Prof. Dr. Haydar Baş Bey'le beraberiz. Ülkenin içinde bulunduğu durumu değerlendirirken, çok çarpıcı bir bilgi vererek Türk insanının ne derece yanıltıldığını ifade ettiler.
Son genel seçimden sonra meclisin üç partiden oluştuğunu ve ilginç bir kombinasyonla Milliyetçi, Liberal ve Sosyal Demokrat üçlemesinin biraraya gelerek 3.5 yıldan beri hükümet olunduğunu ve "gerçeklerin ısrarla gizlenmekte olduğunu" söylediler. Türkiye'de enflasyonun maliye ve sigorta vergilerinin bu derece yüksek tutulmasıyla hiç düşmeyeceğini, hele enerji giderlerimizin dünya devletlerine oranla yaklaşık on misli yüksek olduğunu, kredi faizlerinin başını alıp gittiğini, böylece imal edilen mamulün ucuzlama imkanının bulunmadığını konuştuk.
Böyle giderse enflasyonun hiç düşmeyeceğini ifade eden Baş, çarpıcı misaller verdi:
"Bu hükümetin icraatı döneminde mesela 1 ekmek 18 Nisan 1999'da 50 bin TL idi. Bugün ise 200 bin TL. 3 yılda artış yüzde 400. Bunu üçe böldüğümüzde, ekmekte enflasyon yılda 133.3 oranında olmuş demektir. ABD doları bu hükümetin iktidara geldiği dönemde 380 bin TL idi, bugün ise 1.700.000 sınırına dayanmıştır. Artış yüzde 450. Böylece bir yıllık enflasyon, dövizde yüzde 150 sınırlarındadır.
1 kg kıyma o gün 2.250.000 TL iken, bugün 7.500.000 TL'dır. Artış yüzde 330. Yıllık enflasyon oranı ise yüzde 110'dur.
Bir litre süper benzin 285.000 TL iken, bugün 1.550.000 TL'yi aştı. Artış yüzde 550'dir. Yıllık enflasyon oranı ise benzinde yüzde 175 oranındadır.
Ve yine o günün şartlarında, bir litre mazot Ankara'da 185.000 TL iken, bugün 1.153.000 TL'dir. Artış yüzde 625'tir, yıllık enflasyon oranı ise yüzde 200'ü aşmıştır. Bu hakikatler gizlenerek, "enflasyonu yüzde 35'lere çekeceğiz" sözleri hikayeden başka bir şey değildir diyerek ekledi: "Bu arkadaşlar ne milleti tanıyor, ne ekonomiyi biliyor. Meclisin tamamı en az 1 dönem beklemede kalarak, ülkeyi rahata kavuşturacak BTP iktidarından sonra siyasete dönerlerse çok doğru bir iş yapmış olurlar. Bu halleriyle siyasete devem etmeleri ülkeyi batırma noktasına getirecektir ki, zannımca onlar da bunu kabul etmeyeceklerdir".
Prof. Dr. Haydar Baş Bey çok akıllı, ülkesini çok seven, proje sahibi, milletin birlik ve beraberliğine her seferinde temas edip, "ülkeyi bölmek isteyenlere gerekli dersleri vermeliyiz" diyerek bizi de yönlendiren, aidiyet duygusu çok güçlü, vatanperver bir lider olarak her sohbetinde bir başka çehresiyle karşımızda.
Bu seçim sürecinde O'nu takip eden gazetecilerle beraberiz. Biz önemli anekdotları sizlere böylece yazmaya devam edeceğiz.
Son genel seçimden sonra meclisin üç partiden oluştuğunu ve ilginç bir kombinasyonla Milliyetçi, Liberal ve Sosyal Demokrat üçlemesinin biraraya gelerek 3.5 yıldan beri hükümet olunduğunu ve "gerçeklerin ısrarla gizlenmekte olduğunu" söylediler. Türkiye'de enflasyonun maliye ve sigorta vergilerinin bu derece yüksek tutulmasıyla hiç düşmeyeceğini, hele enerji giderlerimizin dünya devletlerine oranla yaklaşık on misli yüksek olduğunu, kredi faizlerinin başını alıp gittiğini, böylece imal edilen mamulün ucuzlama imkanının bulunmadığını konuştuk.
