İster akıl tutulması deyin ister basiret bağlanması, ister sahibini kör eyleyen kara sevda deyin ister körü körüne bağlanma deyin, ister kesada uğramasından korktuğu ticaretinden ötürü deyin ister oturtulduğu koltuğu kaybetme endişesinden deyin, ne derseniz deyin, meselenin "bam teline" dokunulacağı sırada "orasını karıştırma" diyen bir kitle ile karşı karşıyayız.
Adam yaraları sarma rollerinde, elinde tüm malzemeler koşturup duruyor, tam dikkatlerin üzerinde yoğunlaşması zamanının geldiğine inandıkları noktada söz konusu kitle üyeleri devre yapıyor ve yüksek sesle bir "helal olsun çekiyorlar."
Meselenin iç yüzüne vakıf, birinci derecede görgü tanığı yaklaşıyor o "helal olsun" çeken ekibe diyor ki; "bu yaraları açan, nice yaralanmalara yollar açan bu adamın bizzat kendisidir."
Cevap hazır; "orasını karıştırma."
Yangın başlamış, her geçen dakika alevlerin yükselmesine ve alabildiğine yayılmasına yarıyor sadece. Koca koca çamlar birkaç dakikada alevlerin hışmına dayanamayıp yerlere seriliyor ve birileri habire koşuşturuyor, bağırıp çağırıyor, onu getir, bunu götür, hortumu tut, suyu aç naraları bir birine karışıyor ve hazır kıta bekleyen ekip yine bir "helal olsun çekiyor."
O malum ekip yakinen bilenler tarafından uyarılıyor; "bu yangını başlatan bu adamın bizzat kendisidir."
Cevap; "orasını karıştırma."
Yolun ortasında kendiliğinden oluşmuşa benzemeyen kocaman bir çukur, yağmur sularının göle çevirdiği bir çukur ve o çukura düşerek takla atan bir araba ve ardından bildik kurtarma faaliyetleri?
Birileri yine devrede, arabanın bir bu yanından bir o yanından kaldırıyor, uzak duranlara fırçalar atıyor, elinden ayağından çok ses telleri çalışıyor.
Görevli, belki maaşlı elemanlar o hengâmede bile görevlerini ihmal etmeden bir daha "helal olsun" çekiyorlar.
Bizzat gözleri ile şahit olan birisi o malum ekibe yaklaşıyor ve diyor ki, bu çukuru açan, yolculara tuzak kuran bizzat bu bağırıp?çağıran adamın kendisidir.
O malum cevap yine şaşmıyor; "orasını karıştırma."
Görevli, belki maaşlı ve işleri sadece her hal ve şartta zat?ı muhtereme "helal olsun" çekmek olan o kurulu ekibin seslendirdiği "orasını karıştırma" nakaratı dalga dalga bütün ülkeye yayılıyor, elden ele, dilden dile dolaşıyor ve ne yazık ki koca bir ülke, koca koca kitleler "orasını karıştırma" ekibinin karartması ile günden güne zifiri karanlığa gömülmeye devam ediyor.
Adam yaraları sarma rollerinde, elinde tüm malzemeler koşturup duruyor, tam dikkatlerin üzerinde yoğunlaşması zamanının geldiğine inandıkları noktada söz konusu kitle üyeleri devre yapıyor ve yüksek sesle bir "helal olsun çekiyorlar."
Meselenin iç yüzüne vakıf, birinci derecede görgü tanığı yaklaşıyor o "helal olsun" çeken ekibe diyor ki; "bu yaraları açan, nice yaralanmalara yollar açan bu adamın bizzat kendisidir."
Cevap hazır; "orasını karıştırma."
Yangın başlamış, her geçen dakika alevlerin yükselmesine ve alabildiğine yayılmasına yarıyor sadece. Koca koca çamlar birkaç dakikada alevlerin hışmına dayanamayıp yerlere seriliyor ve birileri habire koşuşturuyor, bağırıp çağırıyor, onu getir, bunu götür, hortumu tut, suyu aç naraları bir birine karışıyor ve hazır kıta bekleyen ekip yine bir "helal olsun çekiyor."
O malum ekip yakinen bilenler tarafından uyarılıyor; "bu yangını başlatan bu adamın bizzat kendisidir."
Cevap; "orasını karıştırma."
Yolun ortasında kendiliğinden oluşmuşa benzemeyen kocaman bir çukur, yağmur sularının göle çevirdiği bir çukur ve o çukura düşerek takla atan bir araba ve ardından bildik kurtarma faaliyetleri?
Birileri yine devrede, arabanın bir bu yanından bir o yanından kaldırıyor, uzak duranlara fırçalar atıyor, elinden ayağından çok ses telleri çalışıyor.
Görevli, belki maaşlı elemanlar o hengâmede bile görevlerini ihmal etmeden bir daha "helal olsun" çekiyorlar.
Bizzat gözleri ile şahit olan birisi o malum ekibe yaklaşıyor ve diyor ki, bu çukuru açan, yolculara tuzak kuran bizzat bu bağırıp?çağıran adamın kendisidir.
O malum cevap yine şaşmıyor; "orasını karıştırma."
Görevli, belki maaşlı ve işleri sadece her hal ve şartta zat?ı muhtereme "helal olsun" çekmek olan o kurulu ekibin seslendirdiği "orasını karıştırma" nakaratı dalga dalga bütün ülkeye yayılıyor, elden ele, dilden dile dolaşıyor ve ne yazık ki koca bir ülke, koca koca kitleler "orasını karıştırma" ekibinin karartması ile günden güne zifiri karanlığa gömülmeye devam ediyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Ne zaman bir şafak atar bu dağda? / 11.09.2025
- Üç Y üç B’yi sildi süpürdü / 10.09.2025
- Sessizliğe isyanım var / 09.09.2025
- Dost odur ki dar gününde yar ola Geniş günde düşman bile yar olur / 06.09.2025
- Son düzlükte her şey dümdüz / 04.09.2025
- Zalime karşı dönmeyen diller ebediyen dönmesin / 03.09.2025
- İnsanlığın yüzkarası / 01.09.2025
- Bütün sırların ortaya saçılacağı gün… / 26.08.2025
- Bağlandı yollarım kaldım çaresiz / 23.08.2025
- Ey dünya! Elini çabuk tut / 21.08.2025
- Üç Y üç B’yi sildi süpürdü / 10.09.2025
- Sessizliğe isyanım var / 09.09.2025
- Dost odur ki dar gününde yar ola Geniş günde düşman bile yar olur / 06.09.2025
- Son düzlükte her şey dümdüz / 04.09.2025
- Zalime karşı dönmeyen diller ebediyen dönmesin / 03.09.2025
- İnsanlığın yüzkarası / 01.09.2025
- Bütün sırların ortaya saçılacağı gün… / 26.08.2025
- Bağlandı yollarım kaldım çaresiz / 23.08.2025
- Ey dünya! Elini çabuk tut / 21.08.2025