ÖZEL RAPOR - Esnaf kan ağlıyor
Koronavirüs salgını özellikle ‘dükkân ya da kontak açamayan ya da açsa bile müşteri bulamayan’ esnafı derinden yaraladı. Salgın sürecinde toplu taşımada yapılan kısıtlamalar nedeniyle otobüs ve minibüs esnafı da ciddi mağduriyet yaşıyor. Örneğin İstanbul’da binlerce minibüs ve halk otobüsü sahibi ile şoförü evine ekmek getiremiyor.
07.05.2020 17:12:00





RECEP BAHAR / ÖZEL HABER
Koronavirüs salgını taksiciden minibüsçüye, çiçekçiden berbere, mobilyacıdan marangoza, ayakkabıcıdan balık satıcısına, büfeciden elektrikçiye, hamaldan lokanta sahibine ve çalışanına kadar Türkiye'nin omurgasını oluşturan milyonlarca esnafı derinden etkiledi, etkilemeye devam ediyor. Aslında esnaf ve zanaatkârların sorunları ortak: kanunen getirilen kısıtlamalar nedeniyle dükkân açamamak, kontak çevirememek; dükkân açıldığında ya da kontak çevrildiğinde ise müşteri bulamamak. İstanbul'da İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği'ne (İSTESOB) bağlı 145 esnaf odası bulunuyor. İSTESOB, bir bakıma megakentte 2 milyon insan esnaf ve zanaatkârın ekmeğinden sorumlu. Birlik bünyesinde sık sık toplantılar yapılarak, esnafın sorunu ilgili mercilere iletiliyor ancak bu sorunlara çözümler pek de hızlı gelmiyor. Esnafın en büyük sorunu ise sahipsiz kalmak...
Minibüsçüler de zor durumda
İstanbul'da minibüs esnafının sorunları da, 6 Mayıs'ta İSTESOB'da gerçekleşen toplantıda ele alındı. Minibüs esnafının zararının tanzim edilmesi ve minibüslerde yapılması planlanan düzenlemeleri belirlemek için bir komisyon oluşturulmasına karar verildi. Komisyonda oluşturulacak görüşler UKOME toplantısında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) sunulacak.
Toplantıda minibüs esnafının mağduriyetleri masaya yatırıldı. İki aylık süreçte İstanbul'da kayıtlı 6 bin 700 minibüsten sadece bin 600'ü trafiğe çıkabildi. Bu araçlar da günlük giderlerini karşılamakta zorlanıyor. Salgın tedbirleri kapsamında minibüsler ruhsatlarda yazan yolcu sayılarının yarısı kadar yolcu taşıyabiliyor. Örneğin araçta 12 koltuk varsa, maksimum 6 yolcu alabiliyor. Ayakta yolcu almak kesinlikle yasak... Bu kurala uyulmadığı takdirde denetim ekiplerince minibüslere 3 bin 165 TL ceza kesiliyor. Hal böyle olunca minibüslerin yolcu taşıma kapasiteleri yüzde 60 azaldı.
Zaten bitiktik
İstanbul Arnavutköy Minibüs Otobüs Kamyon Kamyonet ve Otomobil Şoförler Esnaf Odası Başkanı Engin Türkmen, bu süreçte megakentte minibüs esnafının yaşadığı sorunları Yeni Mesaj'a anlattı. İstanbul'da minibüs esnafının koronavirüs salgını öncesinde de mağdur durumda olduğuna işaret eden Türkmen, "Zira İstanbul'da metro, metrobüs ve otobüs hatlarının yaygınlaşması minibüs esnafını sıkıntıya soktu" dedi. Salgınla birlikte istiap haddinin yarısı kadar yolcu almalarına izin verildiğine işaret eden Türkmen, "10 kişi yerine 5 kişi alıyoruz. Para kazanmak bir yana zarar ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bize tebligat göndererek, 'minibüsleri çalıştıracaksınız' dedi ancak zorlama yapmadı. Şu anda İstanbul'da minibüslerin yüzde 70'den fazlası zaten çalışmıyor. Bu şartlarda esnafı sübvanse etmek gerekiyor. Bizim gibi taksici esnafı da mağdur oldu. Servisler ise kısmen okullardan paralarını alıyor" şeklinde konuştu. İstanbul'daki minibüslerde çalışan 10 bine yakın şoförün bu süreçte geçinemediğinin altını çizen Türkmen, "Bunların hiç bir geliri yok... Çalışan araçlarda taşınan 5-6 yolcu ile ancak mazot deposu doluyor. Bir tane fazla yolcu aldığımızda vatandaş fotoğrafı çekip WhatsApp'tan bizi ilgili mercilere şikayet ediyor" dedi.
