logo
04 MAYIS 2024

'Ölü idim dirildim'

17.12.2003 00:00:00
Bugün Hz. Mevlana'nın Hakk'a yürüyüşünün, yani Rabbine vuslatının veya hepimizin bildiği şekliyle Şebi Arus'unun (Düğün Gecesi) 730. yıldönümü. O da nice Allah dostu gibi hep diri kalacakMevlânâ Hazretleri, Konya'da kırk yaşlarında iken Şems ile görüşmüştü. Mevlânâ Hazretleri, o devresinde sırf bir fakîhdi. Hukukçu idi. Müderrisdi. Çok talebeleri vardı. Varlıklı ve mülk sahibi bir insandı. O, Şems'le görüşmesinden sonra daha alim bir fakîh, daha değişik bir hukukçu olmadı. Zâhirî ilmi değişmedi. Bunları çok aştı. Celâleddîn-i Rûmî, Şems ile buluştuktan sonra ortaya asıl Mevlânâ çıktı. O, Şems ile görüşmesinden evvel bir alimdi; sonra alim bir aşık ve bağrı yanık bir arif oldu.Mevlânâ "Aşk gibi bir muallim yoktur" der.O, önceki alimlik hâlini "hamdım" diye ifâdelendirir. Sonraki hâlini ise, aşık bir alime dönüşmüş kemal ve olgunlukla nitelendirir.Uçmaya hazır kartalŞems, Celaleddîn-i Rûmî'ye kendi özünü, sahib olduğu değerleri tanıtarak ayağındaki zincirleri kopardı. Çünkü Mevlânâ uçmaya hazır bir kartaldı. Şems, O'nun ayağındaki bu bağları çözdü. O'na gönül penceresinden öteleri gösterdi. Bundan sonra Hazret-i Mevlânâ, ışık etrafındaki pervaneler gibi Şems'teki tecellînin cazibesine kapılarak yanmaya başladı.

Hazret-i Mevlânâ, Dîvan-ı Kebîr'inde Şems'le başlamış olan bu macerasını şu şekilde anlatır:Şems Mevlânâ'ya: -Âlimsin, başsın, rehbersin; saltanat sahibisin, dedi.Mevlânâ da O'na:-Bundan sonra zahir âlemin alimi değilim; başı değilim; rehberi değilim. Senin yaktığın meş'alenin aydınlattığı akıl üstü bir alemde fakir ve garîb bir seyyahım, dedi.Şems tekrar: -Sende hala akıl var! Bu sebeple divane olamadığın için bu evin mahremi değilsin, dedi. Mevlânâ da: -Bundan sonra aklıma gönlümle örtü örttüm. Divâne oldum. Himmetinle artık bu alemin mahremiyim, dedi.Şems yine:

-Sende hesâb var! Sekr halinde değilsin! Bu alemin dışındasın. Bu alemi aydınlatan akıl değil, aşktır. Önünü göremiyorsun, dedi.Mevlânâ Şems'e: -Bundan sonra himmetinle baştanbaşa ateş kesildim. Her yanımı aşk ve sekr kapladı, dedi.Şems bu sefer: -Sen bir cemaatin meş'alesisin! Yerin yükseklerde, dedi Mevlânâ ise: -Bundan sonra artık o meş'alem söndü. Gözümde onların, Mayıs böceklerinin yanıp sönen parıltısından bir farkı yok. Artık başka meş'alelerin aydınlığında yürüyorum, cevabını verdi.

Şems: -Sen ölü değilsin, Sen zahirî diriliğini muhafaza ediyorsun. Bu kapıdan öteye böyle geçilmez! Fani varlığını, bütün ihtişam ve debdebesiyle terk etmen gerekir, dedi.

