Türkiye gündemi her zamanki gibi gerginlik ve stres dolu haberlerle devam ediyor. İnsanların gerginlikleri sosyal hayata, aile içi huzursuzluklara, depresyonlara kadar sürüklüyor.
Her an bir kötü haber aldığımız bu gündem içerisinde, uzun zamandır yokluğunu fazlasıyla hissettiğimiz bir durumun hasretini giderdik.
Her zaman yaptığı sempozyum ve konferanslarla bize yol gösteren Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in görüşlerini, tespitlerini ve yol gösterici sohbetlerini öylesine özlemişiz ki?
İstanbul'da düzenlenen Kutlu Doğum Haftası programını seyrederken, bu sohbete ne kadar aç olduğumuzu hissettik. Dinledikçe içimiz rahatladı. Gönlümüzdeki huzursuzluk, yerini huzura bıraktı.
Kendi iç dünyamızda, "İnsan bilmediğinden korkar" sözünün kanıtını yaşadık. Olayların iç yüzünü, bu olaylar karşısında ne yapmamız gerektiğini bir kez daha hatırladık.
Gereksiz tepkilerin, yersiz olduğunu, asıl tepkinin hakkın yanında dimdik durmakla sağlanacağını öğrendik.
Yıllardan beri bize her zaman doğruyu anlatan, doğruları savunmamız gerektiğini nasihat eden Sayın Haydar Baş Bey'le olmanın, hayatımıza kattığı değerleri gördük.
Lider odur ki; etrafına güven verir, muhabbet verir. Hayatıyla örnek olur, sözleriyle yol gösterir.
En karmaşık olaylarda dahi, seçkin tespitlerde bulunup, çözüm adresi gösterir.
Gözlerindeki samimiyet, yüreğindeki iman, etrafına nakış nakış işlenir.
Onun varlığıyla cesaret boy gösterir. Bu cesareti, ne roket mermileri, nede havan topları yok edebilir.
İçindeki özgüven, mermiye kafa atarcasına, her olay karşısında dimdik durmayı öğretir.
Bazılarının varlığı, hayatta var olabilme, koşullarını görmenize sebep olur.
Öyle bir varoluş sergilersiniz ki; herkes size gıpta eder.
Cesaretinize hayran kalır. İstikrarınıza imrenir. Doğruluğunuz karşısında eğriliğini kabul eder.
Bizler Haydar Baş Bey'in varlığıyla ve onun bize yol gösterici sohbetlerini dinledikçe, daha da çok cesaret buluyoruz.
Haydar Baş Bey, Ehl-i Beyt anlayışıyla ayağa kalkmanın mümkün olacağını, bu imanla kurtuluşa erişileceğini söylüyor.
Aynı M. Kemal Atatürk dönemindeki gibi yeniden bir milli direniş sergilememiz gerektiğini savunuyor.
O, bütün halkın kucaklanması gerektiğini, ayrımcılığın ortadan kalmasıyla, bütün sorunların çözüleceğini savunuyor.
Bizler Haydar Baş Bey'in bu sözlerini sosyal hayatımıza yansıttığımızda dahi, bu şekilde bir yürek olabileceğimizi görebiliyoruz.
Onun varlığı bize, hem cesaret veriyor hem de yol gösteriyor. Allah O'nu Türk milletinin başından, Türk milletini de dünya tarihinden eksik etmesin?
Her an bir kötü haber aldığımız bu gündem içerisinde, uzun zamandır yokluğunu fazlasıyla hissettiğimiz bir durumun hasretini giderdik.
Her zaman yaptığı sempozyum ve konferanslarla bize yol gösteren Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in görüşlerini, tespitlerini ve yol gösterici sohbetlerini öylesine özlemişiz ki?
İstanbul'da düzenlenen Kutlu Doğum Haftası programını seyrederken, bu sohbete ne kadar aç olduğumuzu hissettik. Dinledikçe içimiz rahatladı. Gönlümüzdeki huzursuzluk, yerini huzura bıraktı.
Kendi iç dünyamızda, "İnsan bilmediğinden korkar" sözünün kanıtını yaşadık. Olayların iç yüzünü, bu olaylar karşısında ne yapmamız gerektiğini bir kez daha hatırladık.
Gereksiz tepkilerin, yersiz olduğunu, asıl tepkinin hakkın yanında dimdik durmakla sağlanacağını öğrendik.
Yıllardan beri bize her zaman doğruyu anlatan, doğruları savunmamız gerektiğini nasihat eden Sayın Haydar Baş Bey'le olmanın, hayatımıza kattığı değerleri gördük.
Lider odur ki; etrafına güven verir, muhabbet verir. Hayatıyla örnek olur, sözleriyle yol gösterir.
En karmaşık olaylarda dahi, seçkin tespitlerde bulunup, çözüm adresi gösterir.
Gözlerindeki samimiyet, yüreğindeki iman, etrafına nakış nakış işlenir.
Onun varlığıyla cesaret boy gösterir. Bu cesareti, ne roket mermileri, nede havan topları yok edebilir.
İçindeki özgüven, mermiye kafa atarcasına, her olay karşısında dimdik durmayı öğretir.
Bazılarının varlığı, hayatta var olabilme, koşullarını görmenize sebep olur.
Öyle bir varoluş sergilersiniz ki; herkes size gıpta eder.
Cesaretinize hayran kalır. İstikrarınıza imrenir. Doğruluğunuz karşısında eğriliğini kabul eder.
Bizler Haydar Baş Bey'in varlığıyla ve onun bize yol gösterici sohbetlerini dinledikçe, daha da çok cesaret buluyoruz.
Haydar Baş Bey, Ehl-i Beyt anlayışıyla ayağa kalkmanın mümkün olacağını, bu imanla kurtuluşa erişileceğini söylüyor.
Aynı M. Kemal Atatürk dönemindeki gibi yeniden bir milli direniş sergilememiz gerektiğini savunuyor.
O, bütün halkın kucaklanması gerektiğini, ayrımcılığın ortadan kalmasıyla, bütün sorunların çözüleceğini savunuyor.
Bizler Haydar Baş Bey'in bu sözlerini sosyal hayatımıza yansıttığımızda dahi, bu şekilde bir yürek olabileceğimizi görebiliyoruz.
Onun varlığı bize, hem cesaret veriyor hem de yol gösteriyor. Allah O'nu Türk milletinin başından, Türk milletini de dünya tarihinden eksik etmesin?
Behiye Alioğlu / diğer yazıları
- Egoist miyiz? / 04.07.2019
- Çok komik / 18.01.2019
- Kilis'ten İzmir'e bir tümevarım / 25.05.2017
- Mekanikleşen kadın / 10.03.2017
- Her çocuk bizimdir / 22.02.2017
- İçindeki mutlu dünyanı keşfet! / 23.11.2016
- Gitmek mi zor kalmak mı? / 25.09.2016
- İlmin amacı / 23.08.2016
- Annenin görevi nedir? / 06.08.2016
- Yaklaşan kamp heyecanı / 28.06.2016
- Çok komik / 18.01.2019
- Kilis'ten İzmir'e bir tümevarım / 25.05.2017
- Mekanikleşen kadın / 10.03.2017
- Her çocuk bizimdir / 22.02.2017
- İçindeki mutlu dünyanı keşfet! / 23.11.2016
- Gitmek mi zor kalmak mı? / 25.09.2016
- İlmin amacı / 23.08.2016
- Annenin görevi nedir? / 06.08.2016
- Yaklaşan kamp heyecanı / 28.06.2016