logo
04 ARALIK 2023

Ogün Samast hakkındaki yeni iddianame kabul edildi

Hrant Dink'in katili Ogün Samast hakkındaki iddianame mahkeme tarafından kabul edildi.
21.11.2023 14:36:00 / Güncelleme: 21.11.2023 14:50:40
AA
Ogün Samast hakkındaki yeni iddianame kabul edildi
Ogün Samast hakkındaki yeni iddianame kabul edildi
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan 7 yıl 6 aydan 12 yıla kadar hapis istemiyle düzenlenen iddianame, İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, savcılıkça hazırlanan iddianame üzerindeki incelemelerini tamamladı.

İddianameyi kabul eden mahkeme, hazırladığı tensip zaptında ilk duruşmanın 26 Aralık'ta yapılmasını kararlaştırdı.

İddianamede FETÖ suçlaması var

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Arat, Delal, Hasrof, Rahil Dink ve Sera Dink Nazarıan müşteki olarak yer alırken, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin suç duyurusunda bulunduğu kaydediliyor.

Yasin Hayal'in "suç örgütü yöneticisi olmak", Erhan Tuncel ve Ogün Samast'ın ise "suç örgütü üyesi olmak" suçundan ceza aldıkları ifade edilen iddianamede, Samast'ın 5 Aralık 2014'te savcılıktaki ifadesine de yer verilerek, şunları söylediği aktarılıyor:

"Mektupta yazdığım gibi Yasin önce beni Erhan Tuncel'in evine götürdü. Ben evde bilgisayarda oyun oynuyordum. O sırada benim bulunduğum yerin 3 metre arkasında mutfak bölümü vardı, mutfağın kapısı açıktı. Erhan'la Yasin konuşuyordu. Ben de kulak misafiri oldum. Erhan'ın 'Ramazan Akyürek ve Fuat müdür' diye konuştuğunu duyunca döndüm dinledim. Yasin dedi ki, 'O zaman sırtımız sağlam.' dedi. Evden çıkınca Yasin'e sordum. Yasin dedi ki, 'Ben Ramazan Akyürek'i tanıyorum. İsmen de tanıyorum, Trabzon'da müdürlük yaptı biliyorum ama Fuat müdür kim? dedim. Yasin de bana, 'Erhan'ın tanıdıkları, biz bu işi öteki çocuğa yaptıracaktık. Çocuk vazgeçti, Erhan onlardan referans almış, Ramazan müdür hatta 'İstanbul emniyet amiri bile biliyor ama arkanızda hepsi, düşün, büyük kahraman olacaksın, cayarsan fena olur yakarım seni.' dedi. Ben de önce dediğim gibi tekrar 'peki' dedim. Ben Yasin'e 'Olay nasıl olacak?' dedim. Yasin de bana 'Direkt olarak vuracaksın, bu şekilde imzanız olacak.' Ayrıca bana bayrak verdi otobüsten Trabzon'a dönerken 'Samsun'dan seni alacaklar, eğer burada alınırsan Ramazan müdür açığa çıkar.' dedi."

FETÖ'nün devletin tüm anayasal kurumlarını ele geçirmeye yönelik nihai hedefleri doğrultusunda askeriye, mülkiye, emniyet, yargı ve stratejik öneme sahip diğer kamu kurumlarını ele geçirmek için kendilerine engel olacaklarını düşündüğü bürokrat ve personeli sistem dışına çıkardığı anlatılan iddianamede, örgüt üyelerinin bu makamlara getirildiği ifade ediliyor.

İddianamede, örgütün, devletin kurumlarını ele geçirmek için izlediği stratejiler anlatılarak, Dink cinayeti sonrası öncelikli olarak örgütün İstanbul İstihbarat Müdürlüğünü ele geçirdiği, daha sonra ise bu şubenin imkanlarıyla Ergenekon, Balyoz, Ayışığı, Askeri Casusluk, Cizre/Temizöz, Devrimci Karargah, Tahşiye, Selam Tevhid, 17-25 Aralık operasyon ve davalarını, devamında 15 Temmuz hain darbe girişimine giden süreci başlattığı vurgulanıyor.

Ogün Samast hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğuna ilişkin somut delil elde edilemediği ifade edilen iddianamede, Samast hakkında ele geçirilen bir kısım delillerin örgütün yönetici ve üyeleriyle belli bir irtibatının olduğunu, bu irtibatla şüpheliler Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender'le birlikte Samast'ın Dink cinayetini işlerken ve sonrasında örgütün çıkar ve amaçları doğrultusunda hareket ettiğini ortaya koyduğu anlatılıyor.

