Okullar açıldı hasta sayısı arttı
Okulların açılmasıyla çocuk polikliniklerinde üst solunum yolu enfeksiyonları şikayeti ile başvuran çocuk hasta sayısında artış yaşandığı gözlendi
12.10.2012 00:00:00
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr.
Tuğba Bayraktar Aydın, enfeksiyonya ilgili başvuruların üşütmeye bağlı ya da
çocuğun hareketli olmasından dolayı terlemeye bağlı olmadığına dikkat çekerek,
"Çocukların kış ve sonbahar aylarında kapalı ve kalabalık ortamlarda (okul
kreş gibi) daha çok bulunması ile damlacık yolu ile virüslerin hızlı bir
şekilde bulaşması ile alakalı" dedi.
Enfeksiyon ile ilgili bu günlerde şikayetlerin arttığına dikkat çeken Dr.
Aydın, "Okulların başladığı şu dönemde çocuk polikliniklerinde üst solunum
yolu enfeksiyonları ile başvuran çocuk sayısı artmaya başladı. Velilerin çoğu,
'yaz aylarında rahattık ama okula veya kreşe başladı yeniden şikayetleri arttı'
şeklinde görüş bildirmekte. Aslında bu durum çoğu kişinin inandığı gibi
havaların soğuması nedeni ile üşütmeye bağlı yada çocuğun hareketli olmasına
nedeniyle terlemeye bağlı değil. Çocukların kış ve sonbahar aylarında kapalı ve
kalabalık ortamlarda (okul kreş gibi) daha çok bulunması ile damlacık yolu ile
virüslerin hızlı bir şekilde bulaşması ile alakalı. Dolayısıyla korumakta bir o
kadar zor virüslerin eller yolu ilede yayılabileceği düşünüldüğünde el
hijyenine dikkat önemli olsa da çocukların olduğu bir ortamda çocuğun hapşıran
ve öksürende uzak durmasını sağlamak zor. Burada veliler ve öğretmenlere biraz
iş düşüyor" ifadelerini kullandı.
“Her
enfeksiyon viral değildir”
Normal bir çocuğun yılda 6-8 defa üst solunum yolu
enfeksiyonu geçirebieceğini kaydeden Dr. Aydın, "Oysa ki normal bir çocuk
yılda 6-8 defa üst solunum yolu enfeksiyonu geçirebilir ki her enfeksiyonun 1
hafta ya da 10 günde düzeldiği kabul edildiğinde bu neredeyse bütün okul
dönemini kapsayabilir. Eğer yılda 2-3 defadan fazla zatürre 3 defadan fazla
orta kulak iltihabı yada 8 defadan fazla üst solunum yolu enfeksiyonu
geçiriliyorsa o zaman çocuğun bağışıklık sisteminde bir problem olduğu
düşünülüp bununla ilgili tetkikler yapılabilir. Bu dönemlerde çoğu geçirilen
enfeksiyon virüslerle oluşur dolayısı ile virüsler tedavisi olmayan kendi
kendine gerileyen enfeksiyonlardır. Antibiyotiğe yanıt vermezler. Bazı veliler
antibiyotik tedavisini kurtarıcı gibi görürken başlar başlamaz, tüm bulguların
düzeleceğini ve ateşinin düşeceğini düşünüp düşündükleri olmayınca panikler.
Oysa ki viral enfeksiyonlarda antibiyotik kullanımı zaten gereksiz ve
yanlıştır. Ancak unutulmamalı ki her enfeksiyon viral de değildir. Bazı
enfeksiyonlardaki mikroplarda antibiyotik verilmelidir. Bu nedenle çocuğunuzun
bir çocuk hekiminin takibinde olması ona güvenmeniz önemlidir. Özellikle gribal
enfeksiyonlarda anne babanın yapabileceği en basit şey çocukların burnunu açmak
aspire etmektir. Ateş 38-38.5’in üzerine çıkmadıkça ateş düşürücü
verilmemelidir, bol sıvı verilmelidir. Gerekli olmadıkça ateş düşürücü bile
kullanmamak ilaç kullanımını doktorlara bırakmak direnç gelişimini
engeller" diye konuştu. İHA
Tuğba Bayraktar Aydın, enfeksiyonya ilgili başvuruların üşütmeye bağlı ya da
çocuğun hareketli olmasından dolayı terlemeye bağlı olmadığına dikkat çekerek,
"Çocukların kış ve sonbahar aylarında kapalı ve kalabalık ortamlarda (okul
kreş gibi) daha çok bulunması ile damlacık yolu ile virüslerin hızlı bir
şekilde bulaşması ile alakalı" dedi.
