logo
29 MAYIS 2024

Oyunları bozuluyor

05.02.2007 00:00:00
Yapılan mücadele ses getirmeye başladı. Milletimiz asıl tehdidin bizzat kendine dönük olduğunu anlamaya başladı. Kim dost, kim değil görmeye başladı. Yani oyunlar bozulmaya başladı Ahmet hamdi KEPEKÇİ' nin yazısı Ülkemizden askeri yollarla alınamayanlar siyasi ve hukuki yollarla alınıyor. Sade vatandaş belli bir aşamaya kadar olup bitenden habersiz bırakıldı. Boyalı basın, mütareke medyası insanımızı oyalama görevini yerine getirdi. Sağda veya solda görünen siyasiler de oyalama taktiğinde rollerini oynadılar. Ne zamana kadar; ta ki olup bitenler vatandaşımızın cebine dokunana kadar. Artık gelişmeler tabana kadar inmiştir, inmektedir.Gelinen noktada hedef saptırma taktikleri ile, oyalama taktikleri ile, yanlış bilgilendirme ile, milletin dikkatini farklı noktalara çekilmeye çalışılıyor. Halk bezgindir; işin kötü yanı, yaşadıkları, umutlarını da elinden almaktadır. Çünkü hep güvendiği dağlara kar yağmıştır. Yapılması gereken insanımızı bu konuda aydınlatmaktır. Durum ne kadar vahim olursa olsun, yine de çözümün adresi halkın kendisidir.   Milli Mücadele yıllarında Atatürk Samsun'a çıkar. Havza'ya giderken yolda çift süren bir köylü ile arasında geçen konuşma manidardır. "- Hemşeri! Düşman Samsun'a asker çıkaracak. Belki buraların hepsini ele geçirecek. Sen ise rahat, toprağı sürüyorsun?- Paşa, Paşa! Sen ne diyorsun? Biz üç kardaştık, iki de oğul vardı. Yemen'de, Kafkas'ta, Çanakkale'de hepsi elden gitti. Bir ben kaldım. Ben de yarım adamım. Evde 8 öksüz ile yetim, üç dul kalmış kadın var. Hepsi benim sapanımın ucuna bakarlar. Şimdi benim vatanım da, yurdum da, aha şu tarlanın ucu. Düşman ora gelinceye dek benden hayır bekleme..."Anadolu insanı bitkindir, yorgundur. Dün savaşlarla yorulan halk, bugün siyasilerin manevraları ile yorulmuştur. Milliyetçi görünenlerle en milli konular, dincilerle de dini meseleler millet aleyhine saptırıldığı için yorulmuştur. ABD'ye, AB'ye verilen tavizlerle yorulmuştur. İşgalciler çok güçlü gösterildiği için yorulmuştur. Her geçen gün gelirinin azalması, giderinin artması ile yorulmuştur. İşini kaybettiği için yorulmuştur. Tarlasını ekemediği için, ürününü satamadığı için, sattığının karşılığını alamadığı için yorulmuştur.  Kısacası yorgundur.Milli mücadele, yorgun halkla kazanılmıştı. Atatürk'ün liderliğinde halkın Kuvva-yı Milliye ruhunu kuşanmasıyla, işgal güçleri ülkeyi terk etmek zorunda kalmışlardı.İşte Prof. Dr. Haydar Baş'ın da yaptığı budur; kadrosuyla birlikte ayağında demir çarık, bütün vatandaşlarımızı kucaklamakla, uyandırmakla meşgul. Vatandaşın dertlerine derman olacak projelerini, hayata geçirebilmenin gayreti içerisinde. Önce birlik diyor; devletle milletin askerle sivilin birliği birliğini savunuyor. Anayasada yerini bulan Atatürk milliyetçiliğinin mücadelesini veriyor. Artık verilen mücadele ses getirmeye de başladı. Milletimiz asıl tehdidin bizzat kendine dönük olduğunu anlamaya başladı. Kim dost, kim değil görmeye başladı. Yani oyunlar bozulmaya başladı.  