Referandum inadı
Peşmerge lideri Barzani, halkının 25 Eylül'de sandıklara giderek kendi kaderini tayin edeceğini ifade ederek, Irak'ı resmen parçalayacak bağımsızlık referandumu konusunda kararlı olduğunu ortaya koydu. Barzani'nin şu ana kadar referanduma karşı çıkmayan ABD ve Rusya'ya güvendiği belirtiliyor. Barzani'nin yaslandığı kapılardan biri de İsrail!
01.08.2017 00:00:00
RECEP BAHAR/DETAY HABER
Peşmerge lideri Mesut Barzani, Irak merkezi hükümetle aralarındaki sorunların tek çözüm yolunun 'bağımsızlık' olduğunu savundu. Bağdat'ın ortaklığa inancının olmadığını ve Irak'ın üzerine kurulduğu o ortaklığın iflas ettiğini savunan Barzani, "Halkımız 25 Eylül'de sandıklara giderek kendi kaderini tayin edecek" dedi. Tek çözüm yolunun 'bağımsızlık' olduğunu öne süren Peşmerge Lideri, "Tüm çareleri ve çözüm yollarına başvurduk ancak emin olun hiçbir sonuç elde etmedik" ifadelerini kullandı.
Barzani kime güveniyor?
Irak'ın kuzeyinde 25 Eylül'de yapılacak referanduma Ortadoğu'daki gelişmelerle yakından ilgilenen Batılı ülkeler arasında Almanya, Fransa ve İngiltere resmi açıklamalar yaparak karşı çıktı. Irak'ın komşularından Türkiye ve İran da "sınırlarında Batı'nın ve İsrail'in kuklası olacak bağımsız bir Kürt devleti" istemiyor. Ancak Irak'ın komşusu Suudi Arabistan'ın bu konuda net bir tavır ortaya koymaması dikkat çekiyor. Benzer şekilde Arap dünyasının en kalabalık ülkesi Mısır da konuya dair resmi tutumunu açık etmedi.
Hem Suudi Arabistan, hem de Mısır'ın bu bağlamda Washington'ın kararını beklediği dile getiriliyor. Gerçi İsrail'in Irak'ın kuzeyinde bir Peşmerge devletinin kurulmasını hararetle savunması, ABD'nin Ortadoğu politikasını İsrail eksenli şekillendiren Başkan Trump'ın kararının ne olacağına dair ipucu veriyor. ABD, Peşmerge devletinin bağımsızlığı desteklese de bu kritik meselede Bağdat'ın onayını alma gereği duyuyor. Bağdat ise fiilen darmadağın olmuş ülkenin resmen bölünüp parçalanmasına karşı çıkıyor.
Rusya'nın şaşırtan tutumu
Barzani'nin sırtına dayadığı bir başka ülke ise Rusya... Bugüne kadar Türkiye'nin tüm ısrarına rağmen PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmeye yanaşmayan Putin yönetimi, ABD ve İsrail kadar olmasa da Peşmerge yönetimi ile sağlıklı ilişki geliştirmiş durumda. Rusya; Suriye'de PYD/YPG'yi, Irak'ta ise Peşmerge yönetimini destekliyor. 'Kürt kartı ve kozu'nu elinden bırakmak istemeyen Moskova yönetimi, PKK ile PYD/YPG'nin Moskova'da ofis açmasında da bir sakınca görmedi!
ABD ve Rusya'nın yanı sıra yeni küresel oyuncu Çin de Barzani'nin bağımsızlık ilanında bir beis görmüyor.
Barzani esas sorunu içeride yaşıyor
Bağımsızlık referandumunda ABD ve Rusya'nın 'örtülü' desteğini alan Peşmerge lideri Barzani, içeride bu konuda sorunlarla boğuşuyor. Nitekim geçen hafta Erbil kentinin Salahaddin kasabasında gerçekleşen 'Referandum Yüksek Kurulu' toplantısına Irak'ın kuzeyindeki iki güçlü partinin, muhalefetteki Goran Hareketi ile Ali Bapir liderliğindeki İslami Toplum Partisi'nin (Komela) katılmaması dikkati çekti. Goran Hareketi ve diğer siyasi partiler, 25 Eylül'de yapılması öngörülen bağımsızlık referandumu öncesi meclisin koşulsuz şekilde faaliyete geçmesini istiyor.
Nitekim eski Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani genel sekreterliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği de (KYB), 27 Temmuz Perşembe günü yaptığı yazılı açıklama ile "yaklaşık iki yıldır toplanamayan meclisin 10 Ağustos'a kadar faaliyetlerine başlaması" çağrısında bulunmuştu. Bölgede ciddi muhalefetle karşılaşan Peşmerge Lideri Mesut Barzani, yaşanan siyasi kriz nedeniyle toplanamayan meclisin 'iki hafta içerisinde' yeniden çalışmalarına başlayacağını kaydetti.