Mevlânâ: -O eskidendi. Seni tanıdıktan sonra insanların bildiği manada diri değilim. Başka bir dirilikle buluşarak öldüm, dedi. Şems O'na: -Hala nefsani istinadların var! Makâmın mansıbın bâkî! Bunlardan kurtul, dedi. Mevlânâ da: -Bundan böyle Sen'in beni çekip götürdüğün ledün aleminde mevki ve mansıb aramaktayım. Evvelki varlığıma ait herşeyi terk ettim; onları aştım, dedi. Şems: -Kolun kanadın var! Ben sana kol-kanat veremem, dedi. Mevlânâ: -Bundan sonra Sen'in kolun kanadın olmak için, kolumu ve kanadımı kırdım, dedi. Şems de, bu ikrar karşısında vazifesinin bittiğine kanaat getirip O'na ilahî tecelliler ile dolu ebediyyet ufuklarında yanması için bir kanat taktı...Dünya gurbetinden kurtuluşBüyük velî, ölüm gecesini "Şeb-i Arûs" (düğün gecesi), yani dünya gurbetinden kurtuluş, vuslata eriş olarak ifade eder. Ölümün, ruhun hürriyete kavuşup, hakîkî bir ölümsüzlük ve ikbale gidiş olduğunu, şu mısra'ları ile ne güzel ifâde eder: "Öldüğüm gün, tabutumu götürürlerken, bende bu dünya derdi var sanma/Benim için ağlama, yazık, vâh vâh deme! Beni toprağa verdiklerinde de vedâ, vedâ deme!"

Hazret-ı Mevlânâ diğer bir gazelinde de şöyle der: "Ey cân! Sende bu toprak perdesi ile örtülmüş gizli bir hayat vardır. Burada, gayb aleminde gizlenmiş yüzlerce Yusuf gibi güzeller mevcûddur..."

Diğer bir beytinde, ruhunda yanan aşk ateşinin ölümle bile sönmeyeceğini şu şekilde ifade eder: "Vefatımdan sonra benim kabrimi aç ve içimin ateşi sebebiyle kefenimden nasıl duman yükseldiğini gör!"

Sultan Veled, İbtidâ-nâme'sinde babasının cenâze alayını şu şekilde anlatır: "Ulu Sultan göç etti. Gözler yaşla doldu. Gönüller matem içinde inledi. Her temiz insan O'na sadık, her millet O'na aşıktı". Mevlânâ Hazretleri, "hamdım, piştim, yandım!" şeklinde hulâsa ettiği hayatını bir başka ifade ile şöyle tasvîr etmektedir: "Ölü idim; dirildim. Gözyaşı idim; tebessüm oldum. Aşk deryasına daldım; nihayet bakî olan devlete eriştim..."
Tahmin yürütmek de zor
Elektriğe ve doğal gaza katmerli zam yolda
Çin arabaları Togg'un da baş belası
Togg'dan Tesla'ya 18 kat fark
Zanaatkârlık altın devrini yaşıyor
Kaynakçının maaşı mühendisi ikiye katlıyor
Dost düşman tanımı yapamayan bir iktidar
Beşiktaş uzatmalarda kazandı
Galibiyet golünü 90+7'de Worral attı
Altılı Masa liderleri sesiz
Kritik görüşme için yorum yapılmadı
Erdoğan'la grüşme heyeti hakkında konuştu
'İsim tercihini ben yaptım'
'Bundan önceki süreçlerde bu tür adımlar atılmıyordu'
'CHP'yi ziyaret edeceğim'
İmamoğlu beklerken randevu Özel'e verildi
O randevu neden hala verilmedi?
Erdoğan-Özel görüşmesinden İmamoğlu rahatsız mı oldu?
'Özgür Özel bir adım öne çıktı'
İsrail Gazze'de tarım arazilerini önce yok ediyor
Sonra askeri üsse dönüştürüyor
İsrail Refah'a hava saldırısı düzenledi
Yine çocukları katletti
Bakan Şimşek enflasyon verilerini değerlendirdi
"Beklentiler doğrultusunda gerçekleşti"
Genç kadın bıçak zoruyla taksiye bindirip kaçırdı
'Döveceksin biliyorum, yalvarırım bırak'
Tahmin yürütmek de zor
Elektriğe ve doğal gaza katmerli zam yolda
Çin arabaları Togg'un da baş belası
Togg'dan Tesla'ya 18 kat fark
Zanaatkârlık altın devrini yaşıyor
Kaynakçının maaşı mühendisi ikiye katlıyor
Dost düşman tanımı yapamayan bir iktidar
Beşiktaş uzatmalarda kazandı
Galibiyet golünü 90+7'de Worral attı
Altılı Masa liderleri sesiz
Kritik görüşme için yorum yapılmadı
Erdoğan'la grüşme heyeti hakkında konuştu
'İsim tercihini ben yaptım'
'Bundan önceki süreçlerde bu tür adımlar atılmıyordu'
'CHP'yi ziyaret edeceğim'
İmamoğlu beklerken randevu Özel'e verildi
O randevu neden hala verilmedi?
Erdoğan-Özel görüşmesinden İmamoğlu rahatsız mı oldu?
'Özgür Özel bir adım öne çıktı'
İsrail Gazze'de tarım arazilerini önce yok ediyor
Sonra askeri üsse dönüştürüyor
İsrail Refah'a hava saldırısı düzenledi
Yine çocukları katletti
Bakan Şimşek enflasyon verilerini değerlendirdi
"Beklentiler doğrultusunda gerçekleşti"
Genç kadın bıçak zoruyla taksiye bindirip kaçırdı
'Döveceksin biliyorum, yalvarırım bırak'

