Önlem alınmadığı sürece can kaybı devam edecek
En son İliç'te meydana gelen ve 9 işçinin heyelan altında kalmasına neden olan maden faciası Türkiye'deki iş kazalarını gündeme getirdi. Soma faciası, Amasra faciası ve hergün yaşanan onlarca iş kazaları bir türlü bitmek bilmiyor. Peki, ülkemizde neden bu kadar çok iş kazaları yaşanıyor?
06.03.2024 15:27:00
Fahri Fatih Özcan
Fahri Fatih Özcan





Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023 yılında Türkiye'de meydana gelen iş kazalarında 2 bin 345 kişi hayatını kaybetti, 183 bin 954 kişi yaralandı. Bu rakamlar, Türkiye'nin iş güvenliği konusunda dünyada en kötü durumda olan ülkelerden biri olduğunu gösteriyor.
İş kazalarının en çok yaşandığı sektörler ise inşaat, madencilik, tarım ve ulaştırma olarak sıralanıyor. Bu sektörlerde çalışan işçiler, yetersiz eğitim, denetim ve koruyucu ekipman eksikliği, aşırı çalışma, düşük ücret ve sendikasızlık gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor.
İşçilerin iş güvenliği eğitimi almaması veya almalarına rağmen kurallara uymaması gibi Türkiye'de iş kazalarının yaygın olmasının pek çok nedeni var. İşverenlerin iş güvenliği kurallarını ihlal etmesi veya işçilerin sağlık ve güvenlik haklarını gözetmemesi de bu nedenlerden biri.
Devletin iş yerlerini yeterince denetlememesi veya iş kazalarına karışan işverenlere caydırıcı cezalar vermemesi, sendikaların işçilerin haklarını savunmaması veya iş güvenliği konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapmaması ve medyanın iş kazalarını gündemde tutmaması veya kamuoyu baskısı oluşturmaması da bu nedenler arasında.
Devletin yeterince denetleme yapmamasının nedenlerine baktığımızda ise karşımıza şunlar çıkıyor:
Devletin iş güvenliği denetimi için yeterli personel, ekipman ve bütçeye sahip olmaması, devletin iş güvenliği denetimi için yeterli yasal düzenleme, standart ve kriterlere sahip olmaması, devletin iş güvenliği denetimi için yeterli siyasi irade, sorumluluk ve hesap verebilirlik göstermemesi ve devletin iş güvenliği denetimi için yeterli işbirliği, koordinasyon ve paydaş katılımı sağlamaması.
İşverenlerin iş kazalarına karışması durumunda, Türk Ceza Kanunu'na göre iki tür ceza verilebilir. Bunlar:
Taksirle öldürme veya yaralama cezası: İşverenin, iş güvenliği kurallarına uymayarak, dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal etmesi sonucu işçinin ölümüne veya yaralanmasına neden olması halinde verilen cezadır. Bu ceza, işçinin ölümüne neden olunması halinde iki yıldan altı yıla kadar hapis, işçinin yaralanmasına neden olunması halinde ise üç aydan üç yıla kadar hapis şeklinde uygulanır.
Kasten öldürme veya yaralama cezası: İşverenin, iş güvenliği kurallarını bilerek ve isteyerek ihlal etmesi sonucu işçinin ölümüne veya yaralanmasına neden olması halinde verilen cezadır. Bu ceza, işçinin ölümüne neden olunması halinde müebbet hapis, işçinin yaralanmasına neden olunması halinde ise bir yıldan on beş yıla kadar hapis şeklinde uygulanır.
Bu cezaların uygulanmasında, işverenin kusurunun türü, derecesi, nedensellik bağı, üstlenme kusuru veya önlenemez risk gibi faktörler dikkate alınır. Ayrıca, işverenin iş kazasından sonra işçiye veya yakınlarına tazminat ödemesi, işçinin tedavi masraflarını karşılaması, işçinin işe geri alınması gibi hususlar, cezanın indirilmesi veya ertelenmesi için lehte değerlendirilebilir.
İş kazalarının en çok yaşandığı sektörler ise inşaat, madencilik, tarım ve ulaştırma olarak sıralanıyor. Bu sektörlerde çalışan işçiler, yetersiz eğitim, denetim ve koruyucu ekipman eksikliği, aşırı çalışma, düşük ücret ve sendikasızlık gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor.
İşçilerin iş güvenliği eğitimi almaması veya almalarına rağmen kurallara uymaması gibi Türkiye'de iş kazalarının yaygın olmasının pek çok nedeni var. İşverenlerin iş güvenliği kurallarını ihlal etmesi veya işçilerin sağlık ve güvenlik haklarını gözetmemesi de bu nedenlerden biri.
Devletin iş yerlerini yeterince denetlememesi veya iş kazalarına karışan işverenlere caydırıcı cezalar vermemesi, sendikaların işçilerin haklarını savunmaması veya iş güvenliği konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapmaması ve medyanın iş kazalarını gündemde tutmaması veya kamuoyu baskısı oluşturmaması da bu nedenler arasında.
Devletin yeterince denetleme yapmamasının nedenlerine baktığımızda ise karşımıza şunlar çıkıyor:
Devletin iş güvenliği denetimi için yeterli personel, ekipman ve bütçeye sahip olmaması, devletin iş güvenliği denetimi için yeterli yasal düzenleme, standart ve kriterlere sahip olmaması, devletin iş güvenliği denetimi için yeterli siyasi irade, sorumluluk ve hesap verebilirlik göstermemesi ve devletin iş güvenliği denetimi için yeterli işbirliği, koordinasyon ve paydaş katılımı sağlamaması.
İşverenlere ne tür cezalar verilebilir?
İşverenlerin iş kazalarına karışması durumunda, Türk Ceza Kanunu'na göre iki tür ceza verilebilir. Bunlar:
Taksirle öldürme veya yaralama cezası: İşverenin, iş güvenliği kurallarına uymayarak, dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal etmesi sonucu işçinin ölümüne veya yaralanmasına neden olması halinde verilen cezadır. Bu ceza, işçinin ölümüne neden olunması halinde iki yıldan altı yıla kadar hapis, işçinin yaralanmasına neden olunması halinde ise üç aydan üç yıla kadar hapis şeklinde uygulanır.
Kasten öldürme veya yaralama cezası: İşverenin, iş güvenliği kurallarını bilerek ve isteyerek ihlal etmesi sonucu işçinin ölümüne veya yaralanmasına neden olması halinde verilen cezadır. Bu ceza, işçinin ölümüne neden olunması halinde müebbet hapis, işçinin yaralanmasına neden olunması halinde ise bir yıldan on beş yıla kadar hapis şeklinde uygulanır.
Bu cezaların uygulanmasında, işverenin kusurunun türü, derecesi, nedensellik bağı, üstlenme kusuru veya önlenemez risk gibi faktörler dikkate alınır. Ayrıca, işverenin iş kazasından sonra işçiye veya yakınlarına tazminat ödemesi, işçinin tedavi masraflarını karşılaması, işçinin işe geri alınması gibi hususlar, cezanın indirilmesi veya ertelenmesi için lehte değerlendirilebilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.