logo
08 MAYIS 2024

'Rumların oyununa Kıbrıs Türkü gelmedi'

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum tarafının, üçüncü bir ülke olan ve AB'de olmayan Türkiye'nin adada varlığının sürdürmesinin mümkün olmadığı ve bir anlaşmayla oradan çekileceği yönünde bir oyun oynadığını söyledi. Tatar, 'Rumların oyununa Kıbrıs Türkü gelmedi, bundan sonra da gelmeyecektir; çünkü bizim arkamızda 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vardır' dedi
14.07.2021 12:46:00
'Rumların oyununa Kıbrıs Türkü gelmedi'
'Rumların oyununa Kıbrıs Türkü gelmedi'
Bir dizi programa katılmak üzere dün Mersin'e gelen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nın 47'nci yıl dönümü dolayısıyla Cumhuriyet Meydanında düzenlenen törene katıldı. Tatar'ın tüm dünyaya Mersin'den mesaj verdiği törene, Mersin Valisi Ali İhsan Su, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Fuat Gedik, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin milletvekilleri, KKTC Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli ile Türk ve Kıbrıslı gaziler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde Türk Bayrağının göndere çekilmesiyle başlayan törende, Cumhurbaşkanı Tatar ve gazi dernekleri tarafından Atatürk Anıtına çelenk sunuldu. Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanlığından bir subayın, günün anlam ve önemine ilişkin konuşması ve bir öğrencinin şiir okumasıyla devam eden törende, Cumhurbaşkanı Tatar da Kıbrıs'a dair kararlı politikalarını Mersin'den duyurdu.



'Kıbrıs Türkü, tarih boyunca direnişe devam etmiştir'

Bu günün kendisi için çok anlamlı bir gün olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan Tatar, KKTC'de 20 Temmuz Barış Harekatının 47'nci yıl dönümünün hazırlıkları sürerken, Mersin'den mesaj vereceğini belirtti. Türkiye'ye bir kez daha şükranlarını sunan Tatar, Kıbrıslı Türklerin 1571'den bu yana adada verdikleri mücadeleden günümüze kadar geçen süreci anlattı. Kıbrıslı Türklerin, tarih boyunca direnişe devam ettiklerini vurgulayan Tatar, 'Orada tüm baskıya, zulme ve entrikalara karşı Kıbrıslı Türklerin Anadolu'dan gelen destekle dik duruşu, bir kahramanlık ve destanca mücadelesi sonucunda varlığımızı sürdürüyoruz. Ama daha sonraları İngiltere'nin adayı terk etmesiyle her ne kadar eşitlik temelinde bir anlaşma ortaya çıkmış olsa da Yunanlıların, Rumların bir türlü bitmeyen 'enosis' hayalleri, yani Kıbrıs'ı tamamıyla Yunanistan'a bağlama hayalleriyle karşı karşıya kalan Kıbrıs Türkü, Türk Mukavemet Teşkilatı ve mücahitlerinin destansı kahramanlıkları da Kıbrıs Türkü'nün davasını müdafaa etmiş ve soykırımlara, toplu mezarlara, her türlü zulme ve baskıya rağmen 1974'e kadar direnebilmiştir' dedi.

'20 Temmuz, Kıbrıslı Türklerin yeniden doğum günüdür'

20 Temmuz 1974'te Türk askerinin adaya çıktığını anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, 'İşte o gün Kıbrıslı Türklerin yeniden doğum günü; bağımsızlıklarına ve özgürlüklerine kavuştuğu çok önemli bir gündü. Ama esas itibariyle Türkiye için çok önemli bir gündü, çünkü o günden bu güne Doğu Akdeniz'de, Kıbrıs'ta artık Kıbrıslı Türklerin de devleti, cumhuriyeti ve bağımsız, özgür yaşayabilme erdemine kavuşmuş bağımsız bir Türk halkı. Bu, kolay elde edilmiş bir başarı değildir' diye konuştu.

