logo
30 MAYIS 2024

Parkta uyuşturucu ticaretine 12.5 yıl hapis

Samsun'da parkta bonzai adlı uyuşturucu sattığı iddiasıyla yargılanan genç, 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
08.11.2017 00:00:00
Samsun'un İlkadım ilçesi Zeytinlik Mahallesi Zeytinlik Parkı'nda bonzai adlı uyuşturucu madde sattığı iddiasıyla tutuklanan 24 yaşındaki Tugay E.'nin yargılanması sona erdi.

Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün görülen davanın son duruşmasında Tugay E. kendini savunarak hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Kendisinin uyuşturucu kullandığını ancak kimseye satmadığını savunan Tugay E., "İddialar doğru değildir. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum. Ailemin karşısına böyle bir suçtan dolayı çıktığım için pişmanım" dedi.

Mahkeme heyeti Tugay E.'yi "uyuşturucu ticareti" suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırarak tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Satılan ürünlerin çoğu indirimli
Perakende kan kaybediyor
Olağanüstü hal ilan etmeyin!
Sınav stresini alt etmek için kritik öneriler
Banka avukatı Seçil Erzan duruşmasında olay çıkardı
En büyük korkusunu açıkladı
Bursa'da vahşet!
3 çocuğunu öldürüp teslim oldu
Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'hançer' yanıtı
'O hançeri sen çok uzun yıllar tuttun'
Valiyi tuhaf bir heyecan sardı
Elon Musk'ı Adana'ya bekliyoruz
'Dervişoğlu ile görüşmemem için hiçbir neden yok'
Özel ziyareti için tarih verdi
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'hançer' çağrısı
'Soru işaretlerini gider'
İsrail'in aradığı ateşkes içermeyen bir mutabakat!
Sadece esir takasına odaklanıyorlar
Özgür Özel'den mesajlı paylaşım
'Şero' taburcu oldu
'Fahiş fiyat ve stokçuluk' düzenlemesi yürürlükte
Stokçuluğa 12 milyon liraya varan ceza
AK Parti'den sokak köpeklerinin uyutulması açıklaması
'Ortada henüz kesin bir şey yok'
Filistinliler güvenli bölgeyi de terk ediyorlar
Refah'taki sahra hastanesi tahliye edildi
31 hastanın tedavisi sürüyor
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm
7 yaşındaki Yüsra'nın acı vedası
Hastaneye yürüyerek gitti cenazesi çıktı
Satılan ürünlerin çoğu indirimli
Perakende kan kaybediyor
Olağanüstü hal ilan etmeyin!
Sınav stresini alt etmek için kritik öneriler
Banka avukatı Seçil Erzan duruşmasında olay çıkardı
En büyük korkusunu açıkladı
Bursa'da vahşet!
3 çocuğunu öldürüp teslim oldu
Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'hançer' yanıtı
'O hançeri sen çok uzun yıllar tuttun'
Valiyi tuhaf bir heyecan sardı
Elon Musk'ı Adana'ya bekliyoruz
'Dervişoğlu ile görüşmemem için hiçbir neden yok'
Özel ziyareti için tarih verdi
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'hançer' çağrısı
'Soru işaretlerini gider'
İsrail'in aradığı ateşkes içermeyen bir mutabakat!
Sadece esir takasına odaklanıyorlar
Özgür Özel'den mesajlı paylaşım
'Şero' taburcu oldu
'Fahiş fiyat ve stokçuluk' düzenlemesi yürürlükte
Stokçuluğa 12 milyon liraya varan ceza
AK Parti'den sokak köpeklerinin uyutulması açıklaması
'Ortada henüz kesin bir şey yok'
Filistinliler güvenli bölgeyi de terk ediyorlar
Refah'taki sahra hastanesi tahliye edildi
31 hastanın tedavisi sürüyor
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm
7 yaşındaki Yüsra'nın acı vedası
Hastaneye yürüyerek gitti cenazesi çıktı

