Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "İsrail'in Savunma Bakanı'nın ne işi var Türkiye'de? Sen 2 gün evvel kavga etmedin mi?" diye sorduktan sonra "Milletin karşısına geçip 'One Minute' tiyatrosu oynuyorlar" dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Meltem TV'de katıldığı Ekoanaliz programında, Türkiye'nin ekonomi politikalarında IMF'nin, iç politikada AB müktesebatının, dış politikada ABD'nin yörüngesine oturduğuna ve böylece kendini bağımlı hale getirdiğine dikkatleri çekerek, "Bu bağımlılık o kadar ileri derecedeki, Türkiye'nin bir çok konuda 'hayır' diyecek gücü bulunmuyor" dedi. Türkiye'nin ABD ile ilişkilerinde menfaati olmadığını hatırlatan Prof. Dr. Baş, AB ile ilişkileri de, "Hükümet, AB'nin bütün şartlarını kabul ettiğini belirterek, 'illa da bu birlikte olacağız' demektedir" ifadesiyle değerlendirdi.
Türkiye havada kata çiziyorHaydar Baş, şunları söyledi: "Türkiye'nin ileri mi yoksa geri mi gittiğini dış politikada ABD ve AB ile olan ilişkilere bakıp değerlendirmek gerekmektedir. Ekonomide IMF'nin etkisini de dikkate aldığımızda Türk milletinin lehine kazanılmış bir şey göremiyorum. Türkiye havada 'kata' çizmektedir. Şu anda Türkiye'nin pozisyonu budur. Bir başka ifadeyle Türkiye karanlıkta gölgesiyle kavga etmektedir. Böyle bir politika bu millete yakışmaz. 5 yıllık bir tarihi olan, bin yılı aşkın bir süredir İslam üzere yaşayan köklü bir medeniyetin sahibi bir milletin bence geldiği nokta bu olmamalıydı."
Kıbrıs meselesinde geriye gittikKıbrıs'ta bir Türk devleti olduğuna işaret eden Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı, "Eğer Türkiye KKTC'nin tanınması üzerine bir dış politika benimsemiş olsaydı, belki de onlarca devlet KKTC'yi tanıyacaktı" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Maalesef kurulduğu günden bu yana böyle bir devletin varlığından dünya haberdar edilmedi. Bir zamanlar bazı Asya ülkeleriye Türk dünyası 'gelin sizi kabul edelim' demelerine rağmen, Türk siyaseti buna müsaade etmedi. Bunun nedenini anlamış değilim. Aslında dışa bağımlı politika izlerseniz, anlarsınız. Yabancı güçler, 'benim dediğimi yapacaksın' diyor. Eğer senin dediğini yapmış olsaydım, 1974'teki Barış Harekatı olmazdı. 5 bin tane şehit vermezdik, Kıbrıs coğrafyasının sınırlarını belirlemezdik. Bundan dolayı kalkıp da 'beni kabul et' tartışmasını açmak manasızdır. Kurulmuş bir devletin inkırazı ve anlaşma masalarında terki sözkonusuysa biz çok geriye gittik. Ege meselesinde de AB'ye girebilmek için Yunanistan lehine politika üretmek zorundayız. Türkiye'nin dış dünyayla bağlantısı geçmişte güçlü bir devlet imajı verirken, şimdi herkes sırtımızı sıvazlıyor, 'biz bu ülkeden ne alırız', onun hesabını yapıyor. Demokratik açılımlar altında bize teklifler sunuldu. Biz de 'ne güzel' diye, Türk milletini bölünme eşiğine getirdik."