'Başkalarının oyununa gelmeyiz, gelmeyeceğiz'

O günden bu güne gelişen, ekonomide, turizmde, sanayi bölgelerinde, Türkiye'den aktarılan su projesi, üniversiteleri ve altyapı yatırımlarıyla müreffeh ve refah dolu bir yaşamın şu anda KKTC'de devam ettiğini vurgulayan Tatar, 'Pandemi de aşıldıktan sonra KKTC'nin statüsünün yükseleceği ve Doğu Akdeniz'deki mücadelemizde Türkiye ile işbirliği içerisinde enerji kaynaklarını sahiplenmesinde stratejisi ve konjonktürü hem mavi vatanda hem hava sahasında etkinliğimizin sürdürülmesi ve bu bölgede Türkiye'mizin en güçlü ülke olması dolayısıyla hem Kıbrıs'ın garantör ülkesi hem de anavatan olmasıyla elbette başkalarının oyunlarına gelmeyiz, gelmeyeceğiz' ifadelerini kullandı.

'Rumların oyununa Kıbrıs Türkü gelmedi, bundan sonra da gelmeyecektir'

Adada yıllardır süren federasyon sorununa da değinen Tatar, federasyon için 50 yılı aşkın süredir devam eden görüşmelerde, Rum tarafının tek egemenlik isteği, uzun vadede Kıbrıslı Türkleri azınlık statüsüne indirgeme hayalleri olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
'Rum tarafının Avrupa Birliği'ne (AB) girmesi ve Türkiye'nin AB'de yer allamasıyla Kıbrıs'ın tamamını AB içerisine almak ve en fazla 15 sene sonra Türkiye'nin Kıbrıs'tan çekilmesi, çünkü oynanan oyun, 'Türkiye madem üçüncü ülkedir ve madem AB'de değildir; Türkiye'nin orada varlığını sürdürmesi mümkün değildir. Türkiye, bir anlaşmadan sonra oradan çekilecektir'. Oyun, böyle bir oyun. Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarını, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarını, stratejik üstünlüklerini Türkiye aleyhine çevirme çabası içerisinde olan Rumların oyununa Kıbrıs Türkü gelmedi, bundan sonra da gelmeyecektir; çünkü bizim arkamızda 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vardır. Siyasetimiz, Kıbrıs Türk Halkının var oluş mücadelesinin sürebilmesi, bağımsız ve özgür yaşayabilmesi için bizim var olan egemenliğimizin kabul edilmesi, tanınması gerekmektedir.'

'Böyle olmalı, böyle de olacak'

Cumhurbaşkanı seçildiği andan itibaren bunları sürekli dile getirdiğini ifade eden Tatar, Cumhurbaşkanlığı seçiminde de açık ve net olarak federasyona inanmadığını, federasyonun tuzaklarla dolu bir takım maceralar olduğunu söylediğini aktardı. Tatar, 'Dolayısıyla Kıbrıs'ta ancak iki devlet temelinde, iki ayrı egemen ve bağımsız devletin yan yana, işbirliğiyle olabileceğini söylüyoruz. Egemen olduğumuzda biz her zaman Türkiye Cumhuriyeti ile istediğimiz gibi işbirliği ve anlaşmalar yaparak aramızdaki bağların pekişmesi, iletişimimizin daha da artırılması, haliyle daha güçlü bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Doğu Akdeniz'deki hak ve çıkarlarımızın korunması bakımından Türkiye ile dayanışma içerisinde bütün bunları başarabilmemiz elbette bizlerin en doğal hakkıdır, en doğrusudur, böyle olmalı ve böyle de olacak' şeklinde konuştu.

'Kıbrıs Türklerinin onay vermediği bir anlaşma olamaz'

27-29 Nisan'da Cenevre'de yapılan görüşmelerde, bütün kayıtlara artık Kıbrıs'ta federasyon devrinin kapandığını, iki ayrı bağımsız devletin işbirliğiyle bir anlaşma olabileceğini resmi olarak kayıtlara geçirttiklerini anımsatan Tatar, şunları söyledi:
'Karşıdan itiraz olabilir, iki bölgeli, iki topluluklu federasyon gerektiğini söyleyebilirler ama Kıbrıs'ta bir anlaşmanın olabilmesi için iki tarafın buna onay vermesi lazım. Kıbrıs Türklerinin onay vermediği bir anlaşma olamayacağına göre de sonuna kadar biz bu siyaseti devam ettirmekte kararlıyız.'

'Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır'

Kıbrıslı Türklerin çok acı çektiğini, çok göç yaşadığını, çok mağdur olduğunu belirten Tatar, 'Hala daha ambargolar, izolasyonlar ve bir takım kısıtlamalarla bizim gençlerimizi, insanlarımızı mağdur etmek suretiyle baskı altında empoze ve dayatma bir çözüme zorlama yönünde oyunlar devam etmektedir. Ama Kıbrıslı Türkler, Rumların tanımladığı gibi evet büyük Türkiye'nin uzantılarıdırlar, birlik ve beraberlik içerisinde büyük bir mücadele ruhuyla bugünlere kadar gelmeyi başardık, bugünden sonra devletimizi yaşatmak, güçlendirmek ve tüm dünyaya yayılmış olan Kıbrıslı Türklerin devleti olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır. Bizi bir Rum cumhuriyetine yama yapmak için yapılan girişimlere 'hayır' demeye devam edeceğiz. Onun için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti diyorum, onun için Kıbrıs Türk Halkının bağımsızlığı, egemenliği diyorum ve anavatan Türkiye'nin garantörlüğü diyorum' dedi.
Tüm şehit ve gazilere minnettarlığını da dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, 'Büyük bedeller ödeyerek bugünlere geldik. Hiçbir zaman geçmişi unutmamalıyız. Bundan sonraki süreçte, Türkiye ile ulusal menfaatlerimizin gerektiği gibi bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü, devletimizi ve Doğu Akdeniz'de büyük bir Türk ulusunun evlatları ve neferleri olarak ulusal çıkarlarımızın korunması ve müdafaasında hareket etmemiz gerektiğini vurgulamak istiyorum' diye konuştu.
Tatar, törenin sonunda gaziler ve protokol üyeleriyle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.İHA
Cezaevinde intihar ettiği açıklanmıştı
Cem Garipoğlu'nun son görüntüsü
Kamu görevlileri 10 yıl sonra yargı karşısına çıktı
Adalet Soma'ya çok uzak!
'4 aydır dükkana musallat oldular'
Pilavcıya haraç kurşunu!
Dervişoğlu ilk grup toplantısında
Küskünlere çağrı yaptı
İstanbul Valisi, 2024'ün ilk 4 aylık asayiş verilerini açıkladı
"576 operasyonda 1256 şüpheli yakalandı"
Türkiye'de besiciliğin geldiği durumu
Diyanet İşleri Başkanı itiraf etti
Yabancı uyruklu bir öğrenci okul müdürünü öldürmüştü
Eğitimciler cuma günü iş bırakacak
İsrail'in saldırıları Refah'ı mezarlığa çevirebilir
İsrail acilen durdurulmalı
Komşu kavgasında vahşet
Arabaya bağlayıp sürükledi!
İstanbul Havalimanı'nda kaza
Uçak gövde üzeri iniş yaptı
İBB personelinden Özgür Özel'e tepki
Haddinizi bilin lütfen!
İsrail, Refah'ta yıkıma başladı
Belediye binasında yangın çıktı
İlginç diyalog kamerada
Polis ehliyet istedi, alkollü sürücü ayakkabı
Belediye aracına vatandaştan suçüstü
Dereye atık boşalttılar
AKP’nin ‘muktedir’ olma başlığı: Yeni Anayasa
Ne yapacaktınız da anayasa engel oldu?
Cezaevinde intihar ettiği açıklanmıştı
Cem Garipoğlu'nun son görüntüsü
Kamu görevlileri 10 yıl sonra yargı karşısına çıktı
Adalet Soma'ya çok uzak!
'4 aydır dükkana musallat oldular'
Pilavcıya haraç kurşunu!
Dervişoğlu ilk grup toplantısında
Küskünlere çağrı yaptı
İstanbul Valisi, 2024'ün ilk 4 aylık asayiş verilerini açıkladı
"576 operasyonda 1256 şüpheli yakalandı"
Türkiye'de besiciliğin geldiği durumu
Diyanet İşleri Başkanı itiraf etti
Yabancı uyruklu bir öğrenci okul müdürünü öldürmüştü
Eğitimciler cuma günü iş bırakacak
İsrail'in saldırıları Refah'ı mezarlığa çevirebilir
İsrail acilen durdurulmalı
Komşu kavgasında vahşet
Arabaya bağlayıp sürükledi!
İstanbul Havalimanı'nda kaza
Uçak gövde üzeri iniş yaptı
İBB personelinden Özgür Özel'e tepki
Haddinizi bilin lütfen!
İsrail, Refah'ta yıkıma başladı
Belediye binasında yangın çıktı
İlginç diyalog kamerada
Polis ehliyet istedi, alkollü sürücü ayakkabı
Belediye aracına vatandaştan suçüstü
Dereye atık boşalttılar
AKP’nin ‘muktedir’ olma başlığı: Yeni Anayasa
Ne yapacaktınız da anayasa engel oldu?

