logo
25 NİSAN 2024

Prof. Dr. Haydar Baş: Sol da sağ da Müslümandır

Ankara’da düzenlenen sosyal medya buluşma programında “Benim tanıdığım sol da, sağ da Müslüman’dır” konuşan Prof. Dr. Haydar Baş, ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sözündeki murat Anadolu’daki birlikteliği temin etmekti. Atatürk, Anadolu'da etnik grupların hepsine birden ‘Müslüman Türk’ dedi, ikiliği yok etti” dedi
20.03.2019 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş: Sol da sağ da Müslümandır
Prof. Dr. Haydar Baş: Sol da sağ da Müslümandır
YENİ MESAJ/ANKARA

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) tarafından organize edilen sosyal medya buluşmaları devam ediyor. Daha önce iki defa İstanbul'da ve bir kere de Trabzon'da gerçekleştirilen sosyal medya buluşmasının dördüncüsü başkent Ankara'da yapıldı.

Yoğun katılım olan program saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Programda BTP Genel Bakan Yardımcıları Dr. Abdullah Terzi, Fuat Şengül, Sabri Terzi, Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi,  İbrahim Berk, Harun Kayacı, Nihat Hekimoğlu, Asude Havuzlu, Lütfullah Önder ve BTP kurucu Genel Başkanı Prof. Dr. Ata Selçuk birer selamlama konuşması yaptı.

Programda BTP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Pak ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selim Kotil de davetlilere seslendi.

Atatürk Hz. Resulüllah'ın seçkin ümmetidir

Ankara'da düzenlenen sosyal medya buluşmasının onur konuğu ise BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tı.



Kendisini sosyal medyadan takip edenlerin yoğun ilgisi ile karşılanan Haydar Baş, yaklaşık 1 saat 15 dakika süren bir konuşma yaptı. Konuşmasına Atatürk ile başlayan Prof. Dr. Baş, "Mustafa Kemal sıradan bir insan değildir. İslam dünyasında Ehl-i Beyt diye hepimizin tanıması gereken seçilmiş bir kesim var; Resulüllah'ın (s.a.v.) ailesi. Mustafa Kemal'in dedesi İmam-ı Rıza bunlardan bir tanesidir. Atatürk, İmam-ı Rıza'nın soyundandır. Yani Atatürk İmam-ı Ali'nin torunudur. Yetmedi; Atatürk, Hz. Fatıma'nın torunudur. Ben bunun kitabını yazdım okuyabilirsiniz. Atatürk Hz. Resulüllah'ın seçkin ümmetidir. Bizim Namık Kemal Zeybek Bey, biliyorsunuz eski bakanlarımızdan. Ankara'da yaşayan Ahmet Kayhan Hazretleri diye bir Hak dostu vardı. O Namık Kemal Bey'e; 'Bak Namık, Atatürk'ü iyi tanı O bir evliyadır. Sen O'nun sakalının, cübbesinin, şalvarının olmadığına bakma. Nutuk'u güzel oku, ne demek istediğimi anlarsın. Nutuk'u okuduğun zaman bir evliya kimliğinin dışında bir şey göremezsin. Yani Mustafa Kemal bir evliyadır' demiş. Ben ise biraz daha ileri giderim; Şii akaidinde, Alevi akaidinde Atatürk, Hz. Fatıma'nın soyundan gelen Mehdi Ali Resul'ün ta kendisidir, yani Hz. Mehdi'dir" ifadelerini kullandı.

Anıtkabir'e abdestli gidin

"Anıtkabir'i ziyarete giderken mutlaka abdestli gidin" tavsiyesinde bulunan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Anıtkabir'e gittiğinizde kalben O'nun huzurunda olduğunuzu bilin, sohbet ediyor gibi konuşun. Bak yeminle konuşuyorum, O sizi duyuyor, sizin isteklerinize cevap veriyordur, kimsenin kuşkusu olmasın. Mustafa Kemal bu, yani sıradan bir insan olması asla mümkün değil. Evet, bu insan bize bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti emanet etti. Bu devleti kurarken en güçlü yönü milletin namusunu garantiye aldı. Eğer bu devlet kurulmasaydı milletin namusu koruma altında olmayacaktı, vatanımız teminat altında, devletimiz teminat altında, ordumuz teminat altında, her şeyimiz Mustafa Kemal ile teminat altında olmuştur. Dünyanın hiçbir yerinde görülmedi ki, kendi devletini kuran insan eleştirilsin, inkâr edilsin. Ama bizde bütün bunlar oldu. Biz ise şimdi bütün bunları elimizin tersiyle silip atıyoruz."