Ogün Samast'ın "suça sürüklenen çocuk" olarak yer aldığı iddianamede, Samast'ın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte silahlı terör örgütü adına suç işlemek" suçundan 7 yıl 6 aydan 12 yıla kadar hapsi isteniyor.
İstanbul'da da hissedildi
Gemlik'te 5.1 büyüklüğünde deprem
5.1'lik deprem sonrası Ahmet Ercan'dan açıklama
'Bu deprem öncüdür'
Otomotiv satışlarında 1 milyon barajı aşıldı
Tüm zamanların rekoru kırıldı
TÜİK enflasyonu yine ENAG'ın yarısı
Yıllık enflasyon kasımda yüzde 61.98 oldu
ENAG enflasyon verilerini açıkladı
Yıllık enflasyon yüzde 129,27
Akşener'e yaptığı teklifi açıkladı
'Kabul etmezlerse önümüze bakacağız'
4 kişi öldü, 9 kişi yaralandı
İsrail, hastane kapısında bekleyenleri vurdu
'Uluslararası hukuka saygı duyma zamanı geldi'
UCM Başsavcısı İsrail'i uyardı
İsrail ordusundan kara harekatı açıklaması
İşgal genişlemeye devam edecek
Naci Hoca'dan açık uyarı...
Konu deprem ve bağımsızlık
Cari açık verdiğimiz 281 ürün tespit edildi
'Bakanlık yüksek açıktan hoşnut değil'
Sel ve deprem vurdu
Kentin turizmi ağır darbe aldı
Döviz açığının ilacı
Türkiye maden zengini
Beşiktaş'ın yeni başkanı Hasan Arat
Serdar Adalı'ya fark attı
'Her alanda ilerlerken kültürde zayıflıyoruz'
İlber Hoca'dan çarpıcı 'devlet' uyarısı
İstanbul'da da hissedildi
Gemlik'te 5.1 büyüklüğünde deprem
5.1'lik deprem sonrası Ahmet Ercan'dan açıklama
'Bu deprem öncüdür'
Otomotiv satışlarında 1 milyon barajı aşıldı
Tüm zamanların rekoru kırıldı
TÜİK enflasyonu yine ENAG'ın yarısı
Yıllık enflasyon kasımda yüzde 61.98 oldu
ENAG enflasyon verilerini açıkladı
Yıllık enflasyon yüzde 129,27
Akşener'e yaptığı teklifi açıkladı
'Kabul etmezlerse önümüze bakacağız'
4 kişi öldü, 9 kişi yaralandı
İsrail, hastane kapısında bekleyenleri vurdu
'Uluslararası hukuka saygı duyma zamanı geldi'
UCM Başsavcısı İsrail'i uyardı
İsrail ordusundan kara harekatı açıklaması
İşgal genişlemeye devam edecek
Naci Hoca'dan açık uyarı...
Konu deprem ve bağımsızlık
Cari açık verdiğimiz 281 ürün tespit edildi
'Bakanlık yüksek açıktan hoşnut değil'
Sel ve deprem vurdu
Kentin turizmi ağır darbe aldı
Döviz açığının ilacı
Türkiye maden zengini
Beşiktaş'ın yeni başkanı Hasan Arat
Serdar Adalı'ya fark attı
'Her alanda ilerlerken kültürde zayıflıyoruz'
İlber Hoca'dan çarpıcı 'devlet' uyarısı

Batman'da terör propagandası yapan 8 kişi gözaltına alındı

Batman'da izinsiz gösteri düzenleyen gruba yapılan müdahalede, terör propagandası yapan 8 kişi gözaltına alındı
04.12.2023 10:18:00
İhlas Haber Ajansı
Batman'da terör propagandası yapan 8 kişi gözaltına alındı
Batman'da terör propagandası yapan 8 kişi gözaltına alındı
Batman'da izinsiz gösteri düzenleyen gruba yapılan müdahalede, terör propagandası yapan 8 kişi gözaltına alındı.

Alınan bilgilere göre, dün akşam saatlerinde kent merkezinde Yılmaz Güney Parkı'nda bir araya gelen grup, izinsiz gösteri düzenledi. Polisin uyarısına rağmen slogan atarak bildiri dağıtan guruba müdahale edildi.

Polisin müdahalesi sırasında mukavemette bulunan ve aynı zamanda terör propagandası yapan 8 şüpheli gözaltına alındı.

Batman Emniyet Müdürlüğüne götürülen şüphelilerin işlemleri sürüyor.

