Resûlullah'a (s.a.a.) peygamberlik vazifesi verilmeden önceki yaşantısına baktığımız zaman da aynı güzellikleri görüyoruz. Mesela; Hz. Hatice validemizle evlenmeden evvel, onunla bir ticari münasebeti olmuştur. Hz. Hatice onu kervanının başına koymuş, Şam'a ticaret için göndermiştir. Peygamber Efendimiz'in (s.a.a.) hayatına baktığımız zaman, "Bir dönem geçirmiş de ticareti öğrenmiş, ondan sonra da böyle mükemmel bir tüccar veya tacir olmuştur" diyemeyiz.O'nda öyle bir cevher var ki, nereye gidiyorsa orada öne çıkıyor. Ticarette de Hz. Hatice validemiz, kendi beyanıyla, hiçbir ortağında kazanamadığını Resûlullah (s.a.a.) ile birlikte kazanıyor.Kısaca, ona bir tacir olarak baktığımız zaman, mükemmel bir tacir, bir arkadaş olarak baktığımız zaman en mükemmel bir dost, bir arkadaş, aile reisi olarak baktığımız zaman en mükemmel bir aile reisi olarak görüyoruz. O'nu nereye koyarsak, en ön safa kendiliğinden geçiyor. İşte O'nu öne geçiren o sıfat, o özellik, o cevher onun ahlâk-ı hamidesidir, kemalindeki üstünlüğüdür. İnsan-ı kâmil olmasıdır. O'nun bütün mükemmelliklerinin temelinde yatan espri, nübüvvet ile yükümlü olmasıdır. Bu vazife sebebiyle O'nu Cenab-ı Hakk terbiye etmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.a.), "Beni Rabb'im terbiye etti. En güzel terbiye ile terbiye etti" buyuruyor. (Acluni, Keşfü'l-Hafa, c.1, s.70, hn:164; en-Nebhanî, el-Fethu'l-Kebîr, 1,64).Peygamber Efendimiz Allah'a öyle bir bağ ile bağlı ki, Allah'tan hiç ayrılmıyor. Rabıtası direkt Allah'a? Allah'ın elinde, yed-i kudretinde? Onun elinin dışında değil? İnsanlar içinde davranış biçimleri, aile etrafı içerisinde münasebeti, insanlarla hukuku tam bir örnektir. Cenab-ı Hakk O'nu bu şekilde mükemmel bir insan olarak yaratmıştır.. Bütün dünya bir araya gelse, o vadide, o kulvarda aynı metodla aynı gayeye varmak için çalışsa, Hz. Muhammed (s.a.a.) Efendimizin tırnağı olması mümkün değildir. Bastığı toprak olması mümkün değildir. O bu hali hayat tecrübesi ya da çalışması neticesi değil, Allah'ın lutfu ile elde etmiştir. Cenab-ı Hakk'ın O'na bir nasibi, bir rahmetidir. Bizzat kendisi de rahmet olarak gönderilmiştir. Âyette, "(Resûlüm!) Biz Seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik" (Enbiya: 21/107) buyuruluyor. O ğiâleme rahmet olarak gönderilmiş, yani O bir vazifeyle gönderilmiştir. O matlup, bütün insanlık da taliptir. O Allah'ın matlubu, Allah'ın sevdiği, seçtiğidir. Peygamber Efendimiz, "Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim." (İmam Malik, Muvatta, hüsnü'l-huluk, 8; İmam Menâvî, el-Künüzü'l-Hakayik; Suyuti, Camiu's-Sagir) buyuruyor. Maksat, gaye, güzel ahlâktır. Peygamber Efendimizin yanına birisi gelip, "Ya Resûlallah, din nedir? Bana öğret" dedi. Peygamber (s.a.a.), "İyi ahlâktır" buyurdu. Sonra adam bir sağdan, bir soldan gelerek her sefer aynı soruyu tekrarladı. Peygamberimiz de her seferinde buyurdu: "Din güzel ahlâktır." (İmam Gazali, Kimya-yı Saadet).Demek ki, güzel ahlâk işin özüdür. Güzel ahlâkın numunesi olarak da Cenab-ı Fahri Kâinat Efendimiz, biz insanlara, bütün beşeriyete canlı bir güzel ahlâk örneği, Kur'an numunesi olarak takdim edilmiştir. Peygamber Efendimiz'in hayatının her anında ve de her mekanda, Cenab-ı Hakk'ı zikrettiğini, dua ettiğini görürüz. O'nun her hali ve her anı zikirdir. Uykudan uyandığında, elbisesini giyerken, tuvalete girerken, abdest alırken, guslederken, otururken, kalkarken, elbisesini çıkarırken, yemek yerken, yemeği bitirdikten sonra, bir şey içerken, içtikten sonra, mescide girerken, mescidden çıkarken, çarşıya çıkarken, sefere çıkarken, savaşa giderken, harp esnasında, savaştan dönerken, yatmaya hazırlanırken, güneş doğarken, güneş doğduktan sonra, güneş batarken, güneş tam tepedeyken? Özetle O'nun zikirsiz geçen bir anı dahi yoktu. Her anı ve hali Allah'ı zikirdi. Bu nedenle, Allah'a kavuşmayı uman çokça zikredenler için Resûlullah (s.a.a.) usvetu'n-hasene/güzel örnektir.
Yeliz Yücel / diğer yazıları
- Üç aylar iklimi-4 / 20.03.2017
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016