(dünden devam…)
Hz. Zeyneb (s.a) insanlara işaret ederek, susmalarını istedi. Nefesler tutuldu ve develerin boynundaki çıngıraklar durdu. Perde arkasında kalmış (hicab ve iffeti ile kendisini hep gizlemiş olan bir kadın olarak) ondan daha güzel konuşabilen bir kadın yoktu. Sanki Hz. Ali'nin (a.s) diliyle konuşuyordu. Allah'ı anıp Resûlüne salat getirdikten sonra, şöyle konuşmaya başladı:
"Ey Kûfe halkı! Ey sadakatsizler, aldatanlar, ihanet edenler (anlaşmasına aykırı davranıp, ihanet edip dolandıranlar)! Bize mi ağlıyorsunuz? Gözyaşlarınız dinmesin ve iniltileriniz kesilmesin! Siz, iplerini iyice ve sıkıca dokuyan; sonra da dokuduğunu tek tek söken kadınlar gibisiniz. Yeminlerinizi, hile ve hıyanetinize siper edindiniz; iman bağını kurup sonra da kopardınız. Kendinizi övmekten, düşmanlık ve fesat çıkarmaktan başka bir şey bilmezsiniz. Köleler gibisiniz; içiniz kin ve yağcılık dolu ve düşmanlara gammazlık edersiniz. Hayvan pisliklerinde biten bitkiler gibisiniz ya da kabirleri süsleyen 'dışı güzel, içi kokuşmuş' alçılar gibisiniz.
Öbür dünyanız için öylesine kötü bir yol azığı aldınız ki Allah'ın gazabına sebep oldu ve sizler için ebedî azap hazırlandı. Bizi öldürdükten sonra, bir de kalkıp bize ağlıyor ve kendinizi mi kınıyorsunuz, öyle mi? Evet, ağlayınız siz ağlamaya layıksınız. Allah'a and olsun, çok ağlayın ve az gülün! Çünkü siz öyle bir leke ve aşağılığı kabullendiniz ki hiçbir suyla yıkanmaz.
Cennet gençlerinin efendisi ve Peygamber (s.a.a) evladını, savaşlarda ve sıkıntılarda sığındığınız insanı, düşmanlar karşısındaki imam ve önderinizi, kendisinden din ve şeriatı öğrendiğiniz insanı öldürdünüz. Bu utancı kendinizden nasıl temizleyebilirsiniz ki? Bilmiş olun, büyük bir günah işlediniz ve vebaliniz çok büyüktür. Kendiniz için (ahirete) gönderdikleriniz ne de kötüdür; omuzlarınıza yüklendiğiniz günahlarınız ne de kötüdür. Kıyamet günü yokluk sizin üzerinize olsun! Allah'ın rahmetinden uzak olun, kahrolun! Çabalarınız sizi ümitsizliğe itti; elleriniz her daim kesilsin ve mallarınız hatta bu dünyada bile ziyan olsun. Allah'ın gazabını kendiniz için satın aldınız; aşağılık ve düşkünlük sizi kuşattı.
Siz, Peygamberin (s.a.a) kanını akıttığınızın farkında mısınız ve ona nasıl bir saygısızlık ettiğinizi biliyor musunuz? Allah Resûlü'nün (s.a.a) ciğerini parçaladınız ve perde ardında bulunan masum ailesini perdenin dışına çıkardınız. Onun kanını nasıl akıttınız ve hürmetini ayak altına aldınız? Ne de kötü ettiniz; ne de büyük bir musibet çıkardınız! Yer ve gök büyüklüğünde bir zulüm işlediniz! Siz öyle büyük bir günah işlediniz ki günahınız yer ve gökyüzünü doldurdu.
Sizin bu yaptığınız günah ve işlediğiniz cinayetten dolayı, gökyüzünden kan yağmasına şaşırmayın. Şüphesiz kıyametin azabı sizin için daha çetin ve aşağılayıcıdır. Onlar (Emevi hükümetinin elebaşları) için artık hiçbir yardım edici olmayacaktır. Allah'ın size vermiş olduğu bu mühlet, sizi rahatlatmasın ve haddinizi aştırmasın. Çünkü Allah intikam almada acele etmez ve intikam hakkını kaybetmekten de korkmaz. Şüphesiz ki Rabbiniz pusudadır."
Sonra Hz. Zeyneb (s.a) şu içerikte bir şiir okudu: "Peygamber (s.a.a) size şöyle dediği gün sizler ne diyeceksiniz: Sizlere ne oldu da böyle bir işe kalkıştınız; hâlbuki sizler son ümmetsiniz. Benim ailem, çocuklarım ve azizlerimin bazıları esir, bazıları da kana boyanmışlar. Size iyilikten başka bir şey yapmayan benim mükâfatımın karşılığı bu kötülük mü olmalıydı? Ben, İrem kavmini (Âd Kavmi'nin yaşadığı şehir) helak eden bir azabın size inmesinden korkuyorum."
Daha sonra Hz. Zeyneb (s.a) onlardan yüz çevirdi. İnsanlar konuşmasına hayran kalmış ve ellerini ısırıyorlardı. (devam edecek…)
- 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun -1- / 28.08.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-IV / 23.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-III / 22.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-II / 19.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-I / 18.02.2021
- Sevgi ispat ister / 12.10.2020
- Muharrem ayı ve oruç / 23.08.2020
- Prof. Dr. Haydar Baş ve ulusal egemenlik / 25.04.2020
- O, herkesten farklıydı / 23.04.2020