Haydar hocayı bugüne kadar görmezden gelenler artık ona iftira atmaya başladılar, onu mağdur etmeye çalışıyorlar. Aynı anda, birden çok gazetede, adı çok duyulan yazarlar aralarında paslaşarak tetikçilik yapıyorlar. Yaklaşımları bulundukları ruh halini gösteriyor; panik içindeler. Bakın ne diyorlar Haydar Baş hakkında; 'maneviyatçı ve mukaddesatçı ve dahi milliyetçi' diyorlar, 'ulusalcı' diyorlar. İddia ettikleri suçun birinci ayağı bu, diğeri ise, misyonerlik faaliyetlerinin sıkı bir takipçisi olması; Fener Rum Patrikhanesi'nin ve Katolik Kilisesi'nin, Türkiye üzerinde hesapları olduğunu savunması. Sayın yazarlar, milletten ve devletten o kadar kopmuşlar ki devleti ve milleti savunmayı suç kabul ediyorlar. Bir başka ifade ile suçüstü yakalanıyorlar. Ne kadar çabalasalar da güneş balçıkla sıvanmaz. Artık milletimiz, vatanım dediği yurdum dediği tarlasının ucundaki işgali gördü.
Banka avukatı Seçil Erzan duruşmasında olay çıkardı
En büyük korkusunu açıkladı
Bursa'da vahşet!
3 çocuğunu öldürüp teslim oldu
Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'hançer' yanıtı
'O hançeri sen çok uzun yıllar tuttun'
Valiyi tuhaf bir heyecan sardı
Elon Musk'ı Adana'ya bekliyoruz
'Dervişoğlu ile görüşmemem için hiçbir neden yok'
Özel ziyareti için tarih verdi
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'hançer' çağrısı
'Soru işaretlerini gider'
İsrail'in aradığı ateşkes içermeyen bir mutabakat!
Sadece esir takasına odaklanıyorlar
Özgür Özel'den mesajlı paylaşım
'Şero' taburcu oldu
'Fahiş fiyat ve stokçuluk' düzenlemesi yürürlükte
Stokçuluğa 12 milyon liraya varan ceza
AK Parti'den sokak köpeklerinin uyutulması açıklaması
'Ortada henüz kesin bir şey yok'
Filistinliler güvenli bölgeyi de terk ediyorlar
Refah'taki sahra hastanesi tahliye edildi
31 hastanın tedavisi sürüyor
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm
7 yaşındaki Yüsra'nın acı vedası
Hastaneye yürüyerek gitti cenazesi çıktı
Heimlich manevrası ile hayat kurtaran okul müdürü
'Herkes ilk yardımı öğrenmeli'
İmamoğlu'ndan Mehmet Şimşek'in programına destek
'Doğru adımlar, iyi tedbirler görüyoruz'
Banka avukatı Seçil Erzan duruşmasında olay çıkardı
En büyük korkusunu açıkladı
Bursa'da vahşet!
3 çocuğunu öldürüp teslim oldu
Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'hançer' yanıtı
'O hançeri sen çok uzun yıllar tuttun'
Valiyi tuhaf bir heyecan sardı
Elon Musk'ı Adana'ya bekliyoruz
'Dervişoğlu ile görüşmemem için hiçbir neden yok'
Özel ziyareti için tarih verdi
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'hançer' çağrısı
'Soru işaretlerini gider'
İsrail'in aradığı ateşkes içermeyen bir mutabakat!
Sadece esir takasına odaklanıyorlar
Özgür Özel'den mesajlı paylaşım
'Şero' taburcu oldu
'Fahiş fiyat ve stokçuluk' düzenlemesi yürürlükte
Stokçuluğa 12 milyon liraya varan ceza
AK Parti'den sokak köpeklerinin uyutulması açıklaması
'Ortada henüz kesin bir şey yok'
Filistinliler güvenli bölgeyi de terk ediyorlar
Refah'taki sahra hastanesi tahliye edildi
31 hastanın tedavisi sürüyor
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm
7 yaşındaki Yüsra'nın acı vedası
Hastaneye yürüyerek gitti cenazesi çıktı
Heimlich manevrası ile hayat kurtaran okul müdürü
'Herkes ilk yardımı öğrenmeli'
İmamoğlu'ndan Mehmet Şimşek'in programına destek
'Doğru adımlar, iyi tedbirler görüyoruz'