Eski Diyanet İşleri Başkanı Lütfi Doğan hayatını kaybetti

Eski Diyanet İşleri Başkanı ve İslami İlimleri Araştırma ve Yayma Vakfı (İSİLAY) Mütevelli Heyeti Başkanı Lütfi Doğan yaşamını yitirdi.
04.12.2023 09:45:00
AA
Eski Diyanet İşleri Başkanı Lütfi Doğan hayatını kaybetti
Eski Diyanet İşleri Başkanı Lütfi Doğan hayatını kaybetti

Alınan bilgiye göre Doğan, bir süredir Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi'nde tedavi görüyordu.

Doğan, sabah saatlerinde, 93 yaşında hayatını kaybetti.

Lütfi Doğan kimdir?

Gümüşhane'nin Köse ilçesinin Salyazı köyünde 1930'da dünyaya gelen Doğan, babası Mehmet Fehmi Efendi'den Kur'an-ı Kerim okumayı öğrendi ve 1942'de dayısı Kurra Hafız Fevzi Efendi'de hıfzını tamamladı.

Dönemin önemli ilim adamlarının tedrisinde tecvid, kıraat ve Arapça gibi dini ilimleri tahsil edip icazet alan Doğan, ilk, ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirdi.

Askerlik dönüşü Gümüşhane'nin merkez ilçesinin Özcan Mahallesi'nde imam hatip olarak göreve başlayan Doğan, 1954'te Diyanet İşleri Başkanlığının açtığı müftülük imtihanını kazanarak muhtelif şehirlerde müftülük, müftü yardımcılığı ve vaizlik yaptı.

Ankara'daki görevi sırasında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden 1965'te birincilikle mezun olan Doğan, Din İşleri Yüksek Kurulu üyesiyken Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığına tayin edildi. Diyanet İşleri Başkanlığı vazifesine 15 Ocak 1968'de vekaleten atanan Doğan, bu görevini 25 Ağustos 1972'ye kadar yürüttü.

Daha sonra Milli Görüş hareketinin kurucusu ve eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın daveti üzerine siyasete giren Doğan, Milli Selamet Partisinden (MSP) 1973-1980 arasında, iki dönem Erzurum Senatörü olarak görev yaptı.

1980 askeri darbesi döneminde Kirazlıdere Tutukevi'nde 8 ay tutuklu kalan Doğan, 1991'den itibaren 3 dönem Gümüşhane Milletvekili olarak TBMM'de yer aldı.

Arapça, Farsça ve Fransızca bilen Doğan, bir kısım arkadaşıyla 1987'de İSİLAY'ı kurdu. Doğan, Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu vakfın Keçiören ve Balgat'taki müesseselerinde, ilerleyen yaşına rağmen eğitim faaliyetlerine devam ediyordu. 

İşte gerçek beka sorunu: Bağımsızlığın yolu depreme dirençli kentlerden geçer

Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul'da verdiği konferansta, depreme karşı en etkili çözümün 'depreme dirençli yerleşim alanları oluşturmak' olduğunu dile getirerek, "Türk milleti bunu yapmadığı sürece 21. asrı ekonomik ve siyasi açıdan bağımsız olarak atlatamayız" dedi.
04.12.2023 00:13:00 / Güncelleme: 04.12.2023 07:50:19
Haber Merkezi
 İşte gerçek beka sorunu:  Bağımsızlığın yolu depreme dirençli kentlerden geçer
 İşte gerçek beka sorunu:  Bağımsızlığın yolu depreme dirençli kentlerden geçer
Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul Rumeli Üniversitesi'nde "Deprem Gerçeği ve Yapılması Gerekenler" başlıklı konferans verdi. Prof. Dr. Görür deprem gerçeği ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

"Türkiye'nin her tarafı faylarla dolu. Bu fayların deprem yineleme periyodu dolduğu zaman deprem kaçınılmaz" olacaktır diyen Görür, şunları söyledi:

"Türkiye'nin hemen hemen her yerinde deprem olacak. Öyle dörtlük beşlik depremlerden bahsetmiyorum. 7 ve üzeri büyüklüğündeki afet niteliğinde depremler olacak. Dolayısıyla bu ülkede herhangi bir gece bir sabah kalktığınızda herhangi bir yerde büyük bir depremin olduğunu, binlerce evin yıkıldığını, insanımızın öldüğünü duyabilirseniz. Gerçek olan bu. Çözümü ise çok basit. Tek çözüm depreme dirençli yerleşim alanları oluşturarak, ülkemizdeki bütün yerleşim alanlarını depreme dirençli yapılmasını sağlayacağız. Bu mümkün değil gibi gözüküyor ama gayet mümkün. Örneklemek gerekirse, Kaliforniya, Japonya, Meksika hatta Brezilya, Arjantin, İtalya, Çin… Bütün buralarda depreme dirençli kentler oluşturulmuş, özellikle Endonezya'da. Bu ülkelerde, Türkiye'deki depremlerden daha büyük şiddetle depremler olduğu halde, özellikle Japonya'da, 35 kişi ya ölüyor ya ölmüyor. Günlük yaşam bile değişmiyor."


