logo
26 NİSAN 2024

PKK terörünün tabanı

21.07.2005 00:00:00


Verileri toplayınca, Ankara'nın bir hazırlık içinde olduğu anlaşılıyor:Terörle mücadelede bilgi ve istihbarat koordinasyonu yapacak üst düzey bir birim oluşturulması... Devletin çeşitli birimlerinin koordinasyonu eski bir problem... ABD'de de 11 Eylül'den sonra yeniden düzenlendi. Dağdaki gençlerin çok büyük bir kısmı, Apo'nun yakalandığı 1999 yılından sonra örgüte katılmış! Bu, Ankara'nın dikkatini çekiyor. Demek ki, Apo yakalandıktan sonra da örgütün cazibesi devam ediyor! Bunu sadece gençlerin işsizliği ile izah etmek yanıltıcı olur. Bu noktada 'sosyo-psikolojik' araştırmalara ihtiyaç duyuyor Ankara...Eskiler yorularak, yılgınlığa kapılarak dağılırken, örgüte daha çok gencin katılması elbette çok önemli.Çatışmaya girmeyenler varDağdaki gençlerin neredeyse yüzde 40'ı henüz çatışmaya girmemiş. Bunları topluma kazandırmak için kapsamlı bir yasa düşünülüyor. Bu fikir Cumhurbaşkanı Sezer'e de sunulmuş. Eski 'pişmanlık' yasaları gibi değil, daha etkili, daha cazip bir yasa... Mesela dönenlere belli ekonomik yardım yapılması, durumuna göre iş sağlanması, 'dönüş'ü psikolojik olarak kolaylaştıracak bir yaklaşım sergilenmesi gibi alternatifler düşünülüyor. Henüz siyasetin gündeminde değil. Eylülde yapılacak bir 'güvenlik zirvesi'nde gündeme alınması bekleniyor.Halkın durumundaki olumlu değişme Ankara'yı cesaretlendiriyor. Gençler arasında örgütün cazibesi devam etse de, PKK'nın eskiden sahip olduğu sivil taban desteği giderek daralıyor. Bu, PKK'nın siyasi inisiyatifinin daralması anlamına geliyor.PKK denetiminden kurtulmuş yeni siyasi kadrolar. Bölgede teröre tepki geliştikçe, PKK bağlantılı siyasilerin yerini zamanla teröre karşı yeni politikacılar alabilir, böyle bir gelişme 'çözüm'ü kolaylaştırır. Terörle mücadelede yeni teknikler üzerinde duruluyor. Mesela ASELSAN'ın uzaktan mayın denetimi yapan ve mayınları uzaktan patlatan teknik cihazlar geliştirmesi gibi... Bu önemli, çünkü PKK, eylemlerinde mayınlı tuzaklara ağırlık veriyor.Toplumsal olarak iki dinamik gerçekten çok önemli: Halk ve gençlik...Bölge halkının teröre karşı çıkması, PKK'ya vekâleten siyaset yapan DEHAP gibi partilerin, Leyla Zana, Hatip Dicle gibi isimlerin artık eleştirilmeye başlanması...Tam turizm ve yatırım mevsiminde, mesela Diyarbakır'da otellerin boşalmasına, yatırımların duraklamasına yol açan terörü Apo'nun hangi akılla başlattığını soran halka, aklı başında bir cevap veremiyorlar!Üstelik, halk, silahlar susunca ekonominin de demokrasinin de gelişme yoluna girdiğini gördü; şimdi tekrar niye teröre başlandığının halk tarafından kabul edilebilir bir izahı yok!Hikmet Fidan'ın PKK tarafından katledilmesi karşısında bile sustular! Bu tablo, Kürt hareketindeki PKK bağlantılı kadroların halkla iletişimde girdikleri darboğazı gösteriyor.ASIRLAR ve son zamanlar gösteriyor ki, Kürtleri yok saymak ve çağın gereği olan bireysel liberal özgürlükleri tanımamak da, etnik milliyetçilik de yanlış!Topluma bağlanmak için iş ve sosyal statü gibi irtibatlara sahip olmayan heyecanlı gençlerde bir "dağ" romantizmi, belli ki, devam ediyor.İş ve sosyal statü bağlarının geliştirilmesi ve politik tansiyonun düşürülmesi gerekiyor.Halk elbette daha gerçekçi; ekonominin de demokrasinin de ancak silahsız mümkün olacağını daha iyi görüyor. Üstelik son çeyrek asırda bölgede doğan her üç kişiden biri Batı'ya yerleşti, iş güç kurdu; Hikmet Fidan ailesi gibi...Nasıl ayıracaksın?Bu sosyolojik entegrasyon gerçeği ve onun politik ifadesi olan üniter devlet esas alındıktan sonra, sorun kolay çözülür. Kudretini kandan alan PKK bundan telaşlı zaten.

Taha Akyol / Milliyet

 
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Düşme anı araç içi kamerasında kaydedildi
Kapısı açık otobüsten düştü
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Çocuğunu uyaran kadın öğretmeni yumrukladı
Zorba veli kamerada!
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Düşme anı araç içi kamerasında kaydedildi
Kapısı açık otobüsten düştü
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Çocuğunu uyaran kadın öğretmeni yumrukladı
Zorba veli kamerada!
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!

Depremzedelere çadır satan Kızılay, taşınmazlarını satıyor

Depremde yurttaşa parayla çadır veren kurum şimdi de taşınmaz bağışlarını elden çıkarıyor. 323 gayrimenkulünden gelen parayla İstanbul Etiler’de konut ve işyeri yapılacak, Ankara’da AVM yenilenecek.
26.04.2024 07:57:00
Cumhuriyet
Depremzedelere çadır satan Kızılay, taşınmazlarını satıyor
Depremzedelere çadır satan Kızılay, taşınmazlarını satıyor
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yurttaş karda soğukta sokakta kalırken Kızılay, elindeki çadırları bedava dağıtmak yerine parayla sattı. Skandalın ortaya çıkmasıyla kurum başkanı koltuğunu kaybetti.

Deprem dönemi tepkilerin odağında olan Kızılay şimdi de bağış yoluyla kendisine emanet edilen 323 gayrimenkulü "ekonomik ömrünü doldurdukları" gerekçesiyle "dönüştürecek".

Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'ın haberine göre Kızılay Taşınmaz Yönetimi Genel Müdürlüğü ve Ankara Üniversitesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Anabilim Dalı öğretim üyeleri, "Kızılay'a insani yardımlar için kaynak oluşturmak" gerekçesiyle proje başlattı.

İKİ PROJE OLACAK

Bu proje kapsamında 70-80 yıllık ekonomik ömrünü tamamlamış 178'i boş durumdaki 323 gayrimenkul için elektronik ortamda herkese açık ihale yapılacak.

Cumhuriyet'in Kızılay'dan aldığı bilgiye göre bazıları boş tarla, bazıları eski konut olan bu gayrimenkuller satılacak. Bu satıştan elde edilecek gelir ise iki proje için kullanılacak. İstanbul'un lüks semtlerinden Etiler'de Akmerkez'in karşısında Kızılay'a ait arsa üzerinde ticaret ve konut alanı projesi gerçekleştirilecek. Diğer proje ise Ankara Kızılay'da bulunan AVM'de olacak. Kızılay AVM'nin özellikle üst katlarında "yenileme ve onarım" yapılacak.

KİRAYA VERECEK

Kızılay, Etiler'deki projeye ise özel önem veriyor. Büyük bir proje olacak bu yatırım sayesinde kira getirisi yüksek mülklere sahip olunması amaçlanıyor. Çeşitli yerlerdeki eski hisseli taşınmazlar satılarak mülkiyetin tamamen Kızılay'a ait olacağı gayrimenkuller elde edilecek. Alınan bu kararla "bağışçıların emanetini koruma ilkesi çerçevesinde" daha fazla ihtiyaç sahibine yardım etme olanağına kavuşulacağı bildirildi. Dönüştürme kapsamındaki taşınmazların 76'sının hisseli, 247'sinin ise tam mülkiyet olduğu kaydedildi. İstanbul Etiler'deki projenin altı yılda, Ankara'daki alışveriş merkezinin ise üç yıl içinde kendisini amorti edecekleri ve Kızılay'a insani yardımlar için gelir getirmeye başlayacakları savunuldu.


Hande Fırat'ın bakanlık destekli sergisine kabine toplantısı gibi açılış

Gazeteci Hande Fırat'ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat'ta açıldı.
26.04.2024 06:43:00 / Güncelleme: 26.04.2024 06:51:43
İhlas Haber Ajansı
Hande Fırat'ın bakanlık destekli sergisine kabine toplantısı gibi açılış
Hande Fırat'ın bakanlık destekli sergisine kabine toplantısı gibi açılış
Gazeteci Hande Fırat'ın 'Devriamber' isimli sergisinin açılışı Ankara'da gerçekleştirildi.

Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören'in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı.

Erdoğan mesaj gönderdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat'ın kendi ifadesiyle 'çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini' anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat'ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum' ifadelerine yer verildi.

"Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor"

Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi.

Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu.

Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı.

Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, 'Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum' diye konuştu.

Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs'a kadar açık olacak.

İstanbul tarihi 'yarı maraton'a hazır

 
 
Spor İstanbul Genel Müdürü  i. Renay Onur, 28 Nisan'da gerçekleştirilecek 19. İstanbul Yarı Maratonu öncesinde "yenimesaj.com.tr"nin sorularını cevapladı. 10K ve 21K için 8'er bin kişilik kontenjan ayırdıklarını dile getiren Onur, "Biz toplamda 14 bin kişinin yarışı tamamlamasını bekliyoruz" diye konuştu. Yenikapı-Balat arasındaki parkurda güçlü sporcular kürsüde yer almak için mücadele edecek.
26.04.2024 01:00:00
RUHİ SARI
İstanbul tarihi 'yarı maraton'a hazır
İstanbul tarihi 'yarı maraton'a hazır

Foto Altı: Renay Onur (Soldan İkinci Sırada)

Spor İstanbul Genel Müdürü  i. Renay Onur, 28 Nisan'da gerçekleştirilecek 19. İstanbul Yarı Maratonu öncesinde "yenimesaj.com.tr"nin sorularını cevapladı. 10K ve 21K için 8'er bin kişilik kontenjan ayırdıklarını dile getiren Onur, "Biz toplamda 14 bin kişinin yarışı tamamlamasını bekliyoruz. Ki bu da geçen seneye göre rekor olacak. 2023'te 12 bin kişi yarışı bitirmişti. Gönlümüz kayıt yaptıran tüm insanların aynı zamanda fiilen de Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu'na katılması ve hatta yüksek oranlarda da bitirmesi yönünde. Türkiye'de özellikle bitirme konusunda Batı'dan biraz gerideyiz ancak her geçen yıl bu konuda da ilerleme sağlıyoruz" dedi.

Geleceğin milli sporcuları buradan çıkacak

İstanbul Maratonu'na ve İstanbul Yarı Maratonu'na 18 yaş altındaki gençler alınmıyordu. Ancak bu yıl Spor İstanbul, Yarı Maraton'da kapılarını 16-18 yaş grubuna da açtı. Renay Onur, "Bu yıl 2 bine yakın 16-18 yaş arası sporcu kayıt yaptırdı. Birebir bir bilgimiz olmasa da bu katılımcıların arasında gelecek vaat eden atletler elbette olacaktır. Çünkü matematiksel bir hesaplama var. Bin, onbin, yüzbin, milyon kişiye doğru giderken, normal bir sporcudan olimpiyat sporcusuna kadar uzanan bir yetenek havuzu oluşuyor. 10 bin kişilik sporcu havuzundan uluslararası, 500 bindeyse olimpiyat seviyesinde bir sporcu çıkabiliyor. Bin kişiden de ulusal düzeyde başarıya ulaşabilecek bir sporcu çıkabiliyor. Bu çerçevede 2 bin genç koşucu arasından da en azından ulusal düzeyde başarıya ulaşma potansiyeli olan iki sporcu yakalayabiliriz" şeklinde konuştu.


Yavaş ve hızlı sporcular birbirinden ayrılıyor

Her sporcunun en iyi derecelerine göre pace (hız) kapılarının belirlendiğini dile getiren Renay Onur, şunları söyledi: "Bir sporcu iyi bir derece hedefliyorsa ön kapılardan etkinlik alanına gelebiliyor. Bizde Yarı Maraton'da yarışacak koşucu sayısı 6 bin seviyesinde olduğu için Avrupa'daki bazı yarışlarda olduğu gibi 'dalga' yapmıyoruz. Ancak etkinlik alanında 4 farklı kapıdan girişlerini sağlıyor ve yavaş/hızlı sporcuyu birbirinden ayırıyoruz. Öte yandan İstanbul Yarı Maratonu'nun tarihi parkuru rekor ve sporcuların en iyi derecelerini yapmaya çok uygun. Parkurun düz olması sebebiyle hem elit atletlerin hem de rekreasyonel (bireysel gelişim) koşucuların en iyi derecelerini yapmalarına olanak veriyor. Parkurun sportif yönü dışında tarihi yönünden de ayrıca söz etmeli. Adı üstünde yarış tarihi yarımadada yapılıyor. Üç büyük imparatorluğun ve Cumhuriyet'in bir çok eserini üzerinde taşıyan bir parkur. Yeni Camii, Mısır Çarşısı, Rum Ortodoks Patrikhanesi, Sveti Stefan Kilisesi, Haliç Sanat Merkezi'ne dönüştürülen Fener Evleri ve Feshane ilk ağızda sayacağımız çok sayıdaki tarihi yapı. Bir yanda binlerce yıllık tarih diğer yanda muhteşem İstanbul Boğaz ve Haliç… Özetle Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu, bir yarı maratondan çok daha fazlası."


Dünyanın en iyileri gelecek


"Bu yıl Olimpiyatların olması üst düzey elit koşucuların İstanbul Maratonu'na ilgisini azalttı mı? Geçen yılın birincisi Kenyalı Daniel Ebenyo, Dünya Atletizm Şampiyonası'nda 10 bin metrede ikinci oldu, bu yıl 14 Nisan'da Berlin Yarı Maratonu'nu kazandı. Bu da gösteriyor ki İstanbul Yarı Maratonu çok iyi sporcuların katıldığı bir etkinlik" şeklindeki sorumuza ise Spor İstanbul Genel Müdürü  İ. Renay Onur şu şekilde cevap verdi: "Dediğiniz gibi yarı maratonlara artık çok iyi sporcular katılıyor. Elit dışında rekreasyonel katılımda da büyük ilgi var. Çünkü yarı maraton artık dünyada 'yeni maraton' olarak görülüyor. Hazırlığı daha kolay ve aynı şekilde bitirme şansı da büyük maratona (42.2 kilometrelik koşu) göre daha yüksek. Bu da yarı maratonların cazibesini her geçen gün artırıyor. Gerek Paris Yaz Olimpik ve Paralimpik Oyunları gerekse bizden çok daha önce yapılan maratonların takviminden ötürü Türkiye İş Bankası İstanbul 19. Yarı Maratonu etkilendi. Ancak yine de çok önemli isimler rekorlu tarihi parkurumuzda koşacak. Ve umarım yeni bir rekora daha tanıklık ederiz. Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu'na bu yıl, kişisel en iyi dereceleri 1:01:00'ın altında olan 17 erkekle, 1:08:00'ın altında olan 7 kadın atlet katılacak. İstanbul Maratonu'nun son şampiyonu Kenyalı Panuel Mkungo burada olacak. Eğer yarı maratonu da kazanırsa iki maratonumuzu da kazanan ilk erkek atlet olacak. Biliyorsunuz Kenyalı Ruth Chepngetich 2018'de İstanbul Maratonu'nu, 2021'de de parkur rekoruyla İstanbul Yarı Maratonu'nu kazanarak kadınlarda duble yapan ilk atlet olmuştu. Geçen yılın ikincisi (59:58) Faslı Hicham Amghar; 2019'daki 59:17'lik derecesiyle dikkatleri üzerine çeken Etiyopyalı Solomon Berihu; listemizdeki 59.25 ile en iyi ikinci dereceye sahip olan Kenyalı Edmond Kipngetich, Barcelona'da 59.30 ile kariyerinin en iyi derecesini koşan Etiyopyalı Dinkalem Ayele; sürpriz beklenen Kenyalı Solomon Kipchoge ve Afrikalılara rakip olması umulan Kanadalı Cameron Levins de İstanbul'da koşacak. Kadınlarda ise geçen yıl Barselona'daki 1:05:46'lık derecesiyle yıldızı parlayan Gladys Chepkurui, derecelerini sürekli geliştiren Etiyopyalı Ftaw Zeray; listede derecesi en iyi Avrupalı olan İtalyan Giovanna Epis de İstanbul'da bizimle olacak."

Spor İstanbul, koşucular için ne yapıyor?


Renay Onur'a "⁠Avrupa yakasında koşu antrenmanı yapacak yer sıkıntısı yaşanıyor. ⁠İki açık atletizm pisti de Asya yakasında. Ataköy-Yenikapı arasındaki bisiklet yolu yoğunlukla kullanılıyor ancak zemini beton olduğu için koşucular sakatlık sorunu yaşıyor sık sık… Bu yolun asfalt zeminle kaplanıp koşuculara tahsis edilmesine önayak olma düşüncesine sıcak bakar mısınız?" sorusunu ise şu şekilde cevapladı: "Ben gerek siz değerli medya mensuplarıyla gerek çeşitli seminerlerde ve hatta ziyaretlerdeki sohbetlerde ortaya atılan her türlü eksikliği ve öneriyi not ediyorum. Bunu kendime bir 'ev ödemi' olarak alıyorum. Bu önerinizi de aynı şekilde kaydediyorum ve olanakları araştıracağım."

Ekrem İmamoğlu'na 'siyasi yasak' istenen dava ertelendi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun siyasi yasak ve 3 yıldan 7 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı dava ertelendi.Bir sonraki duruşma 31 Mayıs'ta görülecek.
25.04.2024 19:47:00
Anadolu Ajansı
Ekrem İmamoğlu'na 'siyasi yasak' istenen dava ertelendi
Ekrem İmamoğlu'na 'siyasi yasak' istenen dava ertelendi
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde, şartları oluşmayan bir firmaya ihale verdiği iddiasına ilişkin "ihaleye fesat karıştırma" suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.

Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan 7 sanığın avukatları ile davaya müdahil olan İçişleri Bakanlığının avukatı katıldı. Duruşmayı CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile bazı partililer takip etti.

Hakim, sanık Ekrem İmamoğlu'nun celse arasında ifade verdiğini ve Sayıştay denetçileri tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun da dava dosyasına geldiğini belirtti.

İmamoğlu: Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum

İmamoğlu'nun celse arasında, "Orada görev yapan arkadaşlarımın görev dönemi boyunca hassas ve titiz davranışlarının şahidiyim. Bahsi geçen olaylara hakim olmam mümkün değildir ancak o dönem görev yapan arkadaşlarıma güvendiğimi beyan etmek isterim. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum. Herhangi bir talimatım olmamıştır. Beraatımı talep ederim." şeklinde ifade verdiği öğrenildi.

Duruşmada beyanda bulunan İçişleri Bakanlığı avukatı Ahmet Özten raporun kendilerine ulaşmadığını söyledi.

Sanıklardan bazılarının avukatı Mehmet Gencerler, dosyaya sundukları beyanlarını tekrar ettiklerini belirterek, davada mütalaa hazırlanması için dosyanın duruşma savcısına gönderilmesini istedi.

İmamoğlu'nun avukatı Nusret Yılmaz, bilirkişi heyetinin raporunda hukuka aykırılık olmadığına yönelik tespitlere katıldıklarını anlatarak, "Müvekkilin savunması ve bilirkişi raporu alınmıştır. Müvekkilin başkanlığı döneminde bazı ihalelerde usulsüzlük iddiası vardır. Bilirkişi raporuna dahi ihtiyaç duyulmaksızın adı geçen fiillerle bağı olmadığı sabittir. Müvekkilin beraatını talep ederiz." dedi.

İmamoğlu'nun diğer avukatı Kemal Polatda İçişleri Bakanlığının, İmamoğlu'nun görevi kötüye kullanma kapsamında görevinin gereğini yerine getirmediği iddiasıyla yaptığı suç duyurusunu Danıştay'ın kaldırdığını ifade ederek, Danıştay'ın kaldırdığı soruşturma neticesinde yeniden yargılama yapılmasının mümkün olmadığını savundu.

Duruşma savcısı ise bilirkişi raporunda sözleşmenin değişmezliği ilkesinin görmezden gelindiğini ve raporda 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'yla ilgili hiçbir değerlendirme yapmadan, belediye ve firmayla yapılan ek sözleşmeyi hukuki göstermeye yönelik tespitlerde bulunulduğunun değerlendirildiğini kaydetti.

Bilirkişi raporunda eksiklikler olduğunu bildiren savcı, "Bilirkişi raporunun Bilirkişilik Yönetmeliğine aykırı olarak mahkemenin yerine geçerek, yargılama yaparcasına sanıklar hakkında yorum yaptığı, bu haliyle raporun tarafsızlığından söz edilemeyeceğine" dair değerlendirmede bulunarak, yeni bir rapor alınmasını talep etti.

Duruşmada sanıkların avukatları, savcılığın itirazına katılmadığını belirterek, yeni rapor alınması talebinin reddini istedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme, İçişleri Bakanlığı avukatına bilirkişi raporunun gönderilmesi ve buna karşın beyanda bulunması için süre verilmesini kararlaştırdı.

Mahkeme, savcılığın bilirkişi raporuna itirazının, İçişleri Bakanlığı avukatının da gelecek celse rapora karşı beyanının alınmasının ardından değerlendirilmesine karar vererek, duruşmayı 31 Mayıs'a erteledi.

Duruşmanın ardından CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat adliye önünde açıklama yaptı.

İddianameden neyle suçlanıyorlar?

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, ihbar eden olarak İçişleri Bakanlığı, sanık olarak ise Ekrem İmamoğlu ile Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam yer alıyor.

İddianamede, 29 Aralık 2015'te "Kültür Merkezlerinde Personel Çalıştırılması ve Kültür Sanat Organizasyonları Hizmet Alım İşi" ihalesi sırasında, İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu, diğer sanıkların ise belediyede müdür ve personel olarak görev yaptıkları anlatılıyor.

Beylikdüzü Belediye Başkanlığınca yapılan söz konusu ihalede, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri değerlendirilen iddianamede, "Sanıklar, ihale alıcısı bir firma lehine ancak kamu zararına neden olacak şekilde, ihaleye katılma yeterliliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak ve teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı halde, sahip olduğundan bahisle değerlendirmeye almak eylemlerinde bulunarak kamu kurumu statüsünü haiz Beylikdüzü Belediye Başkanlığının 250 bin 86 lira fazladan para ödemesine ve neticede 250 bin 86 lira tutarında kamu zararına neden olarak üzerlerine atılı 'ihaleye fesat karıştırma' suçunu işledikleri anlaşılmıştır." deniliyor.

İddianamede, sanıklar Ekrem İmamoğlu, Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam hakkında "ihaleye fesat karıştırma" suçundan üçer yıldan yedişer yıla kadar hapis cezası isteniyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.