Beşyol durağında metrobüs yangını

Zincirlikuyu istikametine giden metrobüsün motor kısmında yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangın korkuya neden oldu 
29.05.2024 16:33:00 / Güncelleme: 29.05.2024 17:06:56
Fahri Fatih Özcan
Beşyol durağında metrobüs yangını
Beşyol durağında metrobüs yangını
Küçükçekmece Beşyol durağında Zincirlikuyu istikametine giden metrobüste yangın çıktı.

Saat 16.15 sularında metrobüsün motor kısmında çıkan yangın kısa sürede büyüdü. Yolcular metrobüsten acil şekilde indirilerek görevliler tarafından yangın tüpleriyle ilk müdahale yapıldı.


Metrobüs yolu iki yönlü olarak trafiğe kapatıldı. Diğer metrobüsteki yolcular yangın söndürülene kadar bekletildi. Herhangi bir patlama olma ihtimaline karşı bölge boşaltıldı.

İtfaiye ekiplerinin ulaşmasıyla birlikte metrobüsteki yangın tamamen söndürüldü.

Çekici yardımıyla yanan metrobüs servise çekilirken, kapatılan yol yaklaşık yarım saat sonra tekrar trafiğe açıldı.

Cadde ve sokaklardaki rögarlar tehlike oluşturuyor

Rögarlar, kanalizasyon ve yağmur suyu drenaj sistemlerine erişim sağlayan önemli altyapı unsurlarıdır. Ancak, cadde ve sokaklardaki rögarlar çeşitli sorunlara neden olabilir ve hem yayalar hem de araçlar için tehlike oluşturabilir
29.05.2024 14:20:00 / Güncelleme: 29.05.2024 14:22:39
Ahmet Haydar Tarhanlı
Cadde ve sokaklardaki rögarlar tehlike oluşturuyor
Cadde ve sokaklardaki rögarlar tehlike oluşturuyor
Artan nüfus sebebiyle şehir planlaması her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Özellikle cadde ve sokakların ortasına plansız ve rastgele bir şekilde yapılan rögarlar birçok soruna neden olmaktadır. Bu sorunları ve çözüm yollarını sizler için derledik.

Rögar kapakları genellikle kaldırımdan biraz yüksektedir ve bu da yayaların tökezlemesine ve düşmesine neden olabilir. Bu özellikle topuklu ayakkabı giyenler veya hareket kabiliyeti kısıtlı kişiler için tehlikelidir.

Çocuklar, rögar kapaklarının boyutları ve yükseklikleri nedeniyle daha büyük bir risk altındadır. Küçük çocuklar rögarlara düşebilir veya sıkışabilir ve ciddi yaralanmalara neden olabilir.

Araçların güvenliğini tehdit ediyor

Rögar kapakları düzgün bir şekilde kapatılmadığında veya hasar gördüğünde, araçların lastikleri bu kapakların üzerinden geçerken patlayabilir. Bu, özellikle yüksek hızlı araçlar için tehlikelidir.

Rögar kapakları yükseltildiğinde veya çöktüğünde, araçların süspansiyon sistemlerine zarar verebilir. Bu, onarımlar için önemli maliyetlere yol açabilir.

Sağanak yağışlarda bazı durumlarda rögar kapakları yerlerinden çıkmaktadır ve içine düşen araçların ağır hasar almasıne ve de ciddi kazalara neden olmaktadır.

