'Onların ilmi insanlardan gizli kalmaz'
İmam Ali (a.s.) hüccet-imam ile ilgili olarak şöyle buyurdu: "Onlar bâtıl devletin hakimiyeti zamanında sessizlik içinde ve insanların gözünden gizli olarak yaşasalar da ilim ve edeplerinin nuru insanlardan gizli kalmaz"
30.07.2018 00:00:00
İmam Bâkır (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz Aziz ve Celil olan Allah'ın hücceti diridir ve insanların tanıdığı imam sayesinde ikame olur." (el-Bihar, 23/30/47).
İmam Sâdık (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz Aziz ve Celil olan Allah'ın hücceti kullarına sadece tanınmış imamla ikame olur." (el-Kafi, 1/177/2).
İmam Sâdık (a.s.), "Yeryüzü diri ve zahir bir âlim olmaksızın baki kalır mı?" diye sorulunca şöyle buyurmuştur: "O zaman Allah'a ibadet olunmaz." (İlel'uş Şera'i, 195/3).
Yine İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim ölür de üzerinde diri ve zahir bir imam olmazsa cahiliye ölümü üzere ölmüştür." (el-İhtisas, 269).
Bazen hüccet olan imamın korku ve gaybet durumunda yaşadığıyla ilgili olarak İmam Ali (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Allah'ım! Evet, yeryüzü Allah'ın hüccetleri ve delilleri iptal olmasın diye (bazen) zahir ve meşhur, (bazen de) korku ve gizlilik içinde yaşayarak Allah'ın hüccetlerini ikame eden birinden boş kalmaz." (el-Bihar, 23/46/91).
Yine İmam Ali (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Allah'ım! Senin, yeryüzünde mutlaka velilerine tâbi olanların dağılmaması için (bazen) zahir, (ama) itaat edilmeksizin ve (bazen de) gizli, korkulu ve bekleyen birbiri ardınca hüccetlerin olmalıdır. Onlar bâtıl devletin hakimiyeti zamanında sessizlik içinde ve insanların gözünden gizli olarak yaşasalar da ilim ve edeplerinin nuru insanlardan gizli kalmaz." (a.g.e., 23/54/116).
İmam Bâkır (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Yeryüzü zahir veya bâtın bir imam olmaksızın baki kalmaz." (el-Bihar, 23/23/26).
İmam Sâdık (a.s.) da şöyle buyurmuştur: "Allah'ım! Şüphesiz ben ilmin tümüyle toplanamayacağını ve konularının kesilmeyeceğini biliyorum. Şüphesiz ki, Sen yeryüzünü, kulların için hüccetin iptal olmasın ve dostların hidayete erdikten sonra sapmasın diye zahir ve itaat edilir veya korkulu, tanınmaz ve itaat edilmez hüccetten boş bırakmazsın." (el-Gaybet-i Nu'mani, 137/2).
Yine İmam Sâdık (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Allah Adem'i yarattığı günden beri yeryüzü zahir, meşhur veya gaib ve gizli hüccetten boş kalmamıştır." (Emali es-Seduk-Seduk, 157/15). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
İmam Sâdık (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz Aziz ve Celil olan Allah'ın hücceti kullarına sadece tanınmış imamla ikame olur." (el-Kafi, 1/177/2).
İmam Sâdık (a.s.), "Yeryüzü diri ve zahir bir âlim olmaksızın baki kalır mı?" diye sorulunca şöyle buyurmuştur: "O zaman Allah'a ibadet olunmaz." (İlel'uş Şera'i, 195/3).
Yine İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim ölür de üzerinde diri ve zahir bir imam olmazsa cahiliye ölümü üzere ölmüştür." (el-İhtisas, 269).
Bazen hüccet olan imamın korku ve gaybet durumunda yaşadığıyla ilgili olarak İmam Ali (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Allah'ım! Evet, yeryüzü Allah'ın hüccetleri ve delilleri iptal olmasın diye (bazen) zahir ve meşhur, (bazen de) korku ve gizlilik içinde yaşayarak Allah'ın hüccetlerini ikame eden birinden boş kalmaz." (el-Bihar, 23/46/91).
Yine İmam Ali (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Allah'ım! Senin, yeryüzünde mutlaka velilerine tâbi olanların dağılmaması için (bazen) zahir, (ama) itaat edilmeksizin ve (bazen de) gizli, korkulu ve bekleyen birbiri ardınca hüccetlerin olmalıdır. Onlar bâtıl devletin hakimiyeti zamanında sessizlik içinde ve insanların gözünden gizli olarak yaşasalar da ilim ve edeplerinin nuru insanlardan gizli kalmaz." (a.g.e., 23/54/116).
İmam Bâkır (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Yeryüzü zahir veya bâtın bir imam olmaksızın baki kalmaz." (el-Bihar, 23/23/26).
İmam Sâdık (a.s.) da şöyle buyurmuştur: "Allah'ım! Şüphesiz ben ilmin tümüyle toplanamayacağını ve konularının kesilmeyeceğini biliyorum. Şüphesiz ki, Sen yeryüzünü, kulların için hüccetin iptal olmasın ve dostların hidayete erdikten sonra sapmasın diye zahir ve itaat edilir veya korkulu, tanınmaz ve itaat edilmez hüccetten boş bırakmazsın." (el-Gaybet-i Nu'mani, 137/2).
Yine İmam Sâdık (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Allah Adem'i yarattığı günden beri yeryüzü zahir, meşhur veya gaib ve gizli hüccetten boş kalmamıştır." (Emali es-Seduk-Seduk, 157/15). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).