Suriye hakkındaki Ulusal Acil Durum halini bir yıl daha uzatan ABD Başkanı Joe Biden, konuyla ilgili ABD Kongresine bu hafta gönderdiği mektupta Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki harekâtının DEAŞ'la mücadeleye zarar verdiğini açıkladı.
Biden mektubunda, "Suriye'deki ve Suriye'yle ilişkili durumlar, özellikle de Türkiye Hükümeti'nin Suriye'nin kuzeydoğusuna askeri taarruz düzenleme yönündeki eylemleri, DEAŞ'ı yenilgiye uğratma çabasına zarar veriyor, sivilleri tehlikeye atıyor. Bölgede barış, güvenlik ve istikrarı zedeleme tehdidi barındırıyor ve ABD'nin ulusal güvenliği ve dış politikasına karşı alışılmadık ve olağanüstü bir tehdit oluşturmayı sürdürüyor" ifadelerini kullandı.
ABD'den gelen bu açıklamaya Dışişleri düzeyinde karşılık, dün Venezüelalı mevkidaşı Felix Plasencia ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan geldi.
Bakan Çavuşoğlu, ABD Başkanı Biden'ın Suriye kararnamesini uzatması ve Türkiye'ye yönelik ifadeleriyle ilgili olarak, "Öncelikle bu mektup, kopyala yapıştır bir mektup olmuş. Bu cümleleri ve bu paragrafları Amerikan yönetimi daha önce de kullandı. Aslında Amerikan yönetimi, Kongreye mektup yollarken ya da Amerikan halkına bilgi verirken doğruyu söylemiyor. Bunun sebebi, ABD'nin PKK'yı terör örgütü kabul ederken YPG'yle iş birliği yapmasıdır. ABD, bu örgüte çok ciddi destek verdi. ABD kanunlarına göre bu bir suç. ABD'nin burada bulunma amacının da DEAŞ'la mücadele olmadığını biz çok iyi biliyoruz. DEAŞ'la biz mücadele ettik" dedi.
Dikkat ettiyseniz ABD Başkanı Biden'ın söz konusu mektubunda Türkiye'nin başta İdlib olmak üzere Suriye'nin batısında da askeri harekât gerçekleştirmesinden rahatsızlık duyulduğuna dair hiçbir ibare bulunmuyor. Ancak ABD'nin Suriye-Türkiye-Irak üçgenindeki en sıkı fıkı müttefiki konumundaki PYD/YPG kontrolündeki bölgede, yani Fırat nehrinin doğrusunda Türkiye'nin askeri olarak varlık göstermesinden rahatsızlık duyulduğu ifade ediliyor.
ABD'nin bu yaptığı aslında, 'Türkiye sen Suriye ordusu ve Rusya'yla Fırat'ın batısında istediğin gibi oyalan, ama Fırat'ın doğusunu bize bırak. Yani benim biricik PYD/YPG kankama dokunma' demektir.
ABD ile PYD/YPG kankalık ilişkisini o kadar ileriye götürmüşler ki, Afganistan'dan apar topar çekilişin Suriye'de de tekerrür etmesinden endişelenen terörist kankasına ABD, Eylül'de garanti vermiş.
ABD'nin Afganistan'dan çekilmesinden sonra korktuklarını itiraf eden
YPG/PKK elebaşlarından "Mazlum Abdi" kod adlı Ferhat Abdi Şahin, "Biden yönetimi elçiler gönderdi. Buranın Afganistan olmadığı konusunda bize güvence verdiler. Politikanın tamamen farklı olduğunu söylediler" dedi. Yabancı basında yer alan bilgilere göre Mazlum Abdi'yle görüşen ABD'liler, ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Frank McKenzie ve ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Joey Hood olmuş.
Bütün bunlar aslında Suriye'de askeri varlık bulunduran ülkemizin, enerjisinin büyük çoğunluğunu olması gereken yerde değil, olmaması gereken yere harcadığını gösteriyor.
Bu yüzden Biden'ın mektubunda 'bölgede barış, güvenlik ve istikrar' kelimelerinin ardına sakladığı, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun da 'ABD'nin burada bulunma amacının da DEAŞ'la mücadele olmadığını biz çok iyi biliyoruz' diyerek dikkat çektiği Türkiye'yi tehdit eden planları bozmak, terör örgütü PKK uzantısı YPG'nin korktuğunu başlarına getirmek istiyorsak ABD'nin ve YPG'nin istediğinin tam tersini yapmalıyız.
Yani olmamızı istedikleri Fırat'ın batısından askerlerimizi çekmeli, çıkmamızı istedikleri Fırat'ın batısında bütün gücümüzle varlık göstermeliyiz.
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023