Ekonominin altyapısı elimizden çıktıTürkiye'nin yeraltı kaynaklarının yabancıların eline geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Baş, tarım ve ormancılığın durumunun da ortada olduğunu belirtti. Tarımdan bir Allah'ın kulunun memnun olmadığına dikkatleri çeken Prof. Dr. Baş, şöyle konuştu: "Çiftçilerimizin neredeyse yüzde 80'i mesleğinden vazgeçer duruma geldi. Bir tarım politikası ki, Batı dünyası sana yap dediği kadar yapacaksın, yapma dediğini yapmayacaksın. Bu nasıl politika, nasıl bağımsızlık? Hayvancılığın durumu ortada. Vatandaşlar, artan fiyatlar yüzünden ayda bir kilo eti evine alamıyor. Böyle bir manzara karşısında hayvancılık politikasının ileri gittiğini söylemenin ifrat olduğu kanaatindeyim. Bu memlekette vatandaş domuz etini tanımazken, kasapta satışı hukuki zemine oturtuldu. İnsan hakları adı altında bu milletin inancına ters düşüldü, zina serbest bırakıldı. Türkiye'de millet kurumunu koruyan bir irade var. Bunun yanlışı, noksan, vebali, günahı vardır. Ayrı konu... Türkiye'nin zırhı vazifesini gören bu kurumun varlığı tartışma konusu olmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin lağvedilmesini söyleyenler var. Yine bu iktidarın döneminde Mehmetçiğin başına çuval geçirildi. Türkiye'de kurumlararası kavga çok öne çıktı. Siyaset adalet dünyasıyla kavga içinde. Terör 8 yıl evvel 'sıfır' noktadayken, şimdi doruk noktaya çıktı. Doruk noktaya çıktıktan sonra dağdaki teröriste imkanlar tanıma adı altında biz Kürtlere hak veriyoruz iddiasında bulunuldu. Yani adam öldürmek fazilet sayılmaya başlandı. Türkiye kendi parasını basamıyor. Yeraltı kaynaklarımız, PETKİM, POAŞ, TÜPRAŞ, ERDEMİR gibi Kamu İktisadi Teşebbüslerimiz devletin elinden çıktı. Şimdi otoyollar ile boğaz köprüleri devreye giriyor. Bütün bunlar devletin elinden çıkıyor. Burada satışlar Türk milletine değil genelde yabancıya satıldı."
Barak niye geldi?ABD'den, Avrupa'dan hatta İslam dünyasına kan kusturan İsrail'den Türkiye'nin kaymağını yemeye gelen şirketlerin bulunduğuna işaret ederek, İsrail Savunma Bakanı Barak'ın Ankara ziyaretine ilişkin şunları söyledi: "İsrail'in Savunma Bakanı'nın ne işi var Türkiye'de? Sen 2 gün evvel İsrail'le kavga etmedin mi? Neyin hesabı için geldi buraya? 40 gün evvel niye ABD'ye gittin? Hangi konuyu konuştun? Şimdi onu gizlemek için oyun tezgahladınız. Ondan sonra milletin karşısına geçip 'One Minute' tiyatrosu oynuyorlar. Herkese yutturursun ancak bir tek adama, Haydar Hoca'ya yutturamazsın."
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Meltem TV'de katıldığı Ekoanaliz programında, Türkiye'nin ekonomi politikalarında IMF'nin, iç politikada AB müktesebatının, dış politikada ABD'nin yörüngesine oturduğuna ve böylece kendini bağımlı hale getirdiğine dikkatleri çekerek, "Bu bağımlılık o kadar ileri derecedeki, Türkiye'nin bir çok konuda 'hayır' diyecek gücü bulunmuyor" dedi. Türkiye'nin ABD ile ilişkilerinde menfaati olmadığını hatırlatan Prof. Dr. Baş, AB ile ilişkileri de, "Hükümet, AB'nin bütün şartlarını kabul ettiğini belirterek, 'illa da bu birlikte olacağız' demektedir" ifadesiyle değerlendirdi.
Türkiye havada kata çiziyorHaydar Baş, şunları söyledi: "Türkiye'nin ileri mi yoksa geri mi gittiğini dış politikada ABD ve AB ile olan ilişkilere bakıp değerlendirmek gerekmektedir. Ekonomide IMF'nin etkisini de dikkate aldığımızda Türk milletinin lehine kazanılmış bir şey göremiyorum. Türkiye havada 'kata' çizmektedir. Şu anda Türkiye'nin pozisyonu budur. Bir başka ifadeyle Türkiye karanlıkta gölgesiyle kavga etmektedir. Böyle bir politika bu millete yakışmaz. 5 yıllık bir tarihi olan, bin yılı aşkın bir süredir İslam üzere yaşayan köklü bir medeniyetin sahibi bir milletin bence geldiği nokta bu olmamalıydı."
