Rusya’nın ruble hamlesi ayarlarını bozdu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin dost olmayan ülkelere doğal gaz satışı ödemelerinde Rus rublesine geçmesine yönelik kararnameyi imzaladı.

Putin'in imzaladığı kararnameye göre, Rus gazının dost olmayan ülkelere satışında rubleyle ödeme alınmasına yönelik yeni sistem devreye girdi.

Kararnameye göre, Rus gazı alan ilgili ülkelerin, Gazprombank'tan hesap açmaları gerekirken, ödemeleri bu bankaya yapmalarının ardından, söz konusu fonlar Moskova Borsasında rubleye çevrilecek.

Putin, kararnameyi imzalamasının ardından yaptığı açıklamada, dost olmayan ülkeler yeni sistemi kabul etmezse Rus gazı sözleşmelerinin durdurulacağını söylemişti.

Batılı ülkelerin finansal sistemi bir silah gibi kullandığını belirten Putin, "Avrupalı tüketicilere kaynaklarımızı sağladık ve bize avro olarak ödeme yaptılar, sonra bu kaynaklarımızı dondurdular. Bu bağlamda, Avrupa'ya gazın bir kısmını ücretsiz olarak teslim etmiş olduk. Bu elbette devam edemez" ifadelerini kullanmıştı.

Rus hükümeti, Rusya'ya yönelik "dost olmayan" ülkeler listesini 7 Mart'ta onaylamıştı. Onaylanan listede ABD, Avrupa Birliği ülkeleri, Birleşik Krallık, Güney Kore, Japonya, Ukrayna, İsviçre ve Singapur gibi ülkelerin yanı sıra Rusya'ya yaptırım uygulayan 15 ülke daha yer alıyor.

Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, Putin'in açıklamalarının ardından gazetecilere verdiği demeçte, Rus gazının kesilmesi dahil her türlü senaryoya hazırlıklı olduklarını söyledi.

Fransa Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire de Berlin'de Habeck'le yaptığı görüşmenin ardından Fransa ve Almanya'nın Rus gazı için rubleyle ödemeyi reddettiğini, Rus gazının artık var olmayacağına yönelik senaryolar için hazırlıklar yaptıklarını kaydetti.

Eni ve OMV gibi Avrupa merkezli enerji şirketleri de Rusya'nın talebinin mevcut doğal gaz sözleşmelerine aykırı olduğunu ve avroyla ödemeye devam edeceklerini duyurdu.

* * *

Şunun altını kalın bir şekilde çizmekte büyük yarar var; milli paralarla ticaret Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olan Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan bir sistemdir.

Milli Ekonomi Modeli kitabının 2005 yılında basılan ilk baskısında "milli paralarla ticaret" konusu şöyle ifade edilmektedir: 

"…Bu sebeple ülkeler ihracat yaparken karşılığında kendi paralarını talep ederler. Aksi takdirde kendi paraları yerine karşı ülkenin para birimini kabul ettiklerinde bunun adı ihracat değil, yerli kaynakların başka ülkelere aktarılması olacaktır." (Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli, 2005, 1. Baskı, s.278)

Rusya'nın Avrupa'ya sattığı gazda kendi para birimini istemesi kadar doğal ne olabilir ki! Hatta bana sorarsanız geç bile kalmıştır. Gerçi Rusya ilk defa 2008 yılında Çin ile yaptıkları anlaşma gereği karşılıklı ticaretlerinde milli paranın kullanılmasını ta o dönemde devreye sokmuşlardı. Bu anlaşmadan 1 hafta önce Rus temsilci Türkiye'ye gelerek modelin sahibi merhum Prof. Dr. Haydar Baş ile görüşmüş hemen akabinde Rusya ile Çin arasında bu anlaşma gerçekleşmişti. 

Milli paralarla ticaret bu tarihten itibaren dünya çapında yayılmaya başladı. ABD dolarının kullanım alanı da bu tarihten itibaren kademeli olarak azaldı. ABD dünyayı yıllardır dolarıyla sömürüyor. Bu sömürü düzenini bozan fikrin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Avrupa da avrosuyla benzer bir şekilde dünyayı sömürüyor. 

Avrupa satın aldığı gazın ücretini kendi para birimi olan avro olarak öderken iyi ama Rusya gazını satarken kendi para birimi olan rubleyi istemesi kötü! Öyle mi?

Üstüne üstlük Avrupa kullandığı gazın ödemesini donduracak ve Rusya'nın alacağı olan paraya bloke koyacak fakat Rusya Avrupa'nın bu yaptırımlarına seyirci kalacak! Öyle mi?

Rusya'dan gaz almak isteyen ülkeler hazinesinde ruble bulundurmak zorunda kalacak artık. 

Türkiye'de AKP yönetimine bir türlü anlatamadık bunu! Daha doğrusu biz anlattık fakat AKP yönetimi kulaklarına adeta kurşun döktü, gözlerine de perde çekti. Dolar ve avro için satmadıkları ülke kaynağı kalmadı. Sonuç! Hazinenin üzerine bindirilmiş büyük bir borç yükü!

Son sözlerim de milli paralarla ticaretin sanki yeni bulunmuş bir buluşmuş gibi anlatan gazetecilere ve ekonomistlere gelsin. Bu sistem yukarıda da belirttiğim gibi 2005 yılında kitap haline getirilen Milli Ekonomi Modeli'ne aittir. Bu alanda 10 uluslararası konferans yapılmış ve yüzlerce bilim insanı bu model hakkında tebliğ sunmuştur.