Liseye ve üniversiteye giriş sınavları için geri sayım başladı

 
Bugünlerde milyonlarca öğrenci ve ailesinin başlıca gündem maddesini Haziran ayında gerçekleştirilecek sınavlar oluşturuyor. 2 Haziran’da LGS, 8-9 Haziran’da da YKS sınavına sayılı günler kala, süre daraldıkça heyecan daha da fazla artıyor. 
30.05.2024 00:28:00
HASAN PARLAK
 Liseye ve üniversiteye giriş sınavları için geri sayım başladı
 Liseye ve üniversiteye giriş sınavları için geri sayım başladı

Bugünlerde milyonlarca öğrenci ve ailesinin başlıca gündem maddesini Haziran ayında gerçekleştirilecek sınavlar oluşturuyor. 2 Haziran'da LGS, 8-9 Haziran'da da YKS sınavına sayılı günler kala, süre daraldıkça heyecan daha da fazla artıyor. Ancak dikkat! Sınav stresini yönetmek ve aşırı strese karşı önlem almak başarıyı doğrudan etkiliyor! Acıbadem Fulya Hastanesi'nden Uzman Psikolog Sena Sivri sınav stresinin çocuklarda yüksek düzeyde kaygı, odaklanamama sorunu, depresyon, özgüven zedelenmesi, baş ağrısı, mide şikayetleri ve yorgunluğa neden olabildiğini, sınavda beklenen performansın çok altında kalmasına yol açabildiğini söylüyor. Anne-babalara çok büyük görev düştüğünü, bu hassas süreçte çocuklarına baskıcı davranışları ve iyi niyetle de olsa bazı söylemlerinin sınav stresini çok daha fazla artırarak başarılı olmasını engelleyebileceğini vurgulayan Sena Sivri "Sınavlar çocuklar ve ebeveynler üzerinde önemli psikolojik, fiziksel ve sosyal etkiler yaratarak aile ilişkilerinde de büyük yaralar açabilir" diyor. Uzman Psikolog Sena Sivri sınava sayılı günler kala, çocukların stresini azaltmak için ailelere doğru yaklaşım modellerini anlattı.

1. Destekleyici ve anlayışlı olun

Empati kurmak ve açık iletişimde bulunmak bugünlerde her zamankinden daha değerli. Çocuğunuzun yaşadığı stresi anlamaya çalışın ve duygularını önemseyin. Empati kurarak onlara yalnız olmadıklarını hissettirin. Çocuklarınızla açık ve samimi bir iletişim kurun. Onların duygularını ifade etmelerine izin verin. Kendinizi ifade ederken yargılayıcı ve baskıcı tutumlardan kaçının.

2. Gerçekçi ve olumlu yaklaşın

Çocuklarınıza aşırı yüksek beklentiler yüklemekten kaçının. Başarı tanımınızı, onların yetenekleri ve kapasiteleri doğrultusunda belirleyin. Çocuklarınızın çabalarını takdir edin ve küçük başarılarını bile kutlayın. Olumlu geri bildirim, motivasyonu artırır.

3. Sağlıklı bir çalışma ortamı yaratın

Gerek daralan zamanı iyi şekilde yönetebilmesi gerekse düzenli ve rahat bir çalışma alanına sahip olması için destek olun. Çalışma ve dinlenme zamanlarını dengeli bir şekilde planlayın. Düzenli molalar vermelerinin streslerini azaltmalarına yardımcı olacağını unutmayın. Düzenli, rahat, sessiz ve dikkat dağıtıcı unsurlardan arındırılmış bir çalışma alanı oluşturun.

4. Fiziksel ve ruhsal sağlığına özen gösterin

Yeterli uyku, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve aktivite bu süreçte büyük önem taşıyor. Çocuklarınızın yeterli uyku almasını ve dengeli beslenmesini sağlayın. Fiziksel sağlık, zihinsel sağlığı da olumlu etkiler. Derslerden geri kalacağı kaygısıyla fiziksel aktiviteden uzak kalmasına neden olmayın. Fiziksel aktivite ve egzersiz stresi azaltmada önemli rol oynadığı için zorlayıcı olmayacak şekilde kısa süreli de olsa düzenli egzersiz yapmalarını teşvik edin.