Kamu görevlilerinin ilk kez hakim karşısına çıktığı Soma Davası 12 Eylül'e ertelendi

Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen ve 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasında 28 kamu görevlisi yargılanmaya başladığı davanın ilk duruşması yapıldı. Aileler ve ailelerin vekillerinin davaya katılma taleplerinin asıl dosyanın incelenmesinin ardından değerlendirileceğini belirten mahkeme heyeti, baroların ve sendikaların davaya müdahil olma taleplerini reddederek, davayı 12 Eylül tarihine erteledi.
08.05.2024 15:19:00
İhlas Haber Ajansı
Kamu görevlilerinin ilk kez hakim karşısına çıktığı  Soma Davası 12 Eylül'e ertelendi
Kamu görevlilerinin ilk kez hakim karşısına çıktığı  Soma Davası 12 Eylül'e ertelendi
Manisa'da 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma Maden Faciasında ihmali olduğu gerekçesiyle 28 kamu personelinin yargılanması için açılan dava Soma 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde başladı.

İlk celsede madenci ailelerin ve vekillerinin mahkemeye katılma taleplerini asıl dosyayı inceledikten sonra karar vereceğini belirten mahkeme heyeti barolar ve sendikaların katılım taleplerini ise reddetti. Heyet duruşmayı 12 Eylül tarihine erteledi.

"Geciken adalet adalet değildir"