Enfeksiyon ile ilgili bu günlerde şikayetlerin arttığına dikkat çeken Dr.
Aydın, "Okulların başladığı şu dönemde çocuk polikliniklerinde üst solunum
yolu enfeksiyonları ile başvuran çocuk sayısı artmaya başladı. Velilerin çoğu,
'yaz aylarında rahattık ama okula veya kreşe başladı yeniden şikayetleri arttı'
şeklinde görüş bildirmekte. Aslında bu durum çoğu kişinin inandığı gibi
havaların soğuması nedeni ile üşütmeye bağlı yada çocuğun hareketli olmasına
nedeniyle terlemeye bağlı değil. Çocukların kış ve sonbahar aylarında kapalı ve
kalabalık ortamlarda (okul kreş gibi) daha çok bulunması ile damlacık yolu ile
virüslerin hızlı bir şekilde bulaşması ile alakalı. Dolayısıyla korumakta bir o
kadar zor virüslerin eller yolu ilede yayılabileceği düşünüldüğünde el
hijyenine dikkat önemli olsa da çocukların olduğu bir ortamda çocuğun hapşıran
ve öksürende uzak durmasını sağlamak zor. Burada veliler ve öğretmenlere biraz
iş düşüyor" ifadelerini kullandı.
“Her
enfeksiyon viral değildir”
Normal bir çocuğun yılda 6-8 defa üst solunum yolu
enfeksiyonu geçirebieceğini kaydeden Dr. Aydın, "Oysa ki normal bir çocuk
yılda 6-8 defa üst solunum yolu enfeksiyonu geçirebilir ki her enfeksiyonun 1
hafta ya da 10 günde düzeldiği kabul edildiğinde bu neredeyse bütün okul
dönemini kapsayabilir. Eğer yılda 2-3 defadan fazla zatürre 3 defadan fazla
orta kulak iltihabı yada 8 defadan fazla üst solunum yolu enfeksiyonu
geçiriliyorsa o zaman çocuğun bağışıklık sisteminde bir problem olduğu
düşünülüp bununla ilgili tetkikler yapılabilir. Bu dönemlerde çoğu geçirilen
enfeksiyon virüslerle oluşur dolayısı ile virüsler tedavisi olmayan kendi
kendine gerileyen enfeksiyonlardır. Antibiyotiğe yanıt vermezler. Bazı veliler
antibiyotik tedavisini kurtarıcı gibi görürken başlar başlamaz, tüm bulguların
düzeleceğini ve ateşinin düşeceğini düşünüp düşündükleri olmayınca panikler.
Oysa ki viral enfeksiyonlarda antibiyotik kullanımı zaten gereksiz ve
yanlıştır. Ancak unutulmamalı ki her enfeksiyon viral de değildir. Bazı
enfeksiyonlardaki mikroplarda antibiyotik verilmelidir. Bu nedenle çocuğunuzun
bir çocuk hekiminin takibinde olması ona güvenmeniz önemlidir. Özellikle gribal
enfeksiyonlarda anne babanın yapabileceği en basit şey çocukların burnunu açmak
aspire etmektir. Ateş 38-38.5’in üzerine çıkmadıkça ateş düşürücü
verilmemelidir, bol sıvı verilmelidir. Gerekli olmadıkça ateş düşürücü bile
kullanmamak ilaç kullanımını doktorlara bırakmak direnç gelişimini
engeller" diye konuştu. İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.