Yazıklar olsun.
Hem de binlerce kere?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) hâlihazırda yöneten siyasilere ve liderlere bu seslenişim.
Ve elbette, Türkiye'dekilere de?
Bizim tezimiz ne?
Rumların kurduğu Kıbrıs Cumhuriyeti, adanın tamamını temsil edemez.
Seslendirdiğimiz tez bu ve bu tez için görünüşte gereği neyse yapılıyor.
Görünüşte diyorum, çünkü bu teze ne KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ne KKTC Başbakanı Tufan Erhürman, ne de KKTC Dışişleri Bakanı Kudret Özersay inanıyor.
Neden mi?
Kıbrıslı Rumların İtalyan ENI şirketiyle birlikte tartışmalı bölgelerde doğalgaz arama ısrarı bölgede tansiyonu yükseltti. Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgedeki tatbikatını 10 Mart'a kadar uzatınca Kıbrıs Rum Kesimi krizi AB zirvesinin gündemine taşıdı. Sondaj gemisi engellenen İtalyan ENI ise KKTC nezdinde girişimde bulundu. KKTC Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, İtalya'ya giderek ENI Başkan Yardımcısı ve İtalya Dışişleri Bakanı eski yardımcısı Lapo Pistelli'yle görüştü.
Bu gelişmeler üzerine sert karşılık için harekete geçen Güney Kıbrıs Rum Kesimi, KKTC ile Güney Kıbrıs arasındaki geçiş noktalarının kapatılması ve KKTC yetkililerinin 'Kıbrıs Cumhuriyeti' pasaportlarının iptalini planlıyor.
Haberi Rumlardan alıyoruz.
KKTC'yi emanet ettiğimiz siyasiler Rum pasaportuyla dünyayı dolaşıyor.
Son olarak KKTC Dışişleri Bakanı Özersay, Rum yönetimi tarafından verilmiş bir pasaportla İtalya'ya gitti.
Rum pasaportu taşıma utancını hazmeden KKTC ve Türkiye yetkilileri, sonra da 'Rumları, Kıbrıs'ın tek temsilcisi olarak tanımayın' diyorlar.
KKTC ve Türkiye'den siyasilerin bu tekliflerine adamlar kıkır kıkır gülüyorlardır.
Senin cebinde Rum pasaportu olacak, sonra da 'Rumları tanıma' diyeceksin.
Yazık, hem de çok yazık?
Türkiye siyaseti de burada sütten çıkmış ak kaşık değil şüphesiz.
Ankara'nın onayı olmadan, böyle bir zillete düşülmüş olduğunu hiç zannetmiyorum.
Halimiz işte bu:
Rum pasaportuyla gezip, Rumları tanımayın diyen bir KKTC yönetimi ve buna onay veren Ankara?
Kıbrıs'ın başına gelenlere bundan sonra aşla şaşırmayacağım.
Ankara'nın başına gelenlere şaşırmadığım gibi?
Hem de binlerce kere?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) hâlihazırda yöneten siyasilere ve liderlere bu seslenişim.
Ve elbette, Türkiye'dekilere de?
Bizim tezimiz ne?
Rumların kurduğu Kıbrıs Cumhuriyeti, adanın tamamını temsil edemez.
Seslendirdiğimiz tez bu ve bu tez için görünüşte gereği neyse yapılıyor.
Görünüşte diyorum, çünkü bu teze ne KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ne KKTC Başbakanı Tufan Erhürman, ne de KKTC Dışişleri Bakanı Kudret Özersay inanıyor.
Neden mi?
Kıbrıslı Rumların İtalyan ENI şirketiyle birlikte tartışmalı bölgelerde doğalgaz arama ısrarı bölgede tansiyonu yükseltti. Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgedeki tatbikatını 10 Mart'a kadar uzatınca Kıbrıs Rum Kesimi krizi AB zirvesinin gündemine taşıdı. Sondaj gemisi engellenen İtalyan ENI ise KKTC nezdinde girişimde bulundu. KKTC Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, İtalya'ya giderek ENI Başkan Yardımcısı ve İtalya Dışişleri Bakanı eski yardımcısı Lapo Pistelli'yle görüştü.
Bu gelişmeler üzerine sert karşılık için harekete geçen Güney Kıbrıs Rum Kesimi, KKTC ile Güney Kıbrıs arasındaki geçiş noktalarının kapatılması ve KKTC yetkililerinin 'Kıbrıs Cumhuriyeti' pasaportlarının iptalini planlıyor.
Haberi Rumlardan alıyoruz.
KKTC'yi emanet ettiğimiz siyasiler Rum pasaportuyla dünyayı dolaşıyor.
Son olarak KKTC Dışişleri Bakanı Özersay, Rum yönetimi tarafından verilmiş bir pasaportla İtalya'ya gitti.
Rum pasaportu taşıma utancını hazmeden KKTC ve Türkiye yetkilileri, sonra da 'Rumları, Kıbrıs'ın tek temsilcisi olarak tanımayın' diyorlar.
KKTC ve Türkiye'den siyasilerin bu tekliflerine adamlar kıkır kıkır gülüyorlardır.
Senin cebinde Rum pasaportu olacak, sonra da 'Rumları tanıma' diyeceksin.
Yazık, hem de çok yazık?
Türkiye siyaseti de burada sütten çıkmış ak kaşık değil şüphesiz.
Ankara'nın onayı olmadan, böyle bir zillete düşülmüş olduğunu hiç zannetmiyorum.
Halimiz işte bu:
Rum pasaportuyla gezip, Rumları tanımayın diyen bir KKTC yönetimi ve buna onay veren Ankara?
Kıbrıs'ın başına gelenlere bundan sonra aşla şaşırmayacağım.
Ankara'nın başına gelenlere şaşırmadığım gibi?
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023