Rum entrikaları bitmek bilmiyor
BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasında "Sorunlar Kıbrıs'ta asker bulunduran Türkiye'nin aktif katkısı ile çözülebilir" diyen Rum lider Anastasiadis, Türkiye'nin Kıbrıs'tan askerlerini çekmesini istedi
01.10.2015 00:00:00
YENİ MESAJ / NEW YORK
New York'ta devam eden 70. BM Genel Kurulu'nda bir konuşma yapan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis, Türkiye'nin Kıbrıs'ta barış yönünde teoride olan desteğinin artık pratiğe de dökülmesinin zamanının geldiğini söyledi. Anastasiadis, Kıbrıs müzakerelerinde hemen hemen bütün konularda ve bütün başlıklarda ilerlemeler olduğunu ancak bazı özlü konularda çözülmesi gereken sorunlar olduğunu da ifade etti. 'Bazı özlü konular' cümlesinden kastının ne olduğunu ortaya koyan Anastasiadis, Türk askerinin adada bulunması konusundaki hazımsızlığını "bu çözülmeyen konular, adanın kuzeyinde hala daha ordusunu bulunduran Türkiye'nin aktif ve kararlı katkısı ile çözülebilir" şeklinde ortaya koydu. Konuşmasında BM Barış Gücünü öven Rum lider Anastasiadis, BM'nin adadaki yabancı orduların geri gitmesi çağrılarının bağlayıcı olmamasını eleştirdi. Anastasiadis "Kıbrıs adasının BM Barış Gücünü misafir etmede kendi özel bir tarihi vardır. Kıbrıslılar, BM'nin bu barış ve güvenliği sağlama çabalarını her zaman büyük bir minnetle anarlar. Ayrıca BM'nin adada devam etmekte olan kabul edilemez statüko ve bölünmüşlük halini defalarca kınayan kararlar almasını, adanın yeniden birleşmesi ve yabancı orduların geri gitmesi çağrılarına da minnettarız. Ancak bütün bu kararlar ve çağrıların bir bağlayıcılığı olmamış, durum değişmemiştir" diye konuştu. Adada Mayıs 2015 itibarıyla yeniden başlayan Kıbrıs Müzakerelerine de değinen Anastasiadis "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Münhasır Ekonomik Bölgesi üzerinde süregelen ihlallerin sona ermesi ve Kıbrıs Türk liderliğinde yaşanan değişimden sonra, büyük bir fırsat penceresi açılmış bu da çözüm umutlarını artırmıştır" diye konuşurken, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'ya da övgülerde bulundu.
Rumlara göre garantörlük çağdışı
Çözümün iki bölgeli, iki toplumlu, Kıbrıs Cumhuriyetinin bir Federal Devlete dönüşmüş; siyasi eşitliğe dayalı, tek vatandaşlık ve tek uluslararası kimliğe dayalı olacağını ifade eden Rum lider, yeni devletin BM, AB ve diğer üye olduğu organizasyonlara üyeliğinin devam edeceğini belirtti. Türkiye'nin garantörlüğünü istemediklerini açıkça ortaya koyan Anastasiadis çağ dışı garanti sisteminin ise artık söz konusu olamayacağını da belirterek, yeni kurulacak olan devletin 3. ülkelerin baskısı altına girmesinin söz konusu olmadığını vurguladı.
Sözde çözümün faturası Türkiye'ye kesilecek
Öte yandan Rum siyasi partilerinden AKEL'in Genel Sekreteri Andros Kiprianu, çözümden sonra en çok ekonomik destek vermesi gereken ülkenin Türkiye olduğunu ileri sürdü. Kıbrıs sorununun çözümünden sonra Türkiye'nin ekonomik katkısı sorulan Kiprianu, "Bu çabada en büyük katkıyı koyması gereken, istila ve süregelen işgaliyle sorunu yaratan Türkiye'dir ancak herhangi bir şey söylememiz için henüz erken" dedi.
New York'ta devam eden 70. BM Genel Kurulu'nda bir konuşma yapan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis, Türkiye'nin Kıbrıs'ta barış yönünde teoride olan desteğinin artık pratiğe de dökülmesinin zamanının geldiğini söyledi. Anastasiadis, Kıbrıs müzakerelerinde hemen hemen bütün konularda ve bütün başlıklarda ilerlemeler olduğunu ancak bazı özlü konularda çözülmesi gereken sorunlar olduğunu da ifade etti. 'Bazı özlü konular' cümlesinden kastının ne olduğunu ortaya koyan Anastasiadis, Türk askerinin adada bulunması konusundaki hazımsızlığını "bu çözülmeyen konular, adanın kuzeyinde hala daha ordusunu bulunduran Türkiye'nin aktif ve kararlı katkısı ile çözülebilir" şeklinde ortaya koydu. Konuşmasında BM Barış Gücünü öven Rum lider Anastasiadis, BM'nin adadaki yabancı orduların geri gitmesi çağrılarının bağlayıcı olmamasını eleştirdi. Anastasiadis "Kıbrıs adasının BM Barış Gücünü misafir etmede kendi özel bir tarihi vardır. Kıbrıslılar, BM'nin bu barış ve güvenliği sağlama çabalarını her zaman büyük bir minnetle anarlar. Ayrıca BM'nin adada devam etmekte olan kabul edilemez statüko ve bölünmüşlük halini defalarca kınayan kararlar almasını, adanın yeniden birleşmesi ve yabancı orduların geri gitmesi çağrılarına da minnettarız. Ancak bütün bu kararlar ve çağrıların bir bağlayıcılığı olmamış, durum değişmemiştir" diye konuştu. Adada Mayıs 2015 itibarıyla yeniden başlayan Kıbrıs Müzakerelerine de değinen Anastasiadis "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Münhasır Ekonomik Bölgesi üzerinde süregelen ihlallerin sona ermesi ve Kıbrıs Türk liderliğinde yaşanan değişimden sonra, büyük bir fırsat penceresi açılmış bu da çözüm umutlarını artırmıştır" diye konuşurken, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'ya da övgülerde bulundu.
Rumlara göre garantörlük çağdışı
Çözümün iki bölgeli, iki toplumlu, Kıbrıs Cumhuriyetinin bir Federal Devlete dönüşmüş; siyasi eşitliğe dayalı, tek vatandaşlık ve tek uluslararası kimliğe dayalı olacağını ifade eden Rum lider, yeni devletin BM, AB ve diğer üye olduğu organizasyonlara üyeliğinin devam edeceğini belirtti. Türkiye'nin garantörlüğünü istemediklerini açıkça ortaya koyan Anastasiadis çağ dışı garanti sisteminin ise artık söz konusu olamayacağını da belirterek, yeni kurulacak olan devletin 3. ülkelerin baskısı altına girmesinin söz konusu olmadığını vurguladı.
Sözde çözümün faturası Türkiye'ye kesilecek
Öte yandan Rum siyasi partilerinden AKEL'in Genel Sekreteri Andros Kiprianu, çözümden sonra en çok ekonomik destek vermesi gereken ülkenin Türkiye olduğunu ileri sürdü. Kıbrıs sorununun çözümünden sonra Türkiye'nin ekonomik katkısı sorulan Kiprianu, "Bu çabada en büyük katkıyı koyması gereken, istila ve süregelen işgaliyle sorunu yaratan Türkiye'dir ancak herhangi bir şey söylememiz için henüz erken" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.