Nereden nereye: Bir arpa boyu

Sekiz sendir az gittik-uz gittik, dere-tepe düz gittik dönüp bir de baktık ki? Devasa adımlar attık!.. Okyanuslarda dev kulaçlar attık!...Karada yüzlerce kilometre, havada ise bin kilometre hız yaptık!.. Dönüp bir de baktık ki? Toplu  temel atma törenleri, toplu açılım merasimleri ve ardından tekrar tekrar aynı mıntıkalarda temel atma ve hizmete açma merasimleri? Kayıtları başa aldık  ve de gördük ki? Mesafe müthiş! Bir arpa boyu. Müspet anlamda, gelişme, kalkınma ve kazanım anlamında bir arpa boyu ve fakat geriye gidiş, tükeniş-tüketiş anlamında, tahribat anlamında gerçekten nereden nereye denilebilecek kadar bir felaketle karşı karşıyayız. Sekiz senede bu kadar milli servet nasıl çar-çur edilebilir? Bu kadar altın  yumurtlayan tavuk acımasızca nasıl kesilir ve de kestirilir? İşinin ve aşının başında olan bu kadar insan  nasıl olur da bu kadar kısa zamanda aşsız ve işsiz bırakılabilir? Sekiz senede iç ve dış borçlar nasıl olurda böylesine üçe-beşe katlanabilir? Gerçekten ; nereden nereye? Kalkınma ve gelişme-büyüme anlamında sadece bir arpa boyu ama tahribat anlamında müthiş mesafe? Biliyorum, tuzu kuru hacım benim yazımı okurken; "Aziz Hoca yine siyaset yapmış" diyecektir. Hacıma tek sorum var; madem ki her taraf güllük-gülistanlık, müthiş büyüdük,zenginleştik de bu asgari ücrete yapılan otuz bir liralık zam neyin nesi? Var da vermiyorsanız boğazınızda kalsın? Bu komik durum yokluktan-yoksulluktan ise milletin servetini  ne yaptınız, kimlere yedirdiniz? Bir tarafta herkese  sadece vatandaşlık maaşı olarak beş yüz lira vereceğim diyen, asgari ücreti iki bin lira yapacağım diyen ve kaynaklarını da ortaya koyan bir adam, adam gibi adam Haydar Baş var, diğer tarafta da asgari ücrete sadece otuz bir lira zam yapabilen tek başına bir iktidar var. Hacım hala soruyor; "Hayda Hoca siyasete niçin girdi?" Emin olum ki bu soru da hacımın kendi sorusu değil, bu da diğerleri gibi hazır sorulardan. Nerden nereye: Bir arpa boyu.