Bazı kanallarda ve köşe yazılarında IŞİD terör örgütünün veya adı İslam'la beraber anılan terör guruplarının neden hep İslam dünyasına yöneldiği sorgulanmaya başlandı.Özellikle IŞİD'in insanlık dışı katletmelerine Ramazan ayı içinde de devam etmesi, vicdanları zorluyor.Ve soruluyor; eğer IŞİD İslam adına hareket ediyorsa neden İsrail'i veya Hıristiyan Batı'yı değil de İslam kardeşini boğazlıyor?İslam adına hareket ettiğini ve Müslümanlardan oluştuğunu iddia eden terör gurupları farkında mısınız; neden sadece İslam dünyasına saldırıyor?Ortadoğu'da bitmeyen kargaşa ve kan gölüne dönüşen topraklar İslam dünyası üzerinde hesabı olanların bildik senaryosu?Son dönemde bu topraklarda yapılan savaşlar Müslümanın Müslüman ile mücadelesidir.Camilerin, türbelerin bombalanması, kundaktaki Müslüman bebeklerin katlidir? Alevilerin, Alevi olan Kürtlerin veya Şii kardeşlerimizin katline fetvalar?Bu tabloyu iyi değerlendirmek gerekir. İki cephesi olan bir tablo bu.Bir tarafta inancını inkar edenlerle kurulan dostlukların faturası, diğer yanda Batı'nın İslam kılıfında bölgelere yolladığı ajanların faaliyetleri.2000 senesinde bombalanan İkiz Kuleler'den sonra İslam; bir anda terör dini, Müslüman; terörist yapılıverdi.Afgan dağlarında Bin Ladin türedi; ailesi yıllarca Amerikalı ortakları ile iş yapan Bin Ladin İslami terör grubunun başı olarak öldürüldü.Aynı süreçte yine ABD'nin Kuveyt'e girmesine bile müsaade ettiği Saddam bir bayram sabahı asıldı.ABD yanlısı diğer İslam ülkelerinin liderleri Arap Baharı'nda koltuklarından edildi, Kaddafi halkına linç ettirildi, Mübarek hapse mahkum vs?Yıllarca ABD ile beraber olanlar dikta oldukları için alaşağı edilirken, aslında istikrar kaybettirildi. Ve Ortadoğu ülkelerinde ciddi bir kaos başladı.Liderine isyan edenler önce halkın içindeki ajanlardı, sonra halk galeyana getirildi. Bugünse Irak, Suriye ve diğer bölgelerde el-Nusra'yı, el-Kaide'yi, IŞİD'i konuşuyor, vahşetini seyrediyor ve "neden Müslüman Müslümana saldırıyor?" sorusuna cevap arıyoruz.Ayette, "Kafirler birbirlerinin dostları, hâmileridir. Eğer siz böyle bilmez, bu ölçüyle vaziyet almazsanız, yeryüzünde bir fitne ve büyük bir fesat ortaya çıkar" (Enfal 8/73) ölçüsü vardır.Bu ölçü İslam aleminde unutturulmuştur.Farklı inançlarla beraber hareket ettirilmek sevdirildi ve ayetteki cı akıbeti yaşar olduk:"Mü'minler, mü'minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin. Kim bunu yaparsa, artık onun Allah ile hiçbir bağı yoktur." (Âl-i İmran Suresi, 3/28).Bu birinci kısım. Diğer yandan da Batı'nın yolladığı adamlar İslam kılıfında bölgeye yolladığı ajanların faaliyetleri var. Bugün İslam dünyasında dolaşan kanlı el, aslında Batı'nın elidir, IŞİD'in, el-Kaide'nin içinde Müslümandan çok Batı'dan gelen farklı adamlar silah doğrultmaktadır. Bu konuda İngilliz Sömürgeler Bakanlığı'nın 1800'lü yıllarda hazırladığı ve Prof. Dr.
Haydar Baş Bey'in "Dinî ve Millî Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler" isimli eserinde yer alan maddeler geldiğimiz noktanın nedenleri için bir yol göstericidir. - Müslümanlar arasında fitnenin yayılması, - Diğer dinlerin de hak olduğu fikrinin işlenmesi, - İslam dininin tek hak din olduğu görüşünün yanlışlığının anlatılması, - Türbe ziyaretlerinin yersiz olduğunun halk arasında yayılması gibi çalışmalar İslam dünyasının içine zehri akıtmıştır. "Neden Müslüman Müslümana saldırıyor, Batıyı, esas düşmanı unuttu" sorusuna işte bu iki cepheden bakmak gerekiyor.