Ustaların maaşı mühendislerden yüksek

 
Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) Başkan Yardımcısı, Gemi Yat ve Hizmetleri İhracatçılar Birliği(GYHİB) Yönetim Kurulu Üyesi Cem Hüroğlu, "Şu anda gemi ve yat endüstrisinde başlangıç pozisyonu için bir mühendisin aldığı maaş 50 bin TL’den başlıyor. Usta maaşları 60-70 bin TL’den başlarken, iyi bir kaynakçının maaşı ise 100 bin TL’yi geçiyor" dedi.
04.05.2024 00:04:00
AHMET TURAN YİĞİT
 Ustaların maaşı mühendislerden yüksek
 Ustaların maaşı mühendislerden yüksek

MAST - İzmir Boat Show Tekne, Tekne Ekipmanları ve Deniz Aksesuarları Fuarı, 1 Mayıs'ta ikinci kez kapılarını açtı. Fuar 5 Mayıs Pazar günü akşam saatlerine kadar ziyaret edilebilecek. ED Fuarcılık ile İZFAŞ tarafından ikinci kez düzenlenen fuarda bilinen tekne markaları, sektörün en büyük yerli üretici tekne, ekipman ve aksesuar firmaları bir araya geldi. Geçen yıl Almanya'dan Körfez ülkelerine, İtalya'dan Macaristan'a kadar birçok ülkeden ve Türkiye'nin dört bir yanından yerli-yabancı olmak üzere toplam 20 bin 540 kişinin ziyaret ettiği fuarı, bu yıl 30 binden fazla kişinin gezmesi beklenirken, fuar alanı da geçen yıla göre metrekare bazında yüzde 50 büyüdü. 50 bin metrekarelik alanda düzenlenen fuarda farklı büyüklüklerde 300'e yakın tekne sergileniyor.

Ucuzu da var, pahalısı da

Fuarın destekçileri arasında Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR), Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) ile İzmir Tekne İmalatçıları ve Tedarikçileri Dayanışma Derneği (TEKİMDER) de yer alıyor. ED Fuarcılık Kurucu Ortağı Dilek Soydan, fuarda boyları 3 metreden 16 metreye kadar değişen motoryat, yelkenli, trawler, sürat tekneleri, son teknoloji botlar, ekipman ve aksesuarların sergilendiğini belirterek, İzmir'de ikinci kez düzenlenen fuarın Türkiye'de karada düzenlenen en büyük ikinci fuar olduğunu ve İstanbul'dan sonra fuara ev sahipliği yapabilecek en büyük limanın da İzmir olabileceğini dile getirdi. İzmir'in lokasyonunun stratejik olarak tekne ve yat sektörü için çok kıymetli olduğunu kaydeden Dilek Soydan, geçen yıl düzenlenen fuarda toplam değeri 500 milyon TL'yi bulan 250 teknenin görücüye çıktığını hatırlattı. İzmir'in tekne ve yat üretiminde de güçlü şehirler arasında yer aldığını kaydeden ED Fuarcılık Kurucu Ortağı Emel Yılmaz da, "Geçen yıl fuara katılan firmalarda yerli ve yabancı oranları yarı yarıyaydı. Bu yıl da oranın benzer seviyelerde olduğunu söyleyebiliriz. Ancak önceki yıla göre yerli üreticilerin sayısının arttığını gözlemliyoruz. Bu durum üretim tarafında başarılı olduğumuzun da bir göstergesi." dedi.  Türkiye'nin şu anda üretimde dünyada ilk 3 ülke arasında yer aldığının altını çizen Emel Yılmaz, "Üretim tarafında çok ciddi bir iş gücüne sahibiz. Kaliteli üretim yapan üreticilerimiz, dünyanın birçok noktasından talep görüyor. Fuarlarda da bu talebi net bir şekilde görüyoruz. Düzenlediğimiz fuarlar sayesinde çok ciddi ticaret hacmi yaratılıyor" ifadelerini kullandı. Teknelerden ve yatlardan KDV ve harç masrafları dışında ekstra bir vergi alınmıyor. Bu durum tekne sahipliğini kolaylaştırıyor ancak marina ve bakım masrafları en büyük sorun!

