Rahmet ayına kavuştuk, hamdolsun? Hoş geldin Şehr-i Ramazan!11 ay olmuştu bizden ayrılalı? Özledik. Hasret kaldık. Yolunu gözledik. Rahmete, mağfirete, istikamete, basirete, birliğe ve kurtuluşa dünden daha muhtaç hale geldiğimiz bu günlerde hasretle bekledik yolunu!Gönlümüze, vatanına, vatanımıza hoş geldin!Adını adımız yaptık; ruhunu ruhumuza sindirdik? Sen bize aitsin, bizim medeniyetimize; biz de sana!Seni bilenler bilir: Oruç ayı, Kur'an ayı, mukabele ayı, teravih ayı, zekat ayı, sadaka ayı, iftar ve ikram ayı? Medeniyet ve insanlık ayısın sen!Rahmet, mağfiret ve ateşten kurtuluş ayı? Salat ü selam ayı?Muhammed Mustafa ile, Ehl-i beyti ile, âl ü ashabıyla, dostlarıyla ve elbette cümlesine milyonlarca salât ve selamların ile hoş geldin, tekbirlerinle sefalar getirdin!Hep beraber, çoluk-çocuk, milyonlar-milyarlar, tek yürek halinde "Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammed'inin Nebiyyi'l Ümmiyyi ve alâ Âlihi ve sahbihi ve sellim" demeye hasret kalmıştık!Muhammed Mustafa'ya ve onun Ehl-i Beytine, âline-ashabına salat ve selam getirmeyi özlemiştik.İslam İslam diyerek koltuk kapanlar, Muaviye ve Yezid siyasetine soyunarak İslam'ın ve Müslümanların cellatlığına soyundular. Selama-sabaha, huzura hasret kalmıştık. Muhammed Mustafa'ya ve Ehl-i Beyt'ine sırtını dönüp gayr-ı müslim ve müşriklerle aynı safta buluşan Türkiyeli İslamcılar, koltuk kapmak ve koltuklarında kalmak uğruna işgalci Amerika'nın BOP'unda stratejik uşaklığa razı oldular. Küresel şefleriyle işbirliği içinde Afganistan'dan Irak'a ?Suriye'den Libya'ya uzanan İslam coğrafyasında Müslümanlara namlularını doğrulttular, İslam coğrafyasını kan gölüne çevirdiler, işgalcilerle işbirliği içinde Müslümanların hanelerini başlarına yıktılar.Konjonktüre göre de Müslümanı Müslümana kırdırtmak için kışkışlıyorlar.Keser döner, sap döner; gün gelir hesap döner, dedik, dinlemediler!Mısır aynasında hesabın nasıl döndüğünü seyrediyorlar!Deccallar ve ahir zaman fitneleri İslam kılığına bürünmüş kol geziyor. Zifiri karalık bulutları kaplamış gök kubbeyi. Kasvet bağlamış adeta gönülleri ve yerküreyi!Yaşadığımız sürecin "ahir zaman" olması münasebetiyle yüzlerini perdeledikleri dört parmak sakalla, üzerlerine geçirdikleri sarık, cübbe ve şalvar kostümüyle "evliya" pozuna bürünerek Müslümanları gayr-ı Müslimlere emir eri ve köle yapan, Rasulullah'ın beyanıyla "kuzu postuna bürünmüş kurt"lar elbette var olacaktır (Taberanî, el-Evsat, V/126; Hakim, el-Müstedrek, III/386).Gönüllerini ve paçalarını bu İslamcı kurtlara kaptıranların Ramazanlarında huzur olmaz, bereket kalmaz? İslam ümmetinin Ramazan ve bayramında bile kesilmeyen kan ve gözyaşı bundandır. Herkesin Ramazanı kendi gönlü kadardır.Oruç, iftar, ikram, tevbe, istiğfar, Rasulullah'a ve Ehl- Beyt'ine salat ü selam, Kur'an-ı Kerim tilaveti, Hak dostlarının sohbeti ve zikrullah meclislerine devam etmek, gönüllerdeki kasvetin dağılması için güzel fırsatlardır.Bu ibadetlerle istikamet ve gönül kıvamını yakaladığımızda, Ramazanlarımız eski Ramazan olacak, eskilerimizin Ramazanı olacak, göreceksiniz?Gönülleri basan bu deccal fitnesi, bu kasvet seninle, salat ve selam ile, tekbirlerinle dağılıyor ey Şehr-i Ramazan!Muhammed Mustafa'mızı getirdin bize, Ehl-i Beyt'ini getirdin? Ehl-i Beyt'inin ve onların yaranlarının nefesiyle geldin, Horasan erenlerinin mayasıyla mayaladın yeniden yüreklerimizi? Basiretler getirdin, istikamet, ayıkmak ve hidayetler getirdin, rayihalar getirdin, nispet kokuları getirdin bizlere!"Oruç benim içindir, onun mükafatını ancak ben veririm" (Buhari, Sahih, Savm, 9; Müslim, Sahih, Sıyam 164) diye ilan eder Yüce Allah. "Kim inanarak ve mükafatını Yüce Allah'tan umarak oruç tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır" (Buhari, Sahih, İman, 28; Müslim, Sahih, Sıyam 3; Ebu Davud, Sünen, Ramazan 1) buyurur Alemlere Rahmet Hz. Muhammed... Amenna; inandık ve tasdik ettik. Bu müjdeyi alarak karşılıyoruz seni, hoş geldin!"Oruç ve Kur'an, mahşer gününde şefaat edeceklerdir" (Ahmed İbn Hanbel, Müsned, 2/174) buyurur şefaatçıların şâhı Muhammed Mustafa... Sen ki, Muhammed Mustafa ve Ehl-i Beyti'ne salat ve selamın yanı sıra sair her iki şefaatçıyı da bağrında barındırıyorsun; şefaatçıların şâhına ve evlad ü iyaline salat ve selam okuyarak, oruçlarımızı tutarak ve Kur'an'ımızı hatmederek tam bir iman ve istikamet ile şefaat talep ediyoruz. Şefaatçılarınla hoş geldin ey Şehr-i Ramazan!Rahmet Peygamberi'nin "Kim mazeretsiz ve hastalıksız olarak Ramazan'dan bir günün orucunu yerse, bütün bir ömür boyu oruç tutsa bile, o Ramazan orucunu ödemiş olamaz, Ramazan orucunun bereketine erişemez?" (Tirmizi, Sünen, Savm, 27; Ebu Davud, Sünen, Savm, 38; İbn Mace, Sünen, Sıyam 14) ikazını işittik ve itaat ettik? Şimdi seni bağrımıza basma vakti ey oruç ayı! Fazla söze ne hâcet; hoş geldin sefalar getirdin ey Şehr-i Ramazan, ey Şehr-i Gufran!Ramazanımız mübarek olsun!
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019