Böyle giderse enflasyonun hiç düşmeyeceğini ifade eden Baş, çarpıcı misaller verdi:
"Bu hükümetin icraatı döneminde mesela 1 ekmek 18 Nisan 1999'da 50 bin TL idi. Bugün ise 200 bin TL. 3 yılda artış yüzde 400. Bunu üçe böldüğümüzde, ekmekte enflasyon yılda 133.3 oranında olmuş demektir. ABD doları bu hükümetin iktidara geldiği dönemde 380 bin TL idi, bugün ise 1.700.000 sınırına dayanmıştır. Artış yüzde 450. Böylece bir yıllık enflasyon, dövizde yüzde 150 sınırlarındadır.
1 kg kıyma o gün 2.250.000 TL iken, bugün 7.500.000 TL'dır. Artış yüzde 330. Yıllık enflasyon oranı ise yüzde 110'dur.
Bir litre süper benzin 285.000 TL iken, bugün 1.550.000 TL'yi aştı. Artış yüzde 550'dir. Yıllık enflasyon oranı ise benzinde yüzde 175 oranındadır.
Ve yine o günün şartlarında, bir litre mazot Ankara'da 185.000 TL iken, bugün 1.153.000 TL'dir. Artış yüzde 625'tir, yıllık enflasyon oranı ise yüzde 200'ü aşmıştır. Bu hakikatler gizlenerek, "enflasyonu yüzde 35'lere çekeceğiz" sözleri hikayeden başka bir şey değildir diyerek ekledi: "Bu arkadaşlar ne milleti tanıyor, ne ekonomiyi biliyor. Meclisin tamamı en az 1 dönem beklemede kalarak, ülkeyi rahata kavuşturacak BTP iktidarından sonra siyasete dönerlerse çok doğru bir iş yapmış olurlar. Bu halleriyle siyasete devem etmeleri ülkeyi batırma noktasına getirecektir ki, zannımca onlar da bunu kabul etmeyeceklerdir".
Prof. Dr. Haydar Baş Bey çok akıllı, ülkesini çok seven, proje sahibi, milletin birlik ve beraberliğine her seferinde temas edip, "ülkeyi bölmek isteyenlere gerekli dersleri vermeliyiz" diyerek bizi de yönlendiren, aidiyet duygusu çok güçlü, vatanperver bir lider olarak her sohbetinde bir başka çehresiyle karşımızda.
Bu seçim sürecinde O'nu takip eden gazetecilerle beraberiz. Biz önemli anekdotları sizlere böylece yazmaya devam edeceğiz.
Ali Haydar Aktaş / diğer yazıları
- IMF'nin kurban listesi / 05.11.2002
- Misyonerler, yarınlarımızı karartıyor / 02.11.2002
- Türkler geliyor / 31.10.2002
- ABD, yeni bir mâsum katliamına hazırlanıyor / 21.10.2002
- Vatandaş, BTP gerçeğinin farkında / 18.10.2002
- Milletin geleceğini düşünen tek parti BTP / 16.10.2002
- Milletin başına 'Baş' geliyor / 11.10.2002
- Batı'nın sömürge anlayışında dinin fonksiyonu / 28.09.2002
- Bağımsızlıkbir milletin vazgeçilmezidir / 26.09.2002
- Milli ekonomi şart / 20.09.2002
- Misyonerler, yarınlarımızı karartıyor / 02.11.2002
- Türkler geliyor / 31.10.2002
- ABD, yeni bir mâsum katliamına hazırlanıyor / 21.10.2002
- Vatandaş, BTP gerçeğinin farkında / 18.10.2002
- Milletin geleceğini düşünen tek parti BTP / 16.10.2002
- Milletin başına 'Baş' geliyor / 11.10.2002
- Batı'nın sömürge anlayışında dinin fonksiyonu / 28.09.2002
- Bağımsızlıkbir milletin vazgeçilmezidir / 26.09.2002
- Milli ekonomi şart / 20.09.2002