Adaşım ve değerli meslektaşım Emin Pazarcı, "yargıdaki rüşvetçilerin kulağını çınlatarak" Adalet Bakanı Cemil Çiçek'ten naklen "Neyzen Tevfik'in ma'lum bir manzarası"nı aktardı geçen gün.
Yargıdaki rüşvetçiler hususunda konuşmakla yetinen Bakan Çiçek'in hâlini bilmem ama? Kıbrıs konusunda Ege Ordu Komutanı Hurşit Tolon Paşa'nın çıkışı Neyzen Tevfik'in işine döndü.
Teşbihte hata olmaz, derler hani.
Neyzen Tevfik, her zamanki gibi Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde dolaşıyormuş. Bir ara içinden geldiği gibi bağırmaya başlamış:
- Ulan puş...lar!
Bunun üzerine, çevredekilerin tamamı, caddeyi dolduranlar dönüp, Neyzen'e bakmışlar.
O da hemen kendini şöyle bir toparlayarak şu yorumu yapmış:
- Ya hu, çevremde amma da puş? varmış!
Teşbihte hata olmaz; Tolon Paşa'nın hali de Neyzen Tevfik'inkine benzedi.
Ege Ordu Komutanı Orgeneral Tolon, haftasonu İzmir'in Karaburun ilçesinin Eğlenhoca köyünde yaptığı konuşmada, Kıbrıs konusunda "ver kurtul'' yaklaşımını benimseyenlerin olduğunu ifade ederek, "Bu memleket hep güzel insan yetiştirirdi. Son zamanlarda hain de yetiştirmeye başladı. Haini yoksa 'verelim kurtulalım' diyen kim?'' şeklinde avazı yüksek bir konuşma yaptı.
Allah Allaaah!
Sen misin "Haini yoksa 'verelim kurtulalım' diyen kim?'' diye soran?
AKP kurmayları ayağa, pardon Merhum Necip Fazıl'ın deyimiyle "amuda" kalktılar.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat "Çözümsüzlük çözümdür diyerek Kıbrıs sorununu bugüne kadar getirip gerek Türkiye'nin elindeki kozları, gerekse KKTC'nin elindeki kozları ortadan kaldıranlar acaba ihanet etmemişler midir?" diye gürledi.
AKP Grup Başkanvekili Haluk İpek, "Hainlik çok önemli bir suçlamadır. Bu açıklamalarla birisi suçlanıyorsa bunu açıkça belirtmesi gerekir'' diye parladı.
AKP Antalya Milletvekili ve Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger de "Bu şekilde bir müdahaleyi isabetsiz buluyorum. Kıbrıs sorununun devletin en üst kademesinde ele alındığı bir dönemde bu şekilde açıklamalarda bulunulmasını üzüntüyle karşılıyorum" diye gazladı.
Nasrettin Hoca'nın dediği gibi, tamam da şu hırsızların, AB sevdasıyla Kıbrıs'ı tartışmaya açanların hiç mi suçu yok?
Yoksa Tolon Paşa gibi "Kıbrıs'a sahip çıkmak" mı hainlik?
Ne dersiniz bu işe, yaklaşımınız ne bu gidişe sayın AKP'li dostlarımız?
Tolon Paşa'nın Kıbrıs konusunda Neyzen Tevfikvâri "ulan hainler"i andıran çıkışı bana değmedi.
Üstüme almadım, alınmadım, alınganlık yapmadım.
Çünkü ben, oranın bağrında yatan şehitlerimizin, peygamberimizin halası şehit Hala Sultan'ın ve Bağımsız Türkiye Partisi'nin kanaatlarını aynen paylaşarak "Kıbrıs'ın bir kum tanesinin dahi tartışılmaması" taraftarıyım... AB'ci değilim, Annancı hiç değilim.
Hatta Tolon Paşa'nın çıkışıyla, "Kıbrıs hususunda hainlik yapanları bilen ve tanıyan bir paşamız var elhamdülillah" diye de sevindim.
AKP kurmaylarının bu çıkıştan bu kadar gocunmaları, sizi bilmem ama, doğrusu beni son derece kuşkulandırdı.
Yoksa AKP, Kıbrıs'ı verdi de biz mi bilmiyoruz?
Sanki suçüstü yakalanmış gibi niye amuda kalktılar acaba?
