Yani davetini kabul edip gitmektir. Hadis-i şerifte, "Davete icabet ediniz" buyuruldu. Külfete girenin davetine gitmek gerekmez. Cimrinin davetine de gitmemelidir! Peygamber efendimiz bu hususta, "Cömerdin yemeği şifa, cimrinin yemeği hastalıktır" buyurmaktadır. Samimi olarak davet edilen yere gitmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:"Müslüman kardeşine ikram eden, Allah'a ikram etmiş olur." "İki kişi birden davet ederse, kapısı yakın olana icabet et! Çünkü kapısı yakın olanın hakkı daha önce gelir." "Davete icabet etmeyen, Allah'a ve Resulüne asi olmuş olur." Yalnız haram para ile iftar verip ondan sevap bekleyen kâfir olur. Sevap beklemeden vermek küfür olmaz. Geliri haram helal karışıksa, verilen iftar haram da küfür de olmaz. Fakire yemek yedirmenin sevabı ayrı, iftar açtırmanın sevabı ayrıdır. Peygamber efendimiz, "Ramazan ayında bir oruçluyu su ile iftar ettiren, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur" buyurunca, ashab-ı kiram, "Su az ve kıymetli iken mi?" diye sual etti. Onlara cevaben "Hayır, ırmak kenarında olsa da, ırmaktan bir bardak su alıp verilse de aynı sevaba kavuşur" buyurdu.Görüldüğü gibi ırmaktan su almak bedavadır. Burada önemli olan oruçluya iftar açtırmaktır. Bu su ile de olur, hurma ile de olur, zeytin ile de olur. Yemek yedirilirse daha çok sevap kazanılır.Akşam vaktinin girdiği kesin olarak biliniyorsa, önce hurma, su gibi bir şey ile oruç açılır sonra namaz kılınır. Yemeği tezce yiyip sonra namaz kılmak da caizdir. Ancak iftar sofrasında çeşitli yemekler olduğu için, akşam namazı gecikebilir. Namaz mekruh vakte kalabilir. Bu bakımdan önce namazı kılmak ve sonra yavaş yavaş yemeği yemek daha uygun olur. Vaktin girdiği kesin belli değilse, önce namazı kılmak gerekir. Daha sonra vaktin girmediği anlaşılırsa, namazı iade etmek mümkündür. Fakat vakit girmeden oruç açılırsa, oruç bozulmuş olur. Telafisi de mümkün olmaz. Hadis-i şerifte, ("İftarı acele edin" buyuruldu. Acelenin son vaktinin, muteber kitaplarda, yıldızlar görününceye kadar olduğu bildiriliyor. Bu da takriben akşam vakti girdikten yarım saat sonradır. Hadis-i şerifte, "Yıldızlar görünmeden iftar eden, sünnetimle amel etmiş olur" buyuruldu. Güneşin battığı iyi anlaşılınca, önce Euzü ve Besmele okuyup, "Allahümme yâ vâsi'al-magfireh igfirli ve li-vâlideyye ve li-üstâziyye ve lil-müminine vel müminât yevme yekûmülhisâb" denir. Bir iki lokma iftarlık yiyip, "zehebezzama' vebtelletil-urûk ve sebetel-ecr inşâallahü teâlâ" denir ve yemeğe başlanır. İftar duasının manası, "Açlık zamanı bitti. Damarlarımızın suya kavuşması vakti geldi. İnşâallah sevap hasıl oldu" demektir. Ramazanda şöyle dua da edilir: Ya Rabbi, Ramazan-ı şerifin şefaatine nail eyle! Ramazan-ı şerifte af ve mağfiret eylediğin ve Cehennemden azat eylediğin kulların arasına bizleri de dahil eyle!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.