Marmara'da risk büyük

Marmara Bölgesi'nin deprem tehdidi altında olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Naci Görür, şunları söyledi:

"Marmara Denizi'nin içinde İzmit Körfezi'nden başlayıp Tekirdağ'a giden bir fay zonu var. Bu zon dünyanın en tehlikeli ve en çok deprem üreten zonlarından biri. Uzunluğu 160 kilometre ve 3 parçadan meydana geliyor. Biri Adalar'ın güneyindeki Adalar Fayı, diğeri Kumburgaz Fayı, öbürü de Tekirdağ Fayı. Bizim denizaltı ile yaptığımız çalışmalar Tekirdağ Fayı'nın 1910 senesinde kırıldığını gösteriyor. Kalan iki fay da kilitli ve deprem üretebilecek durumda. Ne zaman üretir? Onu bilmiyoruz ama 1999 depreminden sonra diyelim ki 30 yıl içerisinde. Her an olmak kaydıyla Marmara'da depremin olma olasılığı 30 yıl içinde yüzde 64. Şimdiye kadar 24 senemiz geçti. Dolayısıyla bu iki fay depremi oluşturacak. Bu iki fay aynı anda kırılırsa depremin büyüklüğü 7.5'e kadar varabilecek."

Aslında 15 yılda her şey tamamlanabilir

Prof. Dr. Naci Görür, "Beklediğimiz Marmara depremi olursa, ne olur" sorusunu şöyle cevapladı:

"Tek kelime ile yıkım olur. Altyapı yapı stoku, çevre tamamen çok büyük yoğunlukla imha olur. Bakın bu 11 kentte deprem oldu ya 11 kentteki yıkımı düşünün. Ondan çok daha fazla olur. Güneydoğu'da aşağı yukarı 100 milyon ton moloz açığa çıktı. İstanbul'da bu birkaç 100 milyon ton olur. Anormal bir yıkım olur çünkü kent yoğunluğu nüfus yoğunluğu kadar. Burada inşaat yoğunluğu da fazla olduğundan can kaybımız çok fazla olabilir. Mesela İstanbul'da 97 bin binanın tamamen çökeceği IBB tarafından yapılan çalışmalarda ortaya koyuldu. Bu demek milyonlarca insanın can güvenliği olmayacak. Marmara böyle bir tehdit altında... Ve maalesef insanlar hala bunun farkında değil. Burada çok basit yapılması gerekenler. Sadece 6 tane madde var. Dünyadaki bütün kentler bu 6 bileşenden oluşur. Bunlarda nedir? Yönetim sistemi, halk, altyapı, yapı stoku, ekosistem, çevre ve ekonomi... Halk muhakkak eğitilmeli. Alt yapıyı iyileştirmek gerekir. Bunun için de mesela İstanbul'un Avrupa ve Asya yakasının içme suyu ve kanalizasyon şebekesinin deprem analizini yaptım. Deprem sırasında hangi boruda kaç kırık olacağını yetkililere ilettim. Yapılması gereken bu boruları değiştirmek ve daha esnek borular yerleştirmek. Oturduğumuz kentleri deprem dirençli yapmalıyız. İnanın mümkündür. Bir bakanlık kurulsa ve bu işe başlanırsa 15 sene içerisinde Türkiye deprem dirençli hale getirilebilir. Depreme bakarken siyaseti bırakın ama oy vereceğiniz insanlardan kentlerin deprem dirençli olmasını isteyin. Bunu Türk milleti yapmadığı sürece 21. asrı ekonomik ve siyasi açıdan bağımsız olarak atlatamayız." 