Atatürk'e dinsiz diyen dinsizdir

Konuşmasında, "Rahmeti bol olsun, Atatürk kesinlikle misyoner faaliyetlerine, yani Müslüman'ı Hıristiyan yapma çalışmalarına son derece karşı olan bir insandı. Bursa'da bir okulda iki tane kız öğrenci Hıristiyan oldu diye okulu kapattı. Türkiye'de nüfus mübadelesi oldu. Anadolu topraklarına aldığımız insanlar Müslüman Türkler, Anadolu'da yaşayan gayrimüslimleri ise gönderdi, Allah rahmetini bol eylesin" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Bize tertemiz bir Anadolu emanet etti. Hayatı boyunca İslam ülkelerinden hiçbiriyle karşı karşıya gelip, bir tane mermi atmadı. Hep Batı âlemine, Hıristiyan dünyasıyla harp etti, Atatürk işte bu. Şimdi bizimkiler medeni olmak için gâvurun bastığı toprağa basıyor, onun ceketini, ayakkabısını giyiyor. Bu adamdan Atatürkçü olmaz. Peki, Haydar Hocadan olur mu? Ben tam da Atatürkçüyüm. Ben bu büyük hakikati gördüğüm için ilan ettim ve dedim ki; 'kim Mustafa Kemal Atatürk'e dinsiz diyorsa, bilin ki o dinsizdir. Atatürk hem dini duyguları bilen hem de milli duyguları hayata geçiren biri" dedi.

Milleti sağ-sol diye böldüler

Türkiye'de sağ–sol diye milletin ikiye ayrıldığını ifade eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, konuşmasında 1980 öncesi dönemden çarpıcı örnekler verdi.



"Bir zamanlar ülkemizde bölücü faaliyetler öyle çoğaldı ki; sol kâfir, sağ Müslüman" diyen Haydar Baş, şöyle devam etti: "Ben o dönemin gençlerindenim. ABD'yi ve onun 6. Filo'sunu telin etmek için yürüyüş yapıyorlar. Sağcılar da o gençlere engel olmak için önlerine çıktılar ve 6. Filo'ya dönerek namaz kıldılar. Bu hareketi yapan sağcılar Müslüman, solcular ise güya kâfir! Bunların içinde olanlardan bir tanesi de Deniz Gezmiş. Biz zannediyorduk ki, Deniz Gezmiş birkaç tane adam öldürdü ya da öldürülmesine sebep olduğu için idam edildi. Meğer ise hiç böyle bir şey yok. O, ABD'ye karşı çıktığı için idam sehpasında sallandırıldı. Amerikan donanmasına karşı namaz kılanlara Müslüman, bu donanmayı protesto edenlere kâfir denmesini reddediyorum. Bu gençlerin idamına karar vermek için savunma hazırlayan Baki Tuğ, biz partiyi kurduğumuzda bize geldi ve 'falan filanın idamını ben gerçekleştirdim' dedi. Ben de bunu kovdum. Sen ne yaptın be? Bir de bununla iftihar ediyorsun. Sen kimsin? Bunu ben reddediyorum. Bunu derken ben milli duyguları öne geçirmekle de ifrata giden bir insan değilim. Ben 'ben isem' benliğimi korumak mecburiyetindeyim, yoksa sen başkası mısın? Başkası mısın ki başkasına sen avukatlık yapıp onun sorumluluğunu üzerine alıyorsun. Yaşıyoruz bunu arkadaşlar. Delikanlı adam, ben delikanlıyım demekle olmaz, delikanlı duruşu ile olur. Biz hiç dalkavukluk yapmadık, olduğumuz gibi göründük, göründüğümüz gibi de olduk. Sola dinsiz dediler. Ben çevremde birçok solcu tanıdım hepsi dört dörtlük Müslüman. 1980 darbesinde beni içeri aldılar. İçeride sağdan 20 kişi, soldan 80 kişi vardı. Solun başında Nuri Aydın vardı. Bir gün abdest alırken Nuri Aydın yanıma geldi, saçını düzeltirken, 'Hoca, biz devrimi yapacağız hiç merak etme' dedi. Duymazlıktan geldim. Bir daha söyledi. 'Sen Nuri Aydın mısın' diye sordum. 'Evet' dedi. 'Nuri, şu aynaya hiç bakmıyor musun? Senden gâvur olmaz' dedim. Bana sarıldı. 'Senin gibi davransalar hiçbirimiz burada olmazdık' dedi. Sonra baktım Nuri, 'Şol cennetin ırmakları' ilahisi ile beni sabah namazına uyandırıyor. 'Nuri ne yapıyorsun' diye sordum. 'Hocam biz de Müslüman'ız' dedi. Nuri Aydın halen benim en samimi arkadaşlarımdandır."

