28 Temmuz Pazar günü öğle saatlerinde, İsrail'in işgali altında bulunan Golan Tepeleri'ndeki Mecdel Şems beldesinde bir futbol sahasına roket isabet etmesi sonucu, aralarında çocukların da yer aldığı 12 kişinin hayatını kaybettiği, 17'si ağır 35 kişinin yaralandığı açıklandı.
Mecdel Şems 25 bin Dürzi nüfusun yaşadığı, kendilerinin, Suriye toplumuna ait olduklarını iddia eden Golan Tepeleri'ndeki dört büyük Dürzi köyünden biri.
Mecdel Şems, 1967 yılındaki İsrail-Arap savaşları zamanına kadar Suriye devletine ait olup, İsrail ordusu tarafından işgal edilmiş, nüfusunun Arap olduğu bir bölge. İsrail hükümeti tarafından kendilerine verilen 'İsrail pasaportlarını' kabul etmeyen Mecdel Şems sakinleri, 2018 yılında yaptıkları gösterilerle kendilerini dünya basınına 'Golan Tepeleri Suriye'nindir, Suriyelilerindir' diye duyurmaya çalışmışlardı.
Mecdel Şems, Golan Tepeleri'nin yamacında ziraata uygun sulak bir bölge. 1967 Yılında çıkan Arap-İsrail savaşının ana sebebinin Taberiye gölü ve su sorunu olduğunu unutmamamız gerekiyor.
Suriye hükümeti de, Mecdel Şems başta olmak üzere, İsrail devletinin Golan Tepeleri'nde işgal ettiği topraklarda yaşayan bütün insanları kendi vatandaşı görmekte olup, işgal altında yaşayan vatandaşlarının can güvenliğinin korunması ile ilgili olarak 1981 yılında Birleşmiş Milletlere başvuruda bulunmuştu.
Golan Tepeleri'ni silahlı kuvvet ile işgal etmiş İsrail hükümeti, ne bölgede yaşayan Arap halkları kendi vatandaşı yapabilmiş, ne de vatandaşlığından kopardığı devlet ile bu vatandaşların can emniyetini sağlama hususundaki uluslararası arenada istenilen şartlara uymamıştır.
İsrail hükümeti, acı verici yüz kızartıcı bu katliamdan hemen sonra, saatler içinde bölgeye bakanını yollamış, Mecdel Şems sakinleri İsrailli bakanı protesto gösterileri ile karşılayarak, bölgelerine sokmamışlardır.
Mecdel Şems'deki saldırıda top oynarken ölen çocuklardan yedisi erkek, üçü kız çocuğu idi, bu vahşeti kimin ne sebeple tezgâhladığını şu anda bilmemize imkân yok. Ama bu vahşetin İsrail hükümetinin başbakanının Amerika ziyareti sırasında gerçekleşmesi, Amerikan kamuoyundan alacağı desteği daha da arttırmasına vesile olacağı aşikâr.
Öte yandan bombalanan yerin, İsrail hükümetinin sınırları içinde olması (İşgal ettiği toprak olması) ölenlerin hangi dine, hangi ırka veya millete, hangi devletin vatandaşı olduklarını iddia etmelerine bakılmaksızın, bir kara haber curcunası yapılması, bu olayla Orta Doğu'da oynanmak istenen oyunun coğrafyada yaşayan halkların nasıl bir kör kuyuya çekilmek istendiğinin en büyük alameti.
Bu saldırıda nerenin bombalandığı, kimlerin öldürüldüğü, öldürenlerin öldürdüklerine nasıl bir mesaj verdikleri açığa çıkarılmadan gerçek fail belirlenemez!
Failin ve hedefinin belirlenmediği olaylara dâhil olmak veya bir tarafta konumlanmak ancak, İsrail'in ve siyonistlerin Ortadoğu coğrafyasındaki gezdirmek istedikleri savaş otobüsüne binmek olur.
Son söz yine kâinatın rehberi Kur'an-ı Kerim'den olsun!
"Ey iman edenler! Bilmeden birilerine zarar verip de sonra yaptığınıza pişman olmamanız için, yoldan çıkmışın biri size bir haber getirdiğinde doğruluğunu araştırın." (Hucurat suresi, 6. Ayet-i kerime)
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024
- Kurban Bayramı’na girerken ne görüyoruz! / 14.06.2024
- Dai’lerin iddiası -II- / 07.06.2024
- Dai’lerin iddiası -I- / 06.06.2024
- Gazzeli anneler biliyor mu? / 24.05.2024
- Gazze için bir Yahudi hikâyesi / 10.05.2024