondan sadır olan kerametin büyüklüğüne şahid olduğu anda, Rabbinden hemen, Kuranı Kerimin diliyle duaya başlamıştır.
"İşte orada Zekeriya Rabbine dua etti. Ey Rabbim, bana kendi katından temiz bir nesil ihsan et. Şüphesiz ki sen, duayı çok işitensin," dedi. Ali imran 38. Ayeti kerime.
Peygamberinin bu duasıyla hemen Melekler gelip duasının Allah tarafından kabul olduğunu Zekeriya (a. s.) bildirmişlerdi. Hanımının yaşlanmış, doğum yapamayacak bir yaşta olmasına rağmen, mucize sadır olmuş ve Rabbimiz ona katından ismi Yahya olan bir peygamber bahşetmişti.
Son peygamber, Habibullah sıfatlı Muhammed Mustafa (s.a.a.)gelmiştir. Ondan sonra peygamber gelemeyeceğine göre, Rabbimizden öyle veliler ve veliyeler istiyoruz ki, Müslümanları düştükleri bu zilletten ve aşağılanmadan çıkartıp, Hak ettikleri seviyeye, O kutlu nebinin ümmetine yakışır duruma getirsin. Amin.
Bilmediğimiz bu konuyu Yüce kitabımız Kuranı Kerimin ayetleriyle anlamaya çalışalım ki, tevilden ve 'İsrailiyat'tan uzak durabilelim. Müslümanlar ilk peygamber Âdem (a. s.)'den beri kâfirlerden çok çeşitli zulümler görmüş takatlerinin bittiği, dermanlarının tükendiği anlarda, düşmanlarının onları tarih sayfasından silecekleri zamanlarda, Allah-ü Teâlâ sevdiği ve seçtiği resulleri, nebileri ve veli kulları ile inananların, sayı bakımından azlıklarına, güçsüzlüklerine bakmadan, Müslümanlara büyük zaferler bahşetmiştir.
Ali İmran süresi 37. Ayeti kerimede Allah-ü Teâlâ şöyle buyurmaktadır " Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir kabul ile kabul buyurdu ve güzel bir surette yetiştirdi. Zekeriya'nın himayesine verdi, Zekeriya, onun bulunduğu mihraba her girişinde yanında yeni bir rızık bulur;' Ey Meryem! Bu sana nereden? Derdi. O'da Allah tarafından, derdi. Şüphe yok ki Allah dilediğini hesapsız rızıklandırır."
Hz. Meryem annesi, 'Hanne'nin rahminde iken babası 'İmran'ı kaybetti. Annesi onu mabede nezir(adak) olarak adadığından, doğumundan hemen sonra mabedin mihrabına götürmüştür. (Bazı âlimlere göre ise Meryem ergenlik çağına eriştikten sonra oraya götürülmüştür.) Taberi tefsiri 2. Cilt 250. Sayfa.
Zekeriya (a. s.) Hz. Meryem'in bakımını üstlenmişti. Ayeti kerimede Zekeriya (a. s.) Hz. Meryem'in bulunduğu mihraba her geldiğinde onun yanında yiyecek rızık buldu," buyurulmaktadır. Zikredilen rızıktan maksat, Dehhak, Katade, Rebi b. Enes, Süddi ve Abdullah b. Abbas'tan nakledilen diğer bir görüşe göre bu rızıktan maksat, yaz mevsiminde görülen kış meyveleri, kış mevsiminde görülen yaz meyveleridir. Zekeriya (a. s.), Hz. Meryem'in üzerine yedi kapıyı kilitliyor ve dışarı çıkıyordu. Sonra yanına girdiğinde yaz mevsiminde kış meyvesini, kış mevsiminde de yaz meyvesini buluyordu. Gördüğü bu durumdan dolayı hayrete düşüyor ve Hz. Meryem'e "Bu sana nereden geldi?" diye soruyor, Hz. Meryem bu rızıkların Allah katından gönderildiğini ifade ediyordu. Tam bu esnada Allah-ü Teâlâ İsrail oğullarını şiddetli bir kıtlıkla baş başa bırakmıştı. Fakat Allah-ü Teâlâ, Hz. Meryem'e bol rızıklar verdi ve onu Zekeriya (a. s.) yük yapmadı..(a. g. e. 2. Cilt 251-252. Sayfa)
Hz. Meryem peygamber olmadığına göre Allah-ü Teâlâ'nın bir veliye'sidir. Rabbimiz şöyle buyurmaktadır,"Senden evvel (peygamber olarak) gönderdiklerimiz şehir halkından kendilerine vahiy eder olduğumuz erkek adamlardı." (Yusuf süresi 109. Ayeti) Bu ayeti kerimeyi delil gösteren Maturidi mezhebi kadınlardan peygamber olamayacağını söylemiştir.
Bir peygamber olan Zekeriya (a.s.), bir veliye olan Hz. Meryem'inmakamına, ondan sadır olan kerametin büyüklüğüne şahid olduğu anda, Rabbinden hemen, Kuranı Kerimin diliyle duaya başlamıştır.
"İşte orada Zekeriya Rabbine dua etti. Ey Rabbim, bana kendi katından temiz bir nesil ihsan et. Şüphesiz ki sen, duayı çok işitensin," dedi. Ali imran 38. Ayeti kerime.
Peygamberinin bu duasıyla hemen Melekler gelip duasının Allah tarafından kabul olduğunu Zekeriya (a. s.) bildirmişlerdi. Hanımının yaşlanmış, doğum yapamayacak bir yaşta olmasına rağmen, mucize sadır olmuş ve Rabbimiz ona katından ismi Yahya olan bir peygamber bahşetmişti.
Son peygamber, Habibullah sıfatlı Muhammed Mustafa (s.a.a.)gelmiştir. Ondan sonra peygamber gelemeyeceğine göre, Rabbimizden öyle veliler ve veliyeler istiyoruz ki, Müslümanları düştükleri bu zilletten ve aşağılanmadan çıkartıp, Hak ettikleri seviyeye, O kutlu nebinin ümmetine yakışır duruma getirsin. Amin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ali Nezir / diğer yazıları
- Maarif yüzyılı! / 13.01.2025
- Denizcilik İşletmeleri / 27.12.2024
- Savaşların kazananları! / 06.12.2024
- Ortadoğu’da gözü olanlar! / 25.10.2024
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024
- Denizcilik İşletmeleri / 27.12.2024
- Savaşların kazananları! / 06.12.2024
- Ortadoğu’da gözü olanlar! / 25.10.2024
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024