Sağ da sol da Müslüman'dır

Konuşmasında, "Zannediliyor ki Kur'an'daki sağ kelimesi bunların kapitalist manada kullandığı sağın kendisidir, alakası yok" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şu ifadeleri kullandı: "Gördüm ki ülkede birileri tam cambazlık yapmış ve maalesef milletimizi de bölmüşler. Ben hiç bir zaman sol dinsizdir, sağ dört dörtlük Müslüman ayırımına kimseyi tabi tutmadım. Beraber olduğumuz herkes bu milletin evladıdır. Öz cümle diyorum ki; benim tanıdığım sol Müslüman, tanıdığım sağ da Müslüman. Bu millet Müslüman. Şimdi bu birliği beraberliği sağlamaya var mısınız? Atatürk bunu yaptı işte. 'Ne mutlu Türküm diyene' sözündeki murat bu birlikteliği temin etmekti. Anadolu'yu Müslümanlaştırarak Türkleştiren Hacı Bektaş-ı Veli'dir. Anadolu'da en büyük inkılâbı yapan Hacı Bektaş hazretleridir. Atatürk de 'Ne mutlu Türk'üm diyene' demek suretiyle bunun ispatını yapmıştır. Anadolu'da 36 etnik grup vardı, ama Atatürk bunların hepsine birden 'Müslüman Türk' dedi. O ikiliği yok etti. Şimdi biz geldiğimiz bu siyasi dönemde bu birliği hayata geçirmek, yaşamak ve yaşatmak mecburiyetindeyiz."

Biz hep kazandık

Bağımsız Türkiye Partisi'nin 31 Mart yerel seçimlerinde tüm noktalarda seçime giren tek parti olduğunu ifade eden BTP lideri şunları söyledi: "Şu anda Bağımsız Türkiye Partisi, Türkiye'nin bir numaralı partisidir. BTP, 81 ilde belediye başkan adayını çıkardı, bütün ilçelerde ve beldelerde de belediye başkan adayı çıkartan tek partidir. Bundan önce bize 'kazanamaz' diyorlardı. Şimdi diyemiyorlar. Ben zaten kazandım, biz kazandık. Bu ülke, bu devlet, bu vatan, bu ordu bizim. Her şartta ben orduma, devletime, milletime sahip çıktım. Hiçbir kelime, hatta nokta dahi eleştirmedim."

Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasını şu sözlerle noktaladı: "Hocam Türkiye batmış. Doğru onların Türkiye'si battı, ama bizimki asla batmaz. Bizim kadro çok müstesna. Bunlarla oturup konuşun, şu noktaya gelirsiniz; 'Türkiye bu kadronun elinde olursa bu iş bitmiştir, ülkeyi bu arkadaşlara teslim edelim' dersiniz. Çünkü bu donanımda insanlardır."



'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi

Çorlu tren kazası davasında karar çıktı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davada 9 sanığa 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında hapis cezası verildi
25.04.2024 12:03:00 / Güncelleme: 25.04.2024 12:38:25
AA
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin yargılanan 13 sanıktan 9'una, 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi.

Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda görülen davanın 20. duruşması yapıldı.

Duruşmaya tutuksuz sanıklar dönemin Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım, dönemin Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk, TCDD Üst Yapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Levent Kaytan, dönemin Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras, yol kontrolörü Burhan Ortancıl, dönemin Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu, dönemin Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli, dönemin TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan, mühendisler Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya, kazada ölenlerin yakınları ve yaralananlar ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşma, mahkemeye sunulan belgelerin okunmasıyla başladı.

Daha sonra karar öncesi sanıklara son sözleri soruldu.