Ne demiş büyükler, görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler...
Ne zaman mı?
Yerel seçimlerde tabii ki?
Yargıdaki rüşvetçiler hususunda konuşmakla yetinen Bakan Çiçek'in hâlini bilmem ama? Kıbrıs konusunda Ege Ordu Komutanı Hurşit Tolon Paşa'nın çıkışı Neyzen Tevfik'in işine döndü.
Teşbihte hata olmaz, derler hani.
Neyzen Tevfik, her zamanki gibi Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde dolaşıyormuş. Bir ara içinden geldiği gibi bağırmaya başlamış:
- Ulan puş...lar!
Bunun üzerine, çevredekilerin tamamı, caddeyi dolduranlar dönüp, Neyzen'e bakmışlar.
O da hemen kendini şöyle bir toparlayarak şu yorumu yapmış:
- Ya hu, çevremde amma da puş? varmış!
Teşbihte hata olmaz; Tolon Paşa'nın hali de Neyzen Tevfik'inkine benzedi.
Ege Ordu Komutanı Orgeneral Tolon, haftasonu İzmir'in Karaburun ilçesinin Eğlenhoca köyünde yaptığı konuşmada, Kıbrıs konusunda "ver kurtul'' yaklaşımını benimseyenlerin olduğunu ifade ederek, "Bu memleket hep güzel insan yetiştirirdi. Son zamanlarda hain de yetiştirmeye başladı. Haini yoksa 'verelim kurtulalım' diyen kim?'' şeklinde avazı yüksek bir konuşma yaptı.
Allah Allaaah!
Sen misin "Haini yoksa 'verelim kurtulalım' diyen kim?'' diye soran?
AKP kurmayları ayağa, pardon Merhum Necip Fazıl'ın deyimiyle "amuda" kalktılar.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat "Çözümsüzlük çözümdür diyerek Kıbrıs sorununu bugüne kadar getirip gerek Türkiye'nin elindeki kozları, gerekse KKTC'nin elindeki kozları ortadan kaldıranlar acaba ihanet etmemişler midir?" diye gürledi.
AKP Grup Başkanvekili Haluk İpek, "Hainlik çok önemli bir suçlamadır. Bu açıklamalarla birisi suçlanıyorsa bunu açıkça belirtmesi gerekir'' diye parladı.
AKP Antalya Milletvekili ve Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger de "Bu şekilde bir müdahaleyi isabetsiz buluyorum. Kıbrıs sorununun devletin en üst kademesinde ele alındığı bir dönemde bu şekilde açıklamalarda bulunulmasını üzüntüyle karşılıyorum" diye gazladı.
Nasrettin Hoca'nın dediği gibi, tamam da şu hırsızların, AB sevdasıyla Kıbrıs'ı tartışmaya açanların hiç mi suçu yok?
Yoksa Tolon Paşa gibi "Kıbrıs'a sahip çıkmak" mı hainlik?
Ne dersiniz bu işe, yaklaşımınız ne bu gidişe sayın AKP'li dostlarımız?
Tolon Paşa'nın Kıbrıs konusunda Neyzen Tevfikvâri "ulan hainler"i andıran çıkışı bana değmedi.
Üstüme almadım, alınmadım, alınganlık yapmadım.
Çünkü ben, oranın bağrında yatan şehitlerimizin, peygamberimizin halası şehit Hala Sultan'ın ve Bağımsız Türkiye Partisi'nin kanaatlarını aynen paylaşarak "Kıbrıs'ın bir kum tanesinin dahi tartışılmaması" taraftarıyım... AB'ci değilim, Annancı hiç değilim.
Hatta Tolon Paşa'nın çıkışıyla, "Kıbrıs hususunda hainlik yapanları bilen ve tanıyan bir paşamız var elhamdülillah" diye de sevindim.
AKP kurmaylarının bu çıkıştan bu kadar gocunmaları, sizi bilmem ama, doğrusu beni son derece kuşkulandırdı.
Yoksa AKP, Kıbrıs'ı verdi de biz mi bilmiyoruz?
Sanki suçüstü yakalanmış gibi niye amuda kalktılar acaba?
Ne demiş büyükler, görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler...
Ne zaman mı?
Yerel seçimlerde tabii ki?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019