Peşmerge lideri Mesut Barzani, Irak merkezi hükümetle aralarındaki sorunların tek çözüm yolunun 'bağımsızlık' olduğunu savundu. Bağdat'ın ortaklığa inancının olmadığını ve Irak'ın üzerine kurulduğu o ortaklığın iflas ettiğini savunan Barzani, "Halkımız 25 Eylül'de sandıklara giderek kendi kaderini tayin edecek" dedi. Tek çözüm yolunun 'bağımsızlık' olduğunu öne süren Peşmerge Lideri, "Tüm çareleri ve çözüm yollarına başvurduk ancak emin olun hiçbir sonuç elde etmedik" ifadelerini kullandı.
Barzani kime güveniyor?
Irak'ın kuzeyinde 25 Eylül'de yapılacak referanduma Ortadoğu'daki gelişmelerle yakından ilgilenen Batılı ülkeler arasında Almanya, Fransa ve İngiltere resmi açıklamalar yaparak karşı çıktı. Irak'ın komşularından Türkiye ve İran da "sınırlarında Batı'nın ve İsrail'in kuklası olacak bağımsız bir Kürt devleti" istemiyor. Ancak Irak'ın komşusu Suudi Arabistan'ın bu konuda net bir tavır ortaya koymaması dikkat çekiyor. Benzer şekilde Arap dünyasının en kalabalık ülkesi Mısır da konuya dair resmi tutumunu açık etmedi.
Hem Suudi Arabistan, hem de Mısır'ın bu bağlamda Washington'ın kararını beklediği dile getiriliyor. Gerçi İsrail'in Irak'ın kuzeyinde bir Peşmerge devletinin kurulmasını hararetle savunması, ABD'nin Ortadoğu politikasını İsrail eksenli şekillendiren Başkan Trump'ın kararının ne olacağına dair ipucu veriyor. ABD, Peşmerge devletinin bağımsızlığı desteklese de bu kritik meselede Bağdat'ın onayını alma gereği duyuyor. Bağdat ise fiilen darmadağın olmuş ülkenin resmen bölünüp parçalanmasına karşı çıkıyor.
Rusya'nın şaşırtan tutumu
Barzani'nin sırtına dayadığı bir başka ülke ise Rusya... Bugüne kadar Türkiye'nin tüm ısrarına rağmen PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmeye yanaşmayan Putin yönetimi, ABD ve İsrail kadar olmasa da Peşmerge yönetimi ile sağlıklı ilişki geliştirmiş durumda. Rusya; Suriye'de PYD/YPG'yi, Irak'ta ise Peşmerge yönetimini destekliyor. 'Kürt kartı ve kozu'nu elinden bırakmak istemeyen Moskova yönetimi, PKK ile PYD/YPG'nin Moskova'da ofis açmasında da bir sakınca görmedi!
ABD ve Rusya'nın yanı sıra yeni küresel oyuncu Çin de Barzani'nin bağımsızlık ilanında bir beis görmüyor.
Barzani esas sorunu içeride yaşıyor
Bağımsızlık referandumunda ABD ve Rusya'nın 'örtülü' desteğini alan Peşmerge lideri Barzani, içeride bu konuda sorunlarla boğuşuyor. Nitekim geçen hafta Erbil kentinin Salahaddin kasabasında gerçekleşen 'Referandum Yüksek Kurulu' toplantısına Irak'ın kuzeyindeki iki güçlü partinin, muhalefetteki Goran Hareketi ile Ali Bapir liderliğindeki İslami Toplum Partisi'nin (Komela) katılmaması dikkati çekti. Goran Hareketi ve diğer siyasi partiler, 25 Eylül'de yapılması öngörülen bağımsızlık referandumu öncesi meclisin koşulsuz şekilde faaliyete geçmesini istiyor.
Nitekim eski Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani genel sekreterliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği de (KYB), 27 Temmuz Perşembe günü yaptığı yazılı açıklama ile "yaklaşık iki yıldır toplanamayan meclisin 10 Ağustos'a kadar faaliyetlerine başlaması" çağrısında bulunmuştu. Bölgede ciddi muhalefetle karşılaşan Peşmerge Lideri Mesut Barzani, yaşanan siyasi kriz nedeniyle toplanamayan meclisin 'iki hafta içerisinde' yeniden çalışmalarına başlayacağını kaydetti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.