Obezite tehdidi gittikçe büyüyor
Yanlış beslenme ve hareketsizliğin tetiklediği obezite; kanser, kalp, şeker başta olmak üzere pek çok hastalığa da neden oluyor. Son yıllarda görülen obezite artışında bilgisayar, telefon ve televizyon ile fazla vakit geçirmek, hareketsizlik de en önemli faktörler arasında
12.12.2019 16:02:00





Çağın hastalığı obezite, başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünya genelinde insan sağlığını giderek daha çok tehdit ediyor. Vücut sağlığını ve fonksiyonlarını bozacak ölçüde kilo alan çocukların sayısı her geçen gün yükseliyor. Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Uğur Deveci'ye göre Türkiye'de obezite giderek artıyor ve önlem alınmazsa yükseliş devam edecek.
Deveci, obezitenin gelişmesinde genetik faktörlerin önemli olduğunu, normal kilolu anne ve babanın çocuğunun obez olma oranının yüzde 10, obez anne ve babanın çocuğunda ise bu oranın yüzde 80'lere ulaştığına dikkat çekti. Deveci, obeziteyi belirleyen çevresel etmenlerin ise diyet, yaşam tarzı ve kültürel yapı olduğunu vurguladı.
Teknolojik olanakların artması yaşam konforunu iyileştirse de insanların daha az enerji harcamasına yol açtığını vurgulayan Doç. Dr. Deveci, otomobil, asansör, ev içi teknolojileri ve online alışverişin bir yandan zamandan kazanım yaratırken bir yandan da düzensiz veya hiç hareketin olmadığı yaşama neden olduğunu söyledi.
Çocuklar neden obez oluyor?
Televizyon, telefon ve bilgisayar ile çok vakit geçiren kişilerin daha az enerji harcadığını, bu durumun özellikle çocuklarda çok etkili olduğunu dile getiren Doç. Dr. Deveci, çocuklarda ve genç erişkinlerdeki obezite artış hızının, erişkinlerdekine paralel olduğunu söyledi.
Batı ülkelerinde her dört çocuktan birinin aşırı kilolu olduğunu belirten Deveci, çocukların erişkinlere göre daha hareketli olmasına karşın teknolojik cihazların çocukların hareketlerini kısıtladığına, bu durumun son on yıl içinde çocuklarda obezitenin artışında etkili bir faktör olduğuna dikkat çekti.
Obezite kanser riskini artırıyor
Doç. Dr. Deveci, kalp hastalıkları, metabolik sendrom, şeker hastalığı, solunum problemleri, uyku apne sendromu, hiperlipidemi, kalça ve diz eklem sorunları gibi pek çok hastalıkla ilişkisi kanıtlanan obezitenin koroner kalp hastalığında da kilit rol oynadığının ispatlandığını söyledi.
Deveci, şu bilgileri verdi: "Özellikle karın ve bel çevresinde yoğun yağlanmanın olduğu 'santral obezite' ile hipertansiyon ilişkisi kanıtladı. Obezitenin kansere yol açtığı da biliniyor. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu verilerine göre ülkemizde obeziteye atfedilen kanser sayısı 2014 yılı için altı bine yakındı.
Obeziteye bağlı gelişen kanserlerin daha çok kadınları etkilediği, meme ve rahim kanserlerinin, kalın bağırsak tümörlerinin ve prostat kanserinin obez insanlarda daha fazla görüldüğü kanıtlandı. Kilo verme ile bu riskin azaldığı da görülüyor. Obezite probleminin çözümü kanser oranlarını ciddi oranda düşürür"
Tedavisi nasıl olmalı?
Doç. Dr. Deveci, obezite şikayetiyle başvuran hastada öncelikle kilo alımına neden olabilecek organik ve hormonal bir neden olup olmadığının araştırması gerektiğini çünkü hipotiroidi, böbrek üstü bezinde hormon üretim bozukluğu ve insülin direncinin fazla yemek yemeye yol açarak kilo alımına neden olabileceğini söyledi. Deveci, "Bu durumlar tespit edilerek tedavi edilmeli, buna göre kişinin günlük diyeti ve yaşam tarzı düzenlenmeli.
Yapılan araştırmalarda organik bir durumun saptanmadığı hastalarda diyet düzenlenmesi ve yaşam tarzının değiştirilmesi ilk aşamayı oluşturuyor. İlaç tedavisi genellikle daha ağır, vücut kitle indeksinin 27'den çok veya tek başına yaşam şekli değişikliklerinin işe yaramadığı hastalarda kullanılan ikinci basamak tedavidir. Ancak ilaçlar, davranış, diyet ve aktiviteyi içeren ayrıntılı bir programın çerçevesinde kullanılmalı"
OKAN EGESEL
'AŞAĞIDAKİ VİDEOLAR İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR'
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.