Soma Adliyesi önünde bir açıklama yapan Manisa Barosu Başkanı Ümit Rona, "Bugün tam 9 yıl 360 gün sonra yani 10. yıla 5 gün kala maden faciasına sebep olanların ilk ana davada özel şirket mensuplarının yargılandığı bu katliamla ilgili ana davadan çok sonra 9 yıl 360 gün sonra bugün ilgili faciaya sebep olan kamu görevlileriyle ilgili davanın ilk duruşmasına girdik. Koşa koşa gelmesi gereken adalet maalesef düşe kalka, seke seke, topallaya topallaya, yerde yata yata, yuvarlana yuvarlana 9 yıl 360 gün sonra ilk duruşmasına sebep olacak şekilde adalet tecelli etmeye çalışmıştır. Barolarımızın katılma talepleri reddedildi. Burada uzatılmış bir zaman aşımı söz konusudur. Zaman aşımına uğradığı noktasında sanık vekillerinin talepleri oldu ama TCK açık, CMK açık, 66., 67. maddeler açık. Burada zaman aşımı söz konusu değil, zaman aşımının uzaması veya kesilmesi nedeniyle şuan için zaman aşımıyla ilgili bir durum yok. Zaman aşımı konusunda bir sıkıntı yok. Burada uzatılmış zaman aşımı var. iddianamede de bu husus yer alıyor. Burada acı olan şudur ki; Böyle bir faciadan 9 yıl 360 gün sonra kamu görevlilerinin yargılanmasına başlandı. Bu hukuk adına, adalet adına üzerine cübbe taşıyan bizler adına bir ayıptır. Halka olan adalet borcu açısından ayıptır. Vicdanları yaralayıcıdır. Bu kamu görevlileri ile ilgili meslektaşlarımızın suç duyuruları, Danıştay'a itirazları söz konusu oldu. 2019 yılında Enerji Bakanlığıyla ilgili ve 2020 yılında Çalışma, Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratlarıyla ilgili izin verildi. bu kadar sürüncemede kalan süreçte, meslektaşlarım bu mücadeleyi sürdürdü. Uzama sebebi Danıştay'ın verdiği kararlar neticesinde bozmalar, itirazlar ve ilgili kurumların, bakanlıkların yaptığı dirençtir. Bakanlıkların bu personelleri koruma için yaptığı direnç maalesef bu yargılama bugüne kadar uzamıştır. Soma Cumhuriyet Başsavcılığının bu yönde talepleri olmuştur. Danıştay en son verdiği kararları 2019 ve 2020 yılında vermiştir yani geç vermiştir bu kararları. Geciken adalet adalet değildir." diye konuştu.

LGS sınavına 25 gün kaldı

Milyonlarca öğrencinin gireceği LGS 2024 sınavı 2 Haziran'da yapılacak. 8. sınıf öğrencilerin liseye geçişini sağlayan bu sınavın giriş belgesi 24 Mayıs'tan itibaren okul müdürlükleri tarafından teslim edilecek. Az bir süre kalan LGS sınavı için uzmanlardan tavsiye istedik
08.05.2024 11:58:00
Fahri Fatih Özcan
LGS sınavına  25 gün kaldı
LGS sınavına  25 gün kaldı
Liselere Geçiş Sınavı (LGS), Türkiye'de 8. sınıf öğrencilerinin liseye geçişini sağlayan önemli bir sınav.

LGS 2024 sınavı 2 Haziran 2024 Pazar günü saat 09.30'da yapılacak.

LGS 2024 sınavına kaç öğrencinin katılacağına** dair kesin bir sayı vermek zor olsa da, her yıl bu sınava milyonlarca öğrenci katılıyor. 2023 LGS'ye 1 milyon 246 bin 465 öğrenci başvururken, sınava 1 milyon 30 bin 195 öğrenci girdi.

Sınav Kılavuzuna göre fotoğraflı sınav giriş belgesi, 24 Mayıs 2024'ten itibaren elektronik ortamda okul müdürlükleri tarafından mühürlenip onaylandıktan sonra öğrencilere teslim edilecek.


LGS sınavına nasıl çalışılır?


1 aydan az bir süre kalan LGS sınavlarına nasıl çalışılması gerektiğini sorduk. Uzmanlara göre öncelikle sessiz ve düzenli bir çalışma alanı oluşturulmalı. Dağınıklıktan kaçınılmalı ve gereksiz eşyalar kaldırılmalı.

Öğrenciler her dersten belirli günler ayırarak dengeli bir ders programı oluşturmalı. Verimli çalışmak için hedefler belirlenmeli.

Türkçe, matematik ve fen dersleri temel derslerdir. Bu derslerle çalışmaya başlanmalı.

LGS, öğrencilerin bilgi ve yeteneklerini ölçer. Mantık yürütme ve yorum yapma becerilerine odaklanılmalı.

Soru çözerek pratik yapılmalı. Geçmiş yılların sorularını çözmek büyük fayda sağlayacaktır. Ayrıca deneme sınavlarına katılmak gerekiyor.

Uzmanlar öğrencilere, kendinize hedefler koyun ve motivasyonunuzu yüksek tutun. Disiplinli bir çalışma düzeni oluşturun diyorlar.