Rögar kapakları gevşek veya hasarlı olduğunda, araçların üzerinden geçerken yüksek sesler çıkarabilir ve gürültü kirliliğine neden olabilir.

Rögar kapakları düzgün bir şekilde kapatılmadığında, kanalizasyon kokuları yayabilir ve çevreyi rahatsız edebilir.

Hasarlı veya eksik rögar kapakları, cadde ve sokakların estetik görünümünü bozabilir.

Ne tür önlemler alınabilir?

Rögarların oluşturduğu sorunları çözmek için çeşitli önlemler alınabilir:

Rögarların iyi bir planlamayla tehlike arzetmeyecek yerlerde yapılması.

Rögar kapaklarının düzenli olarak denetlenmesi ve onarılması.

Yükseltilmiş veya çökmüş rögar kapaklarının düzeltilmesi.

Çocuklar için rögar kapaklarının etrafına koruyucu bariyerler yerleştirilmesi.

Lastik patlamalarını önlemek için rögar kapaklarının düzgün bir şekilde kapatılması.

Rögar kapaklarının gürültü kirliliğini azaltacak şekilde tasarlanması.

Rögar kapaklarının estetik görünümü iyileştirmek için dekoratif unsurların eklenmesi.

Cadde ve sokaklardaki rögarların oluşturduğu sorunları çözmek, hem yayalar hem de araçlar için güvenli ve yaşanabilir bir ortam sağlamak için çok önemlidir.

Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm haberi geldi

Burdur'da 25 Mayıs günü diyaliz tedavisinin ardından fenalaşınca hastaneye geri dönen, buradan da Antalya Şehir Hastanesine sevk edilen hastalardan 88 yaşındaki Saniye Aksöz de hayatını kaybetti. Olayda ölenlerin sayısı 2'ye çıkarken, 31 hastanın tedavisi sürüyor.
29.05.2024 12:05:00
İhlas Haber Ajansı
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm haberi geldi
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm haberi geldi
Burdur Devlet Hastanesi'nde 25 Mayıs Cumartesi günü 08.00-12.00 ile 12.00-16.00 seansında diyalize giren hastalardan bazıları baş dönmesi, mide bulantısı, şuur bulanıklığı ve nakil aracından inememe tarzı şikayetlerle hastaneye geri dönmüştü.

Bunun üzerine hastane yönetimi gün içinde diyalize giren tüm hastaları hastaneye çağırıp yapılan tetkiklerin ardından, gün içinde diyaliz merkezinde tedavi olan 33 hastayı Afyonkarahisar, Isparta, Antalya, Bucak'ta bulunan devlet hastaneleri ve özel diyaliz merkezlerine sevk etti. Sevk edilen 33 hastanın 14'ü ise entübe edilmişti.

Olay sonrası ambulans ile Antalya Şehir Hastanesine sevk edilerek burada tedavi altına alınıp entübe edilen hastalardan Saniye Aksöz (88) de bugün sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Dün ise Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde entübe edilip tedavisi süren Mustafa Demir hayatını kaybetmişti.

Saniye Aksöz'ün cenazesinin Burdur merkez Kozluca köyünde defnedileceği öğrenildi.

Hayatını kaybeden ilk hasta toprağa verildi

Burdur'da 25 Mayıs günü diyaliz tedavisinin ardından fenalaşınca hastaneye dönen, sonrasında Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilen ve burada hayatını kaybeden hastalardan Mustafa Demir memleketi Karamanlı'da toprağa verildi.

