S-400 krizi. Girit Modeli’ni reddeden ABD’ye Ankara'dan yeni çağrı
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın katıldığı TV programında ABD ile yaşanan S-400 krizi üzerine önemli açıklamalar yaptı
12.02.2021 01:05:00





ABD Türkiye'ye yönelik S-400 tehditlerini artırdı. Ankara ise tansiyonu düşürmeye çalışıyor. Son olarak Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın Yunanistan'ın elindeki S-300'lere atıfta bulunarak, "Girit'teki S-300'lerde nasıl bir model kullanılıyorsa, biz de bunu müzakereye açacağız." mesajı verdi.
ABD Girit Modeli'ne de soğukAncak Hulusi Akar'ın , "müzakereye açığız" mesajı da ABD'yi memnun etmedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price Türkiye ile S-400 konusunda "Girit Modeli" gibi bir durumun söz konusu olup olmayacağına ilişkin bir soruya, "S-400 konusunda pozisyonumuz değişmedi" şeklinde cevap verdi.
Kalın, Akar'ın Girit Modeli önerisine dikkat çekti
Ancak Ankara Girit Modeli'nde ısrarcı. Katıldığı bir televizyon programında Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın S-400 krizinin aşılmasında "Girit modeli"ne ilişkin önerisi hatırlatılan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, şunları söyledi, "Biz baştan beri söyledik, S-400 ile ilgili Türkiye egemen bir ülke olarak karar verdi ve bu süreci de sonuna kadar devam ettirecek, tamamlayacak. S-400 kararının bir gecede alınmış bir karar olmadığının altını tekrar çizmek lazım. Bunu Amerikalı muhataplarımıza da pek çok defa anlattık. Kendileri de aslında bütün bu işin safahatını gayet iyi biliyorlar. Yani Patriotlar'la ilgili müzakerelerin kaç yıl sürdüğünü gayet iyi biliyorlar. Orada bizim taleplerimizin ne olduğunu gayet iyi biliyorlar. Cumhurbaşkanımız da bu süreç boyunca çok şeffaf oldu. Yani 'Bana Patriotları vermeyeceksiniz bunu açıkça söyleyin, ben alternatif bakayım' dedi. Bunu ilk söylediğinde blöf yaptığını zannettiler Cumhurbaşkanımızın. Ama daha sonra zaten açık bir şekilde ortaya çıktı blöf yapmadığı. Ve baştan beri de gizli saklı yürümedi bu. Üstelik bizim S-400'lerle ilgili anlaşmayı imzalamamız biliyorsunuz 2017 Ağustosu'nda Amerikan Kongresi'nde çıkarılan CAATSA yani yaptırım yasasından yaklaşık 4 ay öncedir. Yanlış hatırlamıyorsam biz nisan ya da mayıs ayında imzaladık S-400 anlaşmasını. Amerikan Kongresinden o yasa ağustos ayında çıktı. Hukuki açıdan baktığınızda yani geriye doğru bunu uygulamaları da aslında tutarsız bir şey. Fakat biz buna rağmen şunu söyledik; S-400'leri biz NATO güvenlik sistemine entegre etmeyeceğiz. Dolayısıyla burada F-35'lere yahut NATO güvenlik sistemine tehdit teşkil edebilecek bir durum söz konusu değil. Bunları biz teknik olarak konuşabiliriz." dedi.
Asıl mesele ne?
İbrahim Kalın, ABD'ye daha önce S-400'lerin NATO savunma sistemine entegre edilmeyeceği için kaygılarını ortadan kaldıracak bir modelin birlikte geliştirilebileceği önerisinde bulunduklarını aktararak, şunları kaydetti: "Ama giderek mesele S-400'lerin F'35'lere bir güvenlik riski oluşturacağından ziyade 'Neden Rusya ile böyle bir angajmana girdiniz, niye Rusya ile böyle bir alışveriş yapıyorsunuz', meselenin özünde bu var. Ha o zaman fotoğrafı biraz daha büyütelim; biz o zaman Rusya ile ilişkileri biz nasıl bir ilişki geliştirdik, Amerikalılar nasıl bir ilişki geliştirdi, Avrupalılar, Almanya ve diğer ülkeler Rusya ile nasıl bir ilişki geliştirdi onlara bakalım. Bunlara baktığınız zaman bir kere Rusya bizim coğrafyamızın önemli bir aktörü, göz ardı edemezsin. Sadece biz değil Amerika da göz ardı edemiyor, Avrupa da göz ardı edemiyor. Nasıl ilişki kurduğumuz önemli burada. Bakın ben şunu açıkça söyleyeyim; biz Rusya ile de birçok konuda anlaşamıyoruz. Esed rejiminin, Esed'in kendisinin geleceği konusunda farklı görüşlerimiz var. Biz Kırım'ın ilhakını hiçbir zaman tanımadık. Ukrayna'daki kargaşanın bir an önce sona ermesini istiyoruz. Biz Libya'da da farklı yerlerde duruyoruz. Rusya Hafter'e destek verdi, veriyor. Wagner'in orada olmasını bir istikrarsızlık unsuru olarak gördük, görüyoruz. Hatta Karabağ'da bile biraz farklı görüşlerimiz söz konusuydu. Ama bütün bu ayrı ayrışmalara rağmen yönetebildiğimiz bir ilişki var. Diğer konularda Amerika ile niye aynı şeyi yapmayalım' Avrupa ile niye aynı şeyi yapmayalım'"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.