Zorlandığınız dersleri ihmal etmeyin. Başarı duygusu için bu dersleri çalışın. Konu eksiklerinizi giderin. Soru çözerek pekiştirin. Ve kendinize inanın, hedeflerinize odaklanın.


LGS sonuçları ne zaman açıklanacak?


LGS 2024 sonuçlarının 26 Haziran tarihinde açıklanması bekleniyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın resmi web sitesi olan meb.gov.tr üzerinden sınav sonuçları sorgulama işlemi yapılabilir.

Öğrenciler ve veliler, sınav sonuçlarının açıklanma tarihini ve diğer önemli duyuruları bu resmi kaynak üzerinden takip edebilirler. Ayrıca, sonuçlar açıklandığında öğrencilere SMS yoluyla da bildirilecek. Tercih süreci de sınav sonuçlarının belli olmasından sonra başlayacak.

Öğrencilerin gelecekleri için en doğru kararları verebilmeleri için bu süreci dikkatle takip etmeleri önemli.

5 yılda 20 bine yakın kişi trafik kazalarına kurban gitti

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Karayolu Trafik Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen sergide '5 yılda 20 bine yakın kişi trafik kazalarına kurban gitti' dedi.
08.05.2024 10:38:00 / Güncelleme: 08.05.2024 10:40:54
İhlas Haber Ajansı
5 yılda 20 bine yakın kişi trafik kazalarına kurban gitti
5 yılda 20 bine yakın kişi trafik kazalarına kurban gitti
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu'nun, (TŞOF) Karayolu Trafik Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlediği 'Trafik Kazalarında Kaybettiğimiz Değerler' konulu fotoğraf sergisi, TESK Sanat Galerisi'nde açıldı.

Karayolu Trafik Haftası kapsamında açılan sergi hakkında bilgi veren TESK Genel Başkanı Palandöken, 'Son 5 yılda meydana gelen 4 milyon 143 bin 376 trafik kazasında 18 bin 546 vatandaşımız hayatını kaybetti, 1 milyon 251 bin 310 kişi yaralandı. Bu yılın ilk 4 ayında ise 184 bin 590 trafik kazasında 665 kişi hayatını kaybederken 107 bin 410 kişi de yaralandı. Canımızı acıtan bu trafik kazalarına dur demek için her yıl geleneksel haline gelen sergimizde trafik kurallarına uymamanın doğurduğu sonuçlara dikkat çekmek istedik' ifadelerine yer verdi.

'Kazaların başlıca sebebi eğitimsizlik ve dikkatsizlik'

Her yıl mayıs ayının ilk haftasının Karayolu Trafik Güvenliği Haftası olarak belirlendiğini hatırlatan Palandöken, 'Tüm sürücü ve yayaların trafik kazaları konusunda duyarlılığının artırılması, trafik kuralları hakkında daha çok bilinçlenmesi gerekiyor. Trafik kazalarının en büyük sebebi trafik canavarı değil, eğitimsizliktir. 2020'de 983 bin 808 olan kaza sayısı 2021'de 1 milyon 186 bin 353'e yükseldi. 2022 yılında ise toplam kaza sayısı 2020 ve 2021 yılına göre daha da artarak yüzde 10'a yakın yükseldi. 2023 yılında ise toplam kaza sayısı ciddi bir şekilde gerileyerek 555 bin 668 oldu. 2023 yılında meydana gelen trafik kazalarında 2 bin 424 kişi hayatını kaybederken 354 bin 323 kişi de yaralandı. Ancak trafik kazası sayılarındaki düşüş yeterli değil' ifadelerini kullandı.



