Buğday öğütenlerin,harman savuranların, tütün kıranların,bağ bozumu yapanların ülkesidir Anadolu.
İşte bu güzel ülke aynı zamanda erenler yurdu evliyalar ocağıdır. Enbüyük kentlerden en sessiz köşelere kadar,nerde olursanız olun,mutlu demlerinizde bir gülümseyiş, çaresiz anlarınızda bir cesaret kıvılcımı halinde sizleri selamlayan büyük bir türbe, küçük bir mezar ya da efsaneye dönüşmüş eski bir olay bulursunuz Anadolu'da.
Fakat Anadolu'nun her yerine yayılmış olan, erenleri Hak aşıklarını, bizlere bugüne kadar eksik anlatmışlar.
Yaşadıklar döneme, adeta damgalarını vuran Evliyaların, yanlızca bazı yönleri anlatılmış bize. Asıl anlatılması gereken yönleri eksik bırakılarak, onların sosyal yaşamdan kopuk yanlızca manevi ilimlerle uğraştıklarından bahsetmişler bize. Belkide bir çoğumuzun beğenerek izlediği, evliyaları anlatan filimlerde bile hep bu mantıkla hareket edilmiş ve bu yüce insanlar, 150 yıl öncesine hapsedilerek, günümüzde var olamayacakları fikri yerleştirilmiş kafalarımıza.
Peki neden böyle yapıldı? Neden hak aşıkları sosyal hayattan kopuk, yanlızca manevi ilimlerle uğraşan kişiler olarak anlatıldı bizlere? Yoksa bu da gelecek için planlanmış bir oyunmuydu?
İşte bütün bunlar, Anadoluda gezerken karşılaştığım erenlerin, Hak aşıklarının hayatlarını inceledikten sonra, kafama takılan sorulardan yanlızca bir kaçı oldu. Sebebine gelince;
Hak aşıkları, yaşadıkları bölgelerde sosyal yapıyı şekilendirmiş ve düzgün işlemesini sağlamışlardır. Toplumun ahlaki ölçülerini sürekli zinde tutmayı başaran Erenler, insanların huzur ve barış içinde yaşamalarını sağlamışlardır.
Kalbi Hak'kın sevgisi ile dolup taşan evliyalar, Hak'kın onlara verdiği güç ve kudretle, ekonomiden sanata, bilimden eğitime, toplumun her ayrıntısında, başarının zirvesine ulaşmışlar.
Manevi ilimlerde, tasavvufda, dini ilimlerde, çevrelerine ışık saçan bu gönül erleri, en mükemmel tüccar, en mükemmel esnaf, en mükemmel bilim adamı, en mükemmel sanatcı,şair, en mükkemmel idareci, en mükemmel asker hatta döneminin en mükemmel ekonomisti olmuşlardır.
Evliyaların hangisinin hayatına bakarsanız bakın, bu saydığım özelliklerden birini veya birkaçını, bazılarında ise hepsini görmeniz mümkün. Ama nedense Hak aşıklarının bu özellikleri çok fazla gündeme getirilmiyor.
Anadolu da gezdikce karşılaştığım Hak aşıklarının, erenlerin, evliyaların bu yönlerini incelemeye devam edeceğim, bakalım karşıma hangi bilinmedik özellikleri çıkacak ...
İşte bu güzel ülke aynı zamanda erenler yurdu evliyalar ocağıdır. Enbüyük kentlerden en sessiz köşelere kadar,nerde olursanız olun,mutlu demlerinizde bir gülümseyiş, çaresiz anlarınızda bir cesaret kıvılcımı halinde sizleri selamlayan büyük bir türbe, küçük bir mezar ya da efsaneye dönüşmüş eski bir olay bulursunuz Anadolu'da.
Fakat Anadolu'nun her yerine yayılmış olan, erenleri Hak aşıklarını, bizlere bugüne kadar eksik anlatmışlar.
Yaşadıklar döneme, adeta damgalarını vuran Evliyaların, yanlızca bazı yönleri anlatılmış bize. Asıl anlatılması gereken yönleri eksik bırakılarak, onların sosyal yaşamdan kopuk yanlızca manevi ilimlerle uğraştıklarından bahsetmişler bize. Belkide bir çoğumuzun beğenerek izlediği, evliyaları anlatan filimlerde bile hep bu mantıkla hareket edilmiş ve bu yüce insanlar, 150 yıl öncesine hapsedilerek, günümüzde var olamayacakları fikri yerleştirilmiş kafalarımıza.
Peki neden böyle yapıldı? Neden hak aşıkları sosyal hayattan kopuk, yanlızca manevi ilimlerle uğraşan kişiler olarak anlatıldı bizlere? Yoksa bu da gelecek için planlanmış bir oyunmuydu?
İşte bütün bunlar, Anadoluda gezerken karşılaştığım erenlerin, Hak aşıklarının hayatlarını inceledikten sonra, kafama takılan sorulardan yanlızca bir kaçı oldu. Sebebine gelince;
Hak aşıkları, yaşadıkları bölgelerde sosyal yapıyı şekilendirmiş ve düzgün işlemesini sağlamışlardır. Toplumun ahlaki ölçülerini sürekli zinde tutmayı başaran Erenler, insanların huzur ve barış içinde yaşamalarını sağlamışlardır.
Kalbi Hak'kın sevgisi ile dolup taşan evliyalar, Hak'kın onlara verdiği güç ve kudretle, ekonomiden sanata, bilimden eğitime, toplumun her ayrıntısında, başarının zirvesine ulaşmışlar.
Manevi ilimlerde, tasavvufda, dini ilimlerde, çevrelerine ışık saçan bu gönül erleri, en mükemmel tüccar, en mükemmel esnaf, en mükemmel bilim adamı, en mükemmel sanatcı,şair, en mükkemmel idareci, en mükemmel asker hatta döneminin en mükemmel ekonomisti olmuşlardır.
Evliyaların hangisinin hayatına bakarsanız bakın, bu saydığım özelliklerden birini veya birkaçını, bazılarında ise hepsini görmeniz mümkün. Ama nedense Hak aşıklarının bu özellikleri çok fazla gündeme getirilmiyor.
Anadolu da gezdikce karşılaştığım Hak aşıklarının, erenlerin, evliyaların bu yönlerini incelemeye devam edeceğim, bakalım karşıma hangi bilinmedik özellikleri çıkacak ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012