Kalifiye eleman maaşları uçtu

YATED Başkan Yardımcısı, Gemi Yat ve Hizmetleri İhracatçılar Birliği(GYHİB) Yönetim Kurulu Üyesi Cem Hüroğlu da ikincisi düzenlenen fuarın sektöre ve şehre çok büyük katkı sunduğuna dikkat çekti. Son yıllarda tekne ve ekipmanlarına talebin arttığını vurgulayan Cem Hüroğlu, "Bu ilgi sektör adına çok büyük bir itici güç oldu. Her ne kadar 2024 biraz ekonomik anlamda zor başlasa da hala tekneye ve ekipmana ilgi büyük. Her bütçeye uygun tekne bulmak da mümkün. Tekne fiyatları, boyları ve özelliklerine göre değişiklik gösteriyor. Ancak hala tekne bağlama yerleri (marina) konusunda problemler var. Marina fiyatları yükselmeye devam ediyor. Bu sorun ancak yeni yapılacak marina yatırımları ile çözülebilir. Diğer taraftan gemi, yat ve tekne üretimi tarafında kalifiye eleman bulma problemi de yaşanıyor. YATED ve ihracatçı birliği olarak kalifiye eleman sorununun çözümü için girişimlerimiz sürüyor. Lise ve üniversitelerde sektörümüz adına özel bölümler açılmalı ve müfredat ona göre oluşturulmalı. Şu anda başlangıç pozisyonu için bir mühendisin aldığı maaş 50 bin TL'den başlıyor. Usta maaşları 60-70 bin TL'den başlarken, iyi bir kaynakçının maaşı ise 100 bin TL'yi geçiyor. Sektör olarak ciddi bir istihdam oluşturuyoruz. Sadece Yalova ve Tuzla'da bu sektörde çalışan 70 bin kişi var. Tüm Türkiye'de istihdam edilen kişi sayısının 100 bini bulduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.

Tekneler karaya park ediliyor!

TEKİMDER Başkanı Hüseyin Akduman da sektörde maliyetlerin aşırı yükseldiğine işaret ederek, "Maliyetlerimizin arttığı kadar fiyatlarımızı yükseltemedik. Çünkü, fiyatı artırırsak yurt dışındaki rakiplerimizle mücadele edemeyiz. Yani sektörümüzde bazı sektörlerde iddia edilen gibi bir rant ortamı yok" dedi. Türkiye'de tekne ve yat üretiminin her geçen gün daha da iyi noktalara ulaştığını belirten Akduman, "1984'te İzmir fuarında açık alanda tekne fuarı yapardık. O zaman Türkiye'de 10-15 tane tekne üreticisi vardı. O günden bu yana sadece İzmir'de tekne üreticisi sayısı 50'ye ulaştı. Artan üretici sayısı ile tekneler daha ulaşılabilir fiyatlara çekildi. Şu anda 4.55 metre boyundaki bir tekneyi, 35 bin TL'ye alabiliyorsunuz. Her talebe göre üretim yapılabiliyor. Bu da üreticimizin gücünü gösteriyor. 12-15 metre arasındaki teknelerin fiyatları ise 350 bin Euro ile 600 bin Euro arasında değişiyor. Ancak tüketiciler şu anda arabalarının arkasına bağlayıp çekebilecekleri tekneleri çok daha fazla tercih edebiliyor. Çünkü denizde bağlayacak yer bulamıyorlar. Bulsalar da fiyatlar çok yüksek oluyor. O yüzden teknelerini karaya park ediyorlar" dedi.

İstanbul'da trafik yoğunluğu yüzde 80'e ulaştı

İstanbul'da haftanın son günü yağışın da etkisiyle trafik yoğunluğu yüzde 80'e ulaştı.
03.05.2024 17:33:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul'da trafik yoğunluğu yüzde 80'e ulaştı
İstanbul'da trafik yoğunluğu yüzde 80'e ulaştı
İstanbul'da, öğleden sonra yağış etkili oldu. Aralıklarla yağış etkisini sürdürürken, trafik akışını olumsuz etkiledi.

Büyükçekmece yönü E-5 kara yolunda trafik yoğunluğu görüldü.