Hiçbir destek gelmedi
Türkmen, minibüsçülerin hiç bir yerden destek alamadıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: "Ne hükümetten, ne İstanbul Valiliğinden, ne de İBB'den destek aldık. Hükümet sadece vergileri öteliyor. Başvuran bazı şoförlere erzak dağıtıldı." Minibüslere İstanbulkart (Akbil) takılması için 10 yıldır uğraştığını dile getiren Türkmen, şunları söyledi: "Esnafımız içinde geçmek istemeyen de bulunuyor. Diğer oda başkanları de bu noktada bizi eleştirdi. Biz de şöyle bir sistemi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) önerdik. Kilometre bazlı çalışalım, herkes kazansın. İBB, ara noktalara bizi göndersin, böylece otobüslerin ara noktalara girmesi de önlenmiş olur." Minibüs plakalarının taksi plakalarına dönüştürülmesi için de uzun süredir çaba sarfettiklerini dile getiren Türkmen, "Ben minibüsçülüğe başladığımda bir minibüs 2 taksi alıyordu, şimdi yarım taksi alıyor. Minibüslerin bir bölümünün 1000 tane VİP taksiye dönüşmesi için uğraşıyoruz. Uber olacağına, minibüsçüler olsun. Ancak İçişleri Bakanlığı ihale yoluyla gelir peşinde. Oysa 5 bin taksilik ihale yapılacaksa, bunun bin tanesi minibüslerden dönüşebilir" şeklinde konuştu.
Minibüsçülerden 10 maddelik talep listesi
• SGK ve vergi borçları ertelensin.
• Kamu bankalarına olan kredi borçları ertelensin.
• Trafik İdare Para Cezası ödemelerinin ertelensin.
• Zorunlu Trafik Sigortası ödemeleri 6 ay süreyle ertelensin.
• Sicil affı getirilsin.
• Salgın sürecinde ÖTV'siz akaryakıt kullanımı sağlansın.
• Araç muayeneleri salgın sürecinde ertelensin.
• Esnafa faizsiz kredi desteği sağlansın.
• Esnafın Büyükşehir Belediyesi'ne ödemek zorunda olduğu belge ücretleri, harçlar, hat bedelleri, ruhsat ve kira bedelleri ile işgaliye bedelleri salgın sürecinde tahsil edilmesin.
• Salgın sürecinde yolcu kapasitesi 5 ayakta 5 oturan yolcu şeklinde uygulansın.
Halk otobüslerinden feryat
İstanbul Özel Halk Otobüsleri Sahipleri ve İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Göksel Ovacık da, destek verilmediği takdirde dayanacak güçlerinin kalmadığı ve batacaklarını söyledi. ÖTV'siz yakıt taleplerini yineleyen Ovacık, "Dayanma gücümüz sıfır. Mazot alamayacağız, mazot alamayınca da kontak açamayacağız" dedi. Ovacık, şunları söyledi: "Şu anda İstanbul'da 3 bin tane halk otobüsü var. Salgının başlamasıyla beraber ilk günden beri tüm seferlerimizi yapıyoruz. Tüm kapasitemizle çalışıyoruz. Fakat çalışırken de ciddi şekilde zarar ediyoruz. Yani her aracın şu anda ayda 20-25 bin lira mazot gideri var. Personel gideri var, parça gideri, araç gideri var, esnafın kendi borçları var. Valilik kararıyla yolcu kapasietsi yüzde 25-20'lere düşürüldü. Bununla beraber zaten yolcu taşıma şansımız yok. Onun için mutlaka destek almamız lazım. Söylediğimiz gibi ÖTV'siz yakıt en büyük talebimiz bunu mutlaka almamız lazım, almazsak dönecek durumumuz yok. Araçlarımız yolda kalacak. Mazot alamayacaklar. Haliyle yolda kalacak, bu gidişle batacağız."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.

























































































