logo
19 NİSAN 2024

Sağlık için "yapay zeka"

Yapay zekânın ve 3 boyutlu yazıcıların tıpta önemli yeniliklerin kapısını araladığına dikkat çeken Radyoloji Uzmanı Dr. Umut Hasan Kantarcı, bu yeniliklerin neler olduğu ve beraberinde getirebileceği avantajlarla, sorunlar hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
21.05.2021 14:17:00
Sağlık için "yapay zeka"
Sağlık için "yapay zeka"
Yapay zekânın ve 3 boyutlu yazıcıların tıpta önemli yeniliklerin kapısını araladığına dikkat çeken Radyoloji Uzmanı Dr. Umut Hasan Kantarcı, bu yeniliklerin neler olduğu ve beraberinde getirebileceği avantajlarla, sorunlar hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu Tıbbi Görüntüleme Teknikleri programı Öğr. Gör. Umut Hasan Kantarcı, son yıllarda gelişen teknoloji ile birlikte, yapay zekânın ve 3 boyutlu yazıcıların tıbbi amaçlı kullanılmasının, radyoloji biliminin çalışma alanlarına önemli yenilikler getirdiğini söyledi. Özellikle son yıllarda yapay zekâ uygulamalarının hızla arttığı, robotik işlemlerin yaygın kullanıldığı düşünüldüğünde, sağlık çalışanlarının giderek artan bir hızda sağlık teknolojileri kullanıcısına dönüşeceği gerçeğinin göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizen Kantarcı, ''Bu alandaki hızlı gelişime şu benzer tarihi gelişimi örnek verebiliriz: Traktörün icadı ile karasabanın yerini alması devrimsel bir olaydı. Ancak traktör karasaban kullanıcıları tarafından icat edilmemişti. Büyük firmalar ve devletler buna öncülük etmişti. Bu durumda ya traktör kullanımı öğrenilecek ya da çağ dışı kalınacaktı. Karasabanı süren hayvanlar güçlü ise ancak başka bir alanda kullanılmayacaklarsa sofrada yemek olacaktı. Traktöre ayrılan bütçe ile yapay zekâ ve 3 boyutlu baskıya ayrılan bütçe ve o zamanki teknolojik gelişim hızı ile şimdiki hız karşılaştırıldığında gelişime ayak uydurabilme kabiliyetinin ne kadar önemli olduğu aşikar. İleride çalışma hayatımızdaki yerimizi buna uyum sağlayabilme kabiliyetimiz belirleyecek. Bu nedenle eğitim içerikleri hızla yenilenmeli; teknolojiyi kullanımı kadar üretmeyi de içeren ve yenilikçiliği ön plana çıkaran bir eğitim tarzı benimsenmeli'' dedi.

''Deneyimli bir radyolog ile eş değer olacak''

Kantarcı, yapay zekânın tıbbi görüntüleme bilimi olan radyolojide başlıca meme, kalp, akciğer, beyin ve damar yapılarına yönelik kullanıldığını hatırlatarak, '' Burada esas amaç daha hızlı ve daha doğru tanıya ulaşmak. Her ne kadar yapay zekâ uygulamaları sonucunda işinden olacak olan ilk radyoloji uzmanının kim ve ne zaman olacağı bilinmese de bu durum çok uzakta olmayacak gibi duruyor: Önümüzdeki 10-20 yıl içerisinde yapay zekâ uygulamalarının deneyimli bir radyolog ile aynı doğrulukta radyolojik görüntüyü yorumlaması beklenmekte. Örneğin, beyin görüntüleme üzerinde yapılan birkaç çalışmada yapay zekânın deneyimli beyin radyolojisi üzerine spesifik çalışan radyologlar ile eşit, genel radyologlara ve asistanlara göre ise daha doğru tanı koyduğu şimdiden gösterildi'' diye konuştu.

''Doktora ulaşma sorununu ortadan kaldırır''

Öngörüsünü birkaç örnekle aktarmaya çalışan Kantarcı, konuyu şöyle özetledi: ''Birkaç örnek verelim: Acil servise başvuran bir travma hastasına çekilen tomografi görüntülerinin çok kısa bir sürede yapay zekâ tarafından herhangi bir radyolog görmeden değerlendirilip ilgili doktora sonucun gönderilmesinden söz ediyoruz. Burada acil serviste sıklıkla karşılaştığımız doktora ulaşamama, yoğunluğun ve yorgunluğun getirdiği sorunların olmadığı bir sistemden bahsediyoruz. Ya da bir kanser hastasına ait tedavi öncesi görüntülerin tedavi sonrası karşılaştırmasının yapay zekâ tarafından en ince ayrıntısına kadar dijital ortamda yapılmasını konuşuyoruz. Benzer örnekleri mamografi veya akciğer grafisi için de vermek mümkün".

''Hata olursa, sorumluluk kimin olacak'''

Kantarcı, yakın gelecekte yapay zekâ uygulamaları arttıkça, radyoloji uzmanlarının yapay zekâyı etkin bir şekilde kullanmayı bilen ve yapay zekâyı eğiten kişiler olma yolunda çalışacaklarını belirterek, ''Öncelikle şunu da belirtmek lazım ki bu teknolojiler pahalı olacak ve etkin bir şekilde kullanmayı öğrenmek de ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Doğal olarak bu durumda yapay zekânın uygulama hatasının sorumluluğunun kime ait olduğu da etik bir tartışma konusu olacak'' ifadelerini kullandı.

Kantarcı, 3 boyutlu yazıcıların gelişimiyle yaşanan yenilikleri ise şu sözlerle aktardı: ''Son yıllarda 3 boyutlu yazıcıların aktif olarak kullanımı pek çok sektörde olduğu gibi medikal sektörde da artmakta. Tıbbi cihaz, doku, organ, protez ve ortez üretimi 3 boyutlu baskının medikal anlamda başlıca kullanım alanları. Her ne kadar doku ve organ üretimi şimdilik cerrahi eğitim ve deneysel amaçlı olsa da yakın gelecekte gerçek organların yerine kullanılması ön görülmekte.''

''Tedavide yeni bir döneme işaret ediyor''

''Gelişen teknoloji ile radyolojik görüntülerin çözünürlüğünde artış olsa da, tek başına bilgisayar ekranı görüntüsünün görme ve dokunma birlikteliğinin yerini alamadığı 3 boyutlu baskı teknolojisi kullanıcıları tarafından açıkça dile getirilmekte. Örneğin; doğumsal kalp hastalığı olan bir bebeğin 2 boyutlu manyetik rezonans, bilgisayarlı tomografi veya ekokardiyografi görüntülerinden hazırlanan elastik 3 boyutlu ve kalp damar prototipi, çığır açar şekilde geleceğin cerrahi eğitim ve cerrahi öncesi planlama modeli olarak ön görülmekte. Yine laboratuvar ortamında, radyolojik görüntüler üzerinden elde olunan kemik dokudaki hasar ile birebir örtüşecek şekilde hazırlanan kemik dokusunun cerrahide kullanımı, tedavide yeni bir dönemi işaret etmekte. Özelikle 3 boyutlu yazıcı teknolojisisin gelişimi ile birlikte bu teknolojiye ayrılan bütçede hızlı bir artış beklenmekte. Burada üzerinde en çok durulan konulardan birisi de kemik ve kıkırdak doku hasarlarının yerine dış ortamda doku kültürleri ile hazırlanan ve hasarlı alan ile birebir örtüşen şekilde dokular üretmek. Bu, özellikle yüz bölgesini ilgilendiren yaralanmalarda veya travma sonrası gelişen kemik-kıkırdak doku hasarlarının tedavisinde önemli olanaklar sunmakta. Kıkırdak dokuya benzer yapay ipliklerden menisküs üretimini de örnek olarak verebiliriz. Baskı yapılacak olan dokuya ait çizimlerin radyolojik görüntüler üzerinden elde edilmesi nedeniyle cerrah, radyolog, radyoloji teknisyeni ve konu ile ilgili mühendisin ortak çalışması kritik önem taşımakta. Tedaviyi yönlendirecek olan cerraha sunulan radyolojik görüntünün net, hata veya yanıltıcı görünümlerden arındırılmış olması iş birliği içerinde bir çalışmayı gerektirmekte. Bu nedenle yeni eğitim sistemlerinde 3 boyutlu düşünme kabiliyetini arttırıcı tasarımı da içeren bir eğitim modeli ders planlarında daha fazla yer almalı.''İHA
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı

Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı

Tokat'ta incelemelerde bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Şu ana kadar alınan 500 ihbardan 50 yapı incelendi, 5 yıkık, 15 de ağır hasarlı yapı tespit edildi" dedi.
19.04.2024 16:34:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, Tokat'ta 5.6 büyüklüğündeki depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu.

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu'na deprem hasarı hakkında bilgi verdi. İlçe hükümet konağı önünde gazetecilere açıklama yapan Tuzcuoğlu, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız olarak da Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki beyin hemen talimatlarıyla biz de kendi bakanlığımızın çalışmaları açısından her türlü önlemi, tedbiri ve gayreti ortaya koyduk. Arkadaşlarımızı çok hızlı bir şekilde bölgeye sevk ettik. Gerek çevre illerden buraya transfer ettiğimiz teknik arkadaşlarla, gerekse bakanlık merkezinden buraya yönlendirdiğimiz teknik ekiplerimize, hasar tespit ekiplerimizle birlikte gerek Yozgat ve Tokat'ta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda 20 ekip 50 teknik personelle birlikte bu çalışmalarımız yürüyor, ihtiyaç halinde yine Sayın Valimizin, yine AFAD'ımızın koordinasyonunda teknik ekip sayılarımızı arttırabiliriz. Birkaç gün içerisinde de inşallah bu bölgedeki tüm hasar tespitlerini de tamamlamayı düşünüyoruz" dedi.

"Ağır hasar 99 öncesi yapılan binalarda"

Tuzcuoğlu yaptıkları incelemede depremde ağır hasar alan binaların 1999 yılı öncesi yapılan binalar olduğuna dikkat çekerek, "Gerek Tokat'ta gerek Yozgat'ta baktığımız zaman ağırlıklı olarak hasar gören yapıların yine 1999 öncesi binalar olduğunu tespit ediyoruz. Bunların çoğunluklu olarak 40-50 yıl öncesine ait kerpiç yapılar, yığma yapılar, mühendislik ve fen hizmetlerinden yoksun olan yapılmış olan binalar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ülkemiz bir deprem bölgesidir. Gerek kuzeyden geçen fay hatları, gerek Doğu Anadolu ve güneyden geçen fay hatları, gerekse Ege ile Ege'deki fay hatlarını göz önüne aldığınız zaman ülkemizin tamamı çok önemli bir deprem bölgesi oluyor. Himalayalar'dan Alp'lere kadar uzanan bu hat içerisinde bizim ülkemiz depremsellik açısından, risk açısından beşinci ülke konumunda. Öyle olunca muhakkak suretle biz yapılarımızı sağlam, sıkı ve mühendislik hizmetleri çerçevesinde inşa etmek zorundayız. Depremden çok fazla bir şey olmayabilir. Ama yapılarımız eğer ona dayanaklı değilse o zaman maalesef istenmeyen tablolarla karşı karşıya kalıyoruz" diye konuştu.

"500 ihbar geldi, 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı"

Tuzcuoğlu, depremin ardından 500'e yakın ihbar alındığını ifade ederek şunları söyledi:

"Değerli arkadaşlar Tokat ilimizde bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalarda 500 ihbar aldık şu ana kadar. Bu ihbarların sayısı artabilir. Özellikle şu anda hemşehrilerimizin bir kısmı evlerine giremiyorlar. Bunlar giriş yapmaya başladıkları zaman muhtemeldir ki orada birtakım ihbarlar da alınacak. Bu ihbarların sayısı artabilecek ve biz de yapılan her türlü ihbara teknik ekiplerimizle beraber hemen gidip yerinde inceleme, araştırma ve neticelerimizi ortaya koyacağız. Şu ana kadar incelenen 50 yapıdan 5 tanesi yıkık görünüyor. Yine 15 tane ağır hasarlı yapı görünüyor. Az önce de bahsetmiş olduğum gibi bunların büyük çoğunluğu yine kerpiç işte yığma yapılar. Mühendislik hizmetinden yoksula yapılmış olan yapılar. Diğerlerini de yine en kısa sürede tamamlamış olacağız. Kamu binalarımızla alakalı bir hasar görünmüyor. Bu sevindirici bir şey. Aslında depremle alakalı bizi en çok teselli bulduran konu bir can kaybı olmaması."

Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz

"Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." 
19.04.2024 16:30:00
Haber Merkezi
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bakanlığın ilgili birimleri ve hastanelerin yöneticileriyle yaptıkları toplantılarda Merkezi Hekim Randevu Sistemi'ndeki sorunları temel faktörleriyle ele aldıklarını belirtti.


Randevu bulmakta yaşanan sıkıntıları çözmek için yaptıkları çalışmalardan önemli sonuçlara ulaştıklarını aktaran Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

Randevu sorununa karşı hem vatandaşları hem de hekimleri memnun edecek bir çözüm oluşturduklarını belirten Koca, şunları kaydetti:

"Öncelikle iptal edilmeyen randevulardan kaynaklanan, kullanılamayan kapasitemizi diğer vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Bu kapsamda, gelemeyeceği randevuyu iptal etmeyen vatandaşlarımız söz konusu durumun ilkinde 15 gün içerisinde aynı branşa randevu alamayacak. Aynı şekilde randevusuna ikinci kez gelmediğinde 15 gün içerisinde tüm branşlardan randevu alamayacak. Son dakika iptalleri nedeniyle atıl kapasite oluşmaması için randevu iptal süresini, en geç bir önceki gün saat 23.59'la sınırlandırıyoruz. İptal edilen randevular yerine, muayene saatinden 1 saat öncesine kadar yeni randevu verebileceğiz. Böylelikle daha fazla hastamızın randevu almasını ve kapasitenin verimli kullanılmasını sağlamış olacağız."

Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması

Beypazarı Maden Suyu firması, ürün değerlerinin Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygun olduğunu belirterek, durumun Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de mevzuatın farklılığından kaynaklandığını açıkladı.
19.04.2024 14:17:00 / Güncelleme: 19.04.2024 14:39:00
İhlas Haber Ajansı
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu, Beypazarı Maden Suyu firmasının bazı ürünlerinden alınan numune sonrası "ürünlerde bor miktarının yüksek olduğu" gerekçesiyle teslim edilen ürünler hakkında satış durdurma kararının alınmasını istemişti.

Geçtiğimiz günlerde firma tarafından yapılan açıklamada ise sosyal medyada ürün hakkında atılan iddialar yalanlanmıştı.

Firma, tartışmalara konu olan iddialar hakkında talep edilen İsviçre kaynaklı analiz sonucunun taraflarına ulaştığını açıkladı.



Firma tarafından analiz kaynaklarına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Maden suyumuzun değerleri Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygundur. Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de yaşanan bu durum Avrupa Birliği ve İsviçre mevzuatının farklılığından kaynaklanmaktadır. Doğal maden suyumuz, Sağlık Bakanlığı ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü denetiminde olup üretim sıklığı ile orantılı olarak düzenli bir şekilde denetlenip, analiz edilmektedir. Yer altında doğal olarak oluşan maden suyumuz tam 68 yıldır aynı kaynaktan, el değmeden şişelenmekte ve bütün ülkelere aynı içerikte ürün gönderilmektedir" ifadelerine yer verildi.

Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı

Mersin'de haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan şahıslara yönelik sabah saatlerinde gerçekleştirilen şafak operasyonunda 78 kişi gözaltına alındı
19.04.2024 11:20:00
İhlas Haber Ajansı
Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı
Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı
Mersin'de haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan şahıslara yönelik sabah saatlerinde gerçekleştirilen şafak operasyonunda 78 kişi gözaltına alındı.

İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, dolandırıcılık, yaralama, hakaret, hırsızlık ve tehdit gibi suçlardan haklarında yakalama kararı bulunan şahısların yakalanmasına yönelik Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği koordinesinde operasyon düzenlendi. İl genelinde 30 adrese düzenlenen şafak operasyonunda 78 kişi yakalanarak gözaltına alındı.

Gözaltına alınan şahıslarla ilgili işlemlerin sürdüğü bildirildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.