Reflünün az bilinen belirtileri
Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Türker Egesel; reflünün, ağız kokusu, diş çürümesi, ses kısıklığı ya da öksürük gibi yemek borusuna bağlı az görülen belirtilerinin de olduğunu belirtti
01.02.2018 00:00:00
Bebeklikten yaşlılık dönemine kadar her yaş grubunda ortaya çıkabilen reflünün, uykusuzluk, yeme zorluğu gibi yaşam kalitesini etkileyen problemler oluşturabildiği ve ağız kokusu, diş çürümesi ya da öksürük gibi yemek borusuna bağlı az görülen belirtilerinin olduğu kaydediliyor.
Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Türker Egesel, reflünün birçok tedavi yönteminin olmasının yanında, mutlaka yaşam tarzı değişikliklerine gitmek gerektiğini ifade etti. Uzm. Dr. Egesel, "Herhangi bir zorlama olmadan, mide içeriğinin yemek borusuna doğru kaçması 'gastroözofageal reflü' olarak tanımlanıyor.
Ancak sorunun hastalık olarak tanımlanabilmesi için şikayet ya da şikayetlerin olması, bunların sürmesi ve belirli sıklıkta tekrar etmesi gerekiyor. Eğer kişide göğüs arkasında yanma hissi, ağza acı su gelmesi, geğirme, yutmada zorlanma ve ağrı duyma gibi reflünün klasik bulguları varsa hastalıktan bahsedilebiliyor.
Reflünün en sık görülen şekli, midedeki asitli içeriğin geri kaçışı olsa da, bazen sadece gazın geri kaçması da hastalığa neden olabiliyor. Bu ayrımın doğru yapılması tedavi açısından büyük önem taşıyor" ifadelerini kaydetti.
Aşırı kilo tetikliyor
Uzm. Dr. Egesel, karın içi basıncın her zaman göğüs boşluğu basıncından fazla olduğunu belirterek, "Dolayısıyla, hamilelik ya da aşırı kilo alma gibi karın içi basıncını arttıran her türlü olay reflü oluşumu için zemin hazırlıyor. Bununla birlikte mide çıkışında darlık, ülser, kansere bağlı tıkanıklıkta gıdalar rahatça bağırsaklara geçemediği ve geriye doğru baskı uygulandığı için reflü ortaya çıkabiliyor" dedi.
Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Türker Egesel, hastalıkla ilgili şikayetlerin büyük çoğunluğunun yemek borusuna bağlı olarak ortaya çıktığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Bunların başında göğse doğru yanma hissi, ağza acı su gelmesi, yediklerimizin ağzımıza gelmesi, yutma zorluğu, geğirme ve ağrılı yutma geliyor. Ayrıca, göğüs ağrısı, öksürük, astım, kronik bronşit şikayetleri, ses kısıklığı, boğaz ağrısı, boğazda gıcıklanma gibi kronik larenjit-farenjit şikayetleri, ağız kokusu, diş çürümesi de reflü sonucu ortaya çıkabiliyor.
Hatta kalp dışı göğüs ağrılarının en sık nedenlerinden birini oluşturuyor. Hastanın tüm yaşadıklarının değerlendirilmesi ve fiziki muayene ile reflü tanısı hızlıca konulabiliyor. Doğrulamak içinse endoskopi uygulanıyor."Reflünün tedavi edilmemesi ya da eksik tedavisi durumunda ciddi komplikasyonların gelişebileceğini kaydeden Dr. Türker Egesel, "Yemek borusunda ülserler gelişebilir ve kanama görülebilir.
Ayrıca, sürekli asit tahrişine bağlı darlık ve yemek borusunda 'barret' adı verilen hücre bozulması oluşabilir. Bu, yemek borusu kanseri riskini oldukça arttıran bir durumdur" şeklinde konuştu.
İHA
Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Türker Egesel, reflünün birçok tedavi yönteminin olmasının yanında, mutlaka yaşam tarzı değişikliklerine gitmek gerektiğini ifade etti. Uzm. Dr. Egesel, "Herhangi bir zorlama olmadan, mide içeriğinin yemek borusuna doğru kaçması 'gastroözofageal reflü' olarak tanımlanıyor.
Ancak sorunun hastalık olarak tanımlanabilmesi için şikayet ya da şikayetlerin olması, bunların sürmesi ve belirli sıklıkta tekrar etmesi gerekiyor. Eğer kişide göğüs arkasında yanma hissi, ağza acı su gelmesi, geğirme, yutmada zorlanma ve ağrı duyma gibi reflünün klasik bulguları varsa hastalıktan bahsedilebiliyor.
Reflünün en sık görülen şekli, midedeki asitli içeriğin geri kaçışı olsa da, bazen sadece gazın geri kaçması da hastalığa neden olabiliyor. Bu ayrımın doğru yapılması tedavi açısından büyük önem taşıyor" ifadelerini kaydetti.
Aşırı kilo tetikliyor
Uzm. Dr. Egesel, karın içi basıncın her zaman göğüs boşluğu basıncından fazla olduğunu belirterek, "Dolayısıyla, hamilelik ya da aşırı kilo alma gibi karın içi basıncını arttıran her türlü olay reflü oluşumu için zemin hazırlıyor. Bununla birlikte mide çıkışında darlık, ülser, kansere bağlı tıkanıklıkta gıdalar rahatça bağırsaklara geçemediği ve geriye doğru baskı uygulandığı için reflü ortaya çıkabiliyor" dedi.
Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Türker Egesel, hastalıkla ilgili şikayetlerin büyük çoğunluğunun yemek borusuna bağlı olarak ortaya çıktığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Bunların başında göğse doğru yanma hissi, ağza acı su gelmesi, yediklerimizin ağzımıza gelmesi, yutma zorluğu, geğirme ve ağrılı yutma geliyor. Ayrıca, göğüs ağrısı, öksürük, astım, kronik bronşit şikayetleri, ses kısıklığı, boğaz ağrısı, boğazda gıcıklanma gibi kronik larenjit-farenjit şikayetleri, ağız kokusu, diş çürümesi de reflü sonucu ortaya çıkabiliyor.
Hatta kalp dışı göğüs ağrılarının en sık nedenlerinden birini oluşturuyor. Hastanın tüm yaşadıklarının değerlendirilmesi ve fiziki muayene ile reflü tanısı hızlıca konulabiliyor. Doğrulamak içinse endoskopi uygulanıyor."Reflünün tedavi edilmemesi ya da eksik tedavisi durumunda ciddi komplikasyonların gelişebileceğini kaydeden Dr. Türker Egesel, "Yemek borusunda ülserler gelişebilir ve kanama görülebilir.
Ayrıca, sürekli asit tahrişine bağlı darlık ve yemek borusunda 'barret' adı verilen hücre bozulması oluşabilir. Bu, yemek borusu kanseri riskini oldukça arttıran bir durumdur" şeklinde konuştu.
İHA