Güzel ahlakın en kemalini temsil eden Resûlullah'a bağlanan insanlara, Allah öyle bir sırrı yaşatır ki, yeryüzündeki bütün ayetler ve Kur'an ayetlerini öğrenen insan, hepsinin ama hepsinin o Kutlu Peygamberi kendisine tanıtmak için var olduğunu görür ve Resûlullah'ın önünde hürmetle eğilir.
Sabır, tevekkül, merhamet, adalet, cömertlik, tevazu ve daha bir sürü güzel ahlak Peygamberimiz ve Ehl-i Beyt'inde toplanmıştır.
Burada Peygamber Efendimizin ahlakına dair hayatından birkaç bölüm aktarmak istiyorum...
Peygamberimiz (s.a.a) bir gün ashabı ile birlikte yolculukta bulunuyordu. Yemek hazırlığını yapmak istediler ve iş bölümü yaptılar. Allah'ın Resulü odun toplamaya başladı. Sahabiler, O'nun çalışmamasını istedilerse de ısrar etti; çünkü, kendisini arkadaşlarından üstün göreni Allah sevmezdi.
Resûlullah (s.a.a), Allah'ın hakkına tecavüz edilmedikçe kendi şahsı ile ilgili hiçbir seyden ötürü intikam almazdı. Fakat Allah için intikam alırdı.
Enes. b. Malik'in şöyle dediği rivayet ediliyor:
Yahudi bir kadın, zehirli bir davar etini Hz. Peygambere getirdi. Hz. Peygamber de ondan yedi. Sonra kadını çağırdı ve neden böyle davrandığını sordu. Yahudi kadın "Seni öldürmek istedim" dedi.
Peygamber (s.a.a), "Allah seni Benim üzerime musallat kılmaz" dedi.
"Ey Allah'ın Resulü! Onu öldürmeyecek misin?" denildiğinde de "Hayır" diye cevap verdi.
Peygamber Efendimizin merhameti her şeyi kapsamıştı fakat sınırını da aşmamıştı.
Şair Ebu Uzze, bir defasında Müslümanlara esir düşmüştü. Serbest bırakılması için Resûlullah'a yalvardı. Peygamber (s.a.a) o günden itibaren kendisine ters düşmemek şartıyla onu serbest bıraktı. Günler geçti, bir gün Ebu Uzze tekrar Hz. Peygambere karşı savaşa katıldı ve esir düştü. İkinci defa, serbest bırakılması için yalvarınca, Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: "Bir mümin iki defa bir delikten ısırılmaz." Sonra öldürülmesini emretti.
Peygamber Efendimiz üstün tevazuu heybetini eksiltmezdi. Resûlullah (s.a.a) medh ü senada ileriye gitmekten, büyüklüğü ifade eden vasıfları söylemekten hoşlanmazdı. Ben-i Amir kabilesinin bir heyet gelerek Resûlullah'a şöyle dedi: "Sen bizim ulumuzsun."
Resûlullah (s.a.a), "Ululuk Allah'a mahsustur" dedi.
Onlar, "Siz bizden çok faziletli ve iyilikseversiniz" deyince, Resûlullah, "Bunu söyleyiniz fakat şeytan sizi yoldan çıkarmasın" buyurdular.
Milletimizin de örnek alması gereken kişinin Peygamber Efendimiz ve Ehl-i Beyt'i olduğunu vurgulamak istiyorum. Öyle bir ahlak üzereler ki kimsenin onlarla yarışamadığı ve de yetişemediği bir ahlak... Bizler de eğer O'nun ümmetiysek en güzel bir şekilde Peygamberimizin ve Ehl-i Beyt'in ahlakıyla ahlaklanabilmemiz gerekiyor. Hele ki ahir zamanda...
Rabbim bizlere Ehl-i Beyt'in ahlakını örnek alabilmemizi nasip etsin, bizleri şeytana uydurmasın.
- Uyanınca... / 30.05.2025
- Ev kadınlarına emeklilik yakında Meclis'te / 22.05.2025
- Almanya ve Türkiye / 28.02.2025
- Almanya'daki seçimler / 26.02.2025
- Olaylar silsilesi / 23.01.2025
- Ne yazmalıyım? / 26.09.2024
- Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / 20.07.2024
- Avrupa'da BTP / 28.02.2024
- Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ı andık / 18.04.2022

































































