5. Aile içinde destekleyici atmosfer yaratın

Ailece, birlikte keyifli aktiviteler yaparak çocuklarınızın rahatlamasını sağlayın. Moral ve motivasyon sağlamanız son derece değerli olduğundan onlara her zaman yanlarında olduğunuzu hissettirin ve motive edici sözler söyleyin.

6. Olağanüstü hale dönüştürmeyin

Sınava hazırlık süreçlerinde olağanüstü hal ilan edip bireysel ve aileye ait tüm düzenin değişmesi ekstra kriz ortamı yaratmaktadır. Evet, bu dönem çok önemli  olmakla beraber ailenin normalinin içine entegre edilmesi çok daha sağlıklı sonuçlar getirecektir.

7. Kendi stresinizi de yönetin

Ebeveyn olarak kendi stresinizi de yönetmeye özen gösterin. Siz ne kadar sakin ve dengeli olursanız, çocuğunuza da o kadar iyi örnek olursunuz. Kendinize mutlaka zaman ayırın ve sağlığınıza dikkat edin. Kendi iyilik halinizi önceliklendirmeniz çocuğunuz için daha sağlıklı çözümler bulmanızı ve desteklemenizi sağlayacaktır.

8. Gerekirse profesyonel destek alın

Gerekirse bir psikolog veya rehber öğretmenden profesyonel destek alın. Bu, çocuklarınızın stresle başa çıkmasına yardımcı olabilir. Okulun rehberlik hizmetlerinden ve stres yönetimi programlarından faydalanın.

9. Sınav sonrası dönem için plan yapın

Sınav sonrasındaki dönem için çocuğunuzun alacağı sonuç ne olursa olsun çabasını takdir ettiğinizi ve dinlenmesini, eğlenmesini sağlayacak planlar yapın. Bu planları çocuğunuzun fikirlerine de danışarak aile olarak gerçekleştirin.

10. Sınav öncesi son güne dikkat edin!

Sınav öncesi son günü çocuğunuzun dinlenmesi, zihnini rahatlatması ve gevşetmesi üzerine çalışmalar yapmasına ayırın. Duygu ve düşüncelerini dinleyip destekleyici olun. Stresin etkisiyle sağlıksız abur cubur yiyeceklere yönelmemesine, dışarıdan ve daha önce hiç tatmadığı bir yiyecek tüketmemesine, yeterli ve kaliteli uyumasına,  nefes egzersizleri yapmasını sağlamaya özen gösterin. Cep telefonu ve tabletle mümkün olduğunca az vakit geçirerek dikkatini bozmasının önüne geçilmeli ve son dakika etkileyecek söylem ve haberlerden uzak durması sağlanmalıdır.

Mersin'de bilanço ağırlaşıyor

 
 
Mersin'de, Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu'ndaki zincirleme trafik kazasında ölenlerin sayısı 12'ye yükseldi.
30.05.2024 00:20:00
HABER MERKEZİ/AA
Mersin'de bilanço ağırlaşıyor
Mersin'de bilanço ağırlaşıyor


TAG Otoyolu'nun Yenice Mahallesi mevkisinde 26 Mayıs'ta meydana gelen kazaya karışan otomobilde yaşamını yitiren Halil Şimşek'in ağır yaralanan oğlu Ensar Kaan Şimşek (9), tedavi gördüğü Mersin Şehir Hastanesinde hayatını kaybetti. Çocuğun cenazesi, hastane morguna kaldırıldı. İşlemlerin ardından Şimşek'in cenazesinin Adana'da toprağa verileceği öğrenildi.