Burdur Devlet Hastanesi'nde 25 Mayıs Cumartesi günü 08.00-12.00 ile 12.00-16.00 seansında diyalize giren hastalardan bazıları baş dönmesi, mide bulantısı, şuur bulanıklığı ve nakil aracından inememe tarzı şikayetlerle hastaneye geri dönmüştü. Bunun üzerine hastane yönetimi gün içinde diyalize giren tüm hastaları hastaneye çağırıp yapılan tetkiklerin ardından, gün içinde diyaliz merkezinde tedavi olan 33 hastayı Afyonkarahisar, Isparta, Antalya, Bucak'ta bulunan devlet hastaneleri ve özel diyaliz merkezlerine sevk etti. Sevk edilen 33 hastanın 14'ü ise entübe edilmişti.

Olay sonrası entübe edilerek ambulans ile Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilerek burada tedavi altına alınan ve entübe halde tedavisi devam eden 4 hastadan biri olan 70 yaşındaki Mustafa Demir, olaydan 3 gün sonra hayatını kaybetti.

Antalya'daki Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ndeki müdahaleye rağmen kurtarılamayan Mustafa Demir'in cenazesi otopsi işleminin ardından ailesine teslim edildi. Memleketi Burdur'un Karamanlı ilçesindeki evinin önüne getirilen Mustafa Demir'in cenazesi burada helallik alınmasının ardından Cami Mahallesi'ndeki İpekçioğlu Camii avlusuna götürüldü. Tefenni Müftüsü Selman Ünal Çolak tarafından kılınan cenaze namazının ardından Demir'in cenazesi ilçe mezarlığına getirilerek burada toprağa verildi.

Karamanlı ilçesindeki cenaze törenine; Burdur Valisi Türker Öksüz, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Güder ve yakınları katıldı. Evinin önünde helallik alındığı esnada Mustafa Demir'in yakınlarının feryatları ise yürekleri dağladı.

İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü kutlanıyor

İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü nedeniyle düzelenen etkinlikler kapsamında, Fatih Sultan Mehmet'in türbesi ziyaret edildi

29.05.2024 10:50:00 / Güncelleme: 29.05.2024 10:56:43
Haber Merkezi
İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü kutlanıyor
İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü kutlanıyor

İstanbul Valiliği tarafından, İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü nedeniyle düzelenen etkinlikler kapsamında, Fatih Sultan Mehmet'in türbesi ziyaret edildi.

İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ali Sivri, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Yusuf Kenan Topcu, İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, İl Müftüsü Safi Arpaguş ve Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan, Fatih Camisi ve Külliyesi içinde yer alan Fatih Sultan Mehmet'in türbesine geldi.

Türbede yapılan duanın ardından Vali Gül, gazatecilere açıklamalarda bulundu.

Başta Fatih Sultan Mehmet Han olmak üzere bütün şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Gül, İstanbul'un normal bir şehir fethin de normal bir fetih olmadığını söyledi.

Gül, İstanbul'un ve fetheden komutanın Hazreti Peygamberin övgüsüne mazhar olduğunu belirterek, "Allah bu şehri ilelebet devletimize, milletimize yar etsin. Allah bu şehre hizmet etmeyi nasip etsin. İnşallah bu şehri, tıpkı Fatih Sultan Mehmet'in bize emanet ettiği gibi bizler de 300 sene 500 sene sonsuza kadar yeni nesillere emanet ederiz. Bu şehirde aldığımız fetih ruhu, kardeşlik ruhu halen devam ediyor. İnşallah sonsuza kadar da bu kardeşlik ruhu, birlikte yaşama kültürü, barış içerisinde dostluk içerisinde devam edecek. Ordumuza muzafferiyetler diliyorum" ifadelerini kullandı.

İmamoğlu da fethin yıl dönümünü kutladığını kaydederek, "Bu güzel şehre hizmet etmek hepimiz için güzel bir onur. Fatih Sultan Mehmet Han'ın fethi, çağ değiştiren bir fetihtir. Bizler de bu şehre layık olmayı diliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Bu arada, İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü nedeniyle bazı vatandaşlar da Fatih Sultan Mehmet'in türbesine girerek dua etti.

 

 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.