'Trafikte kaybettiklerimizi sergi ile anıyoruz'

'Trafikte Kaybettiğimiz Değerler' isimli sergi ile trafik kazalarına yönelik farkındalık oluşturmak istediklerinin altını çizen Palandöken, 'Trafik kurallarına uyulması ve bu kazaların önüne geçilmesi için duyarlılık oluşturmak istiyoruz. Trafik kazaları can alırken yaşa, cinsiyete veya unvana bakmıyor. Bu durumun örnekleri olan trafik kazalarında kaybettiğimiz değerler arasında maalesef siyasetçilerimizden futbolcularımıza, gazetecilerimizden şarkıcılarımıza kadar birçok önemli isim var. Vali Recep Yazıcıoğlu, Eski Bakanlarımızdan Mustafa Taşar, Sanatçılarımızdan Barış Akarsu, Kıvırcık Ali, Sporcularımızdan Metin Oktay, Ahmet Çalık ve niceleri gibi' şeklinde konuştu.

'Daha çok dikkat etmeliyiz'

Sürücü kusurlarından kaynaklanan kazaların oranının yüzde 90'ın üzerinde olduğuna dikkat çeken Palandöken, "Kültürümüzü, devlet adamlarımızı, siyasetçilerimizi, birçok değerimizi bu kazalar neticesinde yitiriyoruz. Bu değerler geri gelmiyor. Yola, araca, yayaya haddinden fazla dikkat etmeliyiz' diye konuştu.

Kandilli Rasathanesi Müdürlüğüne Prof. Dr. Nurcan Meral Özel atandı

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü görevine Jeofizik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurcan Meral Özel getirildi.

 
08.05.2024 10:32:00 / Güncelleme: 08.05.2024 10:37:46
AA
Kandilli Rasathanesi Müdürlüğüne Prof. Dr. Nurcan Meral Özel atandı
Kandilli Rasathanesi Müdürlüğüne Prof. Dr. Nurcan Meral Özel atandı

Boğaziçi Üniversitesinden yapılan açıklamaya göre, ataması gerçekleşen Özel, 1991-1996 yılları arasında Japonya Hokkaido Üniversitesi'nde sismoloji alanında doktora yaptı.

Prof. Dr. Özel, akademik ve idari kariyeri boyunca birçok uluslararası proje yürüttü, deprem araştırma altyapılarının Türkiye'deki gelişimi ve teknoloji transferi konularında rol oynadı.

Özellikle yer bilimleri alanında, Japonya ve Türkiye ortak bilimsel ve operasyonel çalışmalarında platformlar yaratılması konularında görevler üstlenen Özel'in jeofizik alanında yetiştirdiği 20'den fazla yüksek lisans ve doktora öğrencisi ile 100'den fazla uluslararası yayını bulunuyor.

Doğa olaylarının yüksek teknolojilerle izlenmesi konusunda uzmanlaştı

Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, aynı zamanda "UNESCO Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu" çatısı altında, Türkiye'de bölgesel nitelikli Doğu Akdeniz, Ege ve Karadeniz'e tsunami uyarı hizmeti veren "KRDAE Ulusal Tsunami Uyarı Merkezi"nin kurulmasına öncülük etti.

"Birleşmiş Milletler (BM) Nükleer Silahların Yasaklanması" organizasyonunda 184 devlet tarafından göreve seçilen Özel, bu doğrultuda 98 ülkede konuşlanmış 4 ayrı yüksek teknolojiyi içeren Uluslararası İzleme Ağı'nın 8 yıl boyunca yönetimini üstlendi.

Dünyanın çeşitli yerlerinde çok boyutlu bilimsel teknolojik projeler ile idari sorumluluklar üstlenmesi, Özel'in yüksek teknolojilerle doğa olaylarını izleme konusundaki uzmanlığını ve tanınırlığını artırdı.

Japonya Devlet Nişanı'na layık görüldü

Görev süresi boyunca dünya izleme sisteminin teknolojik ve bilimsel olarak iyileştirilmesi ve geliştirilmesi konusunda çalışmalara imza atan Özel, 2017'de "Uluslararası Platformda Teknolojiye Damgasını Vuran Altı Kadın Lider" arasında yer aldı.

Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, bu yıl Japonya devlet nişanına layık görüldü.

Görev süresi tamamlanan Prof. Dr. Haluk Özener, 9 yıldır Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü olarak görev yapıyordu.
 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.