TAG Otoyolu'nun Yenice Mahallesi mevkisinde, Star Diyarbakır firmasına ait Ali G. idaresindeki 34 SD 8821 plakalı yolcu otobüsü, karşı şeride geçerek 2 otomobil ve 1 kamyona çarpmış, ardından aynı bölgede bir kaza daha meydana gelmişti. İlk kazada 11 kişi hayatını kaybetmiş, 33 kişi yaralanmış, diğer kazada da 6 kişi yaralanmıştı.
Tedavisinin ardından gözaltına alınan canavar otobüs sürücüsü Ali G. tutuklanmıştı.

Hayatını kaybeden ikinci diyaliz hastası da toprağa verildi

Burdur'da 25 Mayıs günü diyaliz tedavisinin ardından fenalaşınca hastaneye dönen, sonrasında Antalya Şehir Hastanesi'ne sevk edilen ve burada hayatını kaybeden hastalardan Saniye Aksöz (87) memleketi Burdur'un Kozluca köyünde toprağa verildi.
29.05.2024 18:47:00
İhlas Haber Ajansı
Hayatını kaybeden ikinci diyaliz hastası da toprağa verildi
Hayatını kaybeden ikinci diyaliz hastası da toprağa verildi
Burdur Devlet Hastanesi'nde 25 Mayıs Cumartesi günü 08.00-12.00 ile 12.00-16.00 seansında diyalize giren hastalardan bazıları baş dönmesi, mide bulantısı, şuur bulanıklığı ve nakil aracından inememe tarzı şikayetlerle hastaneye geri dönmüştü.

Bunun üzerine hastane yönetimi gün içinde diyalize giren tüm hastaları hastaneye çağırıp yapılan tetkiklerin ardından, gün içinde diyaliz merkezinde tedavi olan 33 hastayı Afyonkarahisar, Isparta, Antalya, Bucak'ta bulunan devlet hastaneleri ve özel diyaliz merkezlerine sevk etti. Sevk edilen 33 hastanın 14'ü ise entübe edilmişti.

Olay sonrası entübe edilerek ambulans ile Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilerek burada tedavi altına alınan ve entübe halde tedavisi devam eden 4 hastadan biri olan 87 yaşındaki Saniye Aksöz, olaydan 4 gün sonra hayatını kaybetti.

Antalya'da Şehir Hastanesi'ndeki müdahaleye rağmen kurtarılamayan Aksöz'ün cenazesi otopsi işleminin ardından ailesine teslim edildi. Memleketi Burdur'un merkeze bağlı Kozluca evinin önüne getirilen Saniye Aksöz'ün cenazesi burada helallik alınmasının ardından köy meydanında İl Müftüsü Ali Hayri Çelik tarafından kılınan cenaze namazının ardından Kozluca köyü mezarlığında toprağa verildi.

Kozluca köyündeki cenaze törenine; Burdur Valisi Türker Öksüz, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Cumhuriyet Başsavcısı Osman Kara, Baro Başkanı Ramazan Gedik, İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Güder, İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, protokol üyeleri ve yakınları katıldı.

Öte yandan, vefat eden Saniye Aksöz'ün Kozluca eski belediye başkanı Şevket Aksöz, Burdur Güçbirliği sahibi Hasan Hüseyin Aksöz ve eski CHP İl Başkanı Kazım Aksöz'ün anneleri olduğu öğrenildi.

Erkılınç: Basınımız gerçekçi bir çözüm bulmalı

İlan ve reklam gelirlerindeki azalmayı değerlendiren Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Cavit Erkılınç, basının gerçekçi bir çözüm bulmasının zaruri olduğunu, bunun nasıl olacağına da sektörün karar vermesi gerektiğini söyledi.
29.05.2024 16:41:00 / Güncelleme: 29.05.2024 16:46:21
Haber Merkezi
Erkılınç: Basınımız gerçekçi bir çözüm bulmalı
Erkılınç: Basınımız gerçekçi bir çözüm bulmalı
Basın İlan Kurumu 32. Dönem 6. Genel Kurul Toplantısı, Genel Müdür Cavit Erkılınç'ın konuşması ile başladı.