Yoğunluğun görüldüğü noktalardan biri de Küçükçekmece E-5 olurken, trafik zaman zaman durma noktasına geldi.

Saat 17.00 itibariyle İBB verilerine göre trafik yoğunluğu yüzde 80 olarak ölçüldü.

Amerika'da ölü bulunan Adanalı fenomenin ailesinin avukatından şok açıklamalar

"Burada bir eziyet, bir işkence var. Açık konuşmak gerekirse bu konuda bizim bir şüphemiz yok. Yağmur'un Amerika'dayken vefat etmeden önce parasına, pasaportuna el konulmuş olduğu ve şüpheli şahıs tarafından Türkiye'ye dönmemesi için zorla tutulmuş olduğu anlaşılıyor"
03.05.2024 17:11:00
İhlas Haber Ajansı
Amerika'da ölü bulunan Adanalı fenomenin ailesinin avukatından şok açıklamalar
Amerika'da ölü bulunan Adanalı fenomenin ailesinin avukatından şok açıklamalar
Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) hayatını kaybeden ve sevgilisi tarafından öldürüldüğü iddia edilen sosyal medya fenomeni Yağmur Taktaş'ın ailesinin avukatı Fethi Öksüz, "Yağmur'un kaşlarının ve saçlarının ön kısımlarının tıraşlanması gibi durumlar da söz konusu. Burada bir eziyet, bir işkence var. Açık konuşmak gerekirse bu konuda bizim bir şüphemiz yok. Yağmur'un Amerika'dayken vefat etmeden önce parasına, pasaportuna el konulmuş olduğu ve şüpheli şahıs tarafından Türkiye'ye dönmemesi için zorla tutulmuş olduğu anlaşılıyor" dedi.

Bir televizyon yarışmasıyla ünlenen Adanalı sosyal medya fenomeni Yağmur Taktaş (28), 3 Nisan'da ABD'de fenalaşması sonrası kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Taktaş'ın cansız bedeni, 20 Nisan'da hava yoluyla getirildiği Adana'daki Kabasakal Mezarlığı'nda toprağa verildi. Taktaş'ın ailesi, daha önce darbedilen ve dalağını kaybeden kızlarının ölümüne sebep olduğunu iddia ederek avukatları aracılığıyla Türk asıllı ABD vatandaşı ressam sevgilisi A.C.F.'den şikayetçi oldu.

Mezarı açılacak yeniden otopsi yapılacak

Ailenin şikayeti üzerine yeniden otopsi yapılması için gerekli işlemler de başlatıldı. Taktaş'ın mezarının Pazartesi günü açılıp yeniden otopsi yapılacağı öğrenildi.

"Her 2 ülkede de soruşturma sürüyor"

Taktaş ailesinin avukatı Fethi Öksüz, konuyla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu. Öksüz, "Yağmur'un hayatını kaybetmesinin ardından ailesi tarafından Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. Bu suç duyurusunun akabinde soruşturma açıldı ve soruşturma şu anda devam ediyor. Ayrıca Amerika'da da soruşturma devam etmekte. Her 2 ülkede de ayrı soruşturmalar sürse de Yağmur'un Türk vatandaşı olması nedeniyle buradaki soruşturma da ilerleyecek. Burada bir takım deliller toplanacak Pazartesi günü fethi kabir yapılacak, ardından da otopsi süreci ve işlemleri başlayacak" ifadelerini kullandı.

"Yağmur öldüğünde şüpheli şahıs yanında olabilir"

Yağmur Taktaş'ın ölümündeki sır perdesinin aralanması için gerekli çabayı gösterdiklerini aktaran Av. Öksüz, şunları söyledi:

"Oradaki otopsi raporunun tamamlanması 3-4 aylık bir süreç. Ayrıca kanında yabancı madde olup olmadığıyla alakalı, onun orada aç bırakılıp bırakılmadığı, eziyet edilip edilmediği gibi sonuçların raporda çıkmasını bekliyoruz. Otopsi sürecinin hızlı ilerlemesi gerekiyor. Türkiye'de yapılacak otopside de bu hususları elde etmeyi amaçlıyoruz. Somut delillere ulaşmayı hedefliyoruz. Ayrıca duruşmayla ilgili ailenin iletmiş olduğu bilgi, belge ve yazışmalar var. Yağmur'un öldüğü zaman şüpheli şahsın yanında bulunduğuna ilişkin elimizde bir delil var. Bunu soruşturmaya bugün itibarıyla eklettik. Bununla alakalı adli makamlarımız da gerekli araştırmaları yapacaktır. Bununla beraber de otopsi raporunun çıkması akabinde soruşturma sürecinin hızlı bir şekilde ilerleyeceğine ilişkin bizim bir şüphemiz yok."