Sanıklardan Karasu ek iddianame ve mütalaa da görevini yapanın cezalandırılmak istendiğini ileri sürerek "Halkalı'dan Kapıkule'ye kadar olan hatla ilgili uyarıları ve denetimi yazışmalar ile bildirmiştim. Görevimi yerine getirdim. Beraatımı talep ediyorum." dedi.

Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını ileri sürerek beraatlarını talep etti.

Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından açıkladığı kararda "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan Karasu'ya 17 yıl 6 ay, Kurt'a 16 yıl 3 ay, Aslan'a 15 yıl, Polat'a 13 yıl 9 ay, Önder'e 10 yıl,  Meriçli, Parlak ve Başkaya'ya 9 yıl 2'şer ay, Aras'a ise 8 yıl 4 ay hapis verdi.

Heyet, sanıklardan Kaytan, Ortancıl, Yıldırım ve Çubuk'un ise beraat etmesine hükmetti.

Mahkeme ayrıca sanıklardan Aslan, Karasu, Kurt ve Polat'ın hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi.

Tekirdağ'daki tren kazası

Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018'de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.
Davanın iddianamesinde "kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu" bulundukları gerekçesiyle sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk'un "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
 
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporları ve değerlendirme neticesinde 9 Eylül 2022'de soruşturmanın genişletilmesine karar verilmiş, bu kapsamda aynı suçtan Nihat Aslan, Levent Meriçli, Mümin Karasu, Levent Kaytan, Nizamettin Aras, Burhan Ortancıl, Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya hakkında Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
 
Dava kapsamında söz konusu dönem TCDD 1. Bölge Müdürlüğü'nde Bakım Servis Müdürü olan Mümin Karasu 10 Ekim 2022'de tutuklanmış, tutukluluğuna yapılan itiraz üzerine Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesince 25 Kasım 2022'de hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edilmişti.
 
Davanın 17'nci duruşmasında Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki son görüşünde, tutuksuz 13 sanığın tamamının "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmasını, Karasu, Kurt ve Polat'ın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, üzerlerine atılı suç için öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacak olmasından tutuklanmalarını istemişti.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı
25.04.2024 10:48:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.



Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı. Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.


Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması

 Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.
25.04.2024 10:42:00
İhlas Haber Ajansı
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili olurken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Çocuklar, alerjisi ve astımı olanlar, KOAH'lılar, yaşlılar daha fazla risk altında. Partiküllerin içinde kimyasallar da var, ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından etkiler oluşturduğu gösterilmiş. Solunum semptomları olan hastalar acillere artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor. 'Neden olduk' diyorlar. Dışarıda geçireceğimiz vakti azaltalım, maskeyle çıkalım, aldığımız sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım' dedi.

Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili oluyor. Rüzgar ile birlikte gelen toz, Yunanistan'ın başkenti Atina'yı turuncuya boyarken uzmanlar, tozun birkaç gün daha Türkiye'yi etkilemeye devam edeceğini belirtti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü toz taşınımına yönelik uyarılar yaparken uzmanlar, insan sağlığına etkisine yönelik bilgi verdi. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.

'Çocuklar, alerjisi, astımı olanlar, KOAH'lılar ve yaşlılar daha fazla risk altında'

Havadaki tozun vücudun birçok noktasını etkilediğini ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Kışı biraz zor geçirdik özellikle viral hastalıklarımız çok fazlaydı, o dönemi şu an biraz kapattık, biraz alerjenler ortaya çıkmıştı. Bahar erken geldi, mart ayında çiçekler, polenler alerji mevsimi derken bugünlerde sabahları uyanıyoruz, arabalarımızın üstü çamur şeklinde. Sahra Çölleri'nden gelen dünyanın döngüsünde olan şeyler bunlar, ülkemize, şehirlerimize ulaşan kum fırtınasıyla ortaya çıkmış bir toz bulutu var. Bunlar mikro küçük partiküller şeklinde havada şu anda uçuşuyorlar. Bunları soluyoruz, belli bir mikro partikülün altındakilerin de akciğerimizin en küçük hava keseciklerine kadar ulaştığını biliyoruz. Bu da bizim solunum yolu şikayetlerimizi artırıyor. Bir; çocukları söylemek lazım, ikincisi alerjisi ve astımı olanlar, üçüncü grup olarak KOAH'lı, dördüncü yaşlı grubumuzu saymamız lazım. 4 grubun bugünlerde dışarıdaki bu etkene maruz kaldığında doğacak sonuçları daha fazla. Hepimiz maruz kalıyoruz ama saydığımız 4 grup daha fazla risk altında. Sadece akciğer için de bir etki oluşturmuyor şu an cildimizde; yüzümüzde, elimizde, saçımızda hissediyoruz. Etrafta uçuştuğu için göz bölümüne gelen hasta sayımızda bir artış var, solunum yoluyla ilgili ciddi manada artan bir şey var. Bu tozların içinde sadece kum taneleri, toz değil kimyasallar da var. Onların ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından da etkiler oluşturduğu dünyada gösterilmiş. Evimizde sinekliklerimiz vardır, partikülleri, polenleri, böcekleri, uzaklaştıracak şekilde, az düzeyde olsa bile geçişini engeller ama 'Penceremizi çok açalım, havalandıralım' gibi durumları en azından şu bir hafta için biraz azaltmamamız gerekiyor. Çok acil, olağanüstü bir durum yoksa bu grubun özellikle dışarıda çok vakit geçirmemesini hatırlatmak lazım' dedi.

