logo
28 MART 2024

Resûlullah’ın rıhletinde Hz. Fâtıma-V

02.01.2020 00:00:00

Fuzuli'nin eserinden;

Ümmü Seleme'den rivayet edilmektedir:

"Ben hastalık günlerinde Resûlullah'a hizmet ediyordum. Bir gün şeker dağıtan dudağını oynattığını gördüm. Dinledim ve iştim ki, dua etmekteydi. Allah'a şöyle yalvarıyordu: 'İlâhi! Benim ümmetimi cehennem azabından kurtar! Kıyamet hesabını onlara kolaylaştır.' Sordum: 'Ya Resûlallah, hâlin nedir?' 'Ey Ümmü Seleme, şimdi ayrılık zamanıdır. Ruhumuzun tenden ayrılma vaktidir.' 

Bu sırada Ali de oradaydı: 'Ya Resûlallah, rüyamda gördüm ki, bir zırh giymiştim. Üzerimden çıkardılar' dedi. Hz. Muhammed (s.a.v.), 'O zırh Bendim ki, bütün kötülükten, Senin koruyucundum. Benim göçüp gitme vaktim yaklaşmıştır. Sen yalnız kalacak ve birçok belaya uğrayacaksın. Ey Ali, sakın ıstıraba düşünce sabırdan başka yol tutmayasın.' Bu sırada Hz. Fâtıma (a.s.) da ağlamaya başladı: 'Ya Resûlallah, rüyamda gördüm ki, elimde Mushaf yaprağı vardı, ansızın elimden kayboldu.' Hazreti Muhammed (s.a.v.) buyurdu ki: 'Ey Fâtıma, o yaprak Bendim. Gözünün önünden kaybolsam gerek.' Bu sırada Hz. Hasan (a.s.) ve Hüseyin (a.s.) geldiler: 'Ey sevgili dedemiz dediler. Biz rüyamızda gördük ki, havada bir tahtırevan uçuyordu. Biz da onun altında baş açık yürüyorduk. Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurdu: Ey benim ciğer köşelerim. O taht Benim naaşımdır ki siz, misk kokulu saçlarınızı açıp O'nun altında yürüyeceksiniz." (Fuzuli, Kerbela Şehitleri, s. 142).

Fuzuli'nin eserinden;

İbn Abbas'tan şöyle rivayet edilir:

"Hz. Muhammed'in (s.a.v.) ölüm günü Hak Teâlâ, ölüm meleği yeryüzüne indiğinde, O'na izin almadan Peygamberin üzerine gidip mübarek ruhunu kabzetmesin ve O'na yakışıksız muamelede bulunmasın diye emretmişti. Ölüm meleği bin kere bin melekle renkli giysiler giyerek ve türlü türlü süslerle ziynetlenip Resûlullah'ın saadetli evine geldiler. Melekü'l-Mevt bir Arabî şekline girmişti. İzin istedi. Fâtıma (a.s.) da oradaydı. O cevap verdi: 'Ey Arabi, Resul Hazretleri kendi hâli ile uğraşıyor. Şimdi görüşmek için mecali yok.' Ölüm meleği yüksek sesle bir kere daha izin istedi. Fâtıma (a.s.) yine aynı cevabı verdi. Üçüncü defasında en şiddetli bir sesle sordu ki, Hz. Muhammed (s.a.v.) duydu. Fâtıma (a.s.)'a, 'Ne var ne oluyor?' diye sordu. Fâtıma (a.s.), 'Ya Resûlallah (s.a.v.) bir ısrarcı, savulamayan çöl Arabı geldi. İlle Seninle konuşmak için ruhsat istiyor. Ne özür dinliyor, ne de özrü söylemek ona fayda kılıyor.' Hz. Muhammed (s.a.v.): 'Ey Fâtıma, gelen o Arabi kimdir bilir misin?' Fâtıma (a.s.) cevap verdi: 'Allah ve Resulü bilir bunu.' Hz. Muhammed (s.a.v.): 'O kimse, duyulan her lezzeti kesen, toplulukları birbirinden ayıran ölüm meleğidir. Ruhumu almaya gelmiş. Hiçbir kapı O'na kapalı değildir ve hiç kimse O'nu uzaklaştırmaya çare bulamaz. Ruhsattan muradı, peygamberlik hanedanına saygısındandır. Yoksa O'nun ne ruhsata, ne de müsaadeye ihtiyacı vardır.' Hz. Fâtıma (a.s.) bu hâlden derin bir üzüntüye kapıldı. Aklı başından gitti. Hz. Muhammed (s.a.v.), Fâtıma'nın (a.s.) kin taşımayan göğsüne mübarek elini koydu, kendinden geçti. Fâtıma'nın (a.s.) baygınlığı geçip, kendine gelip babasını baygın görünce Beka âlemine göçtüğünü sandı. 'Babacığım, babacığım bu halin ne?' diye feryad kopardı. Hz. Muhammed (s.a.v.) yaşlar akan gözlerini açtı. Fâtıma'yı (a.s.) ağlar görünce: 'Ey ciğerimin köşesi, ağlama ki, Arş'ı taşıyan meleklerin hepsi Senin hâlinden figana geldiler" dedi ve kendi mübarek eliyle Fâtıma'nın yüzünden gözyaşlarını sildi, temizledi: 'Allah'ım, bu dertliyi Benim ayrılığımda sabır ile mümtaz et!' diye Allah'a yalvardı. Sonra teselli içinde Fâtıma'ya (a.s.) şunları söyledi: 'Ey Fâtıma, Benim ruhum kabzolunurken,"inna lillahi ve inna ileyhi raciun"u (Bakara, 155) tekrar et. Tahammül kıl ki, her insana Hak Teala bir musibete bir karşılık verir, her tahammüle bir tahammül kaderlenmiştir' dedi. Hazret-i Fâtıma (a.s.) sordu: 'Ey server Sana karşılık mı olur?' Hz. Muhammed (s.a.v.) bu hâle şahit olan mü'minlerin analarını yanına toplayıp onlara ibadet, taat, sabır ve kanaat tavsiyesinde bulundu. Hz. Fâtıma (a.s.)'a da: 'Hasan ve Hüseyin'i getir' dedi. Hasan ve Hüseyin geldi. Selam verip ağlaya ağlaya karşısında durdular. Orada bulunanların hepsi onların bu halinden ağlamaya başladılar. Hz. Hasan elem dolu yüzünü dedesinin nurlar dolu yanaklarına sürerdi. Ve Hüseyin de, yaş döken gözlerini O'nun Arş'ı tutan el ve avucuna temas ettirip ağlar dururdu. Hz. Muhammed (s.a.v.) de şefkatli bir gözle bakıp ayrılıklarından hasret âhı çeker ve ince duygusunun yaşlarını dökerdi." (Fuzuli, Kerbela Şehitleri, s. 143-145).

 
Gökhan Demir / diğer yazıları
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.