İlber Ortaylı: Türkiye Cumhuriyeti neden iyi, çünkü 2 bin yıllık bir ordusu var

Tarihçi-Yazar ve Akademisyen Prof. Dr. İlber Ortaylı, 'Cumhuriyetin 100. yılında askerlikte, fende, mühendislikte büyük ilerlemeler kaydetmeye devam ediyoruz. Ancak kültür alanında zayıflıyoruz' dedi.
03.12.2023 21:14:00
İHA
İlber Ortaylı: Türkiye Cumhuriyeti neden iyi, çünkü 2 bin yıllık bir ordusu var
İlber Ortaylı: Türkiye Cumhuriyeti neden iyi, çünkü 2 bin yıllık bir ordusu var
Tarihçi-Yazar ve Akademisyen Prof. Dr. İlber Ortaylı, Çorum Belediyesi'nin Kitap Kültür Günleri çerçevesinde düzenlenen söyleşide Çorumlularla bir araya geldi.

Programa vatandaşların ilgisi yoğun oldu.

Sağlıkçılara yönelik saldırılara tepki

Herhangi bir kuruma, bir mesleğe karşı düşmanlık duymanın zayıflatıcı bir unsur olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ortaylı, 'Türkiye'de sağlık personeline yapılan saldırıları tasvip edemeyiz. Bunların ağır şekilde cezalandırılması lazım. Şinasi eserinde diyor ya 'Efendim, adam hem ahlaksız hem de deli. Bana sorarsanız hem hapishaneye konmalı, hem tımarhaneye konmalı.' Önce tımarhaneye koyarsın bunları müşahede altında tutarsın. Eğer tıbbi ehliyeti, hukuki ehliyeti var ise hasta değilse savcının önüne çıkarırsın' dedi.

Bugün dünyada ve Avrupa'da, bilhassa Almanca konuşulan Hollanda gibi ülkelerde sağlık personelinin şikayetçi olduğunu dile getiren Ortaylı, 'Yapısal aksaklıklar dolayısıyla bunların gelirleri düşük, tatmin olmuyorlar. Yani bir Alman genci ya da Hollandalı genç hekim olmak istemiyor. Sağlıkçı olmak istemiyor. Çünkü çok çalışıyor, çok yoruluyoruz ancak karşılığını alamıyoruz diyor. O nedenle utanmadan sağdan soldan doktor çağırmaya başladılar. Hangi ülkeler; bunları iyi yetiştiren Türkiye gibi, İran gibi, Pakistan ve Hindistan gibi ülkelerdeki sağlık personelini çekiyorlar. Çünkü başka yerde iyi yetişmezler. Buraya gidersen ne yaparsın bilemem. Geçinemezsin. O sizin tercihiniz. Dolayısıyla biz bu personeli iyi tutmak zorundayız' diye konuştu.

'Bu son 20 yıl falanca partinin, falanca ideolojinin eseri değil'

Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu ifade eden Ortaylı, 'Bu son 20 yıl falanca partinin, falanca ideolojinin eseri değil. Bu Türk milletinin kendine ait yoludur. Bu yolu izleyerek buralara gelmiştir. Bunun temel müesseseleri vardır. Bu temel müesseselere saygı duymayı öğrenmek zorundasınız. Birisi ordu. Ordu çok önemli müessese. Devlet, Türklerde çok önemli bir unsurdur. Bizleri bir araya getirir, bir arada tutar. Devlet hükümetlerin ve partilerin üstündedir. Türkler örgütlü bir millettir. Hemen bir araya gelmeyi bilirler. Türkiye Cumhuriyeti neden iyi, çünkü 2 bin yıllık bir ordusu var. Bu orduların ananesi var. Polis var. Polis bir memleketteki en önemli unsurdur. Bir dış temsilcilik korunuyor, polise hakaret ediliyor, taş atılıyor. Türkiye'de bir dış temsilcilik korunur. Biz İsveç, Danimarka değiliz. Biz devletiz. Böyle şeyler olmaz, biz koruruz. Koruduğu için polise de hakaret edemezsiniz' ifadelerini kullandı.

"Mühim olan devletin kendidir"

Türkiye devletini kuranların asker ve sivil bürokratlar olduğunu hatırlatan Ortaylı, 'Bizim tarihimiz bir bütündür. Sabiha Sultan'ın söylediği şu söz çok önemli; 'Türklerin imparatorluğuydu, bu da Türklerin Cumhuriyeti.' İmparatorluk yıkıldı Cumhuriyete karşıyız diye bir şey söylenmedi. Çünkü devlet devam ediyor. Mühim olan devletin kendidir. Milletle olan ilişkisidir. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Çünkü onu kuranlar eski imparatorluğun adamlarıdır. Yetişmiş generaller, yetişmiş bürokratlardır. Cumhuriyet payidar olacak' şeklinde konuştu.

Programa Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2023

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.