"Kamu davası açılıp yargılama sürmeli"

Yağmur Taktaş'ın ölümüne ilişkin azmettirme ihtimalleri olduğu iddiasıyla şüphelinin ailesinden de şikayetçi olduklarını kaydeden Öksüz, "Soruşturmaya onlar da en kısa sürede dahil edilecektir. Yeni bilgi, belge ve yazışmalarla beraber otopsi raporunun çıkmasının akabinde soruşturma süreci hızlı bir şekilde ilerleyecek. Şüphelerinin olmadığı ve savcılığın takdirine bağlı olmakla beraber kamu davası açılıp yargılama sürmeli" dedi.

"Yağmur Amerika'da vefat etmeden önce parasına, pasaportuna el konulmuş"

Yağmur Taktaş'a karşı şiddet, tehdit ve hakaret eylemleri gerçekleştirdiği iddiasıyla şüpheli hakkında soruşturmalar ve kovuşturmaların devam ettiğini bildiren Öksüz, "Yağmur'un zaten şikayeti akabinde gerekli adli prosedürler başlatılmış. Zaten baktığımız zaman Yağmur'un daha önceden bir organını kaybetmesine neden olacak kadar ciddi bir şiddet eylemi gerçekleştirilmiş. Yağmur'un bu şiddet eylemi neticesinde dalağını kaybetmiş ve boynundan aşağıya kadar uzun bir kesikle bir operasyon gerçekleştirilmiş. Bununla beraber sosyal medyadaki fotoğraflardan dosyaya sunulan bilgilerden, belgelerden göreceğiniz üzere Yağmur'un kaşlarının tıraşlanması, saçlarının ön kısımlarının tıraşlanması gibi durumlar da söz konusu. Burada bir eziyet, bir işkence durumu söz konusu. Açık konuşmak gerekirse bu konuda bizim bir şüphemiz yok. Bununla beraber elimizdeki bilgi ve belgelerden zaten Yağmur'un Amerika'dayken vefat etmeden önce parasına, pasaportuna el konulmuş olduğu ve şüpheli şahıs tarafından Türkiye'ye dönmemesi için zorla tutulmuş olduğu anlaşılıyor. Yağmur'un mesajlaşmalarında, belgelerinde bunu da anlayabiliyoruz. Zaten bu zorla tutulma akabinde, 'hürriyeti tahdit' neticesinde Yağmur hanım maalesef şu anda aramızda değil, maalesef kaybettik. Bununla alakalı zaten bilgi ve belgeleri de savcılığımıza sunduk" diye konuştu.

Öte yandan Av. Fethi Öksüz, sosyal medyada gerçek dışı bilgilerin paylaşıldığını belirterek, bunların devam etmesi halinde hukuki süreci başlatacaklarını söyledi.

Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan 'makam aracı' haberine yalanlama

Diyanet İşleri Başkanlığı, 'Diyanet Başkanı Erbaş'ın bir makam aracı da Suudi Arabistan'da çıktı' başlıklı haberin gerçeği yansıtmadığını belirterek, 'Gazete hakkında hukuki yollara başvurulmuştur' açıklamasını yaptı.
03.05.2024 17:08:00
İhlas Haber Ajansı
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan 'makam aracı' haberine yalanlama
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan 'makam aracı' haberine yalanlama
Diyanet İşleri Bakanlığı, bir gazetede yer alan 'Diyanet Başkanı Erbaş'ın bir makam aracı da Suudi Arabistan'da çıktı' başlıklı habere ilişkin açıklama yaptı.

Haberin gerçeği yansıtmadığı belirtilen açıklamada, 'Bugün Sözcü Gazetesi'nde 'Diyanet Başkanı Erbaş'ın bir makam aracı da Suudi Arabistan'da çıktı' başlığıyla verilen haber gerçeği yansıtmamaktadır. Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş'ın Suudi Arabistan'da haberde bahsi geçen marka ve modelde bir makam aracı olmadığı gibi herhangi bir makam aracı da yoktur. Söz konusu gazete hakkında yalan ve iftira içerikli haberle ilgili hukuki yollara başvurulmuştur' ifadelerine yer verildi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.