Nice asırlar boyunca Anadolu coğrafyasını yurt edinmiş olan ecdadın torunları olarak bizler, bugün böylesine sert düşüşleri yaşamazdık.
Oruç tutsaydı bizi…
Uzun süren savaş yıllarında bile, kadını ile erkeği ile seferber olarak çalışmış, üretmiş, hatta kıt imkânları ile cephedeki ordusunu dahi beslemiş olan bu millet, kaynaklarını bu denli buharlaştırarak muhannete muhtaç olmazdı.
Oruç tutsaydı bizi, özellikle son çeyrek asırda, yani 21. asrın ilk çeyreğinde yaşadığımız toplumsal düşüşleri, toplumsal erimeyi ve çürümeyi, devasa ekonomik kayıpları, ailevi ayıpları ve kültürel erozyonları yaşamazdık.
Oruç tutsaydı bizi, aynı coğrafyada yaşayan, aynı dili konuşan, aynı ortak tarihe sahip olan bu koca milletin zengini ile fakiri arasındaki uçurum bu kadar uçsuz-bucaksız, bu denli dipsiz derinlikte olmazdı.
Oruç tutsaydı bizi, çeyrek asır gibi devletlerin hayatında hiç de uzun sayılmayacak bir zaman diliminde, bu çilekeş millete ait olan sermayenin, servetin ve de kaynakların el değiştirmesi mümkün olmazdı, olamazdı.
Oruç tutsaydı bizi, nüfusun yüzde doksanı açlık ve sefaletle yüz yüze iken nüfusun yüzde onluk azgın azınlık kesimi, hem de İslami söylemleri kullanarak, hem de oruç ibadetinin de içinde olduğu bir medeniyeti merdiven yaparak ülke kaynaklarına çökemez, çöreklenemezlerdi.
Oruç tutsaydı bizi, bu mübarek Ramazan ayında, komşumuz Suriye'de yaşanan katliamlar, yaşanan vicdansızlıklar karşısında birazcık vicdanı sızlayan insanlar feryad-figan ederdi, gözyaşlarına boğulurlardı.
Oruç tutsaydı bizi, hiç olmazsa komşu ülkede, son günlerde gemi azıya almış olan kardeş katliamını alkışlayan birileri bu milletin içinden çıkmazdı.
Oruç tutsaydı bizi…
Söz konusu ülkede, komşu ülkede katil İsrail'e işgal yollarının açılmış olmasını, tankı ile topu ile ve bombardıman uçakları ile hiç bir engele takılmadan cirit atıyor olmasını bu ülkede zafer diye satanlar, hiç bir alıcı bulamazlardı, bin yıldır ibadete açık olan Emevi Camii'ni 'ibadete açtık' diyenler asla alkış alamazlardı.
Oruç tutsaydı bizi, hayatın her alanında bu kadar sert düşüşler yaşamazdık.
Oruç tutsaydı bizi, tarihi kırılmalara ve toplumsal sert düşüşlere böylesine hazırlıksız yakalanmazdık.
Oruç tutsaydı bizi…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025