Basın İlan Kurumu aracılığıyla basına yapılan maddi desteklere ilişkin bilgiler veren Erkılınç, mevzuatın gerektirdiği şartları taşıyan ve bunu süreklilik haline getiren internet haber sitelerinin 1 Nisan 2023'ten itibaren resmî ilan ve reklam yayımlamaya başlayarak hatırı sayılır bir gelire kavuştuğunu belirtti.

İlan ve reklam pastası 2024 yılında 4 milyar TL'yi bulacak

İnternet haber sitelerinin 1 Nisan 2023 ile 1 Nisan 2024 arasındaki bir yıllık süreçte 1 milyar 130 milyon Türk Lirası tutarında resmî ilan ve reklam yayımladığını kaydeden Genel Müdür Erkılınç, "2024 yılında 1,5 milyar Türk Lirası'nı aşan bir desteği sektörün dijital yayınlarına aktarmayı hedefliyoruz. Gazete ve dergileri de içine kattığımızda 4 milyar Türk Lirası büyüklüğünde bir ilan ve reklam pastasına ulaşmayı bekliyoruz. Devletimiz adına sektöre bu kıymetli desteği vererek ilan yayımlatılacak mecraların çeşitlenmesini sağlıyor, nitelikli yayıncılığı önceliyor ve istihdam olanaklarının artışını önemsiyoruz" dedi.

"Adil ve tarafsız dağıtım olmazsa olmazımız"

İnternet haber sitelerinin trafiklerinin ölçümü için Basın İlan Kurumu tarafından geliştirilen BİK Analitik yazılımına değinen Erkılınç, adil ve tarafsız şekilde resmî ilan dağıtımını "Kurumun olmazsa olmazı, vazgeçilmez prensibi" olarak tanımladı.

"Sürekli kendimizi yeniliyor, geliştiriyor ve varsa eksikliklerimizi gidermeye gayret ediyoruz" diyen Erkılınç, "Geçtiğimiz yıl kullanımına başladığımız bize özgü, Kurumumuz görevine uygun geliştirilen yerli yazılım BİK Analitik'e ayrı bir önem veriyoruz. Ziyaretçi trafiklerini resmî ilan alabilmenin tek şartı olarak görmüyor, internet basınını 'tık avcılığı'na yönlendiren, kısır bir sistemin inşasından kaçınıyoruz. Basının, nitelikli içeriklerle okunur ve görünür olmasını önceliyoruz. Dolayısıyla BİK Analitik'in sunduğu hizmetlerden azami düzeyde yararlanmayı kıymetli buluyoruz.

Patent ve marka tescilimizi aldığımız BİK Analitik, geçtiğimiz günlerde uluslararası geçerliliği bulunan TS ISO/IEC 25051 Standardı Belgelendirmesini almayı da başardı. Şimdi sıra uluslararası geçerliliği bulunan, kamu güvenini pekiştirmeye yönelik denetim raporunu almaya geldi. Amacımız; güvendiğimiz, arkasında durduğumuz BİK Analitik'in hiç kimsenin kalbinde, gönlünde şüpheye yer bırakmayacak şekilde rıza kazanmasını sağlamak. Bu vesile ile sizlerin koşulsuz desteğine ve sağladığınız katkıya şükran duyduğumuzu ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu.

Mevzuatın öngördüğü çerçevenin dışında sahte trafik alan internet haber siteleriyle mücadelenin daha etkili bir şekilde sürdürüleceğini vurgulayan Erkılınç, "Mesleği layıkıyla yapan internet haber sitelerimiz müsterih olsunlar. Mesleki anlamda iyi yayıncılık yapanla yapmayanı mutlaka ayıracağız. Büyütmekte zorlandığımız resmî ilan pastasını sadece hak edene vermeye kararlıyım, kararlıyız" ifadelerini kullandı.