Kıbrıs meselesinde geriye gittikKıbrıs'ta bir Türk devleti olduğuna işaret eden Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı, "Eğer Türkiye KKTC'nin tanınması üzerine bir dış politika benimsemiş olsaydı, belki de onlarca devlet KKTC'yi tanıyacaktı" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Maalesef kurulduğu günden bu yana böyle bir devletin varlığından dünya haberdar edilmedi. Bir zamanlar bazı Asya ülkeleriye Türk dünyası 'gelin sizi kabul edelim' demelerine rağmen, Türk siyaseti buna müsaade etmedi. Bunun nedenini anlamış değilim. Aslında dışa bağımlı politika izlerseniz, anlarsınız. Yabancı güçler, 'benim dediğimi yapacaksın' diyor. Eğer senin dediğini yapmış olsaydım, 1974'teki Barış Harekatı olmazdı. 5 bin tane şehit vermezdik, Kıbrıs coğrafyasının sınırlarını belirlemezdik. Bundan dolayı kalkıp da 'beni kabul et' tartışmasını açmak manasızdır. Kurulmuş bir devletin inkırazı ve anlaşma masalarında terki sözkonusuysa biz çok geriye gittik. Ege meselesinde de AB'ye girebilmek için Yunanistan lehine politika üretmek zorundayız. Türkiye'nin dış dünyayla bağlantısı geçmişte güçlü bir devlet imajı verirken, şimdi herkes sırtımızı sıvazlıyor, 'biz bu ülkeden ne alırız', onun hesabını yapıyor. Demokratik açılımlar altında bize teklifler sunuldu. Biz de 'ne güzel' diye, Türk milletini bölünme eşiğine getirdik."
Ekonominin altyapısı elimizden çıktıTürkiye'nin yeraltı kaynaklarının yabancıların eline geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Baş, tarım ve ormancılığın durumunun da ortada olduğunu belirtti. Tarımdan bir Allah'ın kulunun memnun olmadığına dikkatleri çeken Prof. Dr. Baş, şöyle konuştu: "Çiftçilerimizin neredeyse yüzde 80'i mesleğinden vazgeçer duruma geldi. Bir tarım politikası ki, Batı dünyası sana yap dediği kadar yapacaksın, yapma dediğini yapmayacaksın. Bu nasıl politika, nasıl bağımsızlık? Hayvancılığın durumu ortada. Vatandaşlar, artan fiyatlar yüzünden ayda bir kilo eti evine alamıyor. Böyle bir manzara karşısında hayvancılık politikasının ileri gittiğini söylemenin ifrat olduğu kanaatindeyim. Bu memlekette vatandaş domuz etini tanımazken, kasapta satışı hukuki zemine oturtuldu. İnsan hakları adı altında bu milletin inancına ters düşüldü, zina serbest bırakıldı. Türkiye'de millet kurumunu koruyan bir irade var. Bunun yanlışı, noksan, vebali, günahı vardır. Ayrı konu... Türkiye'nin zırhı vazifesini gören bu kurumun varlığı tartışma konusu olmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin lağvedilmesini söyleyenler var. Yine bu iktidarın döneminde Mehmetçiğin başına çuval geçirildi. Türkiye'de kurumlararası kavga çok öne çıktı. Siyaset adalet dünyasıyla kavga içinde. Terör 8 yıl evvel 'sıfır' noktadayken, şimdi doruk noktaya çıktı. Doruk noktaya çıktıktan sonra dağdaki teröriste imkanlar tanıma adı altında biz Kürtlere hak veriyoruz iddiasında bulunuldu. Yani adam öldürmek fazilet sayılmaya başlandı. Türkiye kendi parasını basamıyor. Yeraltı kaynaklarımız, PETKİM, POAŞ, TÜPRAŞ, ERDEMİR gibi Kamu İktisadi Teşebbüslerimiz devletin elinden çıktı. Şimdi otoyollar ile boğaz köprüleri devreye giriyor. Bütün bunlar devletin elinden çıkıyor. Burada satışlar Türk milletine değil genelde yabancıya satıldı."
Barak niye geldi?ABD'den, Avrupa'dan hatta İslam dünyasına kan kusturan İsrail'den Türkiye'nin kaymağını yemeye gelen şirketlerin bulunduğuna işaret ederek, İsrail Savunma Bakanı Barak'ın Ankara ziyaretine ilişkin şunları söyledi: "İsrail'in Savunma Bakanı'nın ne işi var Türkiye'de? Sen 2 gün evvel İsrail'le kavga etmedin mi? Neyin hesabı için geldi buraya? 40 gün evvel niye ABD'ye gittin? Hangi konuyu konuştun? Şimdi onu gizlemek için oyun tezgahladınız. Ondan sonra milletin karşısına geçip 'One Minute' tiyatrosu oynuyorlar. Herkese yutturursun ancak bir tek adama, Haydar Hoca'ya yutturamazsın."