Sağlığın önündeki en büyük engel
Prof. Dr. Serhat Fındık, 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü'nde ciddi sağlık problemlerine neden olabilen sigaranın olumsuz etkilerine değindi. Fındık, sigaranın, akla gelebilecek tüm hastalığın kökeninde birinci derecede etkili olabilen sigaranın, birçok hastalığın da temelini oluşturduğunu vurguladı
31.05.2016 00:00:00
Sigara kullanımının insan sağlığına verdiği zararla birlikte organlarda yarattığı tahribat ciddi oranda büyük olduğunu belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhat Fındık, 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü'nde ciddi sağlık problemlerine neden olabilen sigaranın olumsuz etkileri konusunda açıklama yaptı. Birçok kanser türüne de sebebiyet verebilen sigaranın, en büyük hasarını tartışmasız akciğerlere verdiğini vurgulayan Fındık, akciğer başta olmak üzere, diğer organ kanserlerinin artmasına neden olduğunu, akla gelebilecek tüm hastalıklarda izlenen tedavi sürecini de yüksek oranda olumsuz etkilediğini söyledi.
Prof. Dr. Serhat Fındık, akla gelebilecek tüm hastalığın kökeninde birinci derecede etkili olabilen sigaranın, birçok hastalığın da temelini oluşturduğunu vurgulayarak, "Uzun süreli sigara kullanımı kişiyi zamanla, solunum sistemi hastalıkları, astım, bronşit, zatürre, uyku apnesi, akciğer kanseri, kalp damar hastalıkları ve KOAH gibi birçok hastalıkla mücadele etmek zorunda bırakabilmektedir. Bağımlılığı sağlayan nikotin, katran, tüp gaz, radon gazı, kurşun gibi birçok ham madde içeren sigara; kanser hastalığının da en büyük sebebi sayılabilmektedir. Sigara kullanımı özellikle kadınlarda oldukça tehlikeli riskler taşıyabiliyor. Sigara içen kadınlarda, beklenenden daha erken menopoz görülebilmektedir. Bu da kemiklerin erken erimesine neden olabiliyor. Aynı şekilde sigara içen kadınlar içmeyenlere göre 4 kat daha fazla rahim ağzı kanserine yakalanma riski taşımaktadır. Bununla birlikte sigara kullanımı kadınlarda düşük riski, doğurganlıkta azalmaya ve erken doğuma da yol açabiliyor" dedi.
Uzun süreli sigara kullanımında ortaya çıkabilen ciddi hastalıkların erken dönemde teşhis şansı da oldukça düşük olduğunu belirten Fındık, "Kişinin sigara içme süresi başta akciğer kanseri olmak üzere birçok kanser için de büyük oranda risk taşır. Ortalama 20 yıl ve üzeri, günde bir paket ve üstü sigara içenlerde, içmeyenler veya daha az içenlere göre akciğer kanseri görülme riski belirgin oranda artabiliyor. Kişi ne kadar erken yaşta sigaraya başlamışsa, sigara içme süresi ne kadar uzun ve günlük sigara tüketme adedi ne kadar fazlaysa, organ kanserine yakalanma riski de o kadar yükselebiliyor. Sigara içme süresi kadar sigaraya başlangıç yaşı da çok önemlidir. Sigarayı bıraktığınızda akciğerler başta olmak üzere tüm organlar kendi kendini yenilemeye başlar. Bu durum kişiden kişiye değişse de, yaş ilerledikçe akciğerlerin yenilenme süresi de uzayabiliyor" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Serhat Fındık, akla gelebilecek tüm hastalığın kökeninde birinci derecede etkili olabilen sigaranın, birçok hastalığın da temelini oluşturduğunu vurgulayarak, "Uzun süreli sigara kullanımı kişiyi zamanla, solunum sistemi hastalıkları, astım, bronşit, zatürre, uyku apnesi, akciğer kanseri, kalp damar hastalıkları ve KOAH gibi birçok hastalıkla mücadele etmek zorunda bırakabilmektedir. Bağımlılığı sağlayan nikotin, katran, tüp gaz, radon gazı, kurşun gibi birçok ham madde içeren sigara; kanser hastalığının da en büyük sebebi sayılabilmektedir. Sigara kullanımı özellikle kadınlarda oldukça tehlikeli riskler taşıyabiliyor. Sigara içen kadınlarda, beklenenden daha erken menopoz görülebilmektedir. Bu da kemiklerin erken erimesine neden olabiliyor. Aynı şekilde sigara içen kadınlar içmeyenlere göre 4 kat daha fazla rahim ağzı kanserine yakalanma riski taşımaktadır. Bununla birlikte sigara kullanımı kadınlarda düşük riski, doğurganlıkta azalmaya ve erken doğuma da yol açabiliyor" dedi.
Uzun süreli sigara kullanımında ortaya çıkabilen ciddi hastalıkların erken dönemde teşhis şansı da oldukça düşük olduğunu belirten Fındık, "Kişinin sigara içme süresi başta akciğer kanseri olmak üzere birçok kanser için de büyük oranda risk taşır. Ortalama 20 yıl ve üzeri, günde bir paket ve üstü sigara içenlerde, içmeyenler veya daha az içenlere göre akciğer kanseri görülme riski belirgin oranda artabiliyor. Kişi ne kadar erken yaşta sigaraya başlamışsa, sigara içme süresi ne kadar uzun ve günlük sigara tüketme adedi ne kadar fazlaysa, organ kanserine yakalanma riski de o kadar yükselebiliyor. Sigara içme süresi kadar sigaraya başlangıç yaşı da çok önemlidir. Sigarayı bıraktığınızda akciğerler başta olmak üzere tüm organlar kendi kendini yenilemeye başlar. Bu durum kişiden kişiye değişse de, yaş ilerledikçe akciğerlerin yenilenme süresi de uzayabiliyor" ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.