"Anayasal özgürlüklerle Kurum mevzuatı birbirine karıştırılmamalı"

Basın İlan Kurumu'nun, yanlışlara dokunduğunda "özgür basına engel olunuyor, basın susturuluyor" suçlamalarıyla karşı karşıya kaldığını kaydeden Erkılınç, Kurumun, kamu kaynaklarını okunan, görünen hatta bilinçli tercihle takip edilen yayınlara objektif ölçütlerle aktarılması amacıyla kurulduğunu hatırlatarak, "Biz kimsenin yaptığı yayıncılığa, fikrine, içtihadına karışmayız; karışamayız. Ancak resmî ilan veya reklam alacaksan Kurumumuz mevzuatına uymak zorundasın. Yayınlarımız resmî ilan ve reklam almak üzere müracaat ettiklerinde, peşinen 'mevzuatına uyacağım, bu yeterliliği sunacağım' taahhüdünde bulunmuş oluyor" diye konuştu.

Türkiye'deki 4 binin üzerinde gazete ve dergi ile 10 bine yakın internet haber sitesinden sadece 2 bin civarındaki yayının Kurumun görev alanına girmeyi kabul ettiğine işaret eden Erkılınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dışarıda kalan 12 bin yayına yönelik herhangi bir karar aldığımızı veya yönlendirme yaptığımızı duydunuz mu? Zaten böyle bir durum hukuken de mümkün değil. Kaldı ki özgür düşünce ve bu düşüncenin yayılması Anayasamız ile güvence altındadır. Resmî ilan ve reklam yayımlama hakkı kazanmak ise şartlara bağlıdır ve bu şartlar Kurumumuzca belirlenir. Dolayısıyla Anayasanın tanıdığı özgürlük ile resmi ilan yayımlama kurallarını birbirine karıştırmamak gerekir.

Bir başka ifadeyle resmî ilan yayımlama hakkına sahip olan süreli yayınlarımız, Anayasanın tanıdığı özgürlükten sonuna kadar istifade etmekle birlikte Kurumumuz mevzuatının gereğini yerine getirerek de ilan geliri elde etmektedir.

'Basmayayım, satmayayım, fikir işçisi istihdam etmeyeyim, okunmasam da olur, yeter ki devlet bana para aktarsın' demek, önce bu devletin gerçek sahibi milletimize, sonra görevini layıkıyla yapan sektördeki işletmelere büyük haksızlıktır. Gazetecilik mesleğine karşı yapılmış büyük bir kötülüktür."



"Kurumumuz olmadan karşılaşılacak zorluklar nasıl aşılacak?"

Basın İlan Kurumu'nun üstlendiği görev vesilesiyle aldığı komisyon ücretlerinin kaldırılmasına ilişkin dile getirilen talepleri değerlendiren Erkılınç, Kurumun merkezi bütçeden hiçbir şekilde pay almadan tüm faaliyetlerini yayımlattığı resmî ilan ve reklamlardan sağladığı komisyon gelirleriyle yürüttüğünü anımsatarak, bu olmadığında sektöre kesintisiz hizmet veren bağımsız karar mekanizmalarının sekteye uğrayacağını belirtti.

Erkılınç, "Söz konusu talebi dile getirenler Kurumumuz olmadığında veya bağımsız karar alabilme yeteneğimiz ortadan kalktığında, adetçe daha fazla ilan yayımlayacaklarını, ilan fiyat tarifelerinin beklentilerini karşılayacağını; olağanüstü hallerde ve kriz dönemlerinde anlık kolaylaştırıcı tedbirlerden istifade edilebileceklerini mi sanıyorlar?" diye sordu.

Resmi ilanların belirli bir puantaj karşılığında yer aldıkları kontenjan tablosuna göre yayınlara dağıldığını kaydeden Erkılınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Süreli yayınlarımız her ay içinde gelecek ilan tutarını aşağı yukarı biliyor, refiki olan yayınların da ne aldığını görebiliyor. Bu dedikleri gerçekleştiğinde, resmî ilanlar belli yayınlara gittiğinde, kendi yayınlarına gelmediğinde veya çok az geldiğinde ne yapacaklarına dair planları var mı? Dahası, büyük gayretlerimiz sonucu yayımlatabildiğimiz icra ilanlarının sağlıklı gelişini sağlayamamış basın sektörü, karşılaşacağı zorluğu nasıl aşmayı planlıyor? Kurumumuzun bir diğer varlık sebebi de belediyeler gibi kamu kurumlarının resmî ilan ve reklam harcamalarının kamu yararı çerçevesinde kontrol altında tutulması, belli eşik değerleri barındıran yayım bedelleriyle kamu menfaatlerinin korunmasıdır. Resmî reklamların dağıtımının ne hale geleceğini konuşmayı dahi anlamsız buluyorum."

"Basınımızın gerçekçi bir çözüm bulması zaruri"

Konuşmasının son bölümünde bazı illerdeki gazete sayısının resmi ilandan feragat etme yoluyla azalmasına değinen Erkılınç, Kurumun gazetelerin aldığı kararlarda hiçbir şekilde baskıcı, zorlayıcı veya teşvik edici olmadığını vurguladı.

Konunun tamamen ticari bir mesele olduğunu ve Kurumu uzaktan yakından ilgilendirmediğinin altını çizen Erkılınç, "200 bin, 300 bin nüfuslu illerimizde sekiz tane, on tane hatta daha fazla süreli yayın mevcut. Okur sayısı belli, ilan pastası belli ve mevcut gelirler hiçbir gazetenin yarasına merhem olmuyor. Gelir olmayınca masrafları kısmak yoluyla mevzuat ihlallerine tenezzül ediliyor, yayıncılık kalitesi düşüyor.

Ne ülkemizde ne de diğer ülkelerde zarar ettiğini ifade ettiği halde o işte kalmaya devam eden yatırımcı göremezsiniz; ülkemizdeki basın sektörü hariç. Resmî veya özel ilan pastası büyümüyorsa, reklamlar başka mecralara kayıp eskisi kadar gelmiyorsa basınımızın bu duruma gerçekçi bir çözüm bulması zaruridir. Bunun nasıl olacağına da biz değil, basınımız karar verecektir" şeklinde konuştu.

Isparta, Zonguldak, Gaziantep, Kastamonu gibi illerin ardından Ankara merkezde resmi ilan yayımlayan gazete sayısının dörde düşmesini değerlendiren Erkılınç, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"Ankara gazetelerimiz, Genel Kurul Üyemiz ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanımız Sayın Nazmi Bilgin önderliğinde bir araya gelerek dokuz gazete iken dört gazete çatısı altında yola devam etme kararı aldılar. Biz de gazetelerimize resmî işlemlerinde her türlü kolaylığı sağladık. Şimdi Başkentimizde her bir gazetemiz ayda neredeyse 2 milyon TL'ye yakın gelire ulaşacak. Bu gazetelerimizin bir de layıkıyla yayım yapan internet haber sitesi varsa geliri 3 milyon Türk Lirasına yaklaşacak. Böylece gazetelerimiz nitelikli personel çalıştırabilir, maaşlarını ödeyebilir, kaliteli yayıncılık yapabilir bir yapıya kavuşacak. Ankara gazetelerinin dönüşümüne katkı sunan Nazmi Bilgin Bey başta olmak üzere tüm gazete sahiplerimize Kurumum ve şahsım adına şükranlarımı sunuyorum."

Erkılınç'ın konuşmasının ardından Başkanlık Divanı Heyeti seçimi gerçekleştirilerek başkan ve üyeler belirlendi.

Gündemin kabulünün akabinde Yönetim Kurulu Durum Raporu ve Denetçiler Raporu okundu. Yönetim Kurulunun tekliflerine ilişkin sunum sonrasında üyeleri belirlenen İlan İşleri, Hukuk İşleri ve Mali İşler Komisyonları çalışmalarına başladı.
Genel Kurul Toplantısı, 31 Mayıs 2024 Cuma günü yapılacak oturumun ardından tamamlanacak.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.