'Hastalar artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor'

Toza karşı maske kullanımına yönelik konuşan Dr. Öğr. Üyesi Kansu, 'Özellikle kronik grubun kullanması şart, en basit cerrahi maske dediğimiz pandemide kullandığımız maske ile başlanabilir ama bu belli partikülün altını tutmayacaktır. İmkanı olanların özellikle bu saydığımız risk faktöründeki kişilerin 3M maskeleri kullanmalarını hatırlatabiliriz. Bu günlerde göğüs hastalıkları ya da acillere solunum semptomları olan hastalar, alerji, astım geçmişi olan hastalarımız kum fırtınası, partiküller sebebiyle artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla karşımıza geliyor. Neler var; öksürük, hırıltı, gece solunum şikayetleri, bir miktar ateş, nefes darlığı şeklinde bu hastalar acile ya da göğüs hastalıklarına geliyorlar. 'Neden olduk, ne değişti' diyorlar, farkına değiller. Alerjenlerin bu günlerde etkisi var ama son 2 haftadır bu kum fırtınasının bu alerji, astım, KOAH olan hastalarda biraz daha solunum semptomlarını kötüleştirdiğini, acile getirdiğini biliyoruz. Meteoroloji açısından takip etmemiz lazım, uzmanların görüşünü dinleyeceğiz, bu hafta akışının süreceğini biliyoruz. Boğazımızda bir gıcık hissi sadece bu saydığımız risk grubu değil şu anda hepimizde var. Cildimizde bir kuruluk hissi var. Birincisi dışarıda geçireceğimiz vakti biraz azaltalım, ikincisi pencerelerimizi çok açmayalım, üçüncüsü maskeyle çıkalım, dördüncüsü eve geldiğimizde lütfen bir duş alalım, üstümüzü değiştirelim. Beşincisi sıvı tüketimi, bol su içmeye çalışalım çünkü o sinüslerimiz, bronşlarımız, burnumuzun içinde de birikiyor bize gıcık hissi de yapıyor. Bu sadece bedenimize aldığımız bir şey değil, şu an da her yere arabamızın üzerine düştüğü gibi tarladaki ekinlere, mahsullere, sebze, meyvelere de düşüyor. Eve aldığımız, pazardan getirdiğimiz sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım" şeklinde konuştu.

Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı

Yargıtay’ın bozma kararı sonrası tekrar görülen terör örgütü DEAŞ’ın Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015’te düzenlediği ve 101 kişinin öldüğü saldırıyla ilgili 10’u tutuklu 26 sanığın yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı.
25.04.2024 09:41:00
İhlas Haber Ajansı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Gar katliamı davasında mütalaa açıklandı
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.

Avukatlar, kovuşturmanın genişletilmesini ve terör saldırısından önce ihmali bulunan kamu görevlileri hakkındaki belgelerin mahkemece değerlendirilmesini talep etti.

Beyanların ardından esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanık Erman Ekici'nin "anayasal düzeni ihlal" suçundan 1, "101 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 101 kez olmak üzere toplam 102 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Ekici'nin 379 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da 6 bin 822 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, diğer sanıklar Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç için de "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu.

Söz alan sanık Ekici, savunmasını hazırlamak için süre talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 26 Haziran'a erteledi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.