Hıristiyan inancının belirlendiği 325 yılındaki konsilin 1700'cu yıl dönümü artı 27 Kasım 1095'te 'İlahımız kutsal toprakları geri almamızı istiyor' sözleri ile ilk Haçlı seferini Papa II. Urbanus'un çağrısının 930. yıldönümünde, Papa 14. Leo (27 Kasım 2025) ülkemize geldi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığı ve Dezenformasyon ile Mücadele Merkezi bu ziyaret ve yaşananlarla ilgili olayları, kendi ifadeleriyle 'ortaya atılan manipülatif içeriklerin gerçeği yansıtmadığı belirtilerek tüm iddialara tek tek açıklık getirildi' başlığıyla aklamaya çalıştılar. Ama aklarken de itiraf ettiler.
1- Papa'yı bu tarihte ülkemize davet eden bizzat Sayın Erdoğan'mış.
2- Yapılan törenler, görüşmeler, İstanbul ve İznik'teki etkinlikler iki devlet arasındaki diplomatik diyaloğun güçlendirilmesine hizmet etmiş.
3- Papa'nın ziyareti ülkemizin egemenliğine ve tarihsel kazanımlarımıza bir tehdit değilmiş.
4- AKP iktidarı 2007 yılında 'Hatay Medeniyetler Korosu' adı altında üyelere üç semavi dine (!) mensup koru kurmuş.
5- 'Talâal Bedru Aleyna' ilahisi Papa salonda yokken seslendirilmiş. Papa geldiğinde ise Ahmet Hatipoğlu'na ait Tevhid ve Esma Zikri okunmuş.
6- Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'ndeki Cihannüma Salonu'nda ise ilk kez bir basın toplantısı düzenlenmiştir. Salonun tavanındaki kubbede, Alak Suresi'nin 4. ve 5. ayetlerinin Türkçe meali olan "O, kalemle yazmayı öğretendir. İnsana bilmediğini öğretendir." ifadeleri yer almaktadır, açıklaması yaptılar.
7- Yabancı devlet başkanlarının kendi inançları doğrultusunda ülkemiz sınırları içinde ibadet etmeleri, laikliğe aykırılık değil; laikliğin gereği olan çoğulculuk ve hoşgörünün bir yansımasıdır, dediler.
8- Farklı dinlere ve kültürlere ait eserlerin korunması ve ihyası, Türkiye'nin insanlığın ortak kültürel mirasını koruma politikası doğrultusunda yürüttüğü çalışmalardır' ifadesini kulandılar.
Sayın İletişim Başkanlığı! Bu ziyarete NAS ne diyor? Tarih ne diyor?
Piyasada görünmeyenler
Özellikle seçim dönemlerinde (haşa) Peygamberimizi rüyada görüp, kime oy verilmesini açıklayanlar piyasada yoktu.
Şii-Alevi düşmanlığı yapanlarda piyasada yoktu.
Her yıl 'Müslüman yılbaşı kutlamaz' afiş ve sloganlarının sahipleri de piyasada yoktu.
Meyhaneleri, içki satılan yerleri gezen tebliğci (!) arkadaşlarda piyasada yoktu.
Kadın ve kadınların kıyafetleri üzerinden iman iddiasında bulunan şalvarlı-cübbeli arkadaşlarda piyasada yoktu.
İmanlarını Atatürk ve cumhuriyet karşıtlığı üzerine kurmuş olanlarda yoktu piyasada.
Daha birçoğu yoktu piyasada. Ama emin olun ki iktidarın AKP değil de başka bir şey olsaydı ortada ne din kalmıştı ne de iman!
Ortaya çıkanlar
Yaşadığımız bütün olumsuzlukları Atatürk'e, cumhuriyete bağlayan, Osmanlı hayranı AKP destekçisi Ayasofya'nın devrik imamı Prof. Dr. Mehmet Boynukalın: 'Papa'nın ziyaretiyle ilgili eleştirilecek o kadar çok şey var ki! Hepsinin özü şudur: Müslümanlıkla yoğrulan yurdu ve devleti yeniden İslam'a döndürmeden bu saçmalıklardan kurtulamayız. Gerisi teferruat' dedi.
Emin olun Papa'yı, Erdoğan'ın davet ettiğini bilseydi bunu bile yazamazdı.
Kundakçı
Söz ve çıkışları ile insanımızın imanını kundaklayan Diyanetten maaşlı Halil Konakçı: 'Papa gibi yaşayanlar Papa ziyaretini eleştirecek en son kitle bile değilsiniz.
Bu ziyaretin ve ziyaret programında olanların değerlendirmesini ve eleştirilerini yapacaksak biz İslam nizamı taraftarları yapacak' dedi. Yok, yok. Yapamadı.
Cübbeli Ahmet
Cübbeli Ahmet Efendi ise konuşmasında 'cumhuriyeti kuran irade buna izin vermemiş, siz onlardan da mı geri düştünüz' sözlerini 'hükümeti de Allah için uyarıyorum, devleti 'de Allah için uyarıyorum. Yapmayın burada bir Vatikan kurmak istiyorlar, bu sur içini işgal etmek istiyorlar.'' dedi.
Halil Kundakçı'yı salın üzerine gitsin…
Oktay Saral
Atatürk'ün Müslümanlığını hazmedemeyen, Anıtkabir ziyaretlerini sindiremeyen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, Papa ziyereti hakkında ne düşünüyor, diye X hesabına baktım.
Saral, Kara Cuma'nın geleneklerimizle bağdaşmadığını, gerekli hukuki ve idari adımların atılması gerektiğini söylemiş. Başka bir şey yok.
Yeni Şafak
Papa'nın ziyaretini 'tarihi fırsat' ve 'dinler arası yakınlaşma' olarak nitelendi.
Erdoğan'ın, Papa'ya verdiği 'Filistin'e adalet borcumuz var' sözlerini manşete taşıdı Vatikan'ın Gazze soykırımına karşı somut adımlar atmaması eleştirildi.
Siyasi partiler
Papa ziyaretine siyasi partilerden de eleştiriler geldi. DEM hariç.
DEM'liler ziyaretin 'Türkiye'deki ve Kuzey Kürdistan'daki Hristiyanlar için umut verici, azınlıkların sesini güçlendirici ve din özgürlüğünü pekiştirici' olarak yorumladılar.
MHP ise Devlet Bahçeli'nin ziyarete tepki amacıyla ATV'de yayınlanan 'Kuruluş Orhan' dizisinin yapımcısı ve senaristini aradığını açıkladı.
Alayına hatırlatıyorum: Ziyaret Erdoğan istediği için Erdoğan'ın himayelerinde gerçekleşti.
Söz konusu vatan, söz konusu ima, söz konusu İslam ama herkes film sanıyor, rol üstleniyor.
Yeni Akit gazetesi yazarlarının Peygamberimize iftiralarını Ali Hamza Aydın'ın yazısında okuyabilirsiniz.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığı ve Dezenformasyon ile Mücadele Merkezi bu ziyaret ve yaşananlarla ilgili olayları, kendi ifadeleriyle 'ortaya atılan manipülatif içeriklerin gerçeği yansıtmadığı belirtilerek tüm iddialara tek tek açıklık getirildi' başlığıyla aklamaya çalıştılar. Ama aklarken de itiraf ettiler.
1- Papa'yı bu tarihte ülkemize davet eden bizzat Sayın Erdoğan'mış.
2- Yapılan törenler, görüşmeler, İstanbul ve İznik'teki etkinlikler iki devlet arasındaki diplomatik diyaloğun güçlendirilmesine hizmet etmiş.
3- Papa'nın ziyareti ülkemizin egemenliğine ve tarihsel kazanımlarımıza bir tehdit değilmiş.
4- AKP iktidarı 2007 yılında 'Hatay Medeniyetler Korosu' adı altında üyelere üç semavi dine (!) mensup koru kurmuş.
5- 'Talâal Bedru Aleyna' ilahisi Papa salonda yokken seslendirilmiş. Papa geldiğinde ise Ahmet Hatipoğlu'na ait Tevhid ve Esma Zikri okunmuş.
6- Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'ndeki Cihannüma Salonu'nda ise ilk kez bir basın toplantısı düzenlenmiştir. Salonun tavanındaki kubbede, Alak Suresi'nin 4. ve 5. ayetlerinin Türkçe meali olan "O, kalemle yazmayı öğretendir. İnsana bilmediğini öğretendir." ifadeleri yer almaktadır, açıklaması yaptılar.
7- Yabancı devlet başkanlarının kendi inançları doğrultusunda ülkemiz sınırları içinde ibadet etmeleri, laikliğe aykırılık değil; laikliğin gereği olan çoğulculuk ve hoşgörünün bir yansımasıdır, dediler.
8- Farklı dinlere ve kültürlere ait eserlerin korunması ve ihyası, Türkiye'nin insanlığın ortak kültürel mirasını koruma politikası doğrultusunda yürüttüğü çalışmalardır' ifadesini kulandılar.
Sayın İletişim Başkanlığı! Bu ziyarete NAS ne diyor? Tarih ne diyor?
Piyasada görünmeyenler
Özellikle seçim dönemlerinde (haşa) Peygamberimizi rüyada görüp, kime oy verilmesini açıklayanlar piyasada yoktu.
Şii-Alevi düşmanlığı yapanlarda piyasada yoktu.
Her yıl 'Müslüman yılbaşı kutlamaz' afiş ve sloganlarının sahipleri de piyasada yoktu.
Meyhaneleri, içki satılan yerleri gezen tebliğci (!) arkadaşlarda piyasada yoktu.
Kadın ve kadınların kıyafetleri üzerinden iman iddiasında bulunan şalvarlı-cübbeli arkadaşlarda piyasada yoktu.
İmanlarını Atatürk ve cumhuriyet karşıtlığı üzerine kurmuş olanlarda yoktu piyasada.
Daha birçoğu yoktu piyasada. Ama emin olun ki iktidarın AKP değil de başka bir şey olsaydı ortada ne din kalmıştı ne de iman!
Ortaya çıkanlar
Yaşadığımız bütün olumsuzlukları Atatürk'e, cumhuriyete bağlayan, Osmanlı hayranı AKP destekçisi Ayasofya'nın devrik imamı Prof. Dr. Mehmet Boynukalın: 'Papa'nın ziyaretiyle ilgili eleştirilecek o kadar çok şey var ki! Hepsinin özü şudur: Müslümanlıkla yoğrulan yurdu ve devleti yeniden İslam'a döndürmeden bu saçmalıklardan kurtulamayız. Gerisi teferruat' dedi.
Emin olun Papa'yı, Erdoğan'ın davet ettiğini bilseydi bunu bile yazamazdı.
Kundakçı
Söz ve çıkışları ile insanımızın imanını kundaklayan Diyanetten maaşlı Halil Konakçı: 'Papa gibi yaşayanlar Papa ziyaretini eleştirecek en son kitle bile değilsiniz.
Bu ziyaretin ve ziyaret programında olanların değerlendirmesini ve eleştirilerini yapacaksak biz İslam nizamı taraftarları yapacak' dedi. Yok, yok. Yapamadı.
Cübbeli Ahmet
Cübbeli Ahmet Efendi ise konuşmasında 'cumhuriyeti kuran irade buna izin vermemiş, siz onlardan da mı geri düştünüz' sözlerini 'hükümeti de Allah için uyarıyorum, devleti 'de Allah için uyarıyorum. Yapmayın burada bir Vatikan kurmak istiyorlar, bu sur içini işgal etmek istiyorlar.'' dedi.
Halil Kundakçı'yı salın üzerine gitsin…
Oktay Saral
Atatürk'ün Müslümanlığını hazmedemeyen, Anıtkabir ziyaretlerini sindiremeyen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, Papa ziyereti hakkında ne düşünüyor, diye X hesabına baktım.
Saral, Kara Cuma'nın geleneklerimizle bağdaşmadığını, gerekli hukuki ve idari adımların atılması gerektiğini söylemiş. Başka bir şey yok.
Yeni Şafak
Papa'nın ziyaretini 'tarihi fırsat' ve 'dinler arası yakınlaşma' olarak nitelendi.
Erdoğan'ın, Papa'ya verdiği 'Filistin'e adalet borcumuz var' sözlerini manşete taşıdı Vatikan'ın Gazze soykırımına karşı somut adımlar atmaması eleştirildi.
Siyasi partiler
Papa ziyaretine siyasi partilerden de eleştiriler geldi. DEM hariç.
DEM'liler ziyaretin 'Türkiye'deki ve Kuzey Kürdistan'daki Hristiyanlar için umut verici, azınlıkların sesini güçlendirici ve din özgürlüğünü pekiştirici' olarak yorumladılar.
MHP ise Devlet Bahçeli'nin ziyarete tepki amacıyla ATV'de yayınlanan 'Kuruluş Orhan' dizisinin yapımcısı ve senaristini aradığını açıkladı.
Alayına hatırlatıyorum: Ziyaret Erdoğan istediği için Erdoğan'ın himayelerinde gerçekleşti.
Söz konusu vatan, söz konusu ima, söz konusu İslam ama herkes film sanıyor, rol üstleniyor.
Yeni Akit gazetesi yazarlarının Peygamberimize iftiralarını Ali Hamza Aydın'ın yazısında okuyabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Papa’nın ziyaretini görenler ve görmeyenler / 02.12.2025
- Ekümeniklik dinî bir unvan değil, siyasî bir silahtır / 01.12.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş: ‘Ben ölürsem sakın ağlamayın ama’ / 30.11.2025
- II. Vatikan Konsilinde İslam’ın ölüm fermanı imzalanmıştır / 29.11.2025
- Papa geldi ama neden geldi? / 28.11.2025
- Pervin Buldan: ‘Açıklamazsak namerdiz’ / 27.11.2025
- AKP-MHP görevlerini CHP’de göstermelik muhalefetini yapıyor / 26.11.2025
- Murat Bardakçı, Erdoğan’a cevap verecek mi? / 24.11.2025
- Seçimlerden önce ‘HDP hangi masanın altında’ diye yazmışım / 23.11.2025
- Kayıp çocuklar, kayıp gençlik karanlık gelecek / 22.11.2025
- Ekümeniklik dinî bir unvan değil, siyasî bir silahtır / 01.12.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş: ‘Ben ölürsem sakın ağlamayın ama’ / 30.11.2025
- II. Vatikan Konsilinde İslam’ın ölüm fermanı imzalanmıştır / 29.11.2025
- Papa geldi ama neden geldi? / 28.11.2025
- Pervin Buldan: ‘Açıklamazsak namerdiz’ / 27.11.2025
- AKP-MHP görevlerini CHP’de göstermelik muhalefetini yapıyor / 26.11.2025
- Murat Bardakçı, Erdoğan’a cevap verecek mi? / 24.11.2025
- Seçimlerden önce ‘HDP hangi masanın altında’ diye yazmışım / 23.11.2025
- Kayıp çocuklar, kayıp gençlik karanlık gelecek / 22.11.2025


















































































