Onlara var da bize yok mu?

Açılım, açılım günlerdir bir tartışmadır sürüyor.Daha da çok süreceğe benziyor.Bu kadar çok açılırsa kapanmasının da o kadar zor olacağını ise kimsenin düşündüğünü sanmıyorum.Kürt açılımı konusunda atacağı adımları sır gibi saklayan hükümet, yakında neler yapacağını işaretlerini yavaş yavaş ortaya dökecek.Türkiye'nin en yüksek makamı olan Cumhurbaşkanlığına bile Kürt kökenli vatandaşlarımız gelebiliyor. Daha fazla özgürlük ve demokrasi gibi ifadelerle hükümetin sağlamayı amaçladığı açılımla Kürt kökenli vatandaşlarımızın ya da belli bir bölgedeki vatandaşlarımızın diğer vatandaşlarla eşit haklara sahip olması mı sağlanacak? Bu soruya 'evet' cevabı veriliyorsa o zaman Cumhurbaşkanlığı makamına Kürt kökenli biri nasıl gelebildi? sorusuna da ikna edici bir cevap verilmeli.Mutlaka bazı sorunlar yaşanıyor ama bu sorunlara rağmen devletin her makamı hangi etnik kökene sahip olunursa olsun herkese açık. En  azından teoride böyle. Azmeden ve buna göre çalışan her vatandaş Cumhurbaşkanı da olabilir Meclis Başkanı da...O zaman hükümetin açılımıyla Kürt kökenli vatandaşlarımız ya da belli bir bölgede yaşayan vatandaşlarımıza diğer vatandaşlarımızın sahip olmadığı özel haklar yani imtiyazlar mı verilecek?Eğer bu soruya 'evet' cevabı verilirse -ki bu cevap hükümetin icraatlarıyla tam olarak ortaya çıkacak- o zaman herkes aynı imtiyazları talep edebilecek demektir.Kürt açılımının açacağı çığırla birlikte Türkiye'de yaşayan her etnik köken mensupları 'biz de isteriz' demeye başlayacaklar.Laz açılımı, Çerkez açılımı ve Gürcü açılımı gibi açılımlar takip edecek.Aça aça geriye ne